rolex replica watches hosts the culture of dreams .

Edebiyat Burada
  • KANALDAN
    • Okuryazar
    • Yazanlar Arasında
    • Saklama Kabı
    • ÇeviriYorum
    • Sesinden
    • Canlı Yayın Tekrarları
    • Vitrindekiler
    • İlk Kitap
    • Okurun Gözünden
    • Bir Yazar Bir Kitap
    • Radyo Edebiyat
    • Edebiyat Akademi
    • Misafir
    • Valizimdeki Kitaplar
    • Balkan Edebiyatı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Reklam
  • Haber
    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

    SUÇÜSTÜ’nün 10. Sayısı çıktı!

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni kazananlar belli oldu

    Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni kazananlar belli oldu

    2025 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni Kazananlar Belli Oldu

    2025 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni Kazananlar Belli Oldu

    Volkan Zamanoğlu’ndan incelikle işlenmiş bir roman: “Oyuk”

    Volkan Zamanoğlu’ndan incelikle işlenmiş bir roman: “Oyuk”

    2025 Everest İlk Roman Yarışması başvuruları başladı!

    2025 Everest İlk Roman Yarışması başvuruları başladı!

  • Kitaplar
    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı

    Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

  • Dergiler
    Muhit Güzel Ahlâk ve Mehmet Tepe Şiiri Dosyasıyla Raflarda

    Muhit Güzel Ahlâk ve Mehmet Tepe Şiiri Dosyasıyla Raflarda

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

    SUÇÜSTÜ’nün 10. Sayısı çıktı!

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    “KE ÇOCUK” YENİ SAYISINDA YAZ MEVSİMİNİN KAPISINI ARALIYOR

    “KE ÇOCUK” YENİ SAYISINDA YAZ MEVSİMİNİN KAPISINI ARALIYOR

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

  • İnceleme
    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı

    Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

  • Söyleşi
    Murat Özsan ile Lina Yalınçay Söyleşti

    Murat Özsan ile Lina Yalınçay Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Burçe Bahadır ile Söyleşi

    Burçe Bahadır ile Söyleşi

    Anita Sezgener ile Söyleşi

    Anita Sezgener ile Söyleşi

    Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

    MEHMET DENİZ’İN ÖYKÜLERİ: BİR LİSÂN-I TUHAF İLE MÜNASİP HİKÂYELER

    MEHMET DENİZ’İN ÖYKÜLERİ: BİR LİSÂN-I TUHAF İLE MÜNASİP HİKÂYELER

    Zafer Doruk ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Zafer Doruk ile Yunus Çinçin Söyleşti

  • Öykü
    Seydali Önal yazdı: Sımışka

    Seydali Önal yazdı: Sımışka

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

  • Popüler Kültür
    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

    Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Fırat Baytak yazdı: Hasretinden Karanfiller Kuruttuk

    Fırat Baytak yazdı: Hasretinden Karanfiller Kuruttuk

    Volkan Öten yazdı: Mel’ûn: Bir Us Yarılması

    Volkan Öten yazdı: Mel’ûn: Bir Us Yarılması

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Televizyon
    • Tiyatro
    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

    Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
  • Haber
    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

    SUÇÜSTÜ’nün 10. Sayısı çıktı!

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni kazananlar belli oldu

    Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni kazananlar belli oldu

    2025 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni Kazananlar Belli Oldu

    2025 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni Kazananlar Belli Oldu

    Volkan Zamanoğlu’ndan incelikle işlenmiş bir roman: “Oyuk”

    Volkan Zamanoğlu’ndan incelikle işlenmiş bir roman: “Oyuk”

    2025 Everest İlk Roman Yarışması başvuruları başladı!

    2025 Everest İlk Roman Yarışması başvuruları başladı!

  • Kitaplar
    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı

    Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

  • Dergiler
    Muhit Güzel Ahlâk ve Mehmet Tepe Şiiri Dosyasıyla Raflarda

    Muhit Güzel Ahlâk ve Mehmet Tepe Şiiri Dosyasıyla Raflarda

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

    SUÇÜSTÜ’nün 10. Sayısı çıktı!

