rolex replica watches hosts the culture of dreams .

Edebiyat Burada
  • KANALDAN
    • Okuryazar
    • Yazanlar Arasında
    • Saklama Kabı
    • ÇeviriYorum
    • Sesinden
    • Canlı Yayın Tekrarları
    • Vitrindekiler
    • İlk Kitap
    • Okurun Gözünden
    • Bir Yazar Bir Kitap
    • Radyo Edebiyat
    • Edebiyat Akademi
    • Misafir
    • Valizimdeki Kitaplar
    • Balkan Edebiyatı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Reklam
  • Haber
    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

    SUÇÜSTÜ’nün 10. Sayısı çıktı!

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni kazananlar belli oldu

    Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni kazananlar belli oldu

    2025 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni Kazananlar Belli Oldu

    2025 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni Kazananlar Belli Oldu

    Volkan Zamanoğlu’ndan incelikle işlenmiş bir roman: “Oyuk”

    Volkan Zamanoğlu’ndan incelikle işlenmiş bir roman: “Oyuk”

    2025 Everest İlk Roman Yarışması başvuruları başladı!

    2025 Everest İlk Roman Yarışması başvuruları başladı!

  • Kitaplar
    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı

    Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    Ömer Turan yazdı: Sözcüklerin Aklı-Seni Yanımda Götüremezdim

    Ömer Turan yazdı: Sözcüklerin Aklı-Seni Yanımda Götüremezdim

  • Dergiler
    Muhit Güzel Ahlâk ve Mehmet Tepe Şiiri Dosyasıyla Raflarda

    Muhit Güzel Ahlâk ve Mehmet Tepe Şiiri Dosyasıyla Raflarda

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

    SUÇÜSTÜ’nün 10. Sayısı çıktı!

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    “KE ÇOCUK” YENİ SAYISINDA YAZ MEVSİMİNİN KAPISINI ARALIYOR

    “KE ÇOCUK” YENİ SAYISINDA YAZ MEVSİMİNİN KAPISINI ARALIYOR

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

  • İnceleme
    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı

    Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    Zeynep Cur yazdı: Egemenliğin ve Kültürün İzinde: Antik Haritaların Dili

    Zeynep Cur yazdı: Egemenliğin ve Kültürün İzinde: Antik Haritaların Dili

    Mertcan Karacan yazdı: Sevdim Ben Bu Kurşunları

    Mertcan Karacan yazdı: Sevdim Ben Bu Kurşunları

  • Söyleşi
    Murat Özsan ile Lina Yalınçay Söyleşti

    Murat Özsan ile Lina Yalınçay Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Burçe Bahadır ile Söyleşi

    Burçe Bahadır ile Söyleşi

    Anita Sezgener ile Söyleşi

    Anita Sezgener ile Söyleşi

    Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

    MEHMET DENİZ’İN ÖYKÜLERİ: BİR LİSÂN-I TUHAF İLE MÜNASİP HİKÂYELER

    MEHMET DENİZ’İN ÖYKÜLERİ: BİR LİSÂN-I TUHAF İLE MÜNASİP HİKÂYELER

    Zafer Doruk ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Zafer Doruk ile Yunus Çinçin Söyleşti

  • Öykü
    Seydali Önal yazdı: Sımışka

    Seydali Önal yazdı: Sımışka

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

  • Popüler Kültür
    Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

    Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Fırat Baytak yazdı: Hasretinden Karanfiller Kuruttuk

    Fırat Baytak yazdı: Hasretinden Karanfiller Kuruttuk

    Volkan Öten yazdı: Mel’ûn: Bir Us Yarılması

    Volkan Öten yazdı: Mel’ûn: Bir Us Yarılması

    DUYGU ASENA ROMAN ÖDÜLÜ IRMAK ZİLELİ’NİN

    Duygu Asena Roman Ödülü Sahibini Buldu

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Televizyon
    • Tiyatro
    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

    Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
  • Haber
    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

    SUÇÜSTÜ’nün 10. Sayısı çıktı!

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni kazananlar belli oldu

    Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni kazananlar belli oldu

    2025 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni Kazananlar Belli Oldu

    2025 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni Kazananlar Belli Oldu

    Volkan Zamanoğlu’ndan incelikle işlenmiş bir roman: “Oyuk”

    Volkan Zamanoğlu’ndan incelikle işlenmiş bir roman: “Oyuk”

    2025 Everest İlk Roman Yarışması başvuruları başladı!

    2025 Everest İlk Roman Yarışması başvuruları başladı!

  • Kitaplar
    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı

    Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    Ömer Turan yazdı: Sözcüklerin Aklı-Seni Yanımda Götüremezdim

    Ömer Turan yazdı: Sözcüklerin Aklı-Seni Yanımda Götüremezdim

  • Dergiler
    Muhit Güzel Ahlâk ve Mehmet Tepe Şiiri Dosyasıyla Raflarda

    Muhit Güzel Ahlâk ve Mehmet Tepe Şiiri Dosyasıyla Raflarda

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

    SUÇÜSTÜ’nün 10. Sayısı çıktı!

