rolex replica watches hosts the culture of dreams .

Edebiyat Burada
  • KANALDAN
    • Okuryazar
    • Yazanlar Arasında
    • Saklama Kabı
    • ÇeviriYorum
    • Sesinden
    • Canlı Yayın Tekrarları
    • Vitrindekiler
    • İlk Kitap
    • Okurun Gözünden
    • Bir Yazar Bir Kitap
    • Radyo Edebiyat
    • Edebiyat Akademi
    • Misafir
    • Valizimdeki Kitaplar
      • izmir eskort
    • Balkan Edebiyatı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Reklam
  • Haber
    Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

    Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

    Mehmet Özçataloğlu yazdı: Bir Kış Masalı

    Faruk Duman’ın Yeni Kitabı Çıktı

    MUHİT MEVLÂNA İDRİS DOSYASIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

    MUHİT MEVLÂNA İDRİS DOSYASIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

     “KE Çocuk” Dergisinin 2. Sayısı Çıktı

     “KE Çocuk” Dergisinin 2. Sayısı Çıktı

    Varlık dergisinin yeni sayısı okurlarla buluştu.

    Varlık dergisinin yeni sayısı okurlarla buluştu.

    Yük Edebiyat’ın 6. Sayısı Çıktı!

    Yük Edebiyat’ın 6. Sayısı Çıktı!

    KE 16. Sayısını Yayımladı

    KE 16. Sayısını Yayımladı

    Yeni bir deneme-eleştiri dergisi: Ova’nın ilk sayısı çıktı!

    Yeni bir deneme-eleştiri dergisi: Ova’nın ilk sayısı çıktı!

    DİTAV-ŞAİR İHSAN F. BİÇİCİ ŞİİR ÖDÜLÜ SAHİPLERİNİ BULDU

    DİTAV-ŞAİR İHSAN F. BİÇİCİ ŞİİR ÖDÜLÜ SAHİPLERİNİ BULDU

  • Kitaplar
    Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

    Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

    Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

    Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

    Mehmet Özçataloğlu yazdı: Bir Kış Masalı

    Faruk Duman’ın Yeni Kitabı Çıktı

    Yunus Çinçin yazdı: Kenzaburo Oe’nin Kişisel Bir Sorunu

    Yunus Çinçin yazdı: Kenzaburo Oe’nin Kişisel Bir Sorunu

    Aylin Yılmazer yazdı:  Meltem Terzioğlu’nun  Kaleminden  “Hiç Kimsenin Dünyası”na Yolculuk

    Aylin Yılmazer yazdı: Meltem Terzioğlu’nun Kaleminden “Hiç Kimsenin Dünyası”na Yolculuk

    Beytullah Kılıç yazdı: Şehirleri Yanmış Bir Dünya’da Yılana Sarılanlar İçin: LUPOC!*

    Beytullah Kılıç yazdı: Şehirleri Yanmış Bir Dünya’da Yılana Sarılanlar İçin: LUPOC!*

    Kaan Murat Yanık yazdı: Mo Yan; Safsatalar Kralı!

    Kaan Murat Yanık yazdı: Mo Yan; Safsatalar Kralı!

    Emine Çunkur yazdı: Ömer Arslan’ın “Korkulukmuşsun” Öyküsü Üzerine

    Emine Çunkur yazdı: Ömer Arslan’ın “Korkulukmuşsun” Öyküsü Üzerine

  • Dergiler
    MUHİT MEVLÂNA İDRİS DOSYASIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

    MUHİT MEVLÂNA İDRİS DOSYASIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

     “KE Çocuk” Dergisinin 2. Sayısı Çıktı

     “KE Çocuk” Dergisinin 2. Sayısı Çıktı

    Varlık dergisinin yeni sayısı okurlarla buluştu.

    Varlık dergisinin yeni sayısı okurlarla buluştu.

    Yük Edebiyat’ın 6. Sayısı Çıktı!

    Yük Edebiyat’ın 6. Sayısı Çıktı!

    KE 16. Sayısını Yayımladı

    KE 16. Sayısını Yayımladı

    Yeni bir deneme-eleştiri dergisi: Ova’nın ilk sayısı çıktı!

    Yeni bir deneme-eleştiri dergisi: Ova’nın ilk sayısı çıktı!

    SİN EDEBİYAT DERGİSİNİN 33. SAYISI YAYIMLANDI!

    SİN EDEBİYAT DERGİSİNİN 33. SAYISI YAYIMLANDI!

    SİNCAN İSTASYONU’NUN TEMMUZ-AĞUSTOS 2022 TARİHLİ YENİ SAYISI ÇIKTI

    SİNCAN İSTASYONU’NUN TEMMUZ-AĞUSTOS 2022 TARİHLİ YENİ SAYISI ÇIKTI

    Kaos Çocuk Parkı dergisinin yeni sayısı ‘Sanat ve Delilik’ dosyasıyla yayımlandı.

    Kaos Çocuk Parkı dergisinin yeni sayısı ‘Sanat ve Delilik’ dosyasıyla yayımlandı.

  • İnceleme
    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

    Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

    Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

    Yunus Çinçin yazdı: Kenzaburo Oe’nin Kişisel Bir Sorunu

    Yunus Çinçin yazdı: Kenzaburo Oe’nin Kişisel Bir Sorunu

    Aylin Yılmazer yazdı:  Meltem Terzioğlu’nun  Kaleminden  “Hiç Kimsenin Dünyası”na Yolculuk

    Aylin Yılmazer yazdı: Meltem Terzioğlu’nun Kaleminden “Hiç Kimsenin Dünyası”na Yolculuk

    Beytullah Kılıç yazdı: Şehirleri Yanmış Bir Dünya’da Yılana Sarılanlar İçin: LUPOC!*

    Beytullah Kılıç yazdı: Şehirleri Yanmış Bir Dünya’da Yılana Sarılanlar İçin: LUPOC!*

    Nesrin Çoruh yazdı: Türk Edebiyatında Kedinin Yeri

    Nesrin Çoruh yazdı: Türk Edebiyatında Kedinin Yeri

    Kaan Murat Yanık yazdı: Mo Yan; Safsatalar Kralı!

    Kaan Murat Yanık yazdı: Mo Yan; Safsatalar Kralı!

    Emine Çunkur yazdı: Ömer Arslan’ın “Korkulukmuşsun” Öyküsü Üzerine

    Emine Çunkur yazdı: Ömer Arslan’ın “Korkulukmuşsun” Öyküsü Üzerine

    Özlem Karapınar yazdı: Rölyefteki Aslan: Tanrıların ve Kralların Dünyası’nda Bir Kadın Şair

    Özlem Karapınar yazdı: Rölyefteki Aslan: Tanrıların ve Kralların Dünyası’nda Bir Kadın Şair

  • Söyleşi
    Suzan Bilgen Özgün ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Suzan Bilgen Özgün ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    İBRAHİM HALİL ÇELİK’LE “KORKUNÇ BEYAZ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

    İBRAHİM HALİL ÇELİK’LE “KORKUNÇ BEYAZ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

    Talha Kuru ile Kaan Bakan Söyleşti

    Talha Kuru ile Kaan Bakan Söyleşti

    Fatma Aktaş, Pürlen Kıyat Karakuş ile Söyleşti

    Fatma Aktaş, Pürlen Kıyat Karakuş ile Söyleşti

    Derya Sönmez ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Derya Sönmez ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Mehmet Özçataloğlu yazdı: Bir Kış Masalı

