MUHİT, MAYIS SAYISIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI
Şair ve yazar İbrahim Tenekeci yönetiminde okurla buluşan Muhit, yürüyüşüne kaldığı yerden devam ediyor. Nisan sayısında Zeki Bulduk’un “Dünyanın Bütün Sabahları” başlıklı yazısı ve Ali Emre söyleşisini kapağa taşıyan dergi, Mayıs sayısında “Türkiye en güzel nasibimizdir” diyor.
Daima şiir
“İkiden Uzakta” isimli şiiriyle Nurullah Genç bu sayının arka kapağını süsleyen isim oluyor: “Çakmağın sesinden kurtarın beni / Alevden / Dumanın merhametinden”
Öykü, Deneme
Mayıs sayısının öykü sayfalarında Muhsin Macit’ten “Yensiz Kol”, Eyyüp Akyüz’den “Sinek” isimli öyküler bulunuyor.
Türkiye’nin anlam ve önemini “Türkiye nedir?” sorusu çerçevesinde ele alan dergide Gökhan Gökçek Türk dünyasının; Ali Emre İslâm dünyasının; Hasan Mert Kaya Batı dünyasının Türkiye’ye bakışını yazıyor. Müslim Coşkun, “Türkiye Türkiye’den Büyüktür” derken Zeki Bulduk ülkesine duyduğu özlem ve minnet duygularını “Memleketimin Gölgesi” başlıklı yazısında ifade ediyor. Yağız Gönüler, “Bu Toprakların Mayası Muhabbettir” başlıklı yazısında Türkiye’nin hamurunda emeği bulunan manevi mimarlara değiniyor. Gökhan Ergür, “Türkiye’yi Neden Sevmeliyiz?” başlıklı yazısında “Türkiye, anlamın ve manevi olanın boğulmaya çalışıldığı kirli dünya düzeninde ayakta kalmaya, direnmeye çalışan nadide ülkelerdendir.” diyor.
Erol Göka, “Aile ve Aşk Yazıları” dizisinin yedincisini ailede değişen roller üzerine yazarken Mehmet Dinç “Yaşamak ve Yazmak” başlıklı yazısında yazma eyleminin yaşamak kadar önemli oluşunu çeşitli örneklerle açıklıyor. Harun Yakarer “Yıldızlar” başlıklı yazısında “Herkesin en az bir yarası vardır kalbinde. Keşke dediği bir imkânsız. Bile bile kanatır kabuk bağlayınca yarasını ki şifa bulmasın. Şifa bulsa unutulur çünkü tüm yaralar.” diyor. Selim Cerrah “Taş Yerinde Ağırdır” başlıklı yazısında sahip olmamız gereken güzel hasletleri sıralıyor. Murat Erol, “Düşüncenin Mekânı ve Toprağı” başlıklı yazısında düşüncenin yeryüzünde bir zemin arayışına değiniyor. Dursun Çiçek “Semerkand: Bir Hafıza Bir Hatırlama” başlıklı yazısında şehre dair gözlemlerini kaleme alıyor. Süleyman Ceran, Kudüs’ün hiçbir zaman tükenmeye muhafızlarını, Münire Rumeysa Çakan deprem sonrası restorasyon gören Adana Ulu Camii’ni, Muhammed Cebecioğlu Kastamonu’daki 500 yıllık Nasrullah Kadı Camii’ni yazıyor. Dilara Ayşe Akdeniz, Mustafa İsen, Mustafa Özçelik, Mustafa Uçurum, Mustafa Özel, Yunus Karadağ ve Nahide Nagehan Akyol edebiyat ve inceleme yazılarıyla bu sayıya omuz veren diğer isimler.