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    “KE ÇOCUK” YENİ SAYISINDA YAZ MEVSİMİNİN KAPISINI ARALIYOR

    “KE ÇOCUK” YENİ SAYISINDA YAZ MEVSİMİNİN KAPISINI ARALIYOR

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

  • İnceleme
    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı

    Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

  • Söyleşi
    Murat Özsan ile Lina Yalınçay Söyleşti

    Murat Özsan ile Lina Yalınçay Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Burçe Bahadır ile Söyleşi

    Burçe Bahadır ile Söyleşi

    Anita Sezgener ile Söyleşi

    Anita Sezgener ile Söyleşi

    Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

    MEHMET DENİZ’İN ÖYKÜLERİ: BİR LİSÂN-I TUHAF İLE MÜNASİP HİKÂYELER

    MEHMET DENİZ’İN ÖYKÜLERİ: BİR LİSÂN-I TUHAF İLE MÜNASİP HİKÂYELER

    Zafer Doruk ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Zafer Doruk ile Yunus Çinçin Söyleşti

  • Öykü
    Seydali Önal yazdı: Sımışka

    Seydali Önal yazdı: Sımışka

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

  • Popüler Kültür
    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

    Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Fırat Baytak yazdı: Hasretinden Karanfiller Kuruttuk

    Fırat Baytak yazdı: Hasretinden Karanfiller Kuruttuk

    Volkan Öten yazdı: Mel’ûn: Bir Us Yarılması

    Volkan Öten yazdı: Mel’ûn: Bir Us Yarılması

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Televizyon
    • Tiyatro
    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

    Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Edebiyat Burada
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

Arzu Alkan Ateş yazdı: Kanguru Defteri

“Ben daha ölmediğim halde uzun zamandır cehennemde olduğumun farkındayım.”

Arzu Alkan Ateş Yazar: Arzu Alkan Ateş
Kategori: İnceleme, Kitaplar, Yazarlar   Tahmini okuma süresi: 7 dk, 3 sn
0
0
Facebook'ta PaylaşTweetleWhatsApp'tan Gönder

Japon yazar Kobo Abe’nin Kanguru Defteri, Monokl Edebiyat Yayınları tarafından dilimize çevrildi. Aydın Özbek’in çevirdiği Kanguru Defteri’nin absürt edebiyatın iyi örneklerinden biri olduğu söylenebilir. Bugüne kadar okuduklarından farklı bir roman okumak isteyen okurların dikkatini çekebilecek bir yapıt. Ancak gerçeğe sıkı sıkıya bağlı ve rüya anlatılarından hoşlanmayan okurları zorlayacak bir roman olduğunu da belirtmek gerekir. İlginç bir okuma deneyimi sunan Kanguru Defteri, gerçeküstü ve tekinsiz bir atmosfer sunuyor okuruna. Denilebilir ki roman baştan sona bir rüya ya da kâbus anlatısı. Kobo Abe’nin en çok tanınan romanı Kumdan Kadın’la kıyaslandığında okuması da anlaması da hayli emek isteyen Kanguru Defteri’ni,  bütün edebiyat teorilerini bir kenara koyarak okumakta fayda var. Zaten kendisiyle yapılan bir röportajda Abe de bunu söyler. Okurun ona teslim olmasını ister. Aslında bütün romancıların arzusu bu değil midir? Bu benim dünyam. Bu dünyayı kabul edip etmemekte özgürsün. Kabul edip teslim olursan lütfen soru sorma! Oku ve okuduklarını benimsemeye çalış!

