rolex replica watches hosts the culture of dreams .

Edebiyat Burada
  • KANALDAN
    • Okuryazar
    • Yazanlar Arasında
    • Saklama Kabı
    • ÇeviriYorum
    • Sesinden
    • Canlı Yayın Tekrarları
    • Vitrindekiler
    • İlk Kitap
    • Okurun Gözünden
    • Bir Yazar Bir Kitap
    • Radyo Edebiyat
    • Edebiyat Akademi
    • Misafir
    • Valizimdeki Kitaplar
    • Balkan Edebiyatı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Reklam
  • Haber
    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

    SUÇÜSTÜ’nün 10. Sayısı çıktı!

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni kazananlar belli oldu

    Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni kazananlar belli oldu

    2025 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni Kazananlar Belli Oldu

    2025 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni Kazananlar Belli Oldu

    Volkan Zamanoğlu’ndan incelikle işlenmiş bir roman: “Oyuk”

    Volkan Zamanoğlu’ndan incelikle işlenmiş bir roman: “Oyuk”

    2025 Everest İlk Roman Yarışması başvuruları başladı!

    2025 Everest İlk Roman Yarışması başvuruları başladı!

  • Kitaplar
    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı

    Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

  • Dergiler
    Muhit Güzel Ahlâk ve Mehmet Tepe Şiiri Dosyasıyla Raflarda

    Muhit Güzel Ahlâk ve Mehmet Tepe Şiiri Dosyasıyla Raflarda

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

    SUÇÜSTÜ’nün 10. Sayısı çıktı!

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    “KE ÇOCUK” YENİ SAYISINDA YAZ MEVSİMİNİN KAPISINI ARALIYOR

    “KE ÇOCUK” YENİ SAYISINDA YAZ MEVSİMİNİN KAPISINI ARALIYOR

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

  • İnceleme
    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı

    Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

  • Söyleşi
    Murat Özsan ile Lina Yalınçay Söyleşti

    Murat Özsan ile Lina Yalınçay Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Burçe Bahadır ile Söyleşi

    Burçe Bahadır ile Söyleşi

    Anita Sezgener ile Söyleşi

    Anita Sezgener ile Söyleşi

    Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

    MEHMET DENİZ’İN ÖYKÜLERİ: BİR LİSÂN-I TUHAF İLE MÜNASİP HİKÂYELER

    MEHMET DENİZ’İN ÖYKÜLERİ: BİR LİSÂN-I TUHAF İLE MÜNASİP HİKÂYELER

    Zafer Doruk ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Zafer Doruk ile Yunus Çinçin Söyleşti

  • Öykü
    Seydali Önal yazdı: Sımışka

    Seydali Önal yazdı: Sımışka

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

  • Popüler Kültür
    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

    Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Fırat Baytak yazdı: Hasretinden Karanfiller Kuruttuk

    Fırat Baytak yazdı: Hasretinden Karanfiller Kuruttuk

    Volkan Öten yazdı: Mel’ûn: Bir Us Yarılması

    Volkan Öten yazdı: Mel’ûn: Bir Us Yarılması

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Televizyon
    • Tiyatro
    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

    Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
  • Haber
    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

    SUÇÜSTÜ’nün 10. Sayısı çıktı!

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni kazananlar belli oldu

    Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni kazananlar belli oldu

    2025 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni Kazananlar Belli Oldu

    2025 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni Kazananlar Belli Oldu

    Volkan Zamanoğlu’ndan incelikle işlenmiş bir roman: “Oyuk”

    Volkan Zamanoğlu’ndan incelikle işlenmiş bir roman: “Oyuk”

    2025 Everest İlk Roman Yarışması başvuruları başladı!

    2025 Everest İlk Roman Yarışması başvuruları başladı!

  • Kitaplar
    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı

    Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

    Usta yazar Barlas Özarıkça’nın kült eseri: Ters Adam

  • Dergiler
    Muhit Güzel Ahlâk ve Mehmet Tepe Şiiri Dosyasıyla Raflarda

    Muhit Güzel Ahlâk ve Mehmet Tepe Şiiri Dosyasıyla Raflarda

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

    “KE ÇOCUK” DERGİSİNİN YENİ SAYISINDA YAZ ÇOŞKUSU

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

     Buzdokuz’un Temmuz-Ağustos-Eylül 2025 tarihli 27. sayısı “Sanatsal İfade Özgürlüğü” dosyası ile çıktı.

    SUÇÜSTÜ’nün 10. Sayısı çıktı!

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    Öykü Gazetesi’nin Temmuz Sayısı Yayınlandı.

    “KE ÇOCUK” YENİ SAYISINDA YAZ MEVSİMİNİN KAPISINI ARALIYOR

    “KE ÇOCUK” YENİ SAYISINDA YAZ MEVSİMİNİN KAPISINI ARALIYOR

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

  • İnceleme
    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Fatih Kanter yazdı: Hilmi Yavuz Anlatısı

    Ercan Yılmaz yazdı: ‘Duru Bir Gün’de Bulanık Defterleri’i Okumak

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Bilal Uyanık yazdı:Bilge Karasu’nun Gece’si Neden Zor?

