Şair ve yazar İbrahim Tenekeci yönetiminde yayın hayatına devam eden Muhit, yürüyüşüne kaldığı yerden devam ediyor. Geçtiğimiz ay iki büyük şairimiz Abdurrahim Karakoç ve Cahit Zarifoğlu’nu anan dergi, Temmuz sayısında Erdem Bayazıt ve Âkif İnan’ı kapağa taşıyor. Zeki Bulduk’un yakın zamanda kaybettiğimiz şair ve yazar Mevlâna İdris’in ardından kaleme aldığı yazı ve Haşim Şahin’in “Haşhaşiler Kimlerdi?” başlıklı yazıları bu ayın diğer kapak konuları.
Daima Şiir
Usta çizer Hasan Aycın’ın bir çizgisiyle açılan dergi, her kuşaktan pek çok kıymetli ismin şiirlerine yer veriyor. Soner Karakuş’un “Rutubet” isimli şiiriyle açılan şiir sayfaları İbrahim Tenekeci’nin “Hicret”, Emel Özkan’ın “Bugün Yok Yarın Varız” şiiri takip ediyor. Tuba Kaplan, Arif Ay, Murat Güzel, Suavi Kemal Yazgıç, Ervanur Erdoğan, Nurettin Durman, Âdem Yazıcı, Harun Yakarer, Mehmet Fatih Öz, Zülal Sema, Ayşegül Baytut, Emre Demir ve Yusuf Mahir bu sayının diğer şairleri. Yunus Karadağ’ın “Denizi Bekleyen Deniz” isimli şiiri ise derginin arka kapağında yer alıyor: “En güzel gömleğini giymiş gökyüzü / kardeşim balkondan sarkan çiçekler gibi / ellerim titremekten bir bahar getiriyor. / Bu akşam beni vuracaklar.”
Ayşegül Genç ile Söyleşi
Selime Kahraman soruyor, Dünya Atı isimli öykü kitabı Muhit Kitap’tan çıkan Ayşegül Genç cevaplıyor: “Kurtuluşa adım attıracak hislere tutunarak yazmaya çalıştım öyküleri.”
Öykü, Deneme
Bu sayının ilk öyküsü Aynur Dilber’den: “Çok büyük vaatleri olan ülkelerin ekonomilerinde kaçınılmaz olarak kuyruk modaları vardır. Her şeyin her türlü kuyruğu organik bir biçimde hemen oluşabilir.” Ahmet Karacan da “Cariye Balığı” isimli öyküsüyle bu sayıya katkı sunan diğer öykücü.
15 Temmuz darbe teşebbüsünün altıncı yılında Haşim Şahin, “Haşhaşiler Kimlerdi?” başlıklı yazısıyla Haşhaşiler’in ve FETÖ/PDY mensuplarının benzer yönlerini tarihsel arka planı irdeleyerek yazıyor. Yedi Güzel Adam’dan şair M. Âkif İnan’ı Mehmet Narlı, şair Erdem Bayazıt’ı ise Mustafa Özçelik birer yazı ile anıyor. Dursun Çiçek, “Hikmet Dağı” yazı dizisine devam ederken Erol Göka, ön yargının kaçınılmaz oluşu ve hoşgörünün mecburiyeti üzerine yazıyor. Dilara Ayşe Akdeniz, “Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Ölüm” başlıklı yazısında ölümün bir kusur olmadığını aksine yaratılışsal bir zorunluluk olduğunu yazarken Zeynep Merdan, “Keşif Yarası” başlıklı yazısıyla yaraları hem keşfedip hem de tasniflendiriyor. Soner Karakuş, “Hakikat ve Pitbull” başlıklı yazısında “İnsanoğlu kendisinde bulunması gereken tüm güzel hasletleri maddeye hasretti, kendisine kalmadı.” diyor. Kâmil Yeşil, yazısında Türk hikâyesinin beş önemli hanım hikâyecisi olan Yıldız Ramazanoğlu, Cihan Aktaş, Halime Toros, Fatma Barbarosoğlu ve Sibel Eraslan’ı konu edinirken Necip Tosun, inanç krizlerinden doğan iki yazarı, Dostoyevski ve Tolstoy’u yazıyor. Ahmet Edip Başaran, “Gerçekle Kurgu Arasında” başlıklı yazısında “Hayretimiz yoksa bilgi sadece hamallığını yaptığımız gereksiz bir yüktür.” diyor. Berat Demirci “Hayat Ucuzluğu Hakkındadır”, Selim Cerrah “Gayret Ehlinin Hedefi”, Mustafa Uçurum “Romandan Tarih Devşirmek veya Tekkenin Hâlleri” başlıklı deneme yazılarıyla Muhit’in Temmuz sayısına omuz veren diğer isimler.