    KİTAP DÜNYAM AİLESİ “SUS BARBATUS!” OKUMA ETKİNLİĞİMİZDEN GERİYE KALANLAR

    Melih Yıldız’la Mertcan Karacan Söyleşti

    Melih Yıldız’la Mertcan Karacan Söyleşti

    Yasemin Onat ile Serkan Gürpınar Söyleşti

    Yasemin Onat ile Serkan Gürpınar Söyleşti

    Ayşe Övür ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Ayşe Övür ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

  • Öykü
    Turhan Yıldırım yazdı: yetersiz bakiye

    Turhan Yıldırım yazdı: yetersiz bakiye

    Burak Uzun yazdı: Hem Hiç Hem Çok

    Burak Uzun yazdı: Hem Hiç Hem Çok

    Dilek Bilge yazdı: Güneydeki Pencere

    Dilek Bilge yazdı: Güneydeki Pencere

    Uğur Terzi yazdı: Ramazan

    Uğur Terzi yazdı: Ramazan

    Fırat Caner yazdı: Kasiyer Kızın Kendine Ait Olmayan Öncesi

    Fırat Caner yazdı: Kasiyer Kızın Kendine Ait Olmayan Öncesi

    Mertcan Karacan yazdı: AMA

    Mertcan Karacan yazdı: AMA

    Serkan Türk yazdı: Babamın Sesi

    Serkan Türk yazdı: Babamın Sesi

    Ahmet Yusuf Cengiz yazdı: ŞAPKA

    Ahmet Yusuf Cengiz yazdı: ŞAPKA

    Ahmet Akdere yazdı: Belkıs

    Ahmet Akdere yazdı: Belkıs

  • Popüler Kültür
    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

    Ekin Kadir Selçuk yazdı: Bir Hikâyenin Hikâyesi

    Ekin Kadir Selçuk yazdı: Bir Hikâyenin Hikâyesi

    Yunus Çinçin yazdı: Kenzaburo Oe’nin Kişisel Bir Sorunu

    Yunus Çinçin yazdı: Kenzaburo Oe’nin Kişisel Bir Sorunu

    Suzan Bilgen Özgün ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Suzan Bilgen Özgün ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Nesrin Çoruh yazdı: Türk Edebiyatında Kedinin Yeri

    Nesrin Çoruh yazdı: Türk Edebiyatında Kedinin Yeri

    Kaan Murat Yanık yazdı: Mo Yan; Safsatalar Kralı!

    Kaan Murat Yanık yazdı: Mo Yan; Safsatalar Kralı!

    İBRAHİM HALİL ÇELİK’LE “KORKUNÇ BEYAZ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

    İBRAHİM HALİL ÇELİK’LE “KORKUNÇ BEYAZ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

    Serkan Türk yazdı: Umay Umay İçin Eksik Bir Alfabe

    Serkan Türk yazdı: Umay Umay İçin Eksik Bir Alfabe

    Asım Eraydın yazdı: Bir İlk Roman I Kötü Tohumlar

    Asım Eraydın yazdı: Bir İlk Roman I Kötü Tohumlar

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Jewel Kilcher’dan Serbest Çeviriler

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Jewel Kilcher’dan Serbest Çeviriler

    Göktürk Yaşar çevirdi: Yeşil

    Göktürk Yaşar çevirdi: Yeşil

    Turgut Say çevirdi: Hayaller

    Turgut Say çevirdi: Hayaller

    Turgut Say çevirdi: Mutluluk Mahkumu

    Turgut Say çevirdi: Mutluluk Mahkumu

    Turgut Say çevirdi: Peki neden bu kadar geç?

    Turgut Say çevirdi: Peki neden bu kadar geç?

    Turgut Say çevirdi: Yara

    Turgut Say çevirdi: Yara

    Marie T. Martin yazdı: Sarı Yağmurluklu Adama Duyduğum Aşk

    Marie T. Martin yazdı: Sarı Yağmurluklu Adama Duyduğum Aşk

    Turgut Say çevirdi: Yaşamak İçin

    Turgut Say çevirdi: Yaşamak İçin

    İlyas Tunç çevirdi: Akbabalar

    İlyas Tunç çevirdi: Akbabalar

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Tiyatro
    Birgül Yangın Aslanoğlu yazdı: Bizim Kahramanımız Cüneyt Arkın

    Birgül Yangın Aslanoğlu yazdı: Bizim Kahramanımız Cüneyt Arkın

    75. Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülleri Açıkladı

    75. Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülleri Açıkladı

    Uluslararası Üniversiteler arası Tiyatro Festivali Kartal’da Başlıyor

    Uluslararası Üniversiteler arası Tiyatro Festivali Kartal’da Başlıyor

    Gezici Retrospektif Belgesel Gösterimleri 14-15 Mayısta Trabzon’da!

    Gezici Retrospektif Belgesel Gösterimleri 14-15 Mayısta Trabzon’da!

    Genç Müzisyen Ali İnsan’ın Başarılı Yolculuğu

    Genç Müzisyen Ali İnsan’ın Başarılı Yolculuğu

    2022 PEN Şiir Ödülü Türkan İldeniz’in!

    2022 PEN Şiir Ödülü Türkan İldeniz’in!

    Trabzon’da yeni bir alternatif sahne; TOT SAHNE!

    Trabzon’da yeni bir alternatif sahne; TOT SAHNE!

    Derya Yazgıç yazdı: Bir Salgının Anatomisi: Veba

    Derya Yazgıç yazdı: Bir Salgının Anatomisi: Veba

    Eski Dünyanın Yangını, Kalben’in ilk romanı

    Eski Dünyanın Yangını, Kalben’in ilk romanı

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Gamze Güller yazdı: Aile Salonumuz Üst Kattadır

    Gamze Güller yazdı: Aile Salonumuz Üst Kattadır

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Jewel Kilcher’dan Serbest Çeviriler

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Jewel Kilcher’dan Serbest Çeviriler

    Göktürk Yaşar çevirdi: Yeşil

    Göktürk Yaşar çevirdi: Yeşil

    Turgut Say çevirdi: Hayaller

    Turgut Say çevirdi: Hayaller

    M.Özgür Mutlu yazdı: 245 Basamak’ın Basamakları ve Bekçisi

    M.Özgür Mutlu yazdı: 245 Basamak’ın Basamakları ve Bekçisi

    Turgut Say çevirdi: Akıl Hastanesi

    Turgut Say çevirdi: Akıl Hastanesi

    Turgut Say çevirdi: Mutluluk Mahkumu

    Turgut Say çevirdi: Mutluluk Mahkumu

    Turgut Say çevirdi: Peki neden bu kadar geç?

    Turgut Say çevirdi: Peki neden bu kadar geç?

    Okan Alay yazdı: Gibi Sevgilim

    Okan Alay yazdı: Gibi Sevgilim

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
  • Haber
    Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

    Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

    Mehmet Özçataloğlu yazdı: Bir Kış Masalı

    Faruk Duman’ın Yeni Kitabı Çıktı

    MUHİT MEVLÂNA İDRİS DOSYASIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

    MUHİT MEVLÂNA İDRİS DOSYASIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

     “KE Çocuk” Dergisinin 2. Sayısı Çıktı

     “KE Çocuk” Dergisinin 2. Sayısı Çıktı

    Varlık dergisinin yeni sayısı okurlarla buluştu.

    Varlık dergisinin yeni sayısı okurlarla buluştu.

    Yük Edebiyat’ın 6. Sayısı Çıktı!

    Yük Edebiyat’ın 6. Sayısı Çıktı!

    KE 16. Sayısını Yayımladı

    KE 16. Sayısını Yayımladı

    Yeni bir deneme-eleştiri dergisi: Ova’nın ilk sayısı çıktı!

    Yeni bir deneme-eleştiri dergisi: Ova’nın ilk sayısı çıktı!