Kanguru Defteri, ilk başta Kafka’nın Dönüşüm romanını hatırlatıyor. Çünkü bir başkalaşım- metamorfoz-  söz konusu romanda. Abe, Kafka’dan, Beckett’en beslendiğini inkâr etmiyor. Hatta Abe’nin Yeni Roman’dan, Yeni Dalga Sineması’ndan ve Absürt Tiyatro’dan beslendiği de söylenebilir. Bir şirket çalışanı olan kahramanın gerçeküstü hikâyesini anlatıyor Kanguru Defteri. Abe’nin beslendiği kaynakları aşarak özgün bir yapıt ortaya koymasındaki sır, elbette maharetinde saklı. Romanın gerçeküstü atmosferinde, insana ait gerçek duyguların romana ustaca serpiştirilmesinde bu maharetin büyük payının olduğunu söylemeli.

Roman, her biri çarpıcı başlıklarla adlandırılan altı bölümden oluşuyor ve bu bölümlerin birbirine bağlanması oldukça ilginç sonlarla sağlanıyor. Bitti sandığınızda  yeniden başlayan roman içine doğru bükülüyor. Bir elmanın kabuğunu soya soya bitirememek neyse, romanın katmanları arasında dolaşmak da o. Tıpkı hayat gibi. Döngünün ebedi zaferi. Romanın uyandırdığı duygu bu döngüye teslim olmak. Belirgin bir olay örgüsünden söz edilemese de romanın konusu şöyle özetlenebilir. Hangi şirkette çalıştığını anlayamadığımız  roman kahramanı, bir proje için şirket yöneticisi tarafından ödüllendirileceği haberini alır. Ancak bu ödül, şirketin her ay, özgün projeler yaratabilmeleri için elemanlarına hazırladığı bir tuzaktır. Şirket çalışanları, her ay şirketin kârını artırmasına yarayacak bir proje geliştirmek ve geliştirdiği projeyi bir kutunun içine atmak zorundadır. Çalışanlarından üst düzeyde yararlanma arzusu ve bu arzunun altında yatan kapitalist sisteminin dayattığı üretmek, her ne olursa olsun üretmek ve her koşulda tüketmek şiarı, kahramanın pek de umurunda değildir. Şirket kurallarına uyuyor görünmek için bir kağıda “kanguru defteri” diye yazar ve kağıdı kutuya atar. Görevini yerine getirdiğini düşünür. Ancak, şirket yöneticisi bu fikri oldukça ilginç bulur ve kahramandan bu projeyi geliştirmesini ister. Kahraman için bu absürt bir istektir. Çünkü ortada geliştirilecek bir proje yoktur. Öylesine karaladığı iki kelimenin dikkat çekmesi onu rahatsız eder. Evine gider, gece tuhaf rüyalar görür ve sabah kalktığında bacaklarındaki kaşıntıdan rahatsız olur. Bacaklarına baktığında derisinin gözeneklerinden fışkıran turp filizlerini görür. Romanın gerçeküstülüğü bu andan sonra başlar. Endişeyle bir dermatoloğa gider. Ancak muayenehanede bir sürü bürokratik engelle karşılaşır. Zaten romanın meselelerinden biri de bürokrasinin eleştirisidir. Kurumların bir türlü aşılamayan işleri yüzünden kahramanımızı doktorun görmesi öğleni bulur. Bu arada bacaklarındaki turp filizleri biraz daha büyür. Bekleme odasında durduğu sürece ona hiç de iyi davranmayan gözlüklü hemşire, görevini yerine getirirken, kan alırken, serum takarken oldukça ciddidir. Kendini tamamen işine vermiştir. Doktor ise kahramanımızın bacaklarındaki turp filizleri karşısında şaşkına dönmez.  Her ne kadar daha önce böyle bir şeyle karşılaşmamış olsa da durumu çok abartmaz. İlkel bir ameliyathanede son derece modern bir yatağa ki, bu yatağın markası Atlas’tır, bağlanır. Bu andan itibaren doktor ve hemşire için kahramanımız bir nesneye dönüşür. Ona birtakım testler yapılır. Bir takım ilaçlar ve serumlar verilir. Bir sonda takılır. Hastanın tıp karşısında bir nesneye dönüşmesinin en güzel örneğidir romanın bu bölümü. Hastanın bir şey sorma hakkı yoktur. Teslim olmak zorundadır. Tabii romanı bugünün koşullarıyla değerlendirmemeliyiz. Hasta haklarının esamesinin okunmadığı bir dönemde hasta bir tür kobaydır tıp için. Abe’nin buna itirazı vardır. Her türlü sistem karşısında insanın değersizleştirilmesine, hiçleştirilmesine itirazı vardır. Abe, bunu yüksek sesle söylemez. Satır aralarında görür ve bu itirazı hissederiz. Gösterir. Ve göstermek anlatmanın önüne geçer. Seyrederiz. Bir rüyayı seyretmektir bu. Başkasının rüyasına dışardan bakmaktır.  Romanın bundan sonrası bir rüya, kimi zaman da bir kâbustur. Takip edilebilir bir akıştan söz edilemez. Korkular, hayaller, hatırlamalar, rüyalar, gerçekler iç içe geçer. Bu andan sonra kahraman hasta yatağıyla öylesine bütünleşir ki artık ondan ayrı düşünülemez. Yatak onu hapsetmiştir. Kendine bağımlı kılmıştır. Bir nevi hastalığın insana hükmetmesiyle eş değer bir durumdur bu. Rüyanın başlamasıyla yatak da bir kahramana dönüşür. Başka işlevler kazanır. Kahramanımız yatağın sağladığı konfor sayesinde gerçeklerden çok uzağa gitme cesaretini gösterir. Öleceğini bilmesi, sanıldığının aksine, insanı cesurlaştırır. Son gelmişse, koruyacak bir şeyi kalmamışsa her şeyi deneyebilir insan. Kahramanın hayatı bundan sonra rüyada geçer. Zaman zaman rüyasının içinde gerçeklerle yüzleşir. Zaten romanı başarılı kılan da bu rüya atmosferinden gerçekliğe geçiş anlarıdır. Bu anlar tam da okurun sürrealist anlatıdan koptuğu zamana denk gelir. Bir rüyada acıktığını hissetmek gibi bir şeydir bu. Rüyanın sürdüğüne duyduğumuz inancı kaybederiz. Ama gerçeğin içinde olduğumuza da inanamayız. Çok ince bir çizgidir bu. Kopuş mudur? Belki koptuğumuz yerden bağlanmaktır. Ama neye? İşte Kanguru Defteri bu noktada okuru Araf’ta bırakır. Anlatınlar ne rüya ne de gerçektir. Olsa olsa hem rüya hem gerçektir.

