Samet Polat’ın ilk şiir kitabı Tetanos ve İntikam, dilin ve anlamın sınırlarını sorgulayan, yerleşik anlatım kalıplarını aşındıran bir bütünlük sunuyor. Polat, kelimeleri yalnızca bir araç olarak değil, bir direnç ve dönüşüm alanı olarak kullanıyor.
Kitabın omurgasını belirleyen en önemli unsur, dilin içsel bir hesaplaşma biçimine dönüşmesi. Polat, kelimeleri konvansiyonel bir şiir dilinin ötesine taşıyarak parçalanmış anlatılar ve yoğun çağrışımlı dizgelerle yeni bir ritim oluşturuyor. Şiirlerin çoğunda varoluşla ilgili temel bir sorunsal seziliyor: zamanın içinde hareket etmek, geçmişle yüzleşmek ve kaçışın mümkün olup olmadığını sorgulamak. Bu meseleler, dizelerde yalnızca bir fikir olarak değil somut bir deneyim olarak işleniyor.
En belirgin özelliklerden biri, anlatının merkezî bir doğrultusu olmaması. Ölüm Rulosu şiirinde dilin bir tür yanılgıya dönüşmesini görüyoruz: anlam kırılıyor, ifadeler kendi içlerinde bükülüyor ve ritim, geleneksel şiir dilinin dışında işleniyor. Bu, kitabın bütününde rastlanan bir teknik; kelimeler yalnızca taşıdıkları fikirlerle değil aynı zamanda kendi içlerindeki seslerle de hareket ediyor.
Kitaba adını veren şiir Tetanos ve İntikam, tüm eserin temel gerilimini ve dilsel çatışmasını içinde barındıran metinlerden biri. Polat, burada yalnızca bireysel bir hesaplaşmayı değil, aynı zamanda dilin içindeki direnç noktalarını, varoluşun donukluğunu ve dönüşümün sertliğini işliyor. “Tetanos”, hareketin sınırlandığı, yaşamın içinde bir tür sıkışma hissi yaratan bir imge olarak kullanılmış. “İntikam” ise bu sıkışmışlığı aşındırmaya çalışan, şairin anlatısına keskin bir karşı çıkış ekleyen bir unsur.
Tetanos ve İntikam adlı şiir, eserin tamamına yayılan temaların en yoğun hâliyle sunulduğu bir merkez gibi işliyor. Hafıza, zaman ve kimlik gibi meseleler burada daha keskin bir anlatımla işleniyor. Bu şiir, adını taşıdığı kitabın dil ve anlatı yapısının en belirgin noktalarından biri olarak öne çıkıyor. Şiirin içindeki sıkışma ve gerilim, kitabın bütünüyle ilişkisini kurarak okurun şiirler arasında bir akış yaratmasını sağlıyor.
“Var oldukça susamayı unutturan galebe çalgısı
Mayalı çaputu omuzlarımızda taşımayı
İnkâr etmek korkusunu okur hâlihazırda
Perçemi alınyazısına değdiren büyüklük
Zar üfler takatin kısır tüttürüşünde”
(Samet Polat, Tetanos ve İntikam, OD Kitap, 2025, s. 65)
Tetanos ve İntikam, tekil bir perspektifin içinde kalmayan, çok katmanlı bir anlatım kuran ve dilin sınırlarını zorlayan bir eser. Geleneksel anlamda bir hikâyesi (tahkiyesi) veya düz bir ilerleyişi yok; ama kelimelerin iç içe geçtiği bir hesaplaşma alanı yaratıyor. Polat’ın dili yalnızca anlatmak için değil, varoluşu kırılganlaştırmak ve içsel gerilimleri göstermek için çalışıyor. Kitap, bu nedenle yalnızca sözcüklerden ibaret değil; aynı zamanda bir ritim, bir çarpışma ve bir ifade bükümü/anlam eşiği.
Eserin bütünü, okurun zihninde net bir anlam bırakma isteğinden çok, bir atmosfer yaratıyor. Bu atmosfer, hem bireysel hem de toplumsal bir hesaplaşmanın izlerini taşırken, şiir dilinin alışıldık kalıplarını kırarak yeni bir yapıya yöneliyor. Samet Polat, okunmanın yanı sıra duyulması gereken metinler yapıyor; kelimelerin yankılandığı ve anlamın sürekli biçim değiştirdiği bir dünya kuruyor.