bahis siteleri 2023kuşadası escortmalatya escorthttps://1baiser.com/escort/parissexemodelbahis sitelerihttps://www.ertecongress.org/sweet bonanzacanlı casino siteleriBağdar Caddesi Escortankara escort

rolex replica watches hosts the culture of dreams .

Edebiyat Burada
  • KANALDAN
    • Okuryazar
    • Yazanlar Arasında
    • Saklama Kabı
    • ÇeviriYorum
    • Sesinden
    • Canlı Yayın Tekrarları
    • Vitrindekiler
    • İlk Kitap
    • Okurun Gözünden
    • Bir Yazar Bir Kitap
    • Radyo Edebiyat
    • Edebiyat Akademi
    • Misafir
    • Valizimdeki Kitaplar
    • Balkan Edebiyatı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Reklam
  • Haber
    GİO Roman Yarışması’nda ön elemeyi geçen eserler belli oldu

    GİO Roman Yarışması’nda ön elemeyi geçen eserler belli oldu

    Denis Johnson’ın Pulitzer Finalisti Romanı: TREN DÜŞLERİ

    Denis Johnson’ın Pulitzer Finalisti Romanı: TREN DÜŞLERİ

    Ödüllü öykücü Vildan Külahlı Tanış, ilk kitabıyla Everest’te

    Ödüllü öykücü Vildan Külahlı Tanış, ilk kitabıyla Everest’te

    Adnan Binyazar’ın usta kaleminden Dede Korkut öyküleri…

    Adnan Binyazar’ın usta kaleminden Dede Korkut öyküleri…

    Ahmet Telli için şairlerden destek bildirisi

    Ahmet Telli için şairlerden destek bildirisi

    Ümit Kaftancıoğlu