Yatak, Atlas marka yatak, romandaki en önemli unsurlardan biridir. Kahramanın bağımlılığının sembolüdür. Hastanın başucunda bekleyen bir yakını yoktur. Doktor ve hemşire hastayı iş olarak görür. İşlerini yaptıktan sonra hastaya ayıracak vakitleri yoktur. Çünkü başka işleri, pardon hastaları vardır. İş yatağa düşer. Hastayı oyalamak, gideceği yere götürmek, görevleri arasındadır. Çok da akıllıdır. Herhangi bir komuta ihtiyaç duymaz. Nereye gideceğini çok iyi bilir. Ve kahraman yatağıyla ön görülemez bir yolculuğa çıkar. Gideceği yer iyileşmesine imkân sağlayacak olan bir kaplıcadır. Doktorun böyle söylediğini duymuştur. Bacaklarınıza kaplıca tedavisi iyi gelebilir, demiştir. Sahiden demiş midir? Yoksa bu da mı rüyanın bir parçasıdır? Bunu düşünmeye vakit yoktur. Çünkü yatak hastaneden çoktan çıkmış yola koyulmuştur. Kaplıcaya doğru yol alan yatağın ve üzerindeki hasta kahramanın başına bir sürü tuhaf şey gelir. Bir rögar kapağına takılınca yatağın ayağı, yine bürokrasiyle başı derde girer kahramanın. Bekçi durumunun absürtlüğüne bakmaksızın onu polise şikâyet eder. Polis de hemen cezasını keser ve kahramanı yatağıyla birlikte çektirerek bir tünelin önüne bıraktırır. Devletin bütün kurumlarıyla insanın karşısına dikildiğini görürüz. Nesneleşen insanın hiçbir koşulda söz hakkı yoktur. Hangi durumda hangi koşulda olduğunun bir önemi yoktur. Hatta bu nesne insan, bacaklarında turp filizi çıksa bile otoritenin hoşgörüsüne sığınamaz.  Kurallar, sadece kurallar vardır. Otoritenin birey üzerinde kurduğu baskı roman boyunca kendini hissettirir. “ Bana tekmeyi basacakmışçasına ayağını kaldırdı. Bacaklarında turp filizi yetişen birisinin bu tür aşağılanmalara alışıp katlanması gerekiyordu herhalde.” Diye tahminde bulunan kahraman karşılaştığı küçümsemeyi kabul etmek zorunda kalır. Kanıksadığı nice  aşağılanmadan sadece biridir bu.