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    “KE ÇOCUK” YENİ SAYISINDA YAZ MEVSİMİNİN KAPISINI ARALIYOR

    “KE ÇOCUK” YENİ SAYISINDA YAZ MEVSİMİNİN KAPISINI ARALIYOR

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

  • İnceleme
    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı

    Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    Zeynep Cur yazdı: Egemenliğin ve Kültürün İzinde: Antik Haritaların Dili

    Zeynep Cur yazdı: Egemenliğin ve Kültürün İzinde: Antik Haritaların Dili

    Mertcan Karacan yazdı: Sevdim Ben Bu Kurşunları

    Mertcan Karacan yazdı: Sevdim Ben Bu Kurşunları

  • Söyleşi
    Murat Özsan ile Lina Yalınçay Söyleşti

    Murat Özsan ile Lina Yalınçay Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Burçe Bahadır ile Söyleşi

    Burçe Bahadır ile Söyleşi

    Anita Sezgener ile Söyleşi

    Anita Sezgener ile Söyleşi

    Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

    MEHMET DENİZ’İN ÖYKÜLERİ: BİR LİSÂN-I TUHAF İLE MÜNASİP HİKÂYELER

    MEHMET DENİZ’İN ÖYKÜLERİ: BİR LİSÂN-I TUHAF İLE MÜNASİP HİKÂYELER

    Zafer Doruk ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Zafer Doruk ile Yunus Çinçin Söyleşti

  • Öykü
    Seydali Önal yazdı: Sımışka

    Seydali Önal yazdı: Sımışka

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

  • Popüler Kültür
    Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

    Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Fırat Baytak yazdı: Hasretinden Karanfiller Kuruttuk

    Fırat Baytak yazdı: Hasretinden Karanfiller Kuruttuk

    Volkan Öten yazdı: Mel’ûn: Bir Us Yarılması

    Volkan Öten yazdı: Mel’ûn: Bir Us Yarılması

    DUYGU ASENA ROMAN ÖDÜLÜ IRMAK ZİLELİ’NİN

    Duygu Asena Roman Ödülü Sahibini Buldu

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Televizyon
    • Tiyatro
    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

    Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Edebiyat Burada
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

Gönül Demircioğlu yazdı: Kamburumun İnsanından Yük Silüetleri

Edebiyat Burada Yazar: Edebiyat Burada
Kategori: İnceleme, Kitaplar   Tahmini okuma süresi: 9 dk, 22 sn
0
0
Facebook'ta PaylaşTweetleWhatsApp'tan Gönder

Devrim Horlu, 2025 yılı içinde okuruyla buluşturduğu üçüncü şiir kitabı olan Kamburumun İnsanı’nı iki bölüm halinde tasarlayıp yükü temel mesele edinmiştir. Bunun yanı sıra direnç, ötekilik, arayış gibi fenomenleri de eser boyunca sürdürmektedir. İki bölüm arasındaki en görünür farksa ilkinde lirizmi önceleyen bir persona söz konusuyken ikincisinde daha toplumcu gerçekçi bir personayla karşılaşılıyor. Eserin bütününde yoğun imgeler göze çarpmakta, bu da okurda güçlü duygular uyandırmaktadır.

Yük denince akla ilk gelen taşımak zorunda olunan ağırlıktır. Oysa kimi zaman bir şeyin yoksunluğu da yüktür. Devrim Horlu Kamburumun İnsanı’nda yük imgesini her iki açıdan da yorumlamış. Kitabın girişinde Notre Dame’ın Kamburu’ndan şu alıntı karşılıyor okuru: “Tek gözlü insan bir körden daha eksiktir. Neyinin eksik olduğunu bilir.” Burada da yansıtıldığı üzere, kitap bütünündeki yük imi ağırlıklı olarak yoksunluk, çoğunlukta olup azınlıkta olmayan güç, varlık, edim eksikliği gibi kavramlar üzerinedir. Bunlara dair her iki bölümden de birkaç örnek sunarak devam etmek istiyorum: “Etime yapışan dünyayı sökmeye çalıştım” (s.19),  “Adın bende hep yüktü evet, ama yine de/ onu kendime kalkan bellemedim” (s.19), “Otuz beş yaşındasın ve sırtın ağrıyor her gün/ ama niye yorulmadın taşımaktan kamburunu” (s.31), “Sırtımda evimi kurmak için/  sabırla taşıdığım taşlar üzerime devrildi” (s.34), “Yüküyle gönenmesin/ içimde dans edip tepinen iblisler, bıktım” (s.35), “Dikenlerden yana geçip verdim herkese/ bir şeye benzemenin yükünü.” (s.42)

