- Gitti mi?
- Henüz gitmedi, gidecek ama.
- Gelecek mi bir daha?
- Bilmem.
- Umut ediyorsun.
- Beklerim.
- Ölüme gitmiyor ya, zor olmaz beklemek.
- Zor olmaz.
- Peki, hiç gelmeyeceğini düşünmüyor musun?
- Beklerim, ölüm değil.
- Ölüm değil.
Yine de beklemek zor be dostum.
İnsanın gözleri yol oluyor.
Hangi yönden geleceğini bilsen,
bir o yöne bakarsın,
bakar da öbür yönleri unutuverirsin.
Her karaltı beklenendir artık.
Her kuş haber getirir sanki
Her bulut özlemle yüklü;
boşalır
boşalır
boşalır…
Bir gece kapının çalınmasını beklersin,
kulağın telefondadır
posta kutunu kontrol edersin biteviye
Beklemektir işte,
beklersin.
Bir çınar ağacı kaç yıl bekler
biliyor musun umudum?
Bekler mi peki bir insan gibi?
Mesela dalından kopup giden yaprağını bekler mi?
Beklemek zor be dostum,
ölüm olmasa bile.
Beklemenin sancısını en müthiş hisseden
insan mıdır acaba?
- Her saniye, dakka, saat, gün bir umuttur artık.
- Umut olmasa gece güne döner mi?
- Umut olmasa kış bahara döner mi?
- Umut..
- Umut…
Martılar
Martılar …
Martılar
Deniz gözlü kadının gözlerinde martılar,
uçuyorlar.
Kalbim deniz gözlü kadının
gözlerinde küçük bir sandal olmuş
sallanmakta…
- Kimsesiz mi kaldı martılar?
- Bak, martılar uçuyor.
- Gelecekler mi?
- Kapamasa gözlerini deniz gözlü kadın…
- Kalbini al o zaman, kalpsiz de yaşanmaz ki!
- Kalbim orayı mesken edinmiş, alamam ki!
Beklemek diyorum dostum
unutturur mu insana ne beklediğini
Sonra umudu yiterse ne olur
“İnsan var oldukça, umut da vardır” mı diyorsun
İnanayım mı sana
Beklemek zor, umudum
beklemek zor.
Ayrılık daha beter
ama hiçbiri ölüm kadar olamaz,
beklesen ne fayda
- Bekliyor muyuz?
- Bekleyelim, ölüm değil ya.
- Ölüm değil.