İnsanın yalnızlaşmasının, topluma yabancılaşmasının varoluşçuluğun ana izleklerinden biri olduğu herkesin malumu. Abe de yaşadığı dönem itibarıyla bu gerçeğin  farkındadır. Kanguru Defteri’nde kahramanımızın içinde bulunduğu yalnızlık, oldukça dikkat çekicidir. Gerçek anlamda temas kurduğu tek kişi hemşiredir. Onun dışında tamamen düşsel bir dünyadadır. Bu dünyada bile yalnızdır. Romanın gerçeküstü dünyasında kendini hissettiren bu yalnızlık gerçektir. Kahramanın hayatta kalma kaygısı ve roman boyunca çektiği açlık da gerçektir. Hatta zaman zaman hissettiği cinsellik de gerçektir. Böylesine absürt bir romanda insani duyguların kendini dayatması çok ilginçtir.  Kahraman serum bitince karnını neyle doyuracağını düşünür. Ve içinde bulunduğu tuhaf durumun aslında onun hayatta kalmasını sağladığını fark eder. “ Her ne kadar davetsiz bir şekilde bende parazit gibi yaşamaya başlasalar da, onların parazit bir böcekten ziyade birer bitki olduğunu düşünmek elbette ki en doğrusuydu. Solucanları spagettiye benziyor diye çiğ çiğ yiyemezsiniz. Ama bu süreçte, her aç kalışımda yardımıma koşan turp filizi söz konusu olunca akan sular duruyordu.” Akan sular duruyordu çünkü açlığını gövdesinde büyüyen turp filizleriyle gideriyordu. İnsanın kendine yetmesi modern çağın ürettiği zorunluluklardan biriydi. Ve insanı yalnızlaştıran da biraz bu zorunluluk değil miydi? Turp bitkisinin Çin Mitolojisi’nde açlığı ve kıtlığı temsil etmesi de ayrıca düşündürücüdür.

