MUHİT AĞUSTOS SAYISIYLA RAFLARDA
Şair ve yazar İbrahim Tenekeci yönetiminde okurla buluşan Muhit dergi, yürüyüşüne devam ediyor. Temmuz sayısında Yaman Ayrılık dosyasıyla sunulan dergi, Ağustos sayısında “Eski Dostluklar Mümkün Mü?” diye soruyor.
Daima şiir
Usta çizer Hasan Aycın’ın bir çizgisiyle açılan dergi, her kuşaktan pek çok kıymetli ismin şiirlerine yer veriyor. Ahmet Edip Başaran’ın “Bumerang Çıkmazında Bir Ferahfeza” isimli şiirini Arif Ay’ın “Seslen”, Mustafa Akar’ın “Budapeşte” ve Dilara Ayşe Akdeniz’in “149. Mezmur” isimli şiiri takip ediyor. Mehmet Aycı, Süleyman Unutmaz, Nurullah Genç, Muhsin Macit, Turan Koç, Mehmet Narlı, Ömer Yalçınova, Yunus Karadağ, Mehmet Fatih Öz, Ayşegül Baytut, Ömer Fatih Andı ve Ayşe Hilâl bu sayının diğer şairleri.
“Birlikte Özlemenin Naati” isimli şiiriyle Said Yavuz bu sayının arka kapağını süsleyen isim oluyor: “Altında oturduğun ama sende gölgelenen / Ağaçlar gibi gözlerim yolunu.”
Yaptığı dosyalarla dikkat çeken Muhit, bu sayısında dostluk kavramını merkeze alarak eski dostlukların mümkün olup olmadığını irdeliyor. Kemal Sayar “Dostluk, Varlığın Aynasıdır” derken Mehmet Dinç bazı insanların varlığının bize daha iyi geldiğini “Zor Kazandık, Kolay Kaybetmeyelim” başlıklı yazısında anlatıyor. Erol Göka “Aşk ve Âşıklar Hâlâ Var Ama Ya Dostluklar?” başlıklı yazısında kaybolan dostlukların sebeplerini ve sonuçlarını sıralarken Müslim Coşkun “Dostun Yarası”nı yazıyor. İbrahim Tenekeci “Dostluklar Neden Biter?” başlıklı yazısında “Arkadaşlık, bir insanın hayatında kendine yer edinmektir. Dostluk ise o insanın gözünde ve gönlünde yerini bulmaktır” diyor. Gökhan Ergür “Kendinde Boğulan İnsan” başlıklı yazısında dostluğun dayandığı temelleri yazarken Sibel Eraslan “Kardeşlerini Pek Seven Biri Diye Kaydetsinler Bizi de” diyor.
Öykü, Deneme
Ağustos sayısında Güray Süngü “Hikâye Hırsızları”, Ayşegül Genç “Evde” ve Handan Acar Yıldız “İpek ve Pusula” isimli öyküleriyle bu sayıya katkı sunarken İbrahim Altay, yakın zamanda okuyucuyla buluşacak olan romanından bölümler sunmaya devam ediyor.
Süleyman Ceran, “Gazze İçin Renkler ve Harfler” başlıklı yazısında geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Cannes Film Festivali ve Eurovision Şarkı Yarışması’nda bazı ünlü isimlerin Filistin’e destek kampanyalarını yazarken Dursun Çiçek “Urfalıyız Ezelden” başlıklı yazısında “Urfa, Kudüs’ün uzantısıdır ve İslâm şehir tecrübesinin en güzel örneğidir” diyor. Halil İbrahim İzgi, “Gün Olur Asra Bedel” başlıklı yazısında Karabağ Zaferi öncesi Türkiye’de yaşanılan heyecan ve sabırsızlığı ifade ederken kardeş ülke Azerbaycan’ın yalnız olmadığını söylüyor. Hüsrev Hatemi okuma notlarının ilkini “Evrak Arasında” başlıklı yazısında paylaşırken Saadettin Acar “Yetimi Hor Görme Sakın!” başlıklı yazısında İslâm dininde yetime verilen önemi ve değeri yazıyor. Mustafa Özel “Hz. Ömer’den Mektup Var” başlıklı yazısında Kudüs’ün fethine giden süreci anlatıyor. Muhammet Enes Kala “Muhtacız Merhamete, Ekmek Gibi Su Gibi” başlıklı yazısında insanın sahip olması gereken değerlerden en mühimi merhameti yazarken Lütfi Şeyban “İnsanı Hayata Bağlayan Rahm(Et) Kaynağı Kanunu” başlıklı yazısında sılayırahim ve sıla-i Rahim arasındaki bağlantıya dikkat çekiyor. Recep Demir “Medeniyetimizin Kaybolan Renkleri”ni divan edebiyatından mısralarla örneklendirirken Mustafa Çiftci “Senden Evvel Ölem” başlıklı yazısında “Dertleşmek biraz boyun bükmektir, hâlini arz etmektir” diyor. Harun Yakarer ve Rıdvan Kadir Yeşil fikir yazılarıyla, Mustafa Uçurum ve Gülay Bayraktar kitap inceleme-değerlendirme yazılarıyla bu sayıya omuz veren diğer isimler oluyor.