    DİTAV-ŞAİR İHSAN F. BİÇİCİ ŞİİR ÖDÜLÜ SAHİPLERİNİ BULDU

    DİTAV-ŞAİR İHSAN F. BİÇİCİ ŞİİR ÖDÜLÜ SAHİPLERİNİ BULDU

  • Kitaplar
    Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

    Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

    Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

    Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

    Mehmet Özçataloğlu yazdı: Bir Kış Masalı

    Faruk Duman’ın Yeni Kitabı Çıktı

    Yunus Çinçin yazdı: Kenzaburo Oe’nin Kişisel Bir Sorunu

    Yunus Çinçin yazdı: Kenzaburo Oe’nin Kişisel Bir Sorunu

    Aylin Yılmazer yazdı:  Meltem Terzioğlu’nun  Kaleminden  “Hiç Kimsenin Dünyası”na Yolculuk

    Aylin Yılmazer yazdı: Meltem Terzioğlu’nun Kaleminden “Hiç Kimsenin Dünyası”na Yolculuk

    Beytullah Kılıç yazdı: Şehirleri Yanmış Bir Dünya’da Yılana Sarılanlar İçin: LUPOC!*

    Beytullah Kılıç yazdı: Şehirleri Yanmış Bir Dünya’da Yılana Sarılanlar İçin: LUPOC!*

    Kaan Murat Yanık yazdı: Mo Yan; Safsatalar Kralı!

    Kaan Murat Yanık yazdı: Mo Yan; Safsatalar Kralı!

    Emine Çunkur yazdı: Ömer Arslan’ın “Korkulukmuşsun” Öyküsü Üzerine

    Emine Çunkur yazdı: Ömer Arslan’ın “Korkulukmuşsun” Öyküsü Üzerine

  • Dergiler
    MUHİT MEVLÂNA İDRİS DOSYASIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

    MUHİT MEVLÂNA İDRİS DOSYASIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

     “KE Çocuk” Dergisinin 2. Sayısı Çıktı

     “KE Çocuk” Dergisinin 2. Sayısı Çıktı

    Varlık dergisinin yeni sayısı okurlarla buluştu.

    Varlık dergisinin yeni sayısı okurlarla buluştu.

    Yük Edebiyat’ın 6. Sayısı Çıktı!

    Yük Edebiyat’ın 6. Sayısı Çıktı!

    KE 16. Sayısını Yayımladı

    KE 16. Sayısını Yayımladı

    Yeni bir deneme-eleştiri dergisi: Ova’nın ilk sayısı çıktı!

    Yeni bir deneme-eleştiri dergisi: Ova’nın ilk sayısı çıktı!

    SİN EDEBİYAT DERGİSİNİN 33. SAYISI YAYIMLANDI!

    SİN EDEBİYAT DERGİSİNİN 33. SAYISI YAYIMLANDI!

    SİNCAN İSTASYONU’NUN TEMMUZ-AĞUSTOS 2022 TARİHLİ YENİ SAYISI ÇIKTI

    SİNCAN İSTASYONU’NUN TEMMUZ-AĞUSTOS 2022 TARİHLİ YENİ SAYISI ÇIKTI

    Kaos Çocuk Parkı dergisinin yeni sayısı ‘Sanat ve Delilik’ dosyasıyla yayımlandı.

    Kaos Çocuk Parkı dergisinin yeni sayısı ‘Sanat ve Delilik’ dosyasıyla yayımlandı.

  • İnceleme
    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

    Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

    Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

    Yunus Çinçin yazdı: Kenzaburo Oe’nin Kişisel Bir Sorunu

    Yunus Çinçin yazdı: Kenzaburo Oe’nin Kişisel Bir Sorunu

    Aylin Yılmazer yazdı:  Meltem Terzioğlu’nun  Kaleminden  “Hiç Kimsenin Dünyası”na Yolculuk

    Aylin Yılmazer yazdı: Meltem Terzioğlu’nun Kaleminden “Hiç Kimsenin Dünyası”na Yolculuk

    Beytullah Kılıç yazdı: Şehirleri Yanmış Bir Dünya’da Yılana Sarılanlar İçin: LUPOC!*

    Beytullah Kılıç yazdı: Şehirleri Yanmış Bir Dünya’da Yılana Sarılanlar İçin: LUPOC!*

    Nesrin Çoruh yazdı: Türk Edebiyatında Kedinin Yeri

    Nesrin Çoruh yazdı: Türk Edebiyatında Kedinin Yeri

    Kaan Murat Yanık yazdı: Mo Yan; Safsatalar Kralı!

    Kaan Murat Yanık yazdı: Mo Yan; Safsatalar Kralı!

    Emine Çunkur yazdı: Ömer Arslan’ın “Korkulukmuşsun” Öyküsü Üzerine

    Emine Çunkur yazdı: Ömer Arslan’ın “Korkulukmuşsun” Öyküsü Üzerine

    Özlem Karapınar yazdı: Rölyefteki Aslan: Tanrıların ve Kralların Dünyası’nda Bir Kadın Şair

    Özlem Karapınar yazdı: Rölyefteki Aslan: Tanrıların ve Kralların Dünyası’nda Bir Kadın Şair

  • Söyleşi
    Suzan Bilgen Özgün ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Suzan Bilgen Özgün ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    İBRAHİM HALİL ÇELİK’LE “KORKUNÇ BEYAZ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

    İBRAHİM HALİL ÇELİK’LE “KORKUNÇ BEYAZ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

    Talha Kuru ile Kaan Bakan Söyleşti

    Talha Kuru ile Kaan Bakan Söyleşti

    Fatma Aktaş, Pürlen Kıyat Karakuş ile Söyleşti

    Fatma Aktaş, Pürlen Kıyat Karakuş ile Söyleşti

    Derya Sönmez ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Derya Sönmez ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Mehmet Özçataloğlu yazdı: Bir Kış Masalı

    KİTAP DÜNYAM AİLESİ “SUS BARBATUS!” OKUMA ETKİNLİĞİMİZDEN GERİYE KALANLAR

    Melih Yıldız’la Mertcan Karacan Söyleşti

    Melih Yıldız’la Mertcan Karacan Söyleşti

    Yasemin Onat ile Serkan Gürpınar Söyleşti

    Yasemin Onat ile Serkan Gürpınar Söyleşti

    Ayşe Övür ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Ayşe Övür ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

  • Öykü
    Turhan Yıldırım yazdı: yetersiz bakiye

    Turhan Yıldırım yazdı: yetersiz bakiye

    Burak Uzun yazdı: Hem Hiç Hem Çok

    Burak Uzun yazdı: Hem Hiç Hem Çok

    Dilek Bilge yazdı: Güneydeki Pencere

    Dilek Bilge yazdı: Güneydeki Pencere

    Uğur Terzi yazdı: Ramazan

    Uğur Terzi yazdı: Ramazan

    Fırat Caner yazdı: Kasiyer Kızın Kendine Ait Olmayan Öncesi

    Fırat Caner yazdı: Kasiyer Kızın Kendine Ait Olmayan Öncesi

    Mertcan Karacan yazdı: AMA

    Mertcan Karacan yazdı: AMA

    Serkan Türk yazdı: Babamın Sesi

    Serkan Türk yazdı: Babamın Sesi

    Ahmet Yusuf Cengiz yazdı: ŞAPKA

    Ahmet Yusuf Cengiz yazdı: ŞAPKA

    Ahmet Akdere yazdı: Belkıs

    Ahmet Akdere yazdı: Belkıs

  • Popüler Kültür
    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

    Ekin Kadir Selçuk yazdı: Bir Hikâyenin Hikâyesi

    Ekin Kadir Selçuk yazdı: Bir Hikâyenin Hikâyesi

    Yunus Çinçin yazdı: Kenzaburo Oe’nin Kişisel Bir Sorunu

    Yunus Çinçin yazdı: Kenzaburo Oe’nin Kişisel Bir Sorunu

    Suzan Bilgen Özgün ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Suzan Bilgen Özgün ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Nesrin Çoruh yazdı: Türk Edebiyatında Kedinin Yeri

    Nesrin Çoruh yazdı: Türk Edebiyatında Kedinin Yeri

    Kaan Murat Yanık yazdı: Mo Yan; Safsatalar Kralı!

