Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları; birincisi kitabın da adı olan Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları, ikincisi Yakarış olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. Kitapta toplam 33 deneme var. Ali Ayçil, gelenekten beslenen çağdaş bir yazar. Anadolu’ya bakmayı başaran bir kalem olarak çıkıyor karşımıza. Bizi kimi zaman çocukluğumuza götürüyor. Kimi zaman ise köyümüze. Düşündürmeyi seviyor. Cümlelerindeki ahenkte şiirsel bir söylemi yakalamak mümkün. Ne uzun ne de kısa yazıyor, tam olması gerektiği kadar. Sıkıcı da değil. Deneme türü birçok kimsenin sıkıcı bulduğu bir tür oysa. Ayçil, bu sıkıcılığı yenerek okuru kitaba bağlı kılmayı uygun buluyor ve bu hususta oldukça başarılı.
Deneme adları da birbirinden ilgi çekici. Kitabın 17. sayfasında Son Vapurun Pusulası Hiçbir Yeri Göstermez derken 33. sayfasında Her Şey Tamam Bir Şey Eksik diyor yazar. Her denemenin güzel bir cümleyle başlayıp güzel bir cümleyle kapandığı da bir diğer ayrıntı. Her Şey Tamam Bir Şey Eksik adlı deneme; “Çevremizdeki boşluğu, çoğunlukla başkalarının sözcükleriyle doldurabiliyoruz” (s. 33) cümlesiyle başlıyor ve “Bütün geçitleri geçtikten sonra, o sayısız sorunun karnında saklanan; hiç sormadığımız için büyümüş, hiç sormadığımız için ağırlaşmış bambaşka bir soru, kocaman çengeliyle dilimize takılıyor: ‘Yoksa eksik olan biz miyiz?'” (s. 36) şeklindeki uzun ve güzel bir cümle ile tamamlanıyor.
Yazar, toplumun içinden biri olarak yaşanılan acılara da kayıtsız kalamıyor. “Annesi erken ölmüş insanların yüzleri; üzerinde, annenin yalnızca birkaç sıcak dokunuş izinin bulunduğu uçsuz bucaksız bir çöle benzer” (s. 89) diyor.
Şimdiyi seven, geleceği merak eden, geçmişle de bağını koparmadan dünya üzerindeki yolculuğunu sürdürmek isteyen hemen herkesin ilgiyle okuyabileceği bir kitap: Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları. Okumaya değer.