Burçe Bahadır ile Söyleşi
Yunus Çinçin
Sevgili Burçe Bahadır, Söyleşi isteğimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. 71. Sait Faik Hikâye Armağanı’na değer görülen “Şimdi Dönecek Dünya” adlı son öykü kitabınızın okurunu bulması dileklerimle başlamak istiyorum söyleşimize. Kendinizden, yazarlık geçmişinizden ve yazarlık serüveninizde önemli gördüğünüz dönüm noktalarından söz eder misiniz?
Davetiniz için ben teşekkür ederim. Kadın cinayetleri hakkında bir belgesel çekmiştim. Yayınlanmasında bir sorun çıkınca yaptığım röportajları kitap haline getirdim. Önce Ayizi Yayınevi ardından Görünmez Adam Yayıncılık’ta Ölü Kadınlar Memleketi adıyla basıldı. Yazmak hep aklımdaydı ama ilk böyle başladı.
Öykülerinizin konularını seçerken, öykülerinizi yazarken temel motivasyonlarınız neler? Burçe Bahadır, öykülerini nasıl yazar? Yazmak, sizin için ne ifade ediyor?
Yazmak hem sıkıcı hem eğlenceli. Sıkıcı çünkü tek başınıza bir masada saatler geçirmek zorundasınız. Eğlenceli çünkü o dünyaya bir kez girince zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Temel motivasyonum sıkılmak sanırım. Yazmak olmayınca günlük hayat epey sıradan.
Kimi öykülerinizde, çocukların dünyaya ve olaylara yaklaşımlarını, çocuk psikolojisini, çocuk bakış açısını ustaca yansıtabilmenizi sağlayan ne ya da neler?Burçe Bahadır’ın içindeki çocukla ilişkisi nasıldır?
Çocukları, onlarla sohbet etmeyi seviyorum, iyi de anlaşırım. Biri kız biri erkek ikiz çocuklarım var. Artık büyüdüler tabii ama büyürken de beni epey terbiye ettiler.
Bilmeyenler için, ödüllü bir belgeselci de olduğunuzu belirterek, belgeselciliğinizin, belgesellerinizin metin yazarı oluşunuzun öykülerinize nasıl yansımaları oldu?
Belgesel sayesinde çok insan tanıdım. Doğrunun ve yanlışın ne kadar gri olduğunu, mekanların insanları nasıl değiştirebileceğini, mazlumun ve zalimin değişkenliğini öğrendim. Tabii en önemlisi, dinlemeyi bilirsem sıradan zannedilen bir hayatın ardındaki benzersiz hikâyeyi görebileceğimi anladım.
Türk ve dünya edebiyatından sevdiğiniz ve takip ettiğiniz öykücüler kimler? Yazarlığınızı beslediğini düşündüğünüz yazarlar, sanatçılar hangileri?
Çok daha fazlası var aslında ama Ömür İklim Demir, Deniz Poyraz, Melisa Kesmez, Banu Özyürek, İrem Üreten, Derya Sönmez, Türker Ayyıldız, Aysun Kara, Emir Çubukçu, Ebru Ojen, Murat Çelik, Gamze Efe, Tuğba Çelik Korat, Recep Kayalı, Engin Türkgeldi, Buket Arbatlı, Eylem Ata, Şükran Yiğit, ilk aklıma gelen isimler. Türkiye’de özellikle öykü çok canlı ve yaratıcı.
Türk ve yabancı pek çok yazar takip ediyorum elbette. Bence okuduğumuz her cümle bizi besler.
Öykü yazmak isteyenlere ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz? Bundan sonraki süreçte, yazacağınız eserlerle, yapmayı düşündüğünüz çalışmalarla ilgili kısa ve uzun vadeli planlarınız neler?
Çok değil nitelikli okumayı tavsiye ederim. Şimdi hepimiz aynı dertten mustaribiz. Bir kitabı, filmi, diziyi bitirip hemen yenisine geçmek zorundayız gibi hissediyoruz. Oysa iyi bir kitabı en az iki kere okumak gerekiyor.
Uzun vadeli plan yapmayı bırakalı çok oldu. Kısa vadede ise yazmaya devam etmek diyebilirim.