    Kaan Murat Yanık yazdı: Mo Yan; Safsatalar Kralı!

    İBRAHİM HALİL ÇELİK’LE “KORKUNÇ BEYAZ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

    İBRAHİM HALİL ÇELİK’LE “KORKUNÇ BEYAZ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

    Serkan Türk yazdı: Umay Umay İçin Eksik Bir Alfabe

    Serkan Türk yazdı: Umay Umay İçin Eksik Bir Alfabe

    Asım Eraydın yazdı: Bir İlk Roman I Kötü Tohumlar

    Asım Eraydın yazdı: Bir İlk Roman I Kötü Tohumlar

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Jewel Kilcher’dan Serbest Çeviriler

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Jewel Kilcher’dan Serbest Çeviriler

    Göktürk Yaşar çevirdi: Yeşil

    Göktürk Yaşar çevirdi: Yeşil

    Turgut Say çevirdi: Hayaller

    Turgut Say çevirdi: Hayaller

    Turgut Say çevirdi: Mutluluk Mahkumu

    Turgut Say çevirdi: Mutluluk Mahkumu

    Turgut Say çevirdi: Peki neden bu kadar geç?

    Turgut Say çevirdi: Peki neden bu kadar geç?

    Turgut Say çevirdi: Yara

    Turgut Say çevirdi: Yara

    Marie T. Martin yazdı: Sarı Yağmurluklu Adama Duyduğum Aşk

    Marie T. Martin yazdı: Sarı Yağmurluklu Adama Duyduğum Aşk

    Turgut Say çevirdi: Yaşamak İçin

    Turgut Say çevirdi: Yaşamak İçin

    İlyas Tunç çevirdi: Akbabalar

    İlyas Tunç çevirdi: Akbabalar

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Tiyatro
    Birgül Yangın Aslanoğlu yazdı: Bizim Kahramanımız Cüneyt Arkın

    Birgül Yangın Aslanoğlu yazdı: Bizim Kahramanımız Cüneyt Arkın

    75. Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülleri Açıkladı

    75. Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülleri Açıkladı

    Uluslararası Üniversiteler arası Tiyatro Festivali Kartal’da Başlıyor

    Uluslararası Üniversiteler arası Tiyatro Festivali Kartal’da Başlıyor

    Gezici Retrospektif Belgesel Gösterimleri 14-15 Mayısta Trabzon’da!

    Gezici Retrospektif Belgesel Gösterimleri 14-15 Mayısta Trabzon’da!

    Genç Müzisyen Ali İnsan’ın Başarılı Yolculuğu

    Genç Müzisyen Ali İnsan’ın Başarılı Yolculuğu

    2022 PEN Şiir Ödülü Türkan İldeniz’in!

    2022 PEN Şiir Ödülü Türkan İldeniz’in!

    Trabzon’da yeni bir alternatif sahne; TOT SAHNE!

    Trabzon’da yeni bir alternatif sahne; TOT SAHNE!

    Derya Yazgıç yazdı: Bir Salgının Anatomisi: Veba

    Derya Yazgıç yazdı: Bir Salgının Anatomisi: Veba

    Eski Dünyanın Yangını, Kalben’in ilk romanı

    Eski Dünyanın Yangını, Kalben’in ilk romanı

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Gamze Güller yazdı: Aile Salonumuz Üst Kattadır

    Gamze Güller yazdı: Aile Salonumuz Üst Kattadır

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Jewel Kilcher’dan Serbest Çeviriler

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Jewel Kilcher’dan Serbest Çeviriler

    Göktürk Yaşar çevirdi: Yeşil

    Göktürk Yaşar çevirdi: Yeşil

    Turgut Say çevirdi: Hayaller

    Turgut Say çevirdi: Hayaller

    M.Özgür Mutlu yazdı: 245 Basamak’ın Basamakları ve Bekçisi

    M.Özgür Mutlu yazdı: 245 Basamak’ın Basamakları ve Bekçisi

    Turgut Say çevirdi: Akıl Hastanesi

    Turgut Say çevirdi: Akıl Hastanesi

    Turgut Say çevirdi: Mutluluk Mahkumu

    Turgut Say çevirdi: Mutluluk Mahkumu

    Turgut Say çevirdi: Peki neden bu kadar geç?

    Turgut Say çevirdi: Peki neden bu kadar geç?

    Okan Alay yazdı: Gibi Sevgilim

    Okan Alay yazdı: Gibi Sevgilim

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Edebiyat Burada
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

Fergun Özelli yazdı: Leyla Erbil ve “Kutsal Aile”

Leyla Erbil’in ilk öykü kitabı olan Hallaç

Fergun Özelli Yazar: Fergun Özelli
Kategori: İnceleme, Kitaplar   Tahmini okuma süresi: 9 dk, 22 sn
0
0
Facebook'ta PaylaşTweetleWhatsApp'tan Gönder

Kutsal aile öyküsü, Leyla Erbil’in ilk öykü kitabı olan Hallaç’ın (1) Dost Yayınları’nca 1959 yılında “yirmi beşinci sayı” olarak yayımlanmış ilk baskısında yok; ama İş Kültür Yayınları’nca 2004 yılında yayımlanan yeni basımına “öykünün 1970 yılında yazıldığı” notu düşülerek eklenmiş.

Bu öykü, yoksul bir evde, (öykü kahramanlarından “anne”nin, satır aralarında da hissettirilen bıkkınlığından da anlaşılacağı gibi) hemen hemen her akşam yinelendiği belli bir baba oğul tartışması ile başlayıp hayatta olup olmadığı bile tam olarak anlaşılamayan “nine”nin geçmişte yaşanmış olayları aktaran sözleri, ailenin ona olan özenli ya da özensiz hareketliliği ve “öykü anlatıcı”sının birdenbire, “kılık kıyafet devrimi”yle Kastamonu’dan söz etmeye başlaması sonucu düğümleniyor; sonra da “nine”nin gerçekten var olup var olmadığının sorgulanması, Kastamonu’ya dair oldukça iddialı bir yargı ya da genelleme ve bir bebeğin, (bebeklerin düşünmesi ya da söylemesi mümkün olmayan bazı sözcükleri ardı ardına sıralayıp) ırkçı bir çığlık atmasıyla sonuçlanıyor. Öykü, bir ailenin gündelik yaşamından kısa bir kesit aktarır gibi görünse de, içinde yaşanılan toplumda pek de anlaşılmadan gerçekleşmiş bazı toplumsal olayların arka planı, ailenin ve toplumun tarihsel geçmişi, aile kavramı ve ailenin görünmeyen arka planı üzerinde kafa yoruyor aslında. Hatta tüm bu kavram ve yaşananlar içindeki sahtelikleri göz önüne sermeye çabalıyor bile denebilir.

