“Bir kızım var benim, yaşı bu sabah on beş / başıma gelmiş eeen güzel şey”… Bu iki dizeyle ve Atina’nın bir deniz kenarında tavus kuşunun yamacına düşmüş genç bir kız çocuğunun kadrajıyla merhabasını veriyor şair, yazar Mehmet Yaşın’ın yeni şiir kitabı “Eeen Güzel Şey”… İthaki Yayınları’ndan basılan ve içerisinde 40 şiirin yer aldığı kitabın ilk şiiri “Self-Destructive” başlığını taşıyor…
Günümüz şiirinin özgün şairlerinden olan Yaşın’ın şiir, roman ve denemeleri, Türkiye’nin yanı sıra Kıbrıs ve Yunanistan edebiyatında da ilgiyle takip edilmekte. Edebiyat eleştirmenlerince, “Şiire getirdiği farklı ses ve duyarlık, genellikle, melez edebiyat kaynaklarına, Akdeniz’in Türk ve Yunan kültürlerini harmanlamasına, dramatik ve anlatımcı bir lirizm yaratmasına, Türkçeyi tarihsel ve coğrafi anlamda çoğul biçimde kullanmasına, ayrıca kişisel deneyimleri önemseyen şiirsel izleklerine dayanıyor” olarak tariflenen Yaşın’ın bugüne kadar şiir, roman ve edebiyat incelemeleri 24 dile çevrildi ve 11 ülkede kitap olarak yayımlandı.
“Eeen Güzel Şey” şiir kitabı hariç, 10 şiir kitabı ve roman, eleştiri, deneme kitapları olmak üzere toplamda 19 kitabı bulunan Mehmet Yaşın’ın yayıma hazırlanan yeni romanı “Selam Metin Ben Berceste” yanında, 2014’de Fransızca olarak yayımlanan kitabının ilk Türkiye baskısı “Sapfo ile Rumi’nin Karşılaşması” ve “Şiirin Yaşama Israrı” adlı yeni kitapları da, bütün romanlarının tekrar basımlarıyla birlikte yakın zamanda İthaki tarafından okurlara sunulacak.
HAZİRAN SONU
Günler uzadı… Çekirdek çekir çiğneyerek zamanı
oturmuş sıra sıra sahile karşı Palaio Faliro’nun ihtiyarları,
hatırlıyorlar bir bir göçen İstanbul’larını:
“Sürüldünüz dendi, süreniz kısa,
yasaklandı kendi kentinde yaşamak dini farklı olana.
Yazııık!.. Görüyor musunuz şimdi,
nasıl da koyu bir karanlık çöktü sizin de üstünüze?
Yüzecek deniz kalmadı artık
Haziran sıcağında… Ölmek kaderiniz diyorlar,
tek kalmış dinin kara cüppesinden kefen biçerken Şehir’e.
Ne çare… Ömür bir yerde biter,
asıl vatandan ayrılışın ızdırabı zor geliyor bize.
Ölmekten beter lakin sizin için de
hiç dönemeyecek oluşumuz bizim Konstantinopolis’e.”
Palaio Faliro/Atina, 2018