Nuray Salman: Ali İnsan nasıl bir insan, konuşması, tepkileri, kavgaları, sevdikleri… Ali İnsan’ı kendi cümlelerinizle nasıl anlatırsınız?
Ali İnsan: Kısaca kendimi tanıtmaya çalışayım… Almanya’da yaşayan gurbetçi bir ailenin çocuğuyum ve burada doğup büyüdüm. Su an 16 yaşındayım ve 11. sınıfa gidiyorum.
Birkaç kişisel özelliğimi ve şu anki hayata bakış açımı kısaca şöyle ifade edebilirim:
Müzikle tanıştıktan ve okula başladıktan sonra hayallerim oluşmaya başladı. Bu hayallerimi gerçekleştirme yönünde tüm uğraşlarım bana çok büyük mutluluk ve haz verdi. Hayallerimi yaşamaya devam ediyorum. İnsanları, doğayı, hayvanları seviyorum, elimden geldiğince kimseyi kırmamaya, bol bol arkadaşlar ve dostlar edinmeye gayret gösteriyorum. Çoğunlukla sakinim, sert tepkilerden kaçınıyorum. Şiddetin her türlüsünden nefret ediyorum, sevgiye çok önem veriyorum. Öğrenmeye, yeni fikirlere, değişime acık olmaya önem veriyorum. Müziğin yanı sıra kitap okumak ve bisiklet sürmek de hobilerim arasında yer alıyor.
Nuray Salman: Müziğe ilginiz nasıl başladı? Sizi müziğe hazırlayan ortamı öğrenebilir miyim?
Ali İnsan: Aslında müzik hayatımızda hep vardı. Evimizde her zaman günlük hayatımıza şarkılar, türküler eşlik ederdi. Ya babamın bağlaması eşliğindeki türkülerini ya annemin yemek yaparken mırıldandığı şarkıları ya da CD çalardaki güzel ezgileri her gün dinlemek çok olağandı. Yani müzik benim de ruhuma işlendi. Daha sonra anaokulu öğretmenlerimin de müziğe olan ilgimi keşfetmeleri ve aileme bu konudaki tavsiyeleri sonucu 4 yaşında Mannheim Devlet Müzik Okulu’nda müzik eğitimi almaya başladım. Müzikal ön eğitimden ve tüm müzik enstrümanlarını tanıdıktan sonra, 6 yaşından itibaren Klasik Batı müziği alanında keman eğitimi ve 8 yaşında şan dersleri almaya başladım. Hâlâ aynı okulda keman ve şan dersleri almaya devam ediyorum.
Nuray Salman: 2018’de Almanya’da düzenlenen “Genç Müzisyenler’’ yarışmasında birincilik ödülünü kazandınız. Ayrıca Mozart’ın ‘’Voi Che Sapete’’ eserini çok iyi seslendirdiğiniz için ‘’Mozart Özel Ödülü”nü aldınız. Bu süreci sizden dinlemek istiyorum…
Ali İnsan: Dokuz yaşından itibaren Almanya Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen yarışmalara katılarak çeşitli dereceler aldım. 2017’de 54. “Jugend Musiziert“ yarışmasında bölgeler ve eyaletler çapında yapılan elemelerden sonra Almanya geneline kalan 2700 yarışmacı arasında kendi yaş kategorimde kemanda eyalet çapında, seste Almanya genelinde 1.’lik ödülü aldım, ayrıca ses dalında Mozart’ın “Voi Che Sapete” adlı eserini çok iyi sergilediğim için Mozart Özel Ödülü’ne layık görüldüm.
Aslında bu ödüle layık görüleceğim hiç aklıma gelmemişti, ben sadece yarışmadan iyi bir derece almaya odaklanmıştım ama bu ödülle birlikte mutluluğum ikiye katlandı diyebilirim. Yasadığımız şehirde ve Türkiye’den gelen güzel tepkiler, tebrik mesajları beni çok onurlandırdı. Unutamayacağım çok güzel anlar yasadım ve aynı zamanda çok güzel anılar biriktirdim. Yarışmalara ailemin ve müzik öğretmenlerimin desteği ile bir yıl boyunca çok çalışarak hazırlandım.
Nuray Salman: Müzik yolculuğunuzda etkilendiğiniz müzisyenler ve çalmaktan büyük mutluluk duyduğun besteciler kimler… Bir müzik, insanı tam olarak anlatabilir mi?