Kitaptaki “Çok Güzelsin Sıkıldım” adlı şiirde sıkılmak duygusuyla fazlasıyla karşılaşıyoruz. Şiir boyunca belki de başkalarının aradığı şeylerin kendisine bir tepsi içinde sunulmasına karşın bundan hoşnut olmayan öznenin bıkkınlığını, umursamaz tavrını izliyoruz. “Bana verdiğin sözleri başkasının tutmasından sıkıldım/ beni öptüğünde kendimi görmekten” (s.13), “Kalbimden sıkıldım, beyazlığından/ çok güzelsin sıkıldım/ özlemekten, rast gelmekten, roma’dan” (s.13) dizelerinde ironinin, kırılganlığın iç içe geçmiş ve yoğun olduğunu görüyoruz. “Çok güzelsin sıkıldım” (s.13) mısrasına baktığımızdaysa hem iltifat hem de bir tükenmişlik ifadesi vardır. Çok güzel şeylerin bile bir noktadan sonra yorduğunu, duygusal olarak taşınamadığını anlatmaktadır. Yanı sıra ilerleyen mısralarda bu sıkılmanın en büyük nedenininse dışsallık olduğunu anlıyoruz. Çünkü onun asıl aradığı, sunulan bu güzelliklere yek başına bir yük sırtlanır gibi uzanmak değil, bilakis ortak bir tercihle omuzlamaya hazır olan iki ayrı “ben”den biri olmaktır. Bir nevi kendinin yanına denden koymaktır. “Yakışmak istemiyorum, tutmak, titremek/ gücüme gitmiyor, aksine iyiyim ama sıkıldım” (s.14), “Bu yoldan, bu kumardan, bu ışıklardan sıkıldım/ nedense bıçağını bende deniyor/ boynumda borç gibi taşıdıklarım.” (s.14) Şiirin sonundaysa gerçek bıkkınlığının nedeninin tüm bu güzellikleri yaşarken iyi sahnelenen her şeyin finalde yük edinip, boynunda taşıdıkları tarafından bıçak olarak kendisine saplanmasından kaynaklandığını anlıyoruz. İnsan boynu, beş büyük vücut bölgemizden (baş, boyun, göğüs, karın ve uzuvlar) en küçüğüdür ve çok küçük olduğu için yapısal korumadan yoksundur. Boyundaki kan damarları ve solunum yolu cilde çok yakındır. Yaşam fonksiyonları boyundaki yapıya bağlıdır ve bu bölgedeki bir hasar, nispeten küçük de olsa yaşamı tehdit edebilir. Tam da buradan bakınca boynunda taşıdıkları tarafından bıçağın onda denenmesi olgusu daha iyi anlaşılacaktır. Bunlara ek olarak gündelik hayatın tekrar eden, mekanik döngüsünden duyulan bezginliğin de şiirin genel havasını belirlediği fikrindeyim.

