Kenar mahallede büyümüş, ne yaparsa yapsın suçlu olduğu kesin gözüyle bakılan 19 yaşındaki bir genç; babasının ölümünden sorumlu tutulmaktadır. Hayatı boyunca zorluklar yaşamış, küçük yaşta annesini kaybetmiş, babasından devamlı şiddet görerek büyümüş bu gencin geleceği artık on iki jüri üyesinin vereceği karara bağlıdır.
22 Ekim 2014’te sahnelenmeye başlayan On İki Öfkeli Adam oyunu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda bu sezon da seyircisiyle buluşmaya devam ediyor.
“On üçüncü öfkeli adam” Arif Akkaya’nın rejisiyle sahnelenen oyunda Ahmet Özarslan, Ali Gökmen Altuğ, Burteçin Zoga, Enes Mazak, Erkan Akkoyunlu, Gün Koper, Kutay Kırşehirlioğlu, Mehmet Avdan, Metin Çoban, Nihat Alpteki, Rahmi Elhan, Selçuk Yüksel, Serdar Orçin rol alıyorlar.
Emmy Ödüllü Yazar: Reginald Rose
Amerikalı film ve televizyon yazarı Reginald Rose, 1920 yılında Manhattan’da doğdu.
1954 yılında yazdığı On İki Öfkeli Adam oyununun, ayrıca televizyon dizisi ve sinema filmi uyarlamaları da yapıldı. Televizyon uyarlamasıyla Emmy ödülü kazanan yazar, oyunun film uyarlamasıyla da Oscar’a aday oldu.
Rose’un 1950’lerde yazdığı “On İki Öfkeli Adam” oyununun konusu esasen güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyecek gibi görünüyor. Çünkü insanoğlu var olduğu sürece suçlar işlenmeye ve adalet kavramı da sorgulanmaya devam edecek. İşte bu nedenle oyun, Amerikalı bir yazar tarafından yazılmış olsa da konusu her zaman evrensel olacak. Tıpkı sanatın kendisi gibi.
Tiyatrodan Sonra Sinemada
Oyunla aynı isimli 1957 yapımı filmin yapımcılığını Henry Fonda ve Lee J. Cobb üstlenirken, yönetmenliğini ise Sidney Lumey gerçekleştirmiş. Henry Fonda, ilk ve son kez bir filmde yapımcı olmuş ve bu filmden sonra bir daha yapımcı olmayacağını açıklamış.
On İki Öfkeli Adam’ın filmi, 2007’de ABD Kongre Kütüphanesi tarafından “kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli” filmler arasında seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi’nde muhafaza edilmesine karar verilmiş.
Her Üyenin Öfkesi Ayrı
Oyunda on iki farklı karakteri canlandıran on iki başarılı oyuncuyu izliyoruz. Özellikle sekizinci jüri üyesinin; (Ahmet Özarslan) çocuğa acıması, onun insani yönlerini diğer jüri üyelerine de anlatmaya çalışması ve bu sırada yaşanan olaylar oyunun ana gövdesini oluşturmakta. Seyirci, sekizinci jüri üyesinin hiç kimseyi ikna edemediği süreçte yaşadığı yalnızlığı ve çaresizliği oyun boyunca her an hissediyor. Tabi ki bunda Ahmet Özarslan’ın başarılı performansının etkisi büyük. Oyunda öne çıkan bir diğer isim ise Serdar Orçin. Serdar Orçin oyunda, ön yargılarından bir türlü vazgeçemeyen ve sekizinci jüri üyesini en çok uğraştıran jüri üyesini canlandırıyor. Ayrıca “Hayatta hiçbir şey olamamak acıdır beyler.” repliğiyle Metin Çoban’ın canlandırdığı dokuzuncu jüri üyesini ve Nihat Alpteki’nin canlandırdığı jüri üyeleri içindeki en kibar jüri üyesi olan on birinci jüri üyesini de belleğimizden silinmeyecek karakterler olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.
Oyundaki kostüm tasarımı Nihal Kaplangı’ya ait. Oyunda sosyal statüleri, hayat görüşleri, yaşları birbirinden farklı on iki jüri üyesi var. Genel olarak siyah giyinmişler ama kıyafetlerdeki sadelik jüri üyelerinin içimizden sıradan insanlar olduklarını destekler nitelikte olmuş. Zaten oyundaki karakterlerin isimlerinin kullanılmamış olması da yine bu amaca hizmet etmek bilinçli olarak yapılan tercihlerden biri olsa gerek.
Bence seyircinin suçlu olduğu düşünülen genci hiç görmemesine rağmen onunla empati kurabilmesi oyunun başarılı ve kuvvetli yanlarından biri olmuş. Oyunun bir diğer önemli yanı ise tüm oyunun tek bir odada geçmesine rağmen hikayenin seyirciyi hiç sıkmadan ilerleyebilmesi. Oyunun enerjisi o kadar yüksek ki tek bir odada geçen oyun, seyirciyi hiç sıkmadan kendini izlettirdiği gibi etkileyici bir finalle de son buluyor.
Emeği geçen herkesi kutlar, bol alkışlı oyunlar dilerim.
İyi seyirler…
Yazan: REGINALD ROSE
Çeviren: CEMAL BERK
Yöneten: ARİF AKKAYA
Dramaturg: HATİCE YURTDURU
Sahne Tasarımı: AYHAN DOĞAN
Kostüm Tasarımı: NİHAL KAPLANGI
Işık Tasarımı: ÖZCAN ÇELİK
Yardımcı Yönetmen: CAN ERTUĞRUL
Yönetmen Yardımcısı: ÇAĞLAR POLAT, ERKAN AKKOYUNLU
Süre: 110 dk. / İki Perde