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aslı Eti yazdı: Gerçeğin ve Kurmacanın Sınırında Şiirsel Bir Deneyim: Tolga Gümüşay’dan Kaçak Roman

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    Aynur Kulak yazdı: Bir Kaybolma Kılavuzu Olarak Hayat

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

  • Söyleşi
    Murat Özsan ile Lina Yalınçay Söyleşti

    Murat Özsan ile Lina Yalınçay Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Burçe Bahadır ile Söyleşi

    Burçe Bahadır ile Söyleşi

    Anita Sezgener ile Söyleşi

    Anita Sezgener ile Söyleşi

    Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Birgül Yangın Aslanoğlu ile Yunus Çinçin Söyleşti

    MEHMET DENİZ’İN ÖYKÜLERİ: BİR LİSÂN-I TUHAF İLE MÜNASİP HİKÂYELER

    MEHMET DENİZ’İN ÖYKÜLERİ: BİR LİSÂN-I TUHAF İLE MÜNASİP HİKÂYELER

    Zafer Doruk ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Zafer Doruk ile Yunus Çinçin Söyleşti

  • Öykü
    Seydali Önal yazdı: Sımışka

    Seydali Önal yazdı: Sımışka

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

  • Popüler Kültür
    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

    Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

    Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ceren Avşar ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    Semrin Şahin ile Yunus Çinçin Söyleşti

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Fırat Baytak yazdı: Hasretinden Karanfiller Kuruttuk

    Fırat Baytak yazdı: Hasretinden Karanfiller Kuruttuk

    Volkan Öten yazdı: Mel’ûn: Bir Us Yarılması

    Volkan Öten yazdı: Mel’ûn: Bir Us Yarılması

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Televizyon
    • Tiyatro
    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

    Hatike Şengül yazdı: Sınırda Rüya Araması

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Turgut Say çevirdi: Atlar

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Edebiyat Burada
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

Mercan Alper’le Aynur Kulak Söyleşti

Aynur Kulak Yazar: Aynur Kulak
Kategori: Kitaplar, Popüler Kültür, Söyleşi, Yazarlar   Tahmini okuma süresi: 9 dk, 2 sn
0
0
Facebook'ta PaylaşTweetleWhatsApp'tan Gönder

Çember: Başı ve Sonu Aynı Mıdır Gerçekten?

Mercan Alper ile ilk öykü kitabı Çember odağında gerçekleştirdiğim söyleşi insanın yaşamı etrafında oluşturduğu büyüklü, küçüklü çemberlerinin yeni dünya, yeni insan algısı üzerinden nasıl yaratıldığı üzerine şekillendi.  “Ya rutinlerimizle seveceğiz ve çemberimizi koruyacağız ya da yeni rutinler oluşturmak için köyün dışına giden patikada ORi ile birlikte yürüyeceğiz.”  diyor Mercan Alper ve Herakleitos’un şu sözünü paylaşıyor bizimle:  “Çemberin başı sonu aynıdır.”

Mercan Alper ile Çember öykü kitabındaki on üç öykü ekseninde, yeni dünya, yeni insan, yeni çemberlerimiz üzerine yapmış olduğumuz sohbetimize buyurun lütfen. Çemberin başı, sonu aynı mıdır gerçekten?

Aynur Kulak: Sizin için yazarlığa başlama ve edebiyat dünyasına girmenin Fantastik Öykü Yazarlığı Atölyesine katılmakla başladığını söyleyebilir misiniz? Aslında ilkin şunu sormak istiyorum. Edebiyat ile olan bağınız ilk ne zaman başladı? Zihniniz sizi ne kadar gerilere götürüyor?

Mercan Alper: Öncelikle bu söyleşi için teşekkür etmek istiyorum size. “Ben hikâye yazacağım!” dediğim ilk gün hâlâ aklımda. İlkokul dördüncü ya da beşinci sınıfın yaz tatilindeydik. Tatilin oyunlarla dolu, eğlenceli kısmı geçmiş ve can sıkıntısı ile dolu olan uzun günler başlamıştı. Çok sevdiğim bir arkadaşım koşarak yanıma gelip hikâye yazacağını söylediğinde ben de o sıralar aynı şeyi düşünmeye başlamıştım. Sanırım o yıllarda televizyonda çizgi filmini izlediğimiz Küçük Kadınlar’dan Josephine March bize ilham olmuştu. Başlarda hepsi mutsuz sonla biten öyküler yazdık, sonraları okuduklarımız ve izlediklerimizin etkisiyle- Harry Potter’ın fantastik evrenine kapıldığımız için diyebiliriz- fantastik öğeler içeren şeyler yazmaya devam ettik. Maddi durumu iyi olmayan bir aileden geldiğim için kitaplara erişimim oldukça sınırlıydı. Sahip olduğum üç beş kitabı defalarca okumuşluğum var. Sanırım sevdiğim kitapları tekrar tekrar okuma alışkanlığı da o günlerden kalma. O ilk günden bugüne başlayıp bitiremediğim bir sürü şey yazdım. Ancak sizin de söylediğiniz gibi edebiyat dünyasına giriş yaptığım an Fantastik Öykü Atölyesi oldu diyebiliriz. O zamana kadar sadece çok yakın çevrem benim sürekli bir şeyler karaladığımı biliyordu. Yazdıklarımı birileriyle paylaşma cesareti atölyede Murat Hocamın destekleri sonrasında geldi. Yarım olan öykülerimi toparladım, yenilerini yazdım ve yazdıklarımı dergilere göndermeye ve çevremdekilerle de paylaşmaya başladım. Nihayetinde bu yolculuğun sonunda Çember ortaya çıktı.