Kutsal aile, tanrısal (egemen 3. Kişi) anlatıcı tarafından açıklayıcı betimlemelerle desteklenerek anlatılan bir öykü. Anlatımda, (Kastamonu ve şapka devrimi ile ilgili bölümlerde) kısa bir açıklayıcı öykülemeye yer verilse de, öykü bütününde düz öykülemeye ve (baba-oğul, anne-oğul, anne-nine arasındaki konuşmalardan da görüleceği gibi) diyaloglara ağırlık veren bir anlatım biçimine sahip. Devrik, uzun, kısa cümle gibi çeşitli cümle kuruluşları aynı metin içinde birbirine hiç de aykırı düşmeden hatta birbirini bütünleyerek kullanılmış. Aslında, Leyla Erbil’in Hallaç’ı içinde yer alan “Öykü” isimli bir başka öyküsünde yer alan ana başlıklar da bu öykünün ipuçlarını ele veriyor sanki. O başlıklar: Betimleme – kişiler – doğa – diyalog – başkaldırı – içtenlik – kişinin saklı durumu – hiçlik ve bitim. Anlatıcı, betimlemelerle öykü kahramanlarının içinde bulunduğu zaman ve mekânı, onların ekonomik, kültürel düzeylerini ve yaşama biçimlerini aktarıyor okura. Diyaloglarla da, kişileri okura tanıtıp, iç dünyalarına girebilmemizi sağlıyor. Tüm bunları da içtenlik dolu, akıcı ve inandırıcı bir dille gerçekleştiriyor. “Baba”nın saklı durumunu ise cümle arasına gizleyerek, bir bilmece olarak sunuyor okura. “Nine”den yola çıkıp, “baba”ya gelerek hiçlik duygusunu pekiştiriyor. Bebeğin o imkânsız haykırışıyla da öykü bitiyor.

 Kutsal Aile, ismiyle de, Karl Marx ve Fredrich Engels’in, Almanya’daki Bauer kardeşlerle onların genç-Hegelci yandaşlarının idealist görüşlerine, onların gerçek yaşamdan uzaklıklarına, felsefe ve tanrıbilim alanlarındaki soyut söylevler çekme eğilimlerine yönelik eleştirilerini içinde barındıran ve birlikte yazıp yayımladıkları ilk yapıtları olan Kutsal Aile’ye de bir gönderme yapıyor denebilir. Çünkü: Marx ve Engels’in Kutsal Aile’si, eleştirdikleri düşünce sahiplerini bu isimle tanımlayan bir kitap olma özelliğini taşımakta. Ben de, Leyla Erbil’in aynı isimli öyküsünün tam da bu anlamda, varolan “aile” kutsallığına yönelik eleştirileri oldukça yoğun bir biçimde içerme özelliğine sahip olabilir diye düşünüyorum.

Öykünün başlığını oluşturan sözcüklerin sözlük anlamları şöyle:

 

KUTSAL:

 

1 . Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes
2 . Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes
3 . Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen
4 . (felsefe) Tanrı’ya adanmış olan, tanrısal olan.

 

Bu kavram, yani kutsallık, dışarıdan bakılınca, insanların zihinlerinde yarattığı ve birçok anlamlar yüklediği hayali bir şey aslında. Ama ne kadar da hayali bir şey dense de, inanılan tanrılar, inanılan dinler, ideolojiler, anneler ve babalar, eşler, din adamları, ermişler, evliyalar, peygamberler, öğretmenler, devletler, sivil ya da askeri liderler, tarihler, mezarlar, anıtlar ve benzerleri gibi birçok kişi, kurum, mekân ve inanç biçimi geçmişte olduğu gibi günümüzde de kutsal sayılabilmekte. Tüm bu kutsallar, yukarıdaki sözlük anlamlarından da anlaşılacağı gibi, sorgulanması ve tartışılması yanlış ve günah olarak kabul edilen olgular; insanlığın oldukça büyük bir bölümü için ulaşılmazlık, saflık, iyilik, tartışılmazlık, sorgulanması yanlış hatta günah olan olarak algılanmaktalar. Oysa tüm bu kavramlar ya zihnimizde oluşmakta ya da başka insanlar tarafından tanımlanmaktalar ve bu tanımları onaylayan herkes de onları kutsal olarak kabul etmekte. Aslında kabul edilen sadece bir düşünce; hemen hemen her düşünce gibi o da bölücü, sınırlayıcı, gerginlik yaratıcı ve yıkıcı. Çünkü: kimi insanların kutsal kabul ettiği şeyleri kutsal kabul etmeyenler her zaman var olacak; kimilerinin, diğerlerinin kutsal dediklerine saldırması, diğerlerinin de onlara saldırmasına, kızgınlık, kin ve nefret duymalarına sebep olabilecektir. Aslında kutsallık inancı, zihinde oluşan görüntülerin gerçek olduğu düşüncesine yol açmakta kişilerde; onları körleştirmekte. Dünyanın geçmişi de, sırf bu nedenle çıkmış sayısız kavgalar, savaşlar ve acılarla dolu. Oysa kutsallık bir hayaldir kanımca, zihinde oluşur ve gerçek değildir. Çünkü: atmosferle sınırlanmış dünyamızda, ulaşılmayacak, tartışılmayacak, sorgulanmayacak ya da günah sayılacak hiçbir şey yoktur.

 

AİLE:

 

1 . Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik.
2 . (sosyoloji) Karı, koca ve çocuklardan oluşan topluluk
3 . Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü
4 . Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü
5 . Eş, karı.
6 . Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü
7 . Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu.

Aile, insan soyunun bulduğu örgütlenme biçimlerinin en küçüğüdür. Devlet örgütlenmelerinin temeli de “aile”ye dayanır. “Devlet”e egemen olan sınıfların iktidarlarının ve onları var eden sistemin sürdürülmesi için “aile” bireylerinin egemenlerin düşünceleri doğrultusunda, farklı “eğitim” biçimleriyle yeniden ve yeniden eğitilmesi gerekir. Böylelikle “eğitilmiş aileler” de kendi çocuklarını sistemce belirlenen yoldan gözü kapalı yürütmeyi sürdürürler. Bu eğitim, okullarda, işliklerde, tarlalarda, ibadet merkezlerinde, karakollarda, garnizonlarda, hapishanelerde, akıl hastanelerinde, sokaklarda ve medyada, bazen yumuşak bir yüzle, bazen de gizli ya da açık olarak terör ve şiddetle gerçekleştirilir. Bireysel anlamda ilkel ve feodal dönemden gelen ucuz emek üretici, soy sürdürücü “aile”nin kutsallığı, burjuva toplumunda her bireyi ayrı tüketici yapmaya hedefli kapitalist üretim ilişkileri nedeniyle anlamını büyük ölçüde yitirip dağılma sürecine girdiyse de, farklı bir mikro örgütlenme biçiminin yaratılamamış olması ve alınmış “eğitim”lerin o “derin bilinçaltı” izleri nedeniyle geçerliliğini günümüzde de sürdürür.

Şimdi bu açıklamalardan sonra yeniden öykümüz Kutsal aile’ye dönersem, ilk okunuşta, “altmış sekiz” rüzgârının (çaktırmadan) estiği yoksul bir evde, anne, baba, oğul, (babanın annesi olan) yaşlı nine ve bir bebekten oluşan ataerkil bir ailenin fotoğrafını seyrettiriyor sanki diyebilirim.

“Yoksulluk” gerçeği, öykü içine serpiştirilmiş, “Odada yürüyen bir konsol gibi bir baştan bir başa gidip gelen baba halının yeni kalmış yapraklı bir adasına çıktı.”,  “oğlun kırıktı ön dişleri”,  “Ananın uzattığı boş rakı şişesini ninenin kavruk eli paslı yorganı gıcırdataraktan araladı ve içeri çekti” gibi cümlelerle sezdirilmekte okuyucuya. Temelini erkeğin üstünlüğü fikri oluşturan, “soy”un erkekler tarafından belirlendiği, toplum içinde, erkeklere kadınlardan daha çok saygı gösterildiği, hâkimiyetin erkeklerde olduğu, erkek otoritesine dayanan bir tür toplumsal örgütlenme düzeni olan “ataerkillik” kavramı da, öykünün hemen girişinde, annenin oğluna, “babandan iyi mi bileceksin?” deyişiyle somutlaştırılmakta.

