DOĞ KARA GÜNEŞ
Tanrının iyilik sesi
Duyulabilir
Günün elinden tutan o küçük hayvan
Sezemez aklın çürüyen dişlerini
Şehirlerin akmayan nehrinde
Gövdesine dolanmış huysuzluğu
Şeytanın tenini okşayıp
Sonra unutan
Rüzgârla sevişen canbaz
Yanar alevine susayan
Sen ol dinleme sözünü hayatın
Ama unutma kuyudaki çocuğu
Ne kadar keskinse
O kadar az acıtır
Bıçak
Kızıl eldivenlerini saklamasın ilahlar
Ateşi de sensin yağmuru da
Sonsuza büyüyen ormanın