Aynur Kulak: Çember ilk kitabınız ve içerisinde 13 öykü yer almakta. 13 öykünün yazılması ve bir araya gelerek bir kitabı oluşturması nasıl bir yolculuktu? Biraz daha açmam gerekirse Çember’in temel kelimeleri doğum (var olma ya da yaşam da diyebiliriz buna), korku ve ölüm; bu temalar tüm öykülerde karşımıza çıkıyor desem ve yine her öykü adına çember yaşam-korku-ölüm ile kendini tamamlamış oluyor ya da tam aksi çember kırılmak istenerek bozuluyor, aslında bozulmak isteniyor desem… ne dersiniz?

Mercan Alper: Çember’deki öyküler çok uzun yıllara yayılan farklı zamanlarda yazıldı.  Öykülerimi bir dosya haline getirmeye karar verdiğimde pek çoğunu neredeyse yeniden yazdım diyebiliriz. 2019 yılında uzun bir bekleyiş ve pek çok reddediliş ardından Sedat Demir’den gelen bir telefonla Çember’in yolculuğu başladı. Araya pandemi girince bu yolculuk biraz uzamış olsa da nihayet ocak ayında ilk kitabım okuyucusuna kavuştu.

Çember adı üstünde döngülerden bahseden öykülerle dolu. Aslında sizin çok güzel özetlediğiniz şekilde yaşam-korku-ölüm döngüsünü anlatan öyküler bunlar. Neden bu temalar derseniz bir dönem insan hayatındaki rutinlere fazlasıyla odaklanmıştım, ana sebep bu sanırım. Her insan özünde eşsiz, her hayatın çabası farklı ama dikkatli bakarsak tüm bu hayatların, rutinlerin en büyük ortak noktası, her birimizin uğraşı, bu yaşam- korku- ölüm döngüsünü bir şekilde kırabilmek. Yaşıyoruz ve her anımızı ölüm korkusunun gölgesinde geçiriyoruz. Yaşam ve ölüm üzerine söylenecek çok fazla şey var elbette ama ben bu döngü içinde en çok korku üzerine gitmeye çalıştım öykülerde. Bir süre insanlar bu korkularla baş etmek için neler yapıyor diye düşündüm. Bunun sonunda korkunun insanlığa en büyük armağanının bilme arzusu ve yaratma isteği olduğunu fark ettim. Bilirsek korkmayız, bu yüzden hep bilgiye bir açlığımız var. Bilginin açıklayamadığı yerde ise hikâyeler anlatıp bu bilinmezlik boşluğunu doldurmaya çalışıyoruz. Çember’i bir araya getirirken en yoğun hissettiğim şey bu iki duyguydu işte. Korkunun tetiklediği bilgi açlığı, bilginin yetmediği, eksik kaldığı yeri üreterek doldurma arzusu. Mağarada oturmuş gökyüzündeki fırtınanın sesini dinleyen insan doğa olaylarının arkasındaki bilimi henüz keşfedemediği için korkuyu bastırmak adına hikâyeler anlattı. Tanrılar yarattı, fırtınaları tanrıların gazabı diyerek tanımladı ve bilginin eksik olduğu o yerde yaratma gücü sayesinde kendini korkutan şeyi tanımlayıp yendi. Ben de önce bilmek için sorular sordum, cevaplar yetmeyince de kendi cevaplarımı oluşturmak için yazdım. Öykülerdeki her karakter kendi çemberini bir şekilde kırabilmeyi arzuluyor. Bazıları başarıyor, bazıları ise aynı döngüde kısılıp kalıyor. Tıpkı gerçek hayattaki bizler gibi. Ancak çemberi kırsak da onun içinde kısılıp kalsak da varış noktası değişmiyor. Bu düşünce pek çoklarına karamsar gelse de beni rahatlatan bir yanı var. Nihai durağı bildiğimize göre- bilme arzumuz burada tatmin ediliyor aslında- gerisi bilmediğimiz yeri, yani hayatı hikâyeler yaratarak doldurmaya kalıyor.

