Yaşamı boyunca edindiği bilgilerle hayatta kalmayı öğrenen, kendi uygarlık sürecini başlatan insan, doğası gereği diğer canlılarla iletişim kurmak ve sosyalleşmek ister. Bunun yollarını ararken sözün yeterli olmadığını öğrenir. İşaretle, şekille, resimle anlaşma yollarını denerken günümüze kadar gelecek olan yazıyı icat eder. Böylece insanlık tarihinin en önemli buluşlarından birini gerçekleştirir. Ağaç kabuğu, yaprak, taş, kil tablet, papirüs, parşömen, kâğıt derken günümüze kadar gelen kitaplarla yazı, insan hayatının en önemli iletişim araçlarından biri olur.
El yazması eserler çoğaldıkça tarihe ismini yazdıran kütüphanelerin sayısı artar. Tarihte önemli yeri olan kütüphanelerden biri, kil tabletlerin Asur kralının arşivlerini oluşturduğu bilinen ve M.Ö 625 yılında kurulan “Ninova Kütüphanesi”dir. M.Ö. 3.yüzyılın ilk yarısında Mısır’da kurulan “İskenderiye Kütüphanesi” devrin en büyük kütüphanesi olarak bilinir. Ne yazık ki M.Ö. 47 senesinde Sezar’ın İskenderiye’yi işgal etmesiyle büyük zarar gören kütüphane M.S. 391 senesinde tamamen ortadan kalkar. Eski Yunan’da papirüs ruloları M.Ö. 165’te “Bergama Kütüphanesi” ni oluşturur.
Modern kitabın bulunması ise, Çinlilerin kâğıdı bulması ve ardından matbaanın icadıyla hızlanır. Yaygın olarak kullanılan kitabın günümüzdeki halini alması uzun süreçlerden sonra mümkün olur. Mısır’da hayvan derilerinin özel bir işlemle yazı malzemesi aracına dönüştürülmesi, parşömenin çift taraflı kullanımı ile defter haline getirilmesi günümüzdeki kitaplara birer ön hazırlıktır.
Kâğıdın ve ardından matbaanın bulunmasıyla kütüphanelerin önemi artarak devam eder. Sadece kitapların toplanma alanı değil, bilgiye ulaşmanın, toplumsallaşmanın ve sosyalleşmenin de yeri haline gelir.
Bugün elimizdeki akıllı telefonlardan ya da önümüzdeki bilgisayarlardan kolayca bilgiye ulaştığımız bir dönemdeyiz. Ne okumaya ne de detaylı öğrenmeye vakit ayırıyoruz. Her şeyin hızlı yaşandığı bu dönemde neredeyse kitapların bile kısa özetleri okunmakta. Ancak gerçek olan nitelikli okur için basılı kitap her zaman önemini korumaya devam ediyor. Geçmiş ve gelecek arasında köprü kuran ve birçok bilgiyi bünyesinde toplayan kütüphaneler kendini geliştirmek isteyen, öğrenmeye açık, bilgiye ihtiyaç duyan herkese kapılarını sonuna kadar açar.
Günümüzde devlet okullarımıza kütüphane desteğinde bulunarak gençlerimize katkıda bulunabiliriz. Bilgi kirliliğinden uzakta, doğru kaynaklarla, nitelikli bilgiye ve birçok önemli esere ulaşmak bu sayede mümkün olabilir. Eğitimin gittikçe zayıfladığı ancak öneminin arttığı günümüzde pandemi sebebiyle durma noktasına gelen eğitim sorununu bir an önce yeni dönemde tamamlamak zorundayız. Bunun için çalışan devlet kurumları, gönüllülere ve hayırseverlere destek olan özel kurumlar ve dernekler var. El birliğiyle harekete geçerek yeni dönemde rehavete, kolaya alışan öğrencilerimizin içinde bir nebze de olsa öğrenme isteği uyandırabilirsek, ufuklarının açılmasına vesile olabilirsek, hayatlarına dokunabilirsek geleceğimiz adına büyük katkı sağlamış oluruz.
Çağımıza yakışır izler bırakabilmek dileğiyle.