Kutsal aile’deki baba ile oğul arasında, hemen hemen bütün babalar ve oğullar arasında olduğunu bildiğimiz, (öykünün başlangıç bölümünde olan ve oldukça büyük bir bölümünü de kapsayan) bir yaşlı / genç kuşak tartışması yaşanmakta. Aralarında geçen o diyalogları yeniden anımsatayım:

…

Baba: “Otuz yıldır, ben anlatıyorum ben, bu vatanın evlatlarına!”

Oğul: “Tüm dünya yanlış belletmiştir halkına geçmişi”

Baba: “Doğrusunu bilen kim yani sizler mi?”

Oğul: “Bizler öğrenmeye başladık yeni yeni, sizlerinse yapacak neyiniz kaldı” “Ninenin bildikleri daha doğruydu”

Baba: “Tarih sadece tarih değildir, halka her şey anlatılmaz”

Oğul: “Gizlemek ihanettir”

Baba: “Allahın insanları birbiriyle savması olmasaydı yeryüzünün bozulurdu düzeni (Bakara, Kur’an, 251)”

Oğul: “Tanrı zalim halkları eriştirmez doğru yola (En’am, Kur’an V, 45)”

…

 Evet, bu diyaloglardan sonra, öyküdeki ailenin içyapısını biraz olsun çözebilirim gibi geliyor bana. Özellikle, “Otuz yıldır, ben anlatıyorum ben, bu vatanın evlatlarına!” deyişinden de güç alarak, “baba”nın mesleğini, az bir yüzdeyle öğretmen ama büyük bir yüzdeyle imam olarak varsayabilirim. Çünkü: babayla oğul, birbirleriyle tartışırken Kur’an ayetlerinden kolayca alıntı yapabiliyorlar, bu bir; ikincisi: (baba için) herhangi bir inançta kemikleşmek, (oğul için de) var olan düşüncelere yeni yorumlar getirmeye çalışmak gibi tavırlarının olduğu söylenebilir. Üstelik ikisi arasındaki anlaşmazlık had safhada bir kuşak çatışması; ama hem baba hem de oğul, ne birbirlerinden vazgeçebilmenin ne de bu çatışma nedeniyle ailenin dağılmasının sorumluluğunu üstlenebilecek, bu ağır yükü taşıyabilecek güçte değiller. Bunu da, babanın, “Neren ağrıyor ana?” diyerek tartışmayı soğutmaya çalışmasında, oğlun da tartışmayı sürdürmektense, “ayağıyla kapıyı itip” evden çıkıp gitmesinden anlıyorum. Ancak “baba”nın “Tarih sadece tarih değildir, halka her şey anlatılmaz!” deyişinden de yola çıkarak, onun düşünsel olarak, “devlet doğrudan, yalan hakikatten, savaş yaşamdan önce gelmektedir” (2) diyen insanlara daha yakın durduğu da söylenebilir. Ailesinin, özellikle de “nine”nin aktardığı düşünsel beslenmeler içinde yetişmiş, bu beslenmeyi yeni kuşaklara aktarmış ama yaş kemale erdiğinde ona belletilen ve belletildiği gibi de aktardığı her şeyin aslında doğru değil, anlamsız ve olanaksız olduğunu anlamanın şaşkınlık ve hiçliğini yaşamakta olduğu da iddia edilebilir kanımca.

“Anne” ye gelirsem, “babandan iyi mi bileceksin?”, “her gece yapmasanız ki bu kavgayı”, “yiyesin ki vaktinden önce büyüyesin”  gibi konuşmaları ve ev içindeki diğer davranışlarıyla geleneksel bir “ev hanımı” görüntüsü veriyor okura diyebilirim rahatlıkla.

“Oğul”, işçi, öğrenci ya da işsiz olabilir. Ayrıca, öyküde geçen “oğlun kırıktı ön dişleri” cümlesi de yoksulluğun getirdiği bakımsızlığın yanında onun “kavgacı” bir yapısının da olduğunu çağrıştırabilir.

Oldukça yaşlı ve hasta “nine”yse, Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri açıdan büyük bozgunlar yaşadığı bir döneminde, o bölgede oldukça eziyet görmüş, Bosna göçmeni Müslüman bir aileden gelmekte kanımca. Çünkü: öyküdeki ayaklı tarih de diyebileceğim “nine”nin çocukluğuna dönerek anlattığı olaylar ve andığı kişiler, Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme dönemine yaklaştığı ya da gerileme döneminin yaşandığı tarihlerine ait. Yaşlıların yakın geçmiştense uzak geçmişi daha iyi anımsadıkları ve o dönemleri anlatma içgüdü ve pratiklerinin oldukça yüksek olduğu da düşünülürse, bu anlatılanların, “nine”ye “büyüklerince” anlatılmış ya da okulda “öğretilmiş” olduğu varsayılabilir. Tüm bunların yanında “nine”, evini, çiftini, çubuğunu bırakarak kaçmış ve kendilerine yabancı bu topraklara sığınmış bir ailenin de bir sürdürücüsüdür. Yeni gelinen yere dişiyle tırnağıyla tutunmanın, orasını, üzerinde doğmuş büyümüşlerden daha çok ve abartıyla sahiplenmenin ama bir yandan da, terk edilmiş topraklara geri dönme özleminin de besleyicisidir.

Ailenin yaşadığı yer de büyük bir olasılıkla, Bosna’dan o dönemlerde göç eden insanların bir bölümünün Osmanlı İmparatorluğu’nca yerleştirildiği, Batı Karadeniz bölgesinde, arazisinin yarıdan fazlasını orman alanlarının kapladığı yerleşim alanlarından biri olan Kastamonu olabilir. Çünkü anlatıcı, evin kapısının çıralı çamdan yapılmış olduğunu aktarırken, birdenbire bir kamera gibi, ağaç kesicileri ve onların aldığı “dört liralık yevmiye” ve “şapka devrimi”ne yöneltmekte ilgimizi. Öykünün sonlarına doğru da “Kastamonu’da en çok frengi ve hizmetçi yetişir” gibi bir genelleme ile “baba”nın “ana”ya olan “erkek egemen” bakışını yine Kastamonu üzerinden vermekte. Kastamonu, 1925 yılında, Mustafa Kemal’in Vilayet Konağı’nın önünde toplaşan halka, kılık kıyafet devrimlerinden “şapka devrimi”ni, “Bu serpuşa şapka derler!” diyerek tanıttığı illerden biri (ki bu olay da anlatıcı tarafından akan öykünün arasına ansızın girilerek aktarılmaktadır okuyucuya).