Aynur Kulak: Çocuk. Kitabın ilk öyküsü olarak karşımıza çıkıyor. Bir çocuk yaratımı söz konusu ve öykü aslında gelecekten bildiriyor bize. Çocuk dünyaya getirmenin A serisi ve X serisi yaratımları mevzu bahis Gelecekte (yakın bir gelecek bu) distopik ögeleri ön planda olan A serisi çocuk sahibi olma ve geleneksel, bildiğim yöntemlerin dayatıldığı X serisi çocuk sahibi olma durumu söz konusu olabilir, neden olmasın?(!) “Artık insanların özel üretim olması yasak.” Gelecekte, hali hazırda artık iyice izini sürerek yaklaştığımız distopik, fantastik dünyada her şey ama her şey bir üretim nesnesi. Başta insanın kendisi ve Çocuk öyküsü tüm tematik yapısıyla gelecek günler adına çemberin başlangıç noktası. Ne dersiniz? Çocuk öyküsünü yaratılmaya çalışılan yeni insan, yeni dünya, yeni düzen adına konuşmak isterim sizinle.

Mercan Alper: Çocuk öyküsünde bahsedildiği şekilde bir çocuğu yaratmak eylemi bir sürü ahlaki soruyu beraberinde getiriyor. Çizgiyi nerede çekeceğimizi bilememek en ürkütücü sorun. Nereye kadar müdahale edeceğiz? Hastalıkları daha bebek doğmadan önlemek herkes için kabul edilebilir ama “Çocuk mavi gözlü olsun.” kadar masum bir istek olayı bambaşka noktalara taşımaya yetiyor. Bir süre sonra benim aklımı kurcalayan başka bir soru ortaya çıkıyor. Tüm bu yaşananların içinde koşulsuz sevgi nerede duruyor? Karakterine, yeteneklerine, dış görünüşüne, tüm hayatına benim karar verdiğim bir canlıya olan sevgim bugün bahsettiğimiz koşulsuz sevgi oluyor mu? Hikâyede cevabını aradığım ilk soru bu. Kadın karakterin ilk isteği bir çocuk sahibi olmaktan ziyade üst seriden, çenesinde aile arması taşımayacak bir çocuğa sahip olmak aslında. Sevilen şey Yuiri değil, Yuiri’nin başka bir sınıfa ait olması. Yeşil gözlerini kendisi seçtiği için Yuiri’ye bu denli düşkün aslında kadın. Çocuğa yüklenen yetenekler de aynı şekilde anne ve babanın arzu istekleri ile şekilleniyor. Yuiri artık bildiğimiz anlamda bir birey değil, ailesinin sınıf atlamasına yardımcı olan bir nesneye dönüşüyor. Ortada koşulsuz sevgi kalmıyor çünkü hikâyenin sonunda karakterlerin sunulan seçeneklerde çocuklara değil yine çenedeki armaya odaklandığını görüyoruz.

Öyküde ikinci odaklanmak istediğim mesele ise “istemek” üzerine. Kadın Yuiri’yi istediğini söylüyor. Hafızasını sildirdiğinde bile bu istek derinlerden tekrar gün yüzüne çıkıyor. Ama en sonunda gördüğümüz şey bu isteğin salt çocuk değil, üst seriye ait bir nesne olduğu. Bir şeyi istiyor olmak bugün pek çok konu için yeterli bir neden olarak kabul görüyor. Ancak bir şeyi “istememek” aynı ölçüde kabul gören bir sebep değil. İstemediğinizi söylediğinizde hemen “Neden?” diye soruluyor ama isteğini belirten insana kimse nedenini sormuyor. Bu öyküde de aynı şey geçerli. Kadın çocuk sahibi olmayı değil, hayatını başka bir noktaya taşıyacak bir nesneyi arzuluyor ve kimse neden bu denli çok istediğini sormuyor. Bu yüzden karakter çemberini hiç kıramıyor.

Aynur Kulak: Kitabın ikinci öyküsü Gölge’de şöyle minik bir paragraf var: “Silueti yeniden görünce bir öz düşündü. Bir duygu bir his, ne olmalıydı? Şu sıralar en çok hissettiği şey belki de. Korku”  Bu “korku” dünyaya gelmeyi, yaşamı nitelemesi adına ilk öyküden son öyküye kadar gölgemiz olarak bizi takip ediyor. “Korkumuzla” geliyoruz dünyaya, “cesaretimizle” değil. Kedi öyküsüne geçmek istiyorum: “Biz öleli üç gün oldu.” cümlesi ile başlıyor öykü. Bir çift var kedileriyle yaşayan. Üç gündür düşüp kaldıkları salonda tabiri caizse “ölü olarak” yaşıyorlar. Neden öldüklerini bilmiyoruz. Çok da merak etmiyoruz çünkü korkunun o peşimizi bırakmayan gölgesi bir kedi olarak öykünün içinde, ölülerin etrafında sürekli dolanıyor. “Hiçbir zaman çocuk yapacak kadar cesur olamadık.” diyor öykünün ölü kadın anlatıcısı. Şöyle bir yorum yapabilir miyiz Mercan Hanım: Olmayan şey, özellikle bu bir çocuksa bir gölge misali takip ediyor bizi hep ve aynı zamanda korku güdüsüyle dünyaya gelen çocuk aslında korkunun ana kaynağı ve bu yüzden dünyaya gelmiyor, gelmek istemiyor olabilir mi? Çocuk öyküsünü de katarak, ilk üç öyküdeki, yaratma, korku, cesaret üçgenini tam bu noktada bu bağlantılarla konuşmak isterim sizinle. Gölge öyküsünde de aslında yetişkin bir çocuk var, yaratmak istediği şey gerçekleşmediğinde annesine sığınan, korkan, cesareti kırılan; ne dersiniz?

