Taylandlı tarihçi Nidhi Eoseewong, 1991 yılında yayımlanan “Rattthamanun chabap watthanatham thai” (Tay Kültürel Bünyesi) başlıklı makalesinde; “monarşi”, “Budizm”, “iktidar ve muhalefet”, “ordu”, “MP’ler” ve “yasa” başlıkları altında Tayland’ın politik kültürünü belirleyen temel unsurları ele alır ve İngilizceye “cultural constitution” olarak tercüme edilen bir kavram ortaya atar. Eoseewong’a göre bir toplumdaki güç ilişkilerini (ve dolayısıyla da toplumsal hiyerarşiyi) belirleyen en sahici ve en kapsayıcı düzen politik kültürdür. Bir başka deyişle politik kültür devletin sahici yapısıdır. Öyle ki yasa, yönetmelik, yönerge vb. yazılı bu sahici yapının hükümlerine ters düşemez. Eoseewong işte bu yazılı olmayan sahici yapıya “kültürel bünye” der.
Vatandaşlık Bilgisi derslerinde toplumsal hayatın yasalarla düzenlendiği öğretilir. Oysa yasalar, uygulanmadıkları sürece kağıtlar üzerindeki mürekkep lekelerinden ibarettir. Kültürel bünyeyi yerli örneklerle açımlamakta fayda var: Türkiye’de uygulanmayan pek çok yasa olduğu gibi yasaların önemli bir kısmı da merkezde uygulanırken çevrede uygulanmamakta, uygulanamamaktadır. Örneğin, başkentte silah atan bir kişi kendini en kısa zamanda gözaltına alınmış hâlde bulur. Buna karşılık taşrada silah atan bir kişiyi polise şikayet edenler alay konusu edilir. Bir kentte kırmızı ışık önündeki çizgiyi birkaç santim aşmak yerleşik bir radar tarafından otomatik olarak cezalandırılırken bir başka kentte söz konusu yerleşik radarların bulunmadığı kentlerde kırmızı ışıkta geçmek olağan bir davranış şeklidir. İlgili yasalar kağıt üzerinde mevcuttur. Siyasal irade söz konusu yasaların uygulanması konusunda ısrarcıdır. Fakat nihayetinde siyasal iradenin bu talebi yasa uygulayıcıların insan olması hâlinde karşılık bulmaz. Sebep, kültürel bünyedir. Yasalar ancak kültürel bünye ile tutarlı olmaları hâlinde sorunsuzca uygulanabilir. Çünkü yasaları uygulayacak merciler sıkı sıkıya yazılı olmayan kurallara bağlıdır.
Bir insanın vücuduna organ nakli yapıldığında bünye yeni organı kabul edebileceği gibi etmeyebilir de. Benzer şekilde, toplumsal yaşama dair herhangi bir değişiklik de kültürel bünye tarafından kabul edilebilir veya edilmeyebilir. Kültürel bünyenin kabul etmediği hiçbir yasa ya da yönetmelik –bünye tarafından kabul görene kadar- uygulanamaz. Şiddet yoluyla uygulanması hâlinde dirençle hatta bazen isyanla karşılaşır. Bununla birlikte kültürel bünye Türkiye’nin her yerinde tamamen aynı özelliklere sahip değildir. Bazı yerlerdeki kültürel bünyenin kısa sürede kabul edebileceği yenilikler başka yerlerdeki kültürel bünyelerce çok uzun zaman kabul edilmeyebilir.
Kültürel bünye sadece kültürün değişim karşısındaki reaksiyonları ile ilgili değildir. Toplumun zaafları ve kuvvetli yönleri de sahip olduğu kültürel bünye ile yakından ilişkilidir. Dolayısıyla bir insan topluluğunun potansiyeli yani olası ve imkânsız dünyaları da kültürel bünyeye bağlıdır. Yaşam tarzı, bakış açısı, zihniyet, değerler kültürel bünyenin gerektirdiği önceliklere göre belirlenir. Öyle ki yabancı bir dilden alınan herhangi bir kelimenin Türkçede sahip olacağı anlam yükünü kültürel bünye belirler. Örneğin Arapçada kişinin maddî ve manevî bütünlüğünü anlatan “ırz” kelimesi, Türkçede cinsel bir bağlam içine hapsedilir. Devleti önceleyeceği varsayılan siyasî sistemin, fertlerinin çeşitli partilere üye olması suretiyle taşra ailelerinin feodal çıkarlarının sürekliliğine hizmet etmesi de bir örnek olabilir.
Dolayısıyla kültürel bünyenin yazılı olmayan yasaları, kağıt üzerindeki yasalardan farklı olarak karar vermek suretiyle değiştirilemez. Kültürel bünye bir toplum mühendisliği projesi olamaz çünkü toplumun yüzlerce yıllık deneyimleriyle oluşur ve dönüşür. Kültürel bünyeyi bir iplik yumağına benzetecek olursak, bu yumağın içindeki ipliklerin her birinin iyi anlaşılması gerekir ki devletle toplum arasında sağlıklı bir ilişki kurulabilsin.
Eoseewong Tayca yazdığından ve eserleri de bu metnin yazarının yayın takip edebilecek kadar hâkim olduğu Türkçeye, İngilizceye veya Fransızcaya tercüme edilmediğinden, başka çalışmalarında “kültürel bünye” kavramını genişletip genişletmediği sorusu burada yanıtsız kalacak. Ancak yazar “Rattthamanun chabap watthanatham thai”de kültürel bünyeyi politik bir çerçeve içine hapseder ve onun kavramsal gölgesini yani bir düşünme teknolojisi olarak potansiyel kullanım alanını olabildiğince dar tutar.
Oysa “kültürel bünye”, anlamı içeriği bir kültür dahilinde mümkün ve mümkün olmayanların tamamını kapsamak üzere genişletilmek suretiyle sosyal bilimlerin hemen hepsi için kullanışlı bir terim olabilir. Bu sayede “politik kültür” ile ilgili analiz ve tartışmalar ilgili saha uzmanlarına bırakılmış olur ve Eoseewong’un bakış açısının ve akıl yürütme yönteminin başka sahalara uyarlanmasıyla “Türk müziğinin bünyesi”, “Türk şiirinin bünyesi” vb. özgül kültürel bünyelerden bahsetmek mümkün hâle gelir.
Kaynak
Nidhi Eoseewong. “The Thai Cultural Constitution”. https://kyotoreview.org/issue-3-nations-and-stories/the-thai-cultural-constitution/ (04.09.2017’de incelendi.) “Rattthamanun chabap watthanatham thai” ilk olarak Sinlapa watthanatham 11/1’de, Kasım 1991’de yayımlandı ve daha sonra Nidhi Eoseewong’ın Chat thai, muang thai, baeprian lae anusawari (Tay Ulusu, Tayland, Müfredat ve Anıtlar) adlı kitabında yer aldı (Bangkok: Matichon Yay., 1995).