Türk edebiyatının usta kalemi Sevinç Çokum, Kapı yayınlarından çıkan son kitabı “Yüzünü Sıyır Karanlığından” adlı romanında geçmişte yaşanan kavgaları, kutuplaşmaları, faili meçhul cinayetleri ve tüm bunlar olurken akıp giden “kırık dökük hayatları” sorguluyor.
“…kendi hayatında kimsesizliğin geniş boşluklarına fırlatıldığından rahatça akıyordu her yere.” s.79
“Yüzünü Sıyır Karanlığından” bir yandan iki kadın arasında kalan bir adamın açmazlarını anlatıp mutsuz evlilikleri sorgularken öte yandan ciddi bir toplumsal eleştiriyi de bünyesinde barındırıyor. Yanlış yollara sapan, kula kulluk eden insanları, birdenbire palazlanan zenginleri, kara para aklayanları, ülke adına çalıştığını sanan tetikçileri, kendi hapishanelerini yaratmış vaatleri ile halkı oyalayan ve onlara korku salan yönetenleri eleştiriyor. Faili meçhul cinayetleri, bulanıklaşan bir ortamı velhasıl kirlenen bir dünyayı tüm çıplaklığıyla okura sunuyor. Yazar, eserinde döneme ters düşen fikirlerinden dolayı mahkûm edilen insanların hazin sonunu yazıyor.
“…Memleketimiz, güzel memleketimiz, üretken ama bir şey var; bir şeyler… Bu işkenceler bu ahla, fikirler çekiliyor makinalarda…” s.345
Sevinç Çokum, bu kitabında da romanın sadece kurgudan ibaret olmadığını, eserlerin asıl gücünü farklılıkları ortaya koymalarından ve ötekini anlama çabasından aldığını okura bir kez daha hatırlatıyor.
“Roman çok güçlü bir ifade aracıdır. Siyasetçilerin anlattığı hayal klişelerini dümdüz eder. Dünyanın ve hayatın, yöneticilerin söylemlerinden ve siyasetçilerin anlattığından başka bir şey olduğunu söyler roman. Roman yanlışı, yalanı görür ve gösterir. Bütün bir evreni hisseder, hissettirir.” (s. 386)
Çokum, filmlerden bahsettiği, şarkılardan fal tuttuğu, çiçeklerle bezediği satırlarında ünlü şairlerin dizelerine de yer veriyor.
“Maviye/ Maviye çalar gözlerin
Yangın mavisine/ Rüzgârda asi,
Körsem/ Senden gayrısına yoksam
Bozuksam/ Can benim düş benim
Ellere nesi…” s.27
Usta yazarın zengin dili, kendine has söyleyişi, zorlama bir üslupla yazıldığı anlaşılan eserlerin arasından sıyrılıveriyor. Tınısı, ritmi üslubu ile büyülü bir şarkıya dönüşen roman, genç kuşak yazarların ufkunu açacak türden…
Berna hocam Holvan dan hatırlıyorum sizi çok güzel yazmissiniz