Lilith!
İncelikler, yıpratılmış sevmeleri onarır bazen. Doğru ifadeyle doğru duyguya ulaşmak gerekir sadece… Mutluluğun bir adı “bir an”, belki de “sihirli bir zamana uyanmak”tır. Azdan çoğu yaratmak, bilinmeyen bir zamanı seçmektir. Gecelerin ardında kalanı kabul etmek… Bazen güneşi bile reddetmek de olabilir… Olması gerekenin içinden geçince çünkü biter karanlık, yanar ışık.


Bu kırılmış bir kalemin kurşunundan sıyrılmış sessizliğin bilincidir, belki de o yüzden hayretle yüzümüze bakılır.
Kalbimiz taşlanmıştır yasaklanmış hayatlara değerken. Yaşlı suretleri barındırır derler sokakların sunaklarında yatan cinsi latifler için… Masum bir dişidir oysa ilk kadın Lilith…
İçindeki ateşten ilk kendisi geçmiş. İçindeki cenneti ilk o terk etmiştir. Dişleri dökülmüş bir fırçanın; uyumsuz bir maviye bandırılmış kılından kalanlardır, bunca zaman yazılan ve peşpeşe, tane tane dökülen her tespih!
Geçmişin tozunu savuran ve yüzümüzü duru bir suyla yıkayan kaynağın adını veriyorum ey düşlerinin peşinde koşan insan…
Güzel rüyâlarda melekler hep kardeştir.