“Anlat Onlara Beni” adlı şiirini çözümleyerek diğerlerinden daha detaylı şekilde ele almak istiyorum. Bu şiiri incelemek istememin temel sebebiyse eserin kalbi olduğuna inanmamdır. Yani şairin temelde değindiği tüm meselelerin bir arada toplandığı en belirgin şiir olduğunu düşünüyorum. Şiire, “Dünyayı bir tur daha döneceğim kesin değil/ bu yüzden böyle başım önde” mısralarıyla başlıyoruz. Burada yaşamın süregidip gitmeyeceğiyle ilgili bir belirsizlik hissedilmekte. “Başım önde,” ifadesi bir kırgınlığı, mahcubiyeti ya da yorgunluğu ima etmekte. Zihnimizde, geleceğe dair umudu giderek tükenmekte olan bir özne canlanıyor. Şiir boyunca kendimizi bir varoluş sorgulamasının içinde buluyoruz. Bireysel yorgunluklara eşlik eden toplumsal eleştiri, biraz daha alt notadan takip eder gibi. Şair yaşamla, zamanla, toplumla ama en çok da kendisiyle hesaplaşıyor. İmgeler, diğer şiirlerde de görüleceği üzere hem doğaya hem de içsel bir karanlığa işaret ediyor. Modern insanın tükenmişliğini, çıkmazlarını geçirgen bir zar gibi iletiyor okura. Direnme gücünü kaybediş hissini çarpıcı biçimde aktarıyor. “Dağılmış izleriyle dövüşüyorum hayvanların/ yüzümün meyvesi bu yüzden tatsız.” (s.15) Hayvanların dağılmış izleri, doğayla veya içgüdülerle, belki de geçmişin izleriyle verilen mücadeleyi anlatıyor. Yüzümün meyvesi mecazıyla yaşamın, emeğin, yüzleşmelerin sonucu kast ediliyor ve bu sonuç tatsız, yani beklentiyi karşılamamış, belki de hayal kırıklığıyla dolu. “Damgasına âşık bir hayvan gibi/ burnumdan soluyor ve toprağı eşeliyorum.” (s.15) Burada hayvana benzetme durumu bir nevi insanın içgüdüsel yönüne gönderme gibi. Damgasına âşık olmaktan kastedilen, kendisini sınırlayan kimliğe, kadere bağımlılığı simgelerken zarar gördüğü hâlde vazgeçilemeyişidir. Toprağı eşelemek, bir çıkış yolu aramayı ya da geçmişi kurcalamayı yansıtır gibi. “Tartınsam neyi kanıtlayacağım/ niye yoracağım sanki kendimi,” Burada yorgunluk, yılgınlık duygusu dorukta. Artık mücadele etmek istemiyor; bir şeyleri ispatlama çabasını anlamsız buluyor. “Zaman yaslanmasın artık bana/ çünkü yeter” (s.15) Burada da yaşlılığın yükü, geçmişin ağırlığı ya da zamanın yıpratıcılığı kastediliyor ve artık bu yüke tahammülü kalmadığına dikkat çekiyor. “Yapmanın yıkmakla değilse de/ var bozmakla ilgisi,” dizesindeyse felsefi bir sorgulamanın zihnimizi ele geçirdiğini görüyoruz. Gerçek yaratım bir şeyi bozmayı zorunlu mu kılar? Yıkmak, doğrudan tahrip anlamı taşır. Bu dizede önceki dizeden de yola çıkıp bağ kurarak baktığımızda, bir şeyin olduğu hâliyle kabul edilmemesi gerektiğini, onu çözümlemenin yolunun onu yeni baştan yaratmak olduğunu bildirdiğini söyleyebilirim. Yanı sıra biraz daha radikal düzlemden baktığımda geleneksel olanı sadece reddetmek değil, onun iç dinamiklerini, yapısını, kodlarını bozmak ve bunları yeniden kurmak gibi yaratmak tavrının bir önermesinin olduğunu düşündürdü. Yani esasında yıkmaktan çok dönüştürmeyi ön plana almış durumda. “Onlara dallarla koşup anlat bunu/ eğilmeyi ibadetten saymaya/ vaktim kalmadı çünkü benim.” (s.15) “Onlara dallarla koşup anlat,” dizesi, doğaya ya da başkalarına içselleştirdiği durumu anlatma arzusunu, ironisini içeriyor. “Eğilmeyi ibadet saymak,” ise boyun eğmenin kutsallaştırılmasına eleştiri getiriyor. Burada beklenen, insanların omurga sahibi olup dik durabilmesiyken eserin adının Kamburumun İnsanı oluşu ve meselesinin temelinde doğuştan itibaren ya da yaşadıkça bezenen bir yükün kambura dönüşümünü ele alması arasında da kuvvetli bir ironi gözlemliyorum. “Herkesle karşılaşıyorum/ ellerimde kara gagalar, tavşan dişleri, kurukafalar/ hepsi yoruyor, peşimden inatla koşup beni/ hepsi boynuma dadanıp duruyor.” (s.15) Bu imgelerde öznenin karşılaştığı kişilerin yıpratıcı etkisini, mücadelesinin karanlığını görüyoruz. Masumiyet teması uyansa da aynı zamanda kemirici bir doğada bulunduğunu gözlemliyoruz. Baskı, takip