Mercan Alper: Var olmak kendi tercihimiz değil. Tercih şansım olsaydı kesinlikle bir dağ olmak isterdim ben. İnsan olmak, her günü bir yığın şeyle savaşarak ve kendi güçsüzlüğünün farkına vararak geçirmek hiç kolay değil. Birileri istediği diye dünyaya geliyor ve yaşıyoruz. Yaşam boyunca korkuyoruz, kaybetmekten, pişman olmaktan, yanlış yapmaktan, unutulmaktan ve ölmekten korkuyoruz. Sanırım ölüm korkusu diğer tüm korkuların temelindeki asıl gerçek. Korku firavunlara görkemli mezarlar hazırlatıyor, korku bizlere hikâyeler yaratma gücü bahşediyor. Yalnızlık korkusu Gölge’deki kadına bir adam, bir yoldaş yaratma gücü veriyor. Kedi öyküsündeki karakter ölünce onu hatırlayan biri olsun, unutulmuş olmayayım diye keşke çocuğumuz olsaydı diyor. Çocuk öyküsünde hep aşağı tabakadan olma, orada sıkışıp kalma korkusu aileyi Yuiri’ye itiyor. Korku biz farkına varmasak da hayatımızı ve kararlarımızı şekillendiriyor.

Korku tarafından, bilinmezlik boşluğunu doldurmak için bize bahşedilen yaratma gücünü ben yazmaktan yana kullanıyorum. Kendi geleceğimden, yaşlanınca bana ne olacağından ya da unutulmaktan korkuyor olmak bana bir insan yaratmak için yeterli bir sebep olarak gelmiyor, tıpkı pek çoklarına bunlardan korktuğum için çocuk istemiyorum dememin yeterli gelmemesi gibi. Öykülerde de bu düşünceyi anlatmaya uğraşıyorum, benim için korku yeni bir canlıyı dünyaya sürüklemek için yeterli bir neden değil.

Aynur Kulak: Terzi öyküsü ile birlikte insanı oluşturma çabası devam ediyor. Korku ile güdülenmek yerine bu öykü ile beraber cesur-güçlü-yakışıklı kelimeleri paragraf aralarında dolaşıyor. Artık korkuyu bırakma, korkudan uzaklaşma isteği hâkim. Acıtmayan öyküsünde iki çocuk karşımıza çıkıyor. Yine herkesin farklı bir şekilde hayal edeceği ya da düşüneceği bir şey (ben kalp olabileceğini düşündüm) bırakılıyor avuçlarımızın içine. ORi ise ayrıca konuşulması gereken bir öykü çünkü artık karşımıza somut çemberler çıkmaya başlıyor. Yeni kurulmak istenen çatı, olmayınca içimizi daha az acıtacak olan şey, yaratılmak istenen çemberin başlangıç noktasına ORi’ye götürüyor bizi desem, ne dersiniz?

Mercan Alper: Bu üç öyküdeki karakterlerin her biri kendi döngülerini kırmak arzusuyla farklı yollar deniyorlar. Ancak her birinin seçtiği yol sonunda onları kendilerinden uzağa taşıyor. Terzi öyküsündeki köpekbalığı adam korkularından uzaklaşmak için kendine hiç uymayan kıyafetler arayışında. Özüne dönmek ve varlığını kabul etmek yerine dışını süsleyip değiştirerek kendinden kurtulmaya çalışıyor. Kendisi dışında herhangi biri olmaya razı. Acıtmayan öyküsünde de durum aynı, anlamak yerine korku nesnesinden kurtulmaya çalışıyorlar. Oysa korku hep bizimle kalıyor, gitmiyor sadece şekil değiştiriyor. Onun bazen vurdumduymazlık bazen de ORi öyküsünde olduğu gibi öfke olarak ortaya çıktığını görebiliriz.