Alevden Dere’nin, romanın en etkileyici bölümlerinden biri olduğu söylenebilir. Kahramanın, lağımlardan, tünellerden, derelerden geçerek, tabii bütün bu süre zarfında Atlas marka yatağının üzerindedir, ulaştığı yer Sai deresinin kıyısıdır. Bu bölge Cehennem Vadisi olarak da anılmaktadır. Kaplıca da bu vadinin içindedir. Tedavi umuduyla geldiği kaplıcaya bir türlü giremez kahraman. Gövdesi turp bitkileri büyüdüğü için iyice ağırlaşmıştır.  Bir an önce kaplıcanın sularına girmek ister. Ancak kaplıcada da uyulması gereken kurallar vardır. Bu kuralları kimin koyduğu bilinmese de bu kurallara uymak zorunludur. Bir taraftan etrafında gördüklerini anlamaya çalışan kahraman bir taraftan gövdesinin ağırlığının rahatsızlığını duyar. Romanın bu bölümünde Hiroşima’nın hatırlatıldığını düşündüren bazı sahneler vardır. Cüce cin adı verilen çocuklar, Sai deresinin kıyısında taştan anıtlar yapmakta ve turistlere rehberlik yaparak bağış toplamaktadırlar. Kendilerine İmdat Kulübü gibi ilginç bir isim vermiştirler. Bu bölümde okudukları uzun bir şiir vardır ki tüyleri diken diken etmekle kalmaz romanı gerçek bir zemine oturtur. Bu cüce cinler, Cehennem Vadisi’ni ziyarete gelen turistlere etrafı gezdirip ezberledikleri bu uzun şiiri okurken taşları üst üste koyarak bir anıt yapmaya çalışırlar. Ama neyin anıtını yaptıkları hakkında bir şey söylenmez. Cüce cinlerin üstleri başları dökülür. Derilerinde yangından yani Hiroşima’dan kalma karalıklar ve yanıklar vardır. Öldükleri anki gibi kalmışlardır. Daha çocukken ölerek/ öldürülerek anne babalarından ve hayattan koparılmışlardır. Abe, halkının acısını unutmamıştır.  Hiroşima’nın yattığı acı unutulacak gibi değildir. Tabii bu açıkça söylenmez. Abe, yarattığı atmosferle okuruna devletlerin ne denli vahşi ve acımasız olabileceğini hatırlatır. Hiroşima’da ölen binlerce çocuğun sözcüsü olan cüce cinlerin okuduğu şiirin bir bölümü şöyledir. “Henüz ikisinde ve üçünde / Ya dördünde ya beşinde / On yaşına bile gelmemiş / Yavrucakların hepsi / Sai Deresinin kıyısında bulurlar birbirlerini/ Babacığım özledim, anneciğim özledim/ Özlem dolu feryatlarının sesleri/ Ne bu dünyanın sesidir/ Ne de inlemesi”… “ İmdat, imdat, yardım edin/ Ne olur, ne olur yardım edin” diye bağıran cüce cinleri gerçek anlamıyla duyan yoktur. Kahraman kaplıcada kaldığı sürece bu cüce cinlerin kimler olduğunu anlayamaz. Ama okur Hiroşima’nın hatırlatıldığını sezer ve dünyanın acımasızlık üzerine inşa edildiğini ve de dünyanın bir kâbus olduğunu, gerçek olamayacak kadar korkunç olduğunu hatırlar.  Bir taraftan da bu bölümde geçmişte yaşanan acıların turizm için bir gösteriye dönüştürülmesinin eleştirisi yapılır. Sanki acı seyredilebilen bir şeydir. Bu topraklarda binlerce çocuğun gövdesi parçalandı, bu kampta binlerce insan yakıldı, bu çukurda kurşuna dizilen binlerce insanın cesedi var… Bakın! Bakın! Görmeye gelin! Görmeye gelin! Kapitalizm acıdan bile çıkar sağlamasını bilir.

