Şair ve yazar İbrahim Tenekeci yönetiminde ilk yılını tamamlayan Muhit, her kuşaktan pek çok kıymetli ismin eserleriyle katkı sunduğu on üçüncü sayısıyla yürüyüşüne kaldığı yerden devam ediyor. Aralık sayısında Azerbaycan dosyasıyla dikkat çeken dergi, bu ay da yakın zamanda aramızdan ayrılan Ahmet Kekeç’i anıyor.
Dergi, Selim Cerrah’ın “İstikamet Üzere Yaşamak” başlığını taşıyan yazısıyla selamlıyor okuyucuyu: “Hazret-i İnsan olmak için gayret etmeliyiz.” Cerrah’ı usta çizer Hasan Aycın’ın mana dolu çizgisi izliyor.
Ahmet Kekeç Dosyası
Dosya, Necip Tosun’un “Ahmet Kekeç’ten Dört Kitap” başlıklı yazısıyla açılıyor. Tosun, Ahmet Kekeç’in yayımlanmış dört kitabı üzerinden edebiyatçı kimliğine ışık tutuyor: “Öyküye, romana en üst basamaktan başlayan Ahmet Kekeç hep edebiyatın içinde kalmasına karşın kitap yayını konusunda ısrar etmeyen yazarlardandı.” Hasan Aycın, Ahmet Kekeç ile geçen günlerini yazıyor. Hüseyin Atlansoy, “Ahmet Kekeç kardeşim gibiydi. Dostumdu” diyor yazısında. Sibel Eraslan, güzel şahitliğini dile getiriyor: “Biz ne zaman onun yanına gitsek, onu her zaman kendimizden genç ve yeni bulduk.” Ekrem Kızıltaş, Ahmet Kekeç’in gazeteciğini yazıyor: “Edebiyatçı bakışını günlük olanla harmanladığı için hakikaten güzel yazılar yazıyordu Ahmet Kekeç.” Hüseyin Akın, “Ahmet Kekeç’in Kaleminden ‘Kalanlar’ı” anlatıyor. İbrahim Tenekeci, “Bir Kitabın Hikâyesi”ni paylaşıyor. “Yüksek zekasına rağmen kalbiyle yaşardı” diyor Mustafa Şen “Yağmur Yağarken” başlığını taşıyan yazısında. Mehmet Şeker, Mustafa Akar ve Saadettin Acar, Ahmet Kekeç dosyasına katkı sunan diğer isimler. Mehmet Hakan Kekeç ise “Gizlenecek bir dağım kalmadı” diyor babası Ahmet Kekeç’in ardından.
Ayşegül Genç ile Söyleşi
Bu sayıda, son romanı “Kalbin Arka Odası” Muhit Kitap’tan çıkan Ayşegül Genç ile Hüseyin Ahmet Çelik’in gerçekleştirdiği söyleşiye yer veriliyor: “Bize lazım olan yükselmek değil, yücelmektir.”
Şiir, Öykü, Deneme
Muhit, ikinci yılının ilk sayısında da her yaştan pek çok şaire ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Derginin şiir sayfaları, Zeynep Kot Tan’ın “İki Müneccimin Beytüllahim Yolculuğu” isimli şiiriyle açılıyor. Tan’ı “Sanat” isimli şiiriyle Ahmet Murat, “Sevgili Günlük” şiiriyle Büşra Yavuz, “Küskün Beyaz” şiiriyle Aynur Dilber takip ediyor. Dilara Ayşe Akdeniz, Zülal Sema, Emel Özkan, Murat Küçükçifci, Elyesa Koytak, Soner Karakuş, Süleyman Unutmaz, Murat Güzel, Arif Ay, Mehmet Narlı, Nurullah Genç, Mustafa Özçelik, Mustafa Ruhi Şirin, Ali Doğru, Âdem Yazıcı, Ömer Fatih Andı, Harun Yakarer ve Said Yavuz Muhit’in Ocak sayısında yer alan şairler. Ervanur Erdoğan ise derginin arka kapağını süsleyen şair oluyor: “Serinim yeni göçmüş gibi dünyadan.”
Ocak sayısının öykü sayfaları da oldukça zengin. “Kararı Kim Verecek?” isimli öyküsüyle Münire Daniş, “Orada Kal” öyküsüyle Betül Nurata, “Dilrübâ” öyküsüyle Doğukan İşler ve “Çiçekli Elbise” öyküsüyle Özlem Göktaş bu sayının öykücüleri.
Erol Göka, “Can sıkıntısı, muhtemelen her devirde vardı ama modern zamanlarda çok arttı hatta günümüzün alâmetifarikası oldu” diyor “Ne İçindeyiz Zamanın…” başlıklı yazısında. Celâl Fedai, “Küçük Şiirler Şiir Nasıl Okunmalı?” üst başlığını taşıyan yazısında, Sezai Karakoç’un Pingpong Masası şiirinin okumasını yapıyor. “Yardımın eli vardır, seyrin gözü. İyiye, güzele uzanır el; dokunmak ister” diyor Zeynep Merdan “Ruh Müzesi” başlıklı yazısında. Haşim Şahin Ahlat’ı, Münire Rumeysa Çakan ise “Bursa Ulu Cami”yi yazıyor. Hüsrev Hatemi, Dursun Çiçek, Hatice Ebrar Akbulut, Ayşe Çelikkaya, Kâmil Yeşil, Mustafa Muharrem, Ahmet Karacan ve Suavi Kemal Yazgıç Muhit’in Ocak sayısına yazılarıyla omuz veren diğer isimler oluyor.