Natama’nın bu sayısı şair, yazar ve okurları Türk edebiyatında sıklıkla karıştırılan İmajizm ve İmgecilik üzerine tekrar düşünmeye teşvik edecek bir dosya ile ile açılıyor. Enis Akın’ın -‘İmgeci Şiir’ Değil ‘İmajist Şiir’- başlıklı yazısının ardından, İmajizm’in üç temel temel metninin çevirisi yer alıyor: Gün A. Utkan, F. S. Flint’in “İmajizm” ve Ezra Pound’un “Bir İmajist’in kaçınması gereken birkaç şey,”; Merve Sena Sevindik ise Thomas Ernest Hulme’un “Modern Şiir Üzerine Ders” adlı yazılarını çevirdi. Enis Akın “İmge, L’art Pour L’art’ın yeniden tesisi, Pound ve İmajizm üzerine” adlı yazısında İmajist Şiir’in temel kaynaklarıyla imgenin etimolojik köklerini karşılaştırırak şiir ve imge hakkında anlaşılır bir zeminde konuşup yazmanın imkanlarını araştırıyor.
Çeviri şiir dosyalarının ilki Rus şiirinden. Günümüz Rus şairlerinden Pavel Bıkov, Natama’nın bu sayısı için yazdığı “Gümüş Çağı’nın sütunları: Aleksandr Blok ile Nikolay Gumilyov” başlıklı yazısında 20. yüzyılın başlarında yazan ve Rus şiirinde rakip addedilen iki Rus şairin şiir evrenlerini karşılaştırıyor. Bıkov’un giriş yazısını, Blok ve Gumilyov’un kısa biyografilerini ve şiirlerini Sabri Gürses çevirdi. Bu sayının çeviri sayfalarında Sare Rabia Öztürk çevirisiyle çeşitli gazete ve dergilerde editörlük, çevirmenlik gibi işlerin yanısıra dönemin politik hareketleri, siyasi partileri içinde aktif rol alan ve 41 yaşında ölen Filistinli şair Rashid Hussein’in şiirlerinden bir seçki de yer alıyor.
Aysu Akcan Graz’da 1977 yılında bir okulda “genç yazarlar için edebiyat dergisi” olarak kurulan ve günümüze kadar yayımlanmaya devam eden Perspektive dergisinin iki editöründen biri olan Stefan Schmitzer ile –diğeri Ralf B. Korte’dir– bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşi derginin poetik duruşunun yanısıra Avusturya şiiri ve modern şiir üzerine kapsamlı yorumlar da içeriyor.
Ali Aydemir eski Litvanya topraklarındaki bugün Belarus sınırları içinde kalan Novogrodek’de doğan ve Osmanlı topraklarında, İstanbul’da 1855’te ölen Polonyalı “Vatansız şair” Adam Mickiewicz`in şiiri ve hayatı üzerine yazdı.
Enis Akın “Geçerken Konuşulanlar” serisine Semiramis Uyar ile devam ediyor. Semiramis Uyar’ın çocukluğu, gençliği, babası Turgut Uyar ve ailesi üzerine genişleyen sohbet Turgut Uyar’ın da hayatının bir dönemine ışık tutuyor.
Görsel dosya sayfaları bu sayıda “Taşlar ve yeni taşlar” başlıklı derlemesiyle Ahmet Doğu İpek’i ağırlıyor. Sanatçının taşlar üzerine yazdığı tanıtım yazısıyla açılan dosya görsellerle devam ediyor.
Enis Akın “Turgut Uyar’ın yeni bulunan birkaç şiiri ve Toplandılar” başlıklı yazısında Turgut Uyar’ın kendi külliyatına dahil etmediği, toplu şiirlerinde yer almayan üç şiiri ve bu şiirlerle ilgili keşif sürecini anlatıyor.
Aysu Akcan yapay zekanın sanat üretimine etkisini şiir özelinde düşünerek ChatGPT’ye Turgut Uyar’ın üç şiirini temel alarak şiir yazdırdı. Akcan bu deneyimi “ChatGPT ile Uyarlama Saati” başlığıyla Natama sayfalarında paylaşıyor.
Kitap değerlendirme yazıları bu sayıda da sürüyor. Enis Akın “Mektuplar Genellikle ‘Sevgili’ Diye Başlar, Bu Mektup Öyle Başlamıyor” başlıklı yazısında eski bir mektubu okurlara ulaştırıyor. Cuma Duymaz Osman Erkan’ın Muhteşem Uç kitabına kapsamlı bir bakış sunuyor. Dilara Elitaş Rıdvan Ardıç’ın Meksika Açmazı kitabını psikanalitik bir bakışla değerlendiriyor.
Bu sayının şairleri Güven Turan, Betül Tarıman, Gökhan Bakar, Mehmet Öztek, Emin Metin, Mehmet İşten, Ali Selçuk, Canan Yaka, Aysu Akcan, Burak Demirtaş, Süreyyya Evren, Alptuğ Topaktaş, Deniz Schwarzwald, Reha Yünlüel, Ali Aydemir, Mert Can Aksoy, Rıdvan Ardıç, Vedat Barga, Betül Aydın, Devrim Çıray, Turgut Uyar, Enver Topaloğlu, Mustafa Eyigün, Sylvain Cavaillès ve Berfin Hayal Mutlu.
Başlıktaki “son”a önsözden bir şerh: “Şiirin izini sürdüğümüz yılların ardından elinizdeki sayı ile Natama’nın yayın hayatına ara veriyoruz, son veriyoruz demeye dilimiz varmadığı içindir belki de; söylenmeden kalan, tamamlanmayan her şeyin gölgesinde bir ara. Natama yayın hayatına başladığı ilk günden bugüne olup biten her şeyi “ima” ile geçiştirmek istemeyenlerin, kafasına buyruk işler yapanların buluştuğu bir alandı. Yeni bir şiirin peşindeydik: yaşamı dengede tutmamızı sağlayacak, asıl olana yaklaştıracak sahici ama tamamlanmayan bir şiir. Natama, tamamlanamayan bir hikâyeydi ve bu hikâye böyle de güzel ve gitti. Başka projelerde buluşmak dileğiyle merhab.”