Aynur Kulak: ORi. Kitabın en uzun öyküsü. O ve R harfleri büyükken i küçük. Neden? ORi diye yazmak istemişsinizdir ismi hepsi bu ama yine de sormak istedim merakıma yenik düşüp. “Şu an elimi tutan, çemberde benimle olan kim varsa günü onunla tamamladığım için, bana günü bitirme şansı verdiğin için teşekkür ederim.” ORi’nin büyükannesinin sözleri bunlar ve benim için dikkat çekici bir cümle de şuydu: “Meydandaki en küçük çember onun ve büyükannesinin çemberiydi.”  ORi’nin yaşamın içindeki o arayışını, son sahnedeki çaresizliğini ve yalnızlığını konuşmak isterim sizinle.  Çünkü ORi’ye gelene kadar yaşam adına, korkularımız adına, ölüme meydan okuma adına, cesaret adına yeni bir dünya yaratma isteği mevzu bahis. ORi’nin çemberi nasıl bir çember? Kitabın tam ortasına, kitabın en uzun öyküsü olarak yerleşen ORi’nin hikayesi distopik, düşsel bir dünyada, fantastik bir öykü olarak beliriyor fakat duygularımızı cımbızla çeken bir duruşu, var oluşu da mevzu bahis ORi’nin, ne dersiniz?

Mercan Alper: ORi ismi orijin ve orijinal kelimelerinden geliyor.  Orijin başlangıç, kaynak, kök demek. Orijinali ise “Alışılagelenden daha değişik, şaşırtıcı nitelikte olan, özgün” diye tanımlamış TDK. ORi ismini bu iki kelimeden alıyor, karakterin kendisi de hikâyenin başlangıcında yer alan özgün biri. Yazılışı ile ilgili özellikle düşündüğüm bir şey olmadı aslında. ORi’nin evreni farklı olduğu için ismin yazılışının da farklı olması fikri hoşuma gitmişti.

Rutinlerin en somut ve görünür olduğu öykü bu diyebiliriz. Sabah ve akşam aile bireyleri bir araya gelip döngüyü başlatmak ve bitirmek üzere çemberlerde bir araya geliyorlar. İhtiyar ORi’ye bu toplantıları neden yaptıklarını açıklarken bir rutin güzellemesi yapıyor aslında. Tanıdık bildik insanlarla çevrili bir alanda, her gün aynı şeyleri yapıp ertesi gün bunları yine yapabilmek dileğiyle çemberlerde buluşup ayrılıyoruz öyküde. ORi bir şekilde çemberi kırabildiği için hem babasına hem de kardeşine kızgın. Öte yandan Yeminemlerin ne olduğunu bilmediğinden içinde hissettiği bir korkuda var. Arada kalmış bir kahraman ORi. Hem rutinin çemberinde kalmış ruhunu kurtarmak hem de güvenli çemberinde yaşamak istiyor. Arada kaldığı için de kızgın. Bu his pek çoğumuza oldukça tanıdık ya dışındayız çemberin ya da içinde yer alacağız. ORi gibi kendimiz içinde ama kafamız dışındaysa çaresiz mutsuz olacağız. Ya rutinlerimizle seveceğiz ve çemberimizi koruyacağız ya da yeni rutinler oluşturmak için köyün dışına giden patikada ORi ile birlikte yürüyeceğiz.

Aynur Kulak: Kitaptaki tüm öyküler oluşturulmak istenen bir çemberin halkaları sanki ama son çeyrekteki öyküler özellikle, bambaşka bir çember koyuyor önümüze. Biraz daha algılarımızı hedef alır şekilde karşımıza çıkan öyküler bunlar.   Uyku öyküsü mesela bir tür muğlaklık diyeceğim, ama diyemiyorum, çünkü bir tür üst bakış da mevzu bahis. Sarı öyküsü farklı bir biçimde ama aynı şekilde bir türlü yere çakılamama hali, düşüşün bitmemesi ve bu anlamda kontrolün asla bizde olmaması. Ölmek isterken bile! “Çocuk zihnimde bu cümleleri tekrar edip duruyor. Erken mi düştüm ben dünyadan?” Uyku öyküsündeki turuncu, Sarı öyküsündeki uçsuz bucaksız bir hayalin, rüyanın, algı yanılsamaların yarattığı sarı renkler… tesadüf renkler değil, öyle değil mi? Ve Avcı öyküsü; “Tıpkı bir çember gibi.” Benzetmesinden sonra gelen, “Sen en çok hayatını boşa harcadığını fark etmekten korkuyorsun.” cümlesiyle avcının da avlananın da biz olduğumuz gerçeği. Ruh, Gece, Zaman, Düş Terzisi öyküleri. Kitabın son çeyreğindeki bu yedi öykü yaşam devam ettiği müddetçe ne yaşarsak yaşayalım ve neyi fark etmiş olursak olalım sonsuz döngünün hep devam edeceğini niteliyor gibiler.

