Emrah Polat Terra Rosa adlı bu sıra dışı öykü kitabında, eşine son zamanlarda az rastlanan bir mahalleyi anlatıyor. Kitaptaki öyküler belli mesafeden bakınca bütün olarak bir anlam ifade eden mozaiği andırıyor; orada Seyranbağları’na, Çinçin’e, Kuştepe’ye, Kadifekale’ye benzeyen hayalî mahalleyi; Kızıltoprak’ı görmek mümkün. Mozaiğe biraz daha yaklaşınca kendi içinde bağımsız ama diğerleriyle de ilişkili öyküler buluyoruz. Çok fazla yanına gittiğimizde ise bir karakteri, olayı, mekânı görmek ve Kızıltoprak’ın pürtüklü duvarlarına temas etmek mümkün… Yarı deliler, sarhoşlar, bitirimler, konsomatristler ve taklacı güvercinler bu sisli dünyanın içinde dans ediyorlar adeta.
Emrah Polat kimdir?
1974 yılında Ankara’da doğdu. ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. Edebiyat Haber Yayın Yönetmeni.
Romanları: “Köpek Adamlar” (İletişim Yayınları), “Alocu Tilkinin Serencamı” (İletişim Yayınları), “Yüzler” (İletişim Yayınları). Köpek Adamlar adlı romanı Arnavutluk, Bulgaristan ve Romanya’da basıldı.
Ortak kitapları: “İstanbul’un Sakinleri” (Timaş Yayınları), “Sanat Sosyolojisi” (Bilge Kültür Sanat), “Yüzyıllık Perde” (Alakarga Yayınları).
Kitaptan:
“Bi’ hafta geçti geçmedi. İşe gitmediğini öğrendim. Mahalleyi aradım taradım, ortalıkta yok. Sonunda parkta ağlarken buldum bunu. Alevi sönmeye yüz tutmuş bi’ kibrit çöpü misali cılızlaşmış, erimişti. Burnunu gocuğunun yenine sildi. Bankın altındaki şarap şişesini alıp kafasına dikti. Hava daha kararmamıştı ama belli ki Fuat’ın bulunduğu âlem zifiri karanlığa gömüleli çok olmuştu. Yanına çöküp, “O’lum niye bıraktın işi, ne güzel bi’ akarın vardı be?” dedim. Kenetleyip dizlerinin üzerine koyduğu ellerine bakarak konuştu: “Birader, içmeme, Serap’ı düşünmeme mani oluyordu iş!”