Romanın bir diğer meselesi ise ötanazidir. Bugün birçok Avrupa ülkesinde belli şartlar içinde ötanazi bir hak olarak resmiyet kazanmıştır. Ancak ötanazi birçok ülkede hâlâ yasaktır. Romanın altıncı bölümünde kendini tuhaf bir hastanede bulur kahraman. Bu sefer çenesi çıkmıştır. Ve bu hastanede ameliyat olur. Narkozun da etkisiyle yarı uyuşmuş haldedir. Yine de etrafında olup bitenleri algılamaya çalışır. Bir nevi deliler hastanesi sayılabilecek ve kaçmanın imkânsız olduğu bir hastanedir burası. İçindekiler de bir nevi delidirler. Sürekli inleyen bir yaşlı adam herkesi rahatsız eder. Ölmek üzeredir ve çok acı çekmektedir. Ancak onun acısına son verecek bir şey yoktur. Zaten doktor da hemşire de böyle bir şeyin cinayet olduğunu savunurlar. Bir bakıma ait oldukları sistemin sözcüleridirler. Vicdanları değildir konuşan. Sistemin ürettiği ve dayattığı dili konuşurlar. Koğuştaki diğer hastalar ötanazinin bir hak olduğu görüşündedirler. Adamın acı çekmesine ve sürekli inlemesine tahammülleri kalmadığında da bir çözüm üretirler. Acı çeken yaşlı adama ötanazi yapmaya karar verirler. Kahramanımız bunun için ilk adımı atar ve Amerikalı bir tanıdığından yardım ister. Bu Amerikalı romanda batı medeniyetini simgeler. Çünkü ötanaziyi bir hak olarak görür. Ve el altından bu hakkını kullanmak isteyen hastalara yardım eder. Tabii belli bir miktar para karşılığında. Ancak kahramanımız bu Amerikalıyla gerçekten tanışmış mıdır? Yoksa o da rüyanın bir parçası mıdır, bilemeyiz.  Sonunda yaşlı adamı Amerikalının sağladığı ilaçlarla öldürürler. “Aslına bakılırsa intihar, temel insan haklarından biri olarak kabul edilmeliydi.” der, hastalardan biri. Henüz çok gençtir. Ama yüzünde bir tümör büyümektedir. Acı çekmektense ölmeyi tercih eder. Ancak Doğu kültüründe intiharın yeri yoktur. Ötanazi de bir çeşit intihardır. Ve bir hak olarak görülmesi olanaksızdır!

Kanguru Defteri, yazının başında söylendiği gibi ilginç bir okuma deneyimi vadediyor okuruna. Bu deneyimde huzurlu bir rüyada bulmaz okur kendini. Çünkü bu rüyada akıl devre dışı kalmaz. Gerçekler trafik ışığı gibi bir yanar bir söner. Her ışık bir ikazdır. Ve bu ikazlar rüyanın olağanüstü atmosferini bile olağanlaştırır. Her rüyanın kendi içinde bir realitesi vardır. Bütün mesele o realiteyi görmek ve sunulan gerçeği kabul etmek ya da etmemektir Bir başka deyişle Kanguru Defteri, rüyaların olağanüstü atmosferinde gezdirdiği okuruna içinde bulunduğu dünyanın dehşetini ve bu dehşeti görmezden gelmenin mümkün olmadığını hatırlatıyor. Zavallı insanlığın edebi döngüsü! Ve bu döngüyü aşamamanın çaresizliği ince bir sızı olarak dimağlarda kalıyor.

 

Önceki Gönderi

Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

Sonraki Gönderi

Servet Şehri Venedik, Alperen Soysaldı çevirisiyle tüm kitapçılarda.

İlgili Gönderi

Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı
İnceleme

Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

17 Temmuz 2025
Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum
İnceleme

Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

17 Temmuz 2025
Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III
Popüler Kültür

Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

16 Temmuz 2025
Sonraki Gönderi
Servet Şehri Venedik, Alperen Soysaldı çevirisiyle tüm kitapçılarda.

Servet Şehri Venedik, Alperen Soysaldı çevirisiyle tüm kitapçılarda.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trend
  • Yorumlar
  • Son
Seydali Önal yazdı: Günümüzün Karacaoğlan’ı: Heves Ali

Seydali Önal yazdı: Günümüzün Karacaoğlan’ı: Heves Ali

5 Ağustos 2024
2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

24 Aralık 2020
Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

28 Nisan 2024
2020 Yılının Dikkat Çeken 18 Öykü Kitabı

2020 Yılının Dikkat Çeken 18 Öykü Kitabı

24 Aralık 2020
Başak Canda yazdı: Acının Bedeni

Başak Canda yazdı: Acının Bedeni

25
Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

13
Didem Kazan Sol yazdı: Gölgesini Yitiren Kadın

Pınar Yalçın Önal yazdı: Gökyüzüm Nerede?