Ali İnsan: Buraya tek tek isimlerini sığdıramayacağım, hepsi birbirinden değerli, eserlerini severek dinleyip söylediğim birçok sanatçı var. Hepsi benim için birbirinden değerli ve örnek alınması gereken değerlerimiz… Bunlar arasında özellikle büyük ozanlarımız Aşık Veysel, Neşet Ertaş, Mahsuni Şerif, Zülfü Livaneli ve daha birçok değerli sanatçılarımızın eserlerini büyük bir beğeniyle çalıp söylüyorum. Klasik Batı Müziği alanında tartışılmaz büyük besteciler; Mozart ve Beethoven benim de idollerim diyebilirim. Günümüzün tanıdık sanatçılarımızdan Fazıl Say ve Cihat Aşkın hocalarımız da çok iyiler. Umarım bir gün bende bu saydığım değerlerimiz gibi topluma ve memleketimize faydalı biri olabilirim.
Müziğin bir insanı tam olarak anlatabildiği kanısını yeterli bulmuyorum. Müziğin, kişinin o anki duygularını yansıtmasında büyük rolü olduğu düşüncesindeyim. Bütün sanatlar arasında en fazla duygularla bağdaştırılan müziktir. Ayrıca dinlenilen müzik türlerinin kişilerin karakterleriyle ilgili önemli ipuçları verdiğini düşünüyorum.
Nuray Salman: Hayata dair ve müzik kariyeri açısından hedeflerin neler? Ne zaman yeni bir türkü, şarkı ile dinleyiciye ulaşacak Ali İnsan…
Ali İnsan: Müzikte iyi bir yerlere gelmeyi hedefliyorum ama bununla birlikte eğitimimi aksatmayı kesinlikle düşünmüyorum. Müziği çok seviyorum ve bu alanda başarılı bir şekilde okulumu aksatmadan ilerlemek istiyorum. Gelecekte müziği meslek olarak seçip seçmeyeceğim konusunda karar vermiş değilim ama eğitimime çok katkısı olduğuna inanıyor ve yaşamımda bana her zaman eşlik edeceğini biliyorum. İlk sırada okul eğitimim geliyor. Okulumu başarılı bir şekilde bitirip iyi bir meslek sahibi olmak ve müziği de aksatmadan devam ettirmek istiyorum. Müzik alanında kendime ait çalışmalarım var, yalnız bunu siz dostlarla ne zaman paylaşacağım konusunda kesin bir tarih veremeyeceğim. Bu çalışmaları şartlar olgunlaştığında sevgili dinleyicilerimle en kısa sürede buluşturacağımı umuyorum.
Nuray Salman: Keman dışında başka müzik enstrümanları çalıyor musun?
Ali İnsan: Keman dışında evimizde bir piyano ve bağlamamız var, zaman buldukça bu enstrümanları da öğrenmeye çalışıyorum. Şu an amatör düzeyde çalıyorum diyebilirim.
Nuray Salman: Çalarken neler hissediyorsun? Müzik dışında sanatın diğer dallarıyla Ali İnsan’ın ilgisi nasıl?
Ali İnsan: Müzik benim için hayatımın bir parçası, bir tutku, ruhumun şarjı, yasadığım her duyguda sığındığım ilk şey. Bu nedenle müziğin bana hissettirdikleri yasamı daha da anlamlı ve güzel kılıyor. Genel olarak sanatın tüm dallarını seviyorum. Edebiyat, tarih ve politika ilgimi çektiğinden, bu alanda yazılan kitapları okumayı seviyorum.
Nuray Salman: Ali İhsan’ın, genç arkadaşlarına önerileri, tavsiyeleri neler olur?
Ali İnsan: Sanırım eğitimin hayatımızda ne kadar önemli olduğunu vurgulamama gerek yok. Bunun dışında ben her insanın mutlaka başarılı olabileceği özel bir yeteneği olduğuna inanıyorum. Çoğumuz bunun farkında değilizdir. Ya tesadüfler ya da araştırmalar sonucu farkına varıyoruz. Aslında burada en büyük sorumluluk ailelerimize ve eğitmenlerimize düşüyor. Ailelerin çocuklara olan ilgisi, çocukların ilgi alanlarının erken tespiti, onların gelecekte başarılı ve severek yapacakları meslek seçimlerinde büyük rol oynayacaktır. Bu şekilde hayat hepimiz için çok daha güzel, çok daha verimli ve sevgi dolu olacaktır.
Ayrıca beni önemseyip sayfanızda bana böyle güzel bir söyleşi imkânı sunmanız beni çok mutlu etti. Bunun için size ve tüm Edebiyat Burada ailesine çok teşekkür ediyorum.