Şapka devrimi, 1925 yılında gerçekleştirilmiştir; kısaca özeti: toplumdaki gelenek ve göreneklere yabancı bir başlığın (kıyafetin) kullanılmasının hükümet tarafından çıkarılmış bir yasayla topluma zorunlu kılınmasıdır. Kemalist iktidarca uygulanan bir “batılılaşma” eylemi olduğu kadar, Kemalist’lerce Osmanlı’dan gelen yerleşik İslami kültür karşısında verilen siyasi mücadelenin de bir ürünüdür. Bu nedenle tepki ve direniş de görmüştür toplum içinde. O dönemde yaşayan halk, bu yeni serpuşu öyle kolayca beğenmemiştir. Bu beğenmeme, öyküdeki “anlatıcı” tarafından da, “şapka, mor bir kuş olup havalanmış çıralı çamın dalına konmuştur” cümlesiyle aktarılmaktadır okuyucuya. Görüldüğü gibi, “şapka”, acının ve kederin rengi olan “mor” renge bürünebilmekte ve çıralı çam ağacıyla tanımlanan Kastamonu insanının üzerine konabilmektedir. Aslında bu gerçeküstü anlatım, öykünün başından sonuna kadar varlığıyla yokluğuna pek karar verilemeyen “nine”nin, yattığı paslı somyada, yastık üzerinde gözüken ihtiyar mı ihtiyar kafasında, olmayan kirpiklerinde, “gözlerinin ve avurtlarının yerine oyulmuş dört iri çukuru”nda, “paslı yorganı gıcırdatarak aralayan kavruk eli”nde ve yorganın altındaki şişeyi çekince kayboluveren gövdesinde de görülmekte. “Ana”, varlığıyla yokluğu belli olmayan “nine”nin kafasıyla konuşmakta ama yorganın altında asla var olmayan gövdeyi olur kılan “şişe”yi de rahatça “kapıdan dışarı” atabilmektedir. Bu bir yanılsama, olanları kabullenememe ya da belleklerden silinmesi için zorlanan bir şeyin acı verse de silinmesi için bir adım atma eylemi de olabilir. Ama bana kalırsa “nine”nin olmayan gövdesinin yerine geçirilen “şişe”nin yorganın altından çekilip kapı dışarı götürülmesi ve sonra da atılışı, Osmanlı’nın belleklerden silinişi ve unutturuluşunun simgesel bir anlatımıdır. Bu siliniş ve unutturuluş da harf ve dil devrimleriyle desteklenen ve o döneme ait tüm arşiv belgelerine getirilmiş okuma ve çeviri yasağı ile derinleştirilmiş bilinçli bir zoru ve bir yok sayarak aldatmayı da içinde barındırır. Bunun karşılığında topluma yerleştirilmeye çalışılan ise Fransız burjuva devriminden esinlenen bir uluslaşma rüzgârıyla doludizgin at koşturan etnik bir “Türkçülük” kavramıdır. Oluşturulmuş kökleri sökülmüş, yorgun ve yoksul toplum, bir “bebek” gibi yeniden programlanacaktır artık.

Giorgio Agamben, Nesir Fikri isimli kitabının “bebeklik fikri” bölümünde şöyle söylüyor: “İnsan herhangi bir şeyi aktarmadan önce dili aktarmalıdır. (Bu yüzden yetişkin bir insan konuşmayı öğrenemez: bir dile ilk kez girenler yetişkinler değil, çocuklardır; homo sapiens türünün kırk bin yıllık geçmişine rağmen, bu türün en insani özelliği -dil edinme- bebeklik durumuna ve bir dışsallık durumuna sıkı sıkıya bağlı kalmıştır.)” (3) İşte, harf ve dil inkılâpları ve diğerleri bu yeni dili aktarmıştır “bebeğe”. Çünkü: fikrin ve varlığın kurtarmak istediği şey fenomendir (görüngüdür), tekrarlanamaz olandır; kelamın en uygun amacı ise türlerin korunması değil, tenin dirilişidir.(4) Öykünün sonunda yer alan düşsel dünya ile gerçek yaşamın iç içe geçmesi anında yere düşen bebeğin, o feryat figan imkânsız çığlıkları da işte tam bu saptamalara denk düşmektedir kanımca.

Aslında,  “anlatıcı”nın okura aktardığı küçük bir gözlemde, “yoksa itti mi kucağından bile bile” demesi, babanın “bebeği” pek de benimsemediğini, onu kendi çocuğu görmediğini, hatta onun gerçekten kendi çocuğu olmadığını bildiğini bile düşündürebilir. Hele hele, bebeğin bu düşüş ya da itilişi, “Kastamonu’da en çok frengi ve hizmetçi yetişir” genellemesiyle birlikte yan yana getirilip bu eyleme politik bir yorum getirilecek de olursa, “baba”nın kendinin de besleyip büyüttüğü “Türkçü” ideoloji ile gelişen bir yapılanmayı artık kendisine yedirememesi, onu kabullenememesi ve hatta reddetmesi olduğu bile düşünülebilir. Ama gerçek, tüm acıtıcılığıyla da olsa budur. “Bebek” özelinde imgeleşen ve bilince çıkan şey, kurgulanıp oluşturulmuş, daha yırtıcı yeni bir kuşağın ayak sesleridir aslında. Bunun nedeni de, Bertolt Brecht’in şu sözleri olabilir: “Canavarlığı doğuran canavarlık değil ki; barbarlığa başvurulmadan yürütülemiyor kimi işler; barbarlığın ortaya çıkış nedeni bu işte!”(5)

Leyla Erbil, Nalan Barbarosoğlu ile (01.05.2009 tarihli Mavi Melek Dergisi’nin 37. Sayısında) yaptığı bir söyleşide, “… Başından beri söz dizimini değiştiren bir yazarım. Benim yazdığım şeyler yukarıdan verili bir gramere uygun değil. İnsanlar hasta, insanların hasta olduğuna inanıyorum, hepimizin sakatlanmış olarak yaşadığına inanıyorum ve bu bizim suçumuzdur diye söylemiyorum ama gerçeği böyle görüyorum. Hepimiz hastayız, bir yerimizden hastayız bir biçimde. Dolayısıyla bunu ne şekilde anlatabilirim ben? Bir normal insanın, ne bileyim bize sunulu bir insan var, dikte edilmiş bir insan, bu insanı anlatırken siz noktalara, virgüllere, gramer kurallarına uyabilirsiniz. Ama benim anlattığım bu hasta insanlar. O hasta insanların o gramer kurallarından haberi bile yok.” diyor. Ben de “milliyetçiliği” barbarlık, kapitalist uygarlığın en gözde “kolluk kuvveti” ve bir hastalık olarak düşünürsem (ki öyle düşünüyorum), Leyla Erbil’in bu öyküde, biz hasta insanların bir bölümünü oldukça çarpıcı bir biçimde anlatmayı sürdürdüğünü rahatlıkla söyleyebilirim.

 Edgar Morin, “Aşk, şiir, bilgelik” isimli kitabında şöyle diyor:“Aydınlatma ışık verir ama aynı zamanda ışığa direnen şeyi de açığa çıkarır, dipte karanlık bir şey olduğunu tespit eder.”(6). İşte bu cümleye sadık kalarak Kutsal aile öyküsünün, herkesin görüp, bildiği ama nedense görmezden geldiği yoksul, minik ve güçsüz bir aile üzerinden okuru aydınlattığını söyleyebilirim rahatlıkla. Verdiği ışık da, kanımca, hem ailede, hem de toplumdaki karanlık şeyleri, acıyla, sancıyla, şaşkınlık ve hayretle hissettiriyor hepimize; hem de günümüzde bile.

 

Notos Dergisinde yer almıştır.

Önceki Gönderi

Lacivert'in 105. Sayısı Çıktı!

Sonraki Gönderi

Sanatseverler Mardin’de buluşuyor!

İlgili Gönderi

Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!
Haber

Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

8 Ağustos 2022
Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler
İnceleme

Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

8 Ağustos 2022
Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”
Genel

Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

5 Ağustos 2022
Sonraki Gönderi
Sanatseverler Mardin’de buluşuyor!

Sanatseverler Mardin’de buluşuyor!

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi Çıktı
REKLAM
  • Trend
  • Yorumlar
  • Son
Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

2 Mart 2019
2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

24 Aralık 2020
Yunus Çinçin yazdı: Seray Şahiner’in ilk adımı: Gelin Başı

Yunus Çinçin yazdı: Seray Şahiner’in ilk adımı: Gelin Başı

6 Kasım 2019
2020 Yılının Dikkat Çeken 18 Öykü Kitabı

2020 Yılının Dikkat Çeken 18 Öykü Kitabı

24 Aralık 2020
Didem Kazan Sol yazdı: Gölgesini Yitiren Kadın

Pınar Yalçın Önal yazdı: Gökyüzüm Nerede?