Mercan Alper: Sonralara geldikçe biz de karakterlerle birlikte Herakleitos’un sözünü daha iyi kavramaya başlıyoruz.  “Çemberin başı sonu aynıdır.” Nereden geldiğimizi bilmediğimiz bir başlangıcımız var ve ölümden sonra nereye gideceğimizi bilmediğimiz bir bitiş. Avcı öyküsündeki küçük kızın açıkladığı gibi sonunda öleceğimizi bildiğimize göre hayatımızı istediğimiz gibi yaşayabiliriz. O odada karanlık bir yaratık tarafından öldürüleceksek eğer, o ana kadar geçen sürede korkudan azat olabiliriz. Karamsar bir düşünceden ziyade büyük bir özgürlük duygusu var burada. Başlangıç ve son biliniyorsa yolculuk boyunca çizdiğimiz çemberler mükemmel olmak zorunda değil. Sizin söylediğiniz gibi köşeleri olan, sert kenarlara çarpıp durduğumuz, keskin virajlarla dolu döngülerde de yaşayabiliriz. Sonu bilmek merakımızı törpülediğine göre bize düşen sahip olduğumuz hayatı yaratma gücü ile doldurmak.

Renklere gelince Sarı öyküsü üniversite yılları boyunca Ankara-Kayseri arası yaptığım bozkır manzaraları ile dolu yolculuklardan sonra ortaya çıktı. Uçsuz bucaksız sarı tarlalar ve mavi gökyüzü ilk bakışta büyüleyici bir manzara olsa da bir süre sonra içimde bir panik yükselir ve yolculuk hemen bitsin diye uyumaya çalışırdım. Sanki o bozkırın ortasında öylece kalıverecekmişim gibi ruhum daralırdı. Sarı doğru miktarlarda ve tonda kullanıldığında insanı neşelendiren bir renktir ancak bazı durumlarda kaygıyı artırdığı bir gerçek. Benim için sarı bir de Van Gogh ile özdeşleşmiştir. Van Gogh’un talihsiz hayat hikayesi ile birleşen bu renk, çemberini kendi eliyle erkenden sonlandıran bir karakterin hikayesi için çok uygun geldi bana. Hiç içinden çıkamayacağın bir bozkıra hapsolmak ta ki çemberin sonu için doğru an gelene kadar. Araf için daha güzel bir renk olamaz sanıyorum.

Aynur Kulak: Bizleri içine davet ettiğiniz Çember’in anlatımını konuşmak isterim sizinle. Yer yer distopik, yer yer fantastik, yer yer düşsel ve yer yer bir kurgu içinde gerçeklikten daha gerçek olabilecek öyküler bütünü. Geleceğe dair yeni dünya, yeni insan, yeni var oluş ve yaşam temaları, buna karşılık farklı enerjiler farklı mistik ögelerle etrafımızda yaratılan çemberden çıkma çabası. Yeni dünyanın yeni çemberi insanlar adına nasıl oluşacak sizce? Bir şeylere uyandık mı yoksa hala uyuyor muyuz ve tüm algılarımızla gayet profesyonel bir biçimde oynanmaya devam mı ediliyor?

Mercan Alper: Yeni dünyanın çemberi bilgi üzerinden yükseliyor. Bizim görevimizin bilginin bu denli erişilebilir oldu yerde insanların merakını canlı tutabilmek. İnsanların merak etmesi, sorular sorması ve cevapların peşinde koşması gerek. Bu bize iki yönde de gelişim sağlayacak. İlkinde soru soran insan dünyayı daha iyi bir yere dönüştürmek için cevaplar bulacak, hastalıkları tedavi edecek, kaynakları korumanın yollarını bulacak. İkinci olarak da sorularına karşılık bulamayan insan “Peki ya şöyleyse…” diye başlayıp hikâyeler uydurmaya, kendi cevaplarını kendisi yaratmaya başlayacak. Bu da hayal gücümüzü sürekli canlı tutacak. Tabii bunların olabilmesi için en temelde insanlığın bencillik çemberini kırması gerekiyor. “Önce ben!” demekten vazgeçip, herkesin insan olarak verdiği zorlu savaşa saygı ve hoşgörü ile yaklaştığımız gün çemberi kırabileceğiz. Her geçen gün bir şeylere uyanıyoruz ama bilmediğimiz ve bizi korkutan hâlâ pek çok şey var uykunun koynunda. Biz uyandıkça onlar da yavaş yavaş ortaya çıkacak elbet bir gün. Algılarımızla oynanıyor olsa bile biz bencillik çemberini kırıp hoşgörüyü döngümüze katabildiğimizde bu oyunlara daha az kişi kanacaktır.

