Ülkemizde, son dönemde hatırı sayılır kişisel gelişim kitabı yazılmaya başlandı. Ancak, bilinçli okurun tercih ettiklerinin dışında, özellikle bu türden fazlasıyla uzak duran bir okur kitlesinin de varlığını, kitaplarım çıktıktan sonra gördüm. Okur, kendisine doğrudan verilen formüllerle, “şunu yap, bunu yapma” tarzında yönetilmek istemiyor. Özellikle bu konuda kişisel gelişime pek de hevesli olmayan ve temkinli yaklaşanlardan bu şekilde geri bildirimler aldım.
Dolayısıyla, tecrübelerimi aktarış biçimimin, kişisel gelişimden uzak duranları, bu tarza yaklaştırdığına inanıyorum. Öykülerin içinde saklı, direkt olarak verilmeyen, kıstaslarla anlatılan bilgiler sevildi. Bu tür tercihim değil aslında, sadece anlatmak istediklerimi aktarış tarzım böyle.
Gezginname’yi 2010 yılında yazmaya başladığımda, bir kitap olacağına dair hiçbir fikrim yoktu aslında. O dönemde, yogayla birlikte, kendimi tanımak amaçlı çalışmalara katılıyordum. Sadece, içimden geleni yazdım. Sonrası, kitaplarla devam etti.
Kişisel anlamda, okuduğum kitaplar çok çeşitli. Klasiklerden, günümüze roman, öykü, deneme türünde, bana bir şeyler katacağına inandığım yazarlar ve eserlerini tercih ediyorum. Wirginia Woolf, Jose Saramago, Cengiz Aytmatov, Osho, Echard Tolle, Ursula K.Le Guin, İtalo Calvino, Geroge Orwell olmazsa olmazlarım arasında.
Ülkemizde Buket Uzuner, Kürşat Başar favorilerim diyebilirim. Ayrıca yeni dönem yazarların eserlerini de takip etmeye çalışıyorum. Kişisel Gelişim anlamında Nil Gün ve Doğan Cüceloğlu, mesleki olarak da Purnam Yayınları’nın yoga ve felsefesi üzerine yayımladığı tüm kitaplar ve Bora Ercan’ın kitapları ön planda. Ayrıca Seray Şahiner, Alper Canıgüz, Melisa Kesmez de okumaktan keyif aldığım kalemler arasında yer alıyor.
Ben de şimdilerde 4. Kitabım ve ilk romanımın heyecanını yaşıyorum. İlk üç kitabımla verdiğim mesajların ulaştığı kitleleri genişletmek amaçlı yazdığım romanın hikâyesinin alt metinlerinde yine kişisel gelişimle ilgili ufak dokunuşlar göreceksiniz.
Çimen Erengezgin