Şarküteri
Ne güzeldin öyle şarküteride
Sokaklar akardı şehre doğru
Bir anıt gibi dururdun
Yapraklı bahçelerde
Gözlerin akardı gözlerime
Savaş halinde bir orduydun
Yürüyüp durdun
Dokunmadan ellerime
Zor biliyorum, eski defterlerde
Kaydedilmiş bir ala kurttun
Kalbim ah, kalbim âşık
Dümeni yorgun gemilerde
Ne güzeldin öyle şarküteride
Kafası güzel bir umuttun
Uzandı gölgen kışa doğru
Ben mevsimleri unuttum
Ne fenaydın öyle şarküteride
Şairin diğer güçlü şiirlerini de bildiğim için bizimle şiir yoluyla alay ettiğini düşündüm. Öyle bir alay ki, bu humour’a varmak için çok yol katetmeniz gerekir. Öyle bir yere varmalısınız ki şiir artık avuçlarınızda sizin kontrolünüzü bekleyen bir oyuncağa dönüşmeli ve hatta robot olmalı. Garip’e de, bu ne be, denilmişti. Sakarya her defasında şaşırtıyor. Tekrardan kaçıyor ve yol da açıyor bizim gibi şiir düşkünlerine. Bu oltayı görmeyip yakalananlarsa cahil ve aptal kalıyor.