“Âşıkane…”
Ahmed Şamlu[1]
Ben ve sen; ağaç ile yağmur
Ben baharım sen toprak,
Ben toprağım sen ağaç,
Ben ağacım sen bahar.
Yağmurun nazlı parmakları beni bağa çevirir
Ormanlarda beni kendimden geçirir
Sen gece gibi büyüksün,
Mehtap olsa da olmasa da
Gece kadar büyüksün.
Mehtap sensin, mehtap denilen sensin.
Üstelik mehtap gitse de,
Gece tek başına
Uzun bir yol gitmeli
Ta gündüzün kapılarına…
Sen gece gibi derin ve büyük
Gece gibisin.
Gündüz gelse bile
Sen çiğ gibi
Sen seher gibi
Temizsin.
Sen bir bulut gibi yumuşak
Ot kokusu gibisin.
Sisten, ince bir tülbent gibi
Tülbentten bir sis gibi
Otların kokusu üstüne örtülen
Ürkek ve tedirgin bir tülbent gibisin
Kalmak ve gitmek arasında,
Ölüm ve yaşam arasında,
Kar gibisin sen.
Üstelik karlar erise de dağ çıksa da ortaya,
O yüce dağ gibisin.
Karanlık bulutlara , kötü rüzgarlara gülerek bakan.
Ben baharım sen toprak,
Ben toprağım sen ağaç,
Ben ağacım sen bahar.
Yağmurun nazlı parmakları beni bağa çevirir
Ormanlarda beni kendimden geçirir.
Çeviri: Turgut Say
[1] Ahmed Şamlu (1925-2000) İranlı şair, yazar, eleştirmen, gazeteci ve düşünür.