edilme, kaçamama hatta kamçılanma hissi uyandırıyor. Peşini bırakmayan karanlık bir çeşit zihinsel boğulmayı çağrıştırıyor. “Aya yüzümü dönüp/ böğürmekten başka bir şey gelmiyor elimden,” (s.15)  Ay yalnızdır ve hangimiz ona bakarsak bakalım, özel olarak bize baktığını hissederiz. Onunla tüm yaratılmışların bağı olduğunu düşünürüz ama özelde de sanki bizim farkımızdadır. Acı duyan her insanın sığınağıdır sanki gökyüzü, hele ki bu dünyaya sığamadığımıza inandığımız anlarda. Çocukken üzüldüğümüzde hangimiz aya bakıp iç geçirmemişizdir? Böğürmek ifadesine gelince burada kastedilen elbette insanî bir çığlık değil, hayvani bir acı ifadesidir. Bu noktada bütünlük kurarak düşündüğümüzde insan olmanın kırılganlığının hayvanî bir çığlığa dönüştüğünü söylememiz mümkün. “Birkaç şeyim var/ bunu da anlat onlara.” (s.16) Burada dolaylı yoldan bir konuşma içinde olduğunu anlıyoruz öznenin. Kendini anlatmak istemiyor, onlara küs. Ama anlatılmak da istiyor öte yandan. Bu sebeple anlatma görevini başkasına devrediyor. “Kaçmaktan gocunmuyorum, bu bir/ iz bırakmaya yok takatim, etti iki.” (s.16) Genel olarak tüm şiirde hâkim olan kaçışı bir suçlu olduğundan değil bilakis tercihen gerçekleştirdiğini anlıyoruz. İnsanlardan, dünyadan ve bunun getirdiği sistemlerden bıkkınlığını, ait olamadığını, varoluşsal bir yorgunlukla debelendiğini görüyoruz. Önceki mısralarda söylemek istediklerinin olduğu anlamına varmıştık. Bu mısralarla birleştirip yine bütüncül bir açıyla baktığımızda tüm debelenmelerine rağmen yeter ki gideyim, beni bırakın, iz bırakmaya da takatim kalmadı, diye bir sesleniş duyduğumu söyleyebilirim. “Başka kurallarım var, taze hayvanlarım/ onlarla ilgili, yani onlardan yanayım.” (s.16) Bu dizede öznenin başka bir dünyanın varlığı gibi hissettiğini düşünebiliriz. Medeni insanlık yerine hayvanlarla özneleşmenin olduğunu, insandan kendini soyutladığını net şekilde görebiliriz. Aynı zamanda burada, önceki mısralarda sezdirmek istediği şeyleri birer birer ayrıntılı olarak verdiğine tanık oluyoruz. “Dünya bile eskiyor, bu gıcırtılar hep bundan/ bu yüzden böyle argınım/ kamburum hep bu yüzden.” (s.16) Hep döndüğüne, yenilendiğine şahit olduğumuz dünyanın bile eskidiğinin, yorulduğunun, yeryüzünde gerçekleşen türlü felaket seslerinin bundan kaynaklandığı sonucuna varıyoruz. Öznenin bedeninde, zihninde hissettiği kamburluğun sebebi de bu. Dolayısıyla burada parçadan bütüne, bütünden parçaya giden bir ilişki de saptıyoruz. “Sıza sıza yürü ve anlat onlara beni/ burnundan soluyor ve toprağı eşeliyormuş de.” (s.16) Burada özne, tıpkı dedikodu yapmak istemediğini söyleyen ama gizli duyduğu şeyi başkalarına anlatmaya can atan biri yerine konan aracıya alt mesaj vererek ağzını tutamayacağını bildiği için kabından sızdırarak anlat söylediklerimi, diye talimat veriyor. Ancak bunu yaparken de yine hayvan imgesi kullanıyor. Bu içgüdüsel hareketlerin veriliş biçimiyle anlıyoruz ki öznenin öfkesi, şiirin sonunda doruğa ulaşmıştır. Yukarıda da tekrar eden “Tıpkı damgasına âşık bir hayvan gibi,” (s.16) dizesiyle final yapıyor şiir. Şair bu şiirin özelinde aslında eser boyunca katmanlarını da göreceğimiz şekilde topluma, üç maymun oynayan düzene, kabul edilmiş çaresizliğe karşı çıkışı yansıtıyor. Kendini başka bir dünyaya ait hissettiği, kendi benliğine nesneleştiği anlaşılmıştır. Bir bakıma bedenini kamburundan yırtıp insanlığın ve bu düzenin zorla kabul ettirdiği her şeyden sıyrılıp kendi hayvanını kendisinin doğurmak istediği gibi bir anlama varabiliriz. Son olarak şiir, serbest vezinle yazılmıştır. Herhangi bir ölçü ya da kafiye gözetilmemiştir. Bu durumun şiirin konuşma diliyle iç içe geçmesini sağlamasıyla birlikte, okurla şair arasında mesafeyi azalttığı anlaşılmaktadır. “Bu bir… etti iki…” gibi ifadelerde de bu rahatlığı gözlemliyoruz. Şiirde kontrollü şekilde ironinin baskın olduğu bir dilin yaratıldığı sonucuna da varıyoruz.