 

Önceki Gönderi

Ethem Baran ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

Sonraki Gönderi

Fırat Caner yazdı: Hakikatin Ölümü Hakkında

İlgili Gönderi

Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı
İnceleme

Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

17 Temmuz 2025
Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum
İnceleme

Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

17 Temmuz 2025
Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III
Popüler Kültür

Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

16 Temmuz 2025
Sonraki Gönderi
Fırat Caner yazdı: Hakikatin Ölümü Hakkında

Fırat Caner yazdı: Hakikatin Ölümü Hakkında

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trend
  • Yorumlar
  • Son
Seydali Önal yazdı: Günümüzün Karacaoğlan’ı: Heves Ali

Seydali Önal yazdı: Günümüzün Karacaoğlan’ı: Heves Ali

5 Ağustos 2024
2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

24 Aralık 2020
Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

28 Nisan 2024
2020 Yılının Dikkat Çeken 18 Öykü Kitabı

2020 Yılının Dikkat Çeken 18 Öykü Kitabı

24 Aralık 2020
Başak Canda yazdı: Acının Bedeni

Başak Canda yazdı: Acının Bedeni

25
Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

13
Didem Kazan Sol yazdı: Gölgesini Yitiren Kadın

Pınar Yalçın Önal yazdı: Gökyüzüm Nerede?

11
Aylin Karakaya yazdı: Çanta

Aylin Karakaya yazdı: Çanta

8
Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

17 Temmuz 2025
Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

17 Temmuz 2025
Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

16 Temmuz 2025
Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

16 Temmuz 2025
Elemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi Çıktı
REKLAM
REKLAM

BUNLARI DA OKUYUN

Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

Harun Eytemiş yazdı: Sarsıntı

17 Temmuz 2025
Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

17 Temmuz 2025
Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

Mertcan Karacan yazdı: ÖTEKİ CEMAL SÜREYA I-II-III

16 Temmuz 2025
Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

Berna Karakaya yazdı: Şairin Romanına Dair

16 Temmuz 2025
Edebiyat Burada

Mevsimler birbiri ardına devrilip giderken çevremizde olan bitenin farkına varamadığımız sayısız an yaşadık. Şiir, öykü ve romanlar yazmaya devam etti inatla şair ve yazarlarımız. Yazmadan yaşama tutunmayı denedi kimisi. Dünya acıyı da sevinci de bal eyleyenlere imkânlar sunmayı sürdürdü... Devamını Oku

izmir escort adana escortescort bayan antalya escort gaziantep escort bursa escort bodrum escort ankara escort Escort girls in İstanbul

Kategoriler

  • Atlas
  • Çeviri
  • Dergiler
  • Genel
  • Haber
  • İnceleme
  • Kitaplar
  • Kültür Sanat
  • Müzik
  • Öykü
  • Popüler Kültür
  • Şiir
  • Sinema
  • Söyleşi
  • Televizyon
  • Tiyatro
  • Yazarlar
REKLAM
  • Reklam
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

© 2018 Edebiyat Burada

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Haber
  • Kitaplar
  • Dergiler
  • İnceleme
  • Söyleşi
  • Öykü
  • Popüler Kültür
    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
  • Kültür Sanat
  • Atlas
    • Şiir Atlası
  • Yazarlar

© 2018 Edebiyat Burada

Hesaba giriş

Parolanızı mı unuttunuz? Kaydol

Kaydolmak için formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekli Giriş

Şifrenizi yazın

Parolanızı değiştirmek için kullanıcı adınızı ya da e-posta adresinizi yazın

Giriş
escort georgiakonya eskorthttps://www.gbantiquescentre.com/küçükçekmece escortgrandpashabetalanya manavgat escortistanbul escortdeneme bonusu veren siteleristanbul escortsromabetromabetromabetümraniye escorttipobetbetgaranticasibomjojobet giriş토토사이트betciopinbahis giriştarafbet girişmeritbet girişnakitbahiszbahismadridbetotobetbetturkeybets10sheratonbetportobetcasibombettiltsosyal forumdeneme bonusubetcioextrabetimajbetmavibetgrandpashabetDeneme Bonusu Veren Bahis Sitelerigrandpashabetdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetgrandpashabetgrandpashabetcasibom girişmatbetgrandpashabetgrandpashabetmadridbetgrandpashabetsekabetholiganbet girişcasibombetgarantimariobetsekabet girişpusulabet girişcasibomcasibom girişgrandpashabettaraftarium24tarafbetultraslotvbetgrandpashabetcasibom girişcasibomdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetdeneme bonusu veren sitelermarsbahisbahsegelcasinoDeneme Bonusu Veren Sitelerdeneme bonusu veren siteleronwinhttps://moz24h.co.mz/türk ifşaMarsbahisMarsbahismatbetsekabetpinbahiscasibomcasibom güncel giriştarafbetmeritbetmarsbahisdeneme bonusudinamobetdeneme bonusuescort şişlicasibomsahabet girişotobetimajbetgrandpashabetbetebetbetebet girişvaycasino girişcasibom güncel girişcasibom girişcasibom girişcasibomkonya escortGrandpashabetcasibomcasibom girişcasibom girişcasibomGrandpashabetcasibomgrandpashabetmarsbahismarsbahis girişcasibom güncel giriş
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için Cookie kullanıyoruz. Cookie kullanılmasını tercih etmezseniz tarayıcınızın ayarlarından Cookie’leri silebilir ya da engelleyebilirsiniz. Gizlilik politikamızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.