11
Aylin Karakaya yazdı: Çanta

Aylin Karakaya yazdı: Çanta

8
Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

17 Temmuz 2025
Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

17 Temmuz 2025
Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

16 Temmuz 2025
Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

16 Temmuz 2025
Elemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi Çıktı
REKLAM
REKLAM

BUNLARI DA OKUYUN

Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

17 Temmuz 2025
Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

17 Temmuz 2025
Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

16 Temmuz 2025
Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

16 Temmuz 2025
Edebiyat Burada

Mevsimler birbiri ardına devrilip giderken çevremizde olan bitenin farkına varamadığımız sayısız an yaşadık. Şiir, öykü ve romanlar yazmaya devam etti inatla şair ve yazarlarımız. Yazmadan yaşama tutunmayı denedi kimisi. Dünya acıyı da sevinci de bal eyleyenlere imkânlar sunmayı sürdürdü... Devamını Oku

izmir escort adana escortescort bayan antalya escort gaziantep escort bursa escort bodrum escort ankara escort Escort girls in İstanbul

Kategoriler

  • Atlas
  • Çeviri
  • Dergiler
  • Genel
  • Haber
  • İnceleme
  • Kitaplar
  • Kültür Sanat
  • Müzik
  • Öykü
  • Popüler Kültür
  • Şiir
  • Sinema
  • Söyleşi
  • Televizyon
  • Tiyatro
  • Yazarlar
REKLAM
  • Reklam
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

© 2018 Edebiyat Burada

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Haber
  • Kitaplar
  • Dergiler
  • İnceleme
  • Söyleşi
  • Öykü
  • Popüler Kültür
    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
  • Kültür Sanat
  • Atlas
    • Şiir Atlası
  • Yazarlar

© 2018 Edebiyat Burada

Hesaba giriş

Parolanızı mı unuttunuz? Kaydol

Kaydolmak için formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekli Giriş

Şifrenizi yazın

Parolanızı değiştirmek için kullanıcı adınızı ya da e-posta adresinizi yazın

Giriş
escort georgiakonya eskorthttps://www.gbantiquescentre.com/küçükçekmece escortgrandpashabetbuca bornova escortistanbul escortdeneme bonusu veren siteleristanbul escortsromabetromabetromabetümraniye escorttipobetbetgaranticasibomjojobet giriş토토사이트betciopinbahis giriştarafbet girişmeritbet girişnakitbahiszbahismadridbetotobetbetturkeybets10sheratonbetportobetcasibombettiltsosyal forumdeneme bonusubetcioextrabetimajbetmavibetgrandpashabetDeneme Bonusu Veren Bahis Sitelerigrandpashabetdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetgrandpashabetgrandpashabetcasibom girişmatbetgrandpashabetgrandpashabetmadridbetgrandpashabetsekabetholiganbet girişcasibombetgarantimariobetsekabet girişholiganbetcasibomcasibom girişgrandpashabettaraftarium24tarafbetultraslotvbetgrandpashabetcasibom girişcasibomdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetdeneme bonusu veren sitelermarsbahisbahsegelcasinoDeneme Bonusu Veren Sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusupusulabettürk ifşaMarsbahisMarsbahismatbetsekabetpinbahiscasibomcasibom güncel giriştarafbetmeritbetimajbetdeneme bonusudinamobetdeneme bonusuescort şişlicasibomsahabet girişotobetimajbetgrandpashabetbetebetbetebet girişvaycasino girişcasibom güncel girişcasibom girişcasibom girişcasibomkonya escortGrandpashabetcasibomcasibom girişcasibom girişcasibomGrandpashabetcasibomgrandpashabetmarsbahismarsbahis girişcasibom güncel giriş
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için Cookie kullanıyoruz. Cookie kullanılmasını tercih etmezseniz tarayıcınızın ayarlarından Cookie’leri silebilir ya da engelleyebilirsiniz. Gizlilik politikamızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.