Şair ve yazar İbrahim Tenekeci yönetiminde üçüncü yılını geride bırakan Muhit, yürüyüşüne kaldığı yerden devam ediyor. Her kuşaktan birçok ismin eserleriyle katkı sunduğu dergi, bu sayısında Mustafa Özçelik ve Necip Tosun’u kapağa taşıyor. Mustafa Özçelik, Mehmed Âkif’i aramızdan ayrılışının 86. yılında bir yazıyla anıyor. Necip Tosun ise Yunus Karadağ’ın sorularını yanıtlıyor.
Şiir, Daima
Usta çizer Hasan Aycın’ın çizgisiyle açılan dergi, farklı kuşaktan kıymetli isimlerin şiirlerine yer veriyor. Mehmet Tepe’nin “Sana Benzeyen” şiirini Zülal Sema’nın “Ying Yang”, Mehmet Narlı’nın “Güzel Düş” adlı şiiri takip ediyor. Arif Ay, Cafer Keklikçi, Mustafa Uçurum, Nurettin Durman, Nurullah Genç, Ayşe Hilâl, Rıdvan Kadir Yeşil, Yunus Karadağ, Emre Demir, Ömer Fatih Andı, İlyas Koç ve Melih Tuğtağ bu sayının diğer şairleri.
“Bıraktığım Dünya” isimli şiiriyle Ayşegül Baytut bu sayının arka kapağını süsleyen isim oluyor: “Eskiyor öpüp yükseğe bıraktığım dünya / Çünkü sakladıkça ezilir gülün siması”
Söyleşi
Yunus Karadağ soruyor, geçtiğimiz günlerde okuyucuyla buluşan Dünya Romanının Serüveni kitabının yazarı Necip Tosun cevaplıyor: “Yazmak; çileli, zor, neredeyse karşılıksız bir hayata talip olmak demektir.”
Öykü, Deneme
Aralık sayısının öykü sayfalarında Suavi Kemal Yazgıç’tan “Afrika Hariç Değil”, Mustafa Başpınar’dan “Tatlı Bir Huzur”, Eyyüp Akyüz’den “Kıraathane” adlı öyküler bulunuyor.
Dilara Ayşe Akdeniz, yara almadan yaşamanın mümkünsüzlüğünü “Kırmanın Kasırgası ve Kırılmanın Rahmeti” başlıklı yazısında anlatırken Zeki Bulduk, “Sayıklamalar”ı yazıyor. İbrahim Tenekeci, “Yolculuk Ahlâkı” başlıklı yazısında “Keşke insanlar sadece bulundukları yeri değil, oraya nasıl, hangi yollarla ve kimlerin yardımıyla geldiklerini de hatırlamış olsalar. Vefa işte buradan başlıyor.” diyor. Erol Göka, “Aile ve Aşk Yazıları” yazı dizisine devam ederken Dursun Çiçek, “Gönül Dağı”nı yazıyor. Berat Demirci, “Anne Evine Dön” başlıklı yazısında “Evde herkes var ama kimse evde yok gibi.” diyerek evlerin kullanımı üzerine bir eleştiri kaleme alıyor. Yağız Gönüler, “Meşgale: Ebedi Bahtiyarlık” başlıklı yazısında bir işle meşgul olmanın insan ruhu üzerindeki etkilerini yazıyor. Said Yavuz, “Ol Deyince Olacaklar”ı sıralarken Muhsin Macit, “Bir Dost Bir Post Yeter Bana” başlıklı yazısında hayatın geçici oluşunu türkülerle dillendiriyor. Namık Açıkgöz, Muhit Kitap’tan çıkan ve geçtiğimiz günlerde ikinci baskısını yapan Mustafa İsen’in kitabı Özlenen Şehirler’i değerlendiriyor.
Aramızdan ayrılışının 86. yılında Mustafa Özçelik, “Mehmed Âkif Şiirinin İki Önemli Kavramı: Samimiyet ve Tevazu” başlıklı yazısıyla Mustafa Özel, “Baba ve Oğul: Mehmed Âkif ve Emin Âkif” başlıklı yazısıyla millî şairimiz Mehmed Âkif’i yâd ederken Ali Emre, tamamlamak üzere olduğu Mehmed Âkif romanından bir bölümü paylaşıyor.
Osman Toprak “Haset Eden Mahrum Kalır” başlıklı yazısında insana mahsus kötü huylardan hasedi kavramsal yönden ele alırken Burhan Bozgeyik, hasedin toplumsal zararlarını “Haset Ateşi Ümmetin Ocağını Söndürdü” başlıklı yazısında tarihten örnekler vererek anlatıyor. Mehmet Dinç, “Şükür, hasedin panzehridir.” diyerek hasedin zararlarından nasıl korunacağımızı söylüyor. Kâmil Yeşil, “Yusuf’un Kardeşleri ve Kendini Yusuf Görenler” başlıklı yazısında kıskançlık konusunu Hz. Yusuf ve kardeşleri kıssasından ele alırken Sibel Eraslan, “Kötülüğe hiçbir zaman alışmayacağız. Kötülüğü her gördüğümüzde şaşırmaya, anlam verememeye, ona itiraz etmeye, kabullenmemeye, kendimizi ondan ayırmaya, derhal uzaklaşmaya devam edeceğiz.” diyerek kötülükler karşısında nasıl davranmamız gerektiğini yazıyor.