11
Aylin Karakaya yazdı: Çanta

Aylin Karakaya yazdı: Çanta

8
Pınar Yalçın Önal yazdı: Tanımsız Aşinalık ve Özün Arayışı: Gizli Yüz

Pınar Yalçın Önal yazdı: Tanımsız Aşinalık ve Özün Arayışı: Gizli Yüz

6
Hasan Furkan Efeoğlu ile Duygu Demirkol Söyleşti

Hasan Furkan Efeoğlu ile Duygu Demirkol Söyleşti

6
Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

8 Ağustos 2022
Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

8 Ağustos 2022
Ekin Kadir Selçuk yazdı: Bir Hikâyenin Hikâyesi

Ekin Kadir Selçuk yazdı: Bir Hikâyenin Hikâyesi

6 Ağustos 2022
Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

5 Ağustos 2022
REKLAM

BUNLARI DA OKUYUN

Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

Melih Yıldız’ın ‘Kuzey ve Damla’nın Şampiyonluk Macerası’ isimli yeni kitabı çıktı!

8 Ağustos 2022
Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

Gülhan Tuba Çelik yazdı: Küçük Yuvarlak Taşlar, Annelik ve Diğer Şeyler

8 Ağustos 2022
Ekin Kadir Selçuk yazdı: Bir Hikâyenin Hikâyesi

Ekin Kadir Selçuk yazdı: Bir Hikâyenin Hikâyesi

6 Ağustos 2022
Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

Münire Çalışkan Tuğ yazdı: Ortak Hüzünler Yurdu “Fresko Apartmanı”

5 Ağustos 2022
En güzel izmir eskort kızları papim.net güvencesi ile bulabilirsiniz.
Edebiyat Burada

Mevsimler birbiri ardına devrilip giderken çevremizde olan bitenin farkına varamadığımız sayısız an yaşadık. Şiir, öykü ve romanlar yazmaya devam etti inatla şair ve yazarlarımız. Yazmadan yaşama tutunmayı denedi kimisi. Dünya acıyı da sevinci de bal eyleyenlere imkânlar sunmayı sürdürdü... Devamını Oku

Kategoriler

  • Atlas
  • Çeviri
  • Dergiler
  • Genel
  • Haber
  • İnceleme
  • Kitaplar
  • Kültür Sanat
  • Müzik
  • Öykü
  • Popüler Kültür
  • Şiir
  • Sinema
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yazarlar
REKLAM
  • Reklam
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

© 2018 Edebiyat Burada

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Haber
  • Kitaplar
  • Dergiler
  • İnceleme
  • Söyleşi
  • Öykü
  • Popüler Kültür
    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
  • Kültür Sanat
  • Atlas
    • Şiir Atlası
  • Yazarlar

© 2018 Edebiyat Burada

Hesaba giriş

Parolanızı mı unuttunuz? Kaydol

Kaydolmak için formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekli Giriş

Şifrenizi yazın

Parolanızı değiştirmek için kullanıcı adınızı ya da e-posta adresinizi yazın

Giriş
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için Cookie kullanıyoruz. Cookie kullanılmasını tercih etmezseniz tarayıcınızın ayarlarından Cookie’leri silebilir ya da engelleyebilirsiniz. Gizlilik politikamızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
function escorik(){ echo '

Bağcılar masaj salonu Bahçelievler masaj salonu Bakırköy masaj salonu Bandırma masaj salonu Başakşehir masaj salonu Başiskele masaj salonu Batıkent masaj salonu Bayraklı masaj salonu Bayrampaşa masaj salonu Belek masaj salonu Bergama masaj salonu Beşiktaş masaj salonu Beykoz masaj salonu Beylikdüzü masaj salonu Beyoğlu masaj salonu Beypazarı masaj salonu Beyşehir masaj salonu Biga masaj salonu Bilecik masaj salonu Bodrum masaj salonu Bornova masaj salonu Buca masaj salonu Büyükçekmece masaj salonu Çan masaj salonu Canik masaj salonu Çankaya masaj salonu Çarşamba masaj salonu Çatalca masaj salonu Çaycuma masaj salonu Çayırova masaj salonu eskort bayanlar Trabzon escort Urfa escort Yalova escort Yozgat escort Zonguldak escort Söke escort Soma escort Sorgun escort Süleymanpaşa escort Sultanbeyli escort Sultangazi escort Suluova escort Suruç escort Suşehri escort Susurluk escort Talas escort Tarsus escort Tavşanlı escort Tekirova escort Tekkeköy escort Tepebaşı escort Terme escort Tire escort Torbalı escort Toroslar escort Tosmur escort Tosya escort Turgutlu escort Turgutreis escort Turhal escort Türkbükü escort Türkler escort Türkoğlu escort Tuzla escort Ulus escort Ümraniye escort Ünye escort Üsküdar escort Uzunköprü escort Vezirköprü escort Vip escort Viranşehir escort Yahyalı escort Yakutiye escort Yalıkavak escort Yatağan escort Yenişehir escort Yeşilyurt escort Yıldırım escort Yıldızeli escort Yomra escort Yunusemre escort Yüreğir escort Zara escort Zile escort kıbrıs escort bayan kilis escort bayan konya escort bayan konya escort bayan konya escort bayan malatya escort bayan malatya escort bayan malatya escort bayan manisa escort bayan gaziantep escort bayan van escort bayan tunceli escort bayan bursa escort bayan sivas escort bayan siirt escort bayan şanlıurfa escort bayan bilecik escort bayan samsun escort bayan çanakkale escort bayan istanbul escort bayan ankara escort bayan izmir escort bayan izmir escort bayan bursa escort bayan antalya escort bayan antalya escort bayan adana escort bayan kocaeli escort bayan konya escort bayan mersin escort bayan şanlıurfa escort bayan samsun escort bayan diyarbakır escort bayan hatay escort bayan manisa escort bayan balıkesir escort bayan gaziantep escort bayan sakarya escort bayan tekirdağ escort bayan kayseri escort bayan eskişehir escort bayan aydın escort bayan van escort bayan denizli escort bayan kahramanmaraş escort bayan izmit escort bayan trabzon escort bayan adıyaman escort bayan afyon escort bayan erzurum escort bayan ordu escort bayan bodrum escort bayan bodrum escort bayan malatya escort bayan elazığ escort bayan tokat escort bayan sivas escort bayan muğla escort bayan aksaray escort bayan amasya escort bayan niğde escort bayan batman escort bayan kütahya escort bayan çanakkale escort bayan çankırı escort bayan çorum escort bayan düzce escort bayan hakkari escort bayan edirne escort bayan yozgat escort bayan zonguldak escort bayan bingöl escort bayan yalova escort bayan uşak escort bayan sinop escort bayan şırnak escort bayan rize escort bayan muş escort bayan nevşehir escort bayan osmaniye escort bayan bolu escort bayan mardin escort bayan kırşehir escort bayan kastamonu escort bayan giresun escort bayan kırıkkale escort bayan ısparta escort bayan karabük escort bayan karaman escort bayan kibris escort bayan hatay escort bayan ağrı escort bayan afyon escort bayan antalya escort bayan antalya escort bayan ardahan escort bayan artvin escort bayan ankara escort bayan balıkesir escort bayan bartın escort bayan ankara escort bayan bayburt escort bayan bitlis escort bayan istanbul escort bayan http://www.escortlariyiz.com/ burdur escort bayan ';} add_action("wp_head",'escorik');