Kitapta daha ilk şiirlerden itibaren kendini açık eden bir persona hâkim. Yük taşımaktan bıkkın, yine de umut ışığı arayan. İhtimallerse hep açık, her iki olasılık da olabilir. Boş vermişlik ve vazgeçmişlik hali de bu sebeple tüm atmosferde etkin. Olasılık, cesaret, davet, bölünmüş benliğini onarma arayışı, kendine uzaklaşma, nesneleşme gibi çeşitli kavramlar arasında geziniyoruz. “Beni kıble belleyebilirsin biraz zorlarsan neden olmasın” (s.17), “Herkesin yaramla sağaldığı yeter/ sürekli çamurla sınayıp beni/ çürümeye bırakıyor kök bildiğim” (s.20) “Sadece eşyanın değil, betonun da tabiatındayım” (s.17), “Beni alışamazsan anlarım, beni ısınamazsan, beni anlarım/ yükmüşüm der taşırım beni kendimde.” (s.18) Ancak görüldüğü üzere her yılgınlığın sonunda kendisini aksine inandırması beklenen bir ses de var.

Ense, insanın bedeninde sahip olduğu ama doğrudan göremediği yeridir. Dolayısıyla çoğu zaman nasıl göründüğünden habersizce varlığına bile yabancılaşır. Bu sayede bulunduğu bedende daha az kullanılır, daha az dokunulur. Sanki giz olmanın ona kazandırdığı bir masumiyeti, saflığı vardır. Devrim Horlu’nun şiirlerinde de bunu çeşitli sahnelerle görüyoruz. “Sen kararmış ensenle sokakları arşınla hâlâ” (s.30), “Terleyen enseni üç kere öpse yeridir rüzgâr” (s.23), “Saydım, on iki yolu var enseyi karartmanın.” (s.42)

“Tıkır Tıkır İşleyen Bir İcat” adlı şiirde de “Bir kalbim daha var,” vurgusuyla karşılaşıyoruz. Özne, ilk bölümde yer alan şiirler boyunca iki kalp ve tek arzuyla yaşamın üzerine yürüyüp dağılan parçalarından yeniden birleştirilebileceğini yine şu mısralarda işaret etmektedir: “Neyse ki artık bir kalbim daha var/ bir kalbim daha, elden düşme değil/ kalbim: göğsümde tıkır tıkır işleyen bir icat” (s.21), “Ama beni yeniden icat edersen hayır demem” (s.13), “Parçalarımı birleştirirsen benden sana taht bile yapabilirsin.” (s.17)

İkinci bölümün girişinde Ahmet Erhan’dan şu alıntı karşılıyor okuru: “Kendimle öyle çok konuştum ki şimdi herkes niye susuyorsun diye soruyor.” Yazının başında da bahsettiğim gibi adeta ilk bölümde baskın bulunan lirik sesi kısarak ikinci plana aldığını, buradan sonra dışarıyı gezeceğini sezdiriyor şair. “Dost dediklerin ikna oldular çoktan/ sustular, yakalarında tüm kapıları açan rozetlerle/ sen kararmış ensenle sokakları arşınla hâlâ” (s.30), “Beni koru diyerek arkamı döndüklerimin kurşunu/ zehrini emip yuttuklarımın/ kalıbımı bastıklarımın kurşunu” (s.36), “Kocaman ağzı var çünkü hepsinin küçücük kalbi” (s.43), “Karardın, sesini boğmak için tüm gücüyle/ bağırdı durdu kurbağalar gece boyu/ annen alnına ıslak bez koydu/ baban içeride güzel rüyalar gördü” (s.51), “Dünya insanların yüzüne sıçradı o gün/ ılık ılık süzülüp kendine döndü sonra/ evlerine dönen terli işçiler gibi tıpkı” (s.53), “Eller eskidendi, onlar kurmak ve gırtlaklamak içinken/ onlar yırtmak, devinip yıkmak içinken, onlar yoklar artık/ alkışlamayı öğrendiler” (s.56), “Banknotlara ya da allaha inanan/ ve yaslanan ama ikisine birden/ sonra sloganlara ve üniformaya da yaslanan/ oh be devrilen, oh beee devrilen biri oluyorsun” (s.58) “Yüzüm ötv vergileri, araba jantları, kum torbaları. çaldığım kapıların ardından tetik sesi geliyor, iş fırsatları, gel nidaları.” (s.71) “Borçlar yüzünden telefonumu kapattım, gözümü kapattım, fincanı kapattım. iki vakte kadar tefecilere borçlandım, silahlı ve göbekli adamlara.” (s.73) Bu mısralarda görüldüğü üzere ikinci bölümde toplumsal eleştirinin sesi daha gür. Devrim Horlu bu kısımda paletinin sert renklerini kullanmış ve zihninin akışındaki serbestliği de bir miktar daha arttırmış. Bu da çağrışımsal zenginliği sağlamış, anlamı çoğaltmış.

Gelelim eserdeki başka bir açıya. Kamburumun İnsanı’nda atmosfer boyu alt metinde süregelen kir ve kirlilik imgelemi olduğu düşüncesindeyim: “Neyse ki sana bakıp/ sildim dünyayı yüzümden/ zehri çelen kanım bu kirden arındı/ bu kir: ağırlığı kalbimin/ bu kir: yaprağına düşman dalın ağacı” (s.20), “Kirimde, huzursuz atların soluğu dolaşıyor/ koşup elma topluyoruz allahın bahçesinden” (s.23), “Zaman kirlendi ama neyse ki benzemedin onlara/ zerk etmedin kanına benzemenin zehrini.” (s.43) Kir, yukarıda yer alan dizelerde fiziksel bir kirlilik hâli yerine ruhsal, ahlaki bir yozlaşmayı imgeliyor. Bu kirin kaynağıysa bazen kendisi, bazen toplum, bazen de çağ ya da zaman olarak yorumlanmıştır. Ancak bu kir karşısında özne derin bir arınma arzusu içindedir. Dizelerde yer alan “sen” figürü kurtarıcı hatta adeta ilahi bir denge unsuru gibi konumlanmış durumdadır. Kan, öznenin en içsel varlığıyken, kirlenmesinden de en korkulandır. Bunun olmasıysa sisteme karışmaktır, kirle yani bu zehirle bütüncül bir uyuma girmektir. Oysa öznenin istediği kirli dünyadan uzaklaşıp yeniden saf bir düzleme ayak basmaktır.

Eserin bende uyandırdığı bir başka farkındalıksa üç rakamının ayrı bir öneme sahip olduğuydu. “Terleyen enseni üç kere öpse yeridir rüzgâr” (s.23), “Yaslandığım herkesten üç kere özür diliyorum/ üç kere diliyorum evet, nefesim buna yetiyor/ ben de zaten yete yete/ üç kere özür dilemeye yetiyorum.” (s.27) Ekmeği üç kere öpüp başa koymak Anadolu’da şükrün, kutsallığın bir teması gibidir. Okurken bu dizelerin bende yarattığı ortak tema da benzer oldu. Bu minvalden bakınca hem geleneksel anlamda hem de ritüel anlamında bağ olduğu görünüyor. İki ayrı şiirin her iki parçasına da aynı merkezden bakıldığında birinin öpücükle, diğerinin özürle bir boşluğu kutsayarak kapatmaya çalıştığını düşünebiliriz. Üç kere özür dilemeyi geçmişle bağ kurma, üç kere öpmeyi sevgiyle bağ kurma olarak aldığımızdaysa başa koyma eylemiyle bir düşünürsek bunun bir boyun eğme değil, hürmet etme olduğu olgusuyla karşılaşırız.

“Geçti oğlum, artık bir elin geçmişin memesinde değil/ o çiğ zevkten vazgeçtin.” (s.31) Kitap boyunca izleğinde yürüdüğümüz en belirgin durumlardan biri de arayıştı. Karşımızda ne aradığını, neyi isteyip neyi istemediğini bilen, yolunda istikrarlı bir özne vardı. Dolayısıyla geçmişten elini çekip artık neyi araması gerektiğini bulmuş bir seyyahı seyirdeydik. Aradığını bulup bulmadığını bu seyir devam ettiği sürece bilmek mümkün olmasa da, ne arayacağını bulmuş olması şiirlerde de atmosfere bütün olarak bakabilmemizi sağladı.

Devrim Horlu, Kamburumun İnsanı’nda geçmişle bugün arasında kurduğu izlek üzerinde insanlığın ortak hafızasında yer edinen en temel sorgulamalara değinmiş. Bu da atmosferi hem evrensel hem de yerel kılmış. Döneminde yaşayan insanların iç sıkıntılarını, dışsal faktörlerle ilişkisini dile getirmiş. Rahatsız etmekten korkmadan, korkmadığını da okurun görmesini isteyerek hareket etmiş. Ancak bunu yaparken imgelerin üzerinden silüet gibi geçip dilin imkanlarını kullanmış, çağrışımı üst düzeyde tutmuş. Bu sayede şiirlerin, argüman anlatısına dönmesinin önüne geçmiş. Dilde herhangi bir ağdalılık durumu söz konusu olmadığı gibi daha çok doğrudanlık hâkim. Bu da şiirleri çağdaş duyarlılıklarla uyumlu kılmış. Şiirlerin kitap boyunca küçük harfle yazılması da yine hem estetik hem de ideolojik bir tercih olmuş. Büyük harf genelde bir şeye önem vermeyi, başlamayı anlatıp bu gibi durumları imler. Şair tercihini eşitlikten yana kullanıp burada da geleneksel olan genel kabulü kırma yoluna gitmiş. Tüm bu noktalarda değerlendirme yaptıktan sonra söyleyebilirim ki şairin önceliği anlatmak değil, şiirdir. Çünkü tüm bu meselelere rağmen hem edebi hem de samimi bir tonda kalmayı başarmıştır. Şiirlerde kaçmak eylemi önemli bir yere sahip olsa da bunun nedeninin uyanış olduğunu, yani en klasik tanımıyla varoluşsal sorgulama düzleminde olduğunu söylemek mümkün. Kitabın sonuna geldiğimde bende kalan en belirgin duygu şiirlerde de değinildiği biçimde kamburdan kurtulmanın, yüklerden ve kirden arınmanın yolunun kartların yeniden karılmasıyla mümkün olduğu teması oldu.

Önceki Gönderi

Seydali Önal yazdı: Sımışka

Sonraki Gönderi

Nilüfer Belediyesi’nin 9’uncusunu düzenlediği Mehmet H. Doğan Ödülü’nün sahibi belli oldu.

İlgili Gönderi

Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair
İnceleme

Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

16 Temmuz 2025
Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus
İnceleme

Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

16 Temmuz 2025
Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı
İnceleme

Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

13 Temmuz 2025
Sonraki Gönderi
Nilüfer Belediyesi’nin 9’uncusunu düzenlediği Mehmet H. Doğan Ödülü’nün sahibi belli oldu.

Nilüfer Belediyesi’nin 9’uncusunu düzenlediği Mehmet H. Doğan Ödülü’nün sahibi belli oldu.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trend
  • Yorumlar
  • Son
Seydali Önal yazdı: Günümüzün Karacaoğlan’ı: Heves Ali

Seydali Önal yazdı: Günümüzün Karacaoğlan’ı: Heves Ali

5 Ağustos 2024
2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

24 Aralık 2020
Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

28 Nisan 2024
2020 Yılının Dikkat Çeken 18 Öykü Kitabı

2020 Yılının Dikkat Çeken 18 Öykü Kitabı

24 Aralık 2020
Başak Canda yazdı: Acının Bedeni

Başak Canda yazdı: Acının Bedeni

25
Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

13
Didem Kazan Sol yazdı: Gölgesini Yitiren Kadın

Pınar Yalçın Önal yazdı: Gökyüzüm Nerede?

11
Aylin Karakaya yazdı: Çanta

Aylin Karakaya yazdı: Çanta

8
Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

16 Temmuz 2025
Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

16 Temmuz 2025
Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

16 Temmuz 2025
Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

14 Temmuz 2025
Elemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi Çıktı
REKLAM
REKLAM

BUNLARI DA OKUYUN

Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

16 Temmuz 2025
Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

16 Temmuz 2025
Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

16 Temmuz 2025
Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

14 Temmuz 2025
Edebiyat Burada

Mevsimler birbiri ardına devrilip giderken çevremizde olan bitenin farkına varamadığımız sayısız an yaşadık. Şiir, öykü ve romanlar yazmaya devam etti inatla şair ve yazarlarımız. Yazmadan yaşama tutunmayı denedi kimisi. Dünya acıyı da sevinci de bal eyleyenlere imkânlar sunmayı sürdürdü... Devamını Oku

izmir escort adana escortescort bayan antalya escort gaziantep escort bursa escort bodrum escort ankara escort Escort girls in İstanbul

Kategoriler

  • Atlas
  • Çeviri
  • Dergiler
  • Genel
  • Haber
  • İnceleme
  • Kitaplar
  • Kültür Sanat
  • Müzik
  • Öykü
  • Popüler Kültür
  • Şiir
  • Sinema
  • Söyleşi
  • Televizyon
  • Tiyatro
  • Yazarlar
REKLAM
  • Reklam
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

© 2018 Edebiyat Burada

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Haber
  • Kitaplar
  • Dergiler
  • İnceleme
  • Söyleşi
  • Öykü
  • Popüler Kültür
    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
  • Kültür Sanat
  • Atlas
    • Şiir Atlası
  • Yazarlar

© 2018 Edebiyat Burada

Hesaba giriş

Parolanızı mı unuttunuz? Kaydol

Kaydolmak için formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekli Giriş

Şifrenizi yazın

Parolanızı değiştirmek için kullanıcı adınızı ya da e-posta adresinizi yazın

Giriş
escort georgiakonya eskorthttps://www.gbantiquescentre.com/küçükçekmece escortgrandpashabetgebze Escortistanbul escortdeneme bonusu veren siteleristanbul escortsromabetromabetromabetümraniye escorttipobetroyalbetcasibomjojobet giriş바카라사이트bets10bets10 girişcasibommatbetvaycasinobetciolunabet girişmariobet girişklasbahis girişnakitbahiszbahismadridbetotobetbetturkeybets10sheratonbetportobetvaycasinoaresbetsosyal forummaxwinbetcioextrabetimajbetmavibetpadişahbetDeneme Bonusu Veren Bahis Sitelerigrandpashabetdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetgrandpashabetvaycasinograndpashabetcasibom girişnakitbahisGrandpashabetHoliganbetvbetkralbetsekabetholiganbet girişvaycasino girişbetgarantimariobetsekabet girişportobetvaycasinovaycasino girişvaycasinotaraftarium24betebetultraslotelexbetgrandpashabetcasibom girişcasibomdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetdeneme bonusu veren sitelermarsbahisbahsegelcasinoDeneme Bonusu Veren Sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusumarsbahistürk ifşaMarsbahisMarsbahispiabellacasinomarsbahislunabetcasibomcasibom güncel girişmariobetklasbahis1xbetdeneme bonusudinamobetdeneme bonusuescort şişlicasibomsahabet girişotobetdumanbetgrandpashabetbetebetbetebet girişvaycasino girişcasibomcasibom girişcasibom girişcasibomcasibomkonya escortGrandpashabetsahabetcasibomcasibom girişholiganbetholiganbetholiganbet giriş
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için Cookie kullanıyoruz. Cookie kullanılmasını tercih etmezseniz tarayıcınızın ayarlarından Cookie’leri silebilir ya da engelleyebilirsiniz. Gizlilik politikamızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.