Aziz Nesin, “Mizah ciddi bir iştir. ” derken yazdığı mizah öykülerinin genel mantığını da özetliyor aslında. Yazarın “Aferin” adlı kitabını okuduğumda Aziz Nesin’in üslubunu ve öykülerindeki mizah duygusunu özlemiş olduğumu fark ettim. Eski bir dostla yeniden görüşüyormuşum gibi bir hisse kapıldım. Kitaptaki öyküleri bir solukta okudum.
Kitap, Aziz Nesin’in on altı öyküsünden oluşuyor. Her öykü birbirinden faklı ama birbirini de bütünleyen konuları ele alıyor mizahi bir bakış açısıyla. Yazarın öykülerinde anlattığı insanlar, kimi zaman yaşamımızda karşımıza çıkan insanlar. Anlatılan olaylar da yabancısı olmadığımız olaylar.
Yazarın kimi öykülerini özgünlükleri ve yazarın işlediği konuyu ustaca ele alması nedeniyle daha da beğendim. Yazarın Kitaba ismini veren öyküsü “Aferin” beğenerek okuduğum öykülerden biri. Yazar bu öyküsünde, bir yazarın basım evinde basılmayı bekleyen kitabını bastırabilmek için, borç harç bir araya getirdiği üç bin lirayı koyduğu çantayı, vapur iskelesinde vapur beklerken unutması üzerine gelişen olayları komik bir dille anlatıyor.
Yazarın kitapta yer alan “Helal Olsun” adlı öyküsünü, daha önce, Doğan Cüceloğlu’nun,”İnsan İnsana” adlı kitabında da okumuştum. Yazar bu öyküsünde Zengo isimli bir azılı katilin, eşkıyanın çirkinliği ve iriliği nedeniyle toplum tarafından sürekli ötekileştirmesi ve suçlanması sonucu nasıl azılı bir katile, eşkıyaya dönüştüğünü ,dönüştürüldüğünü; işlediği suçlar nedeniyle yargılanan Zengo’yu savunan avukatın, Zengo’yu savunmak için, hakkında söylediği olumlu sözlerin Zengo’da yarattığı olumlu etkiyi; bu olumlu ifadelerden etkilenmesi sonucu Zengo’nun içindeki iyi insanın ortaya çıkması sürecini anlatmış.
Doğan Cüceloğlu da kitabında, Aziz Nesin’in “Helal Olsun” adlı hikayesini, insanları yargılamadan anlamanın, insanların içindeki iyiyi ortaya çıkarabileceği düşüncesi üzerinden ele almış.
Yine dürüstçe belirtmem gerekirse, yazarın,” Emir Kuluyuz, Titiz Kadın Hasna’anım, Sağcı Mısın Solcu Musun?” adlı öykülerini diğer öykülerinden daha özgün ve esprili buldum.
Öyküleri okurken, yazarın toplumumuzu ne kadar iyi gözlemlediğini ve tanıdığını; gözümüzden kaçan gündelik olaylardaki, insanlarımızın kişiliklerindeki mizahi yönleri dikkatlice tespit edip ne kadar ustaca öyküleştirdiğini bir kere daha anladım.
Mizahın ne kadar zor ve ciddi bir iş olduğu düşünülünce, Aziz Nesin’in insanımızda ve toplumumuzda var olan olumsuzlukları ve anlamsızlıkları mizaha dönüştürmesine ve her seferinde beynimi ters köşe edip beni şaşırtmasına, gülümsetmesine şapka çıkardım.
İyi ki bu dünyadan geçtin ve bu güzel öyküleri yazdın Aziz Nesin. Eserlerinle nice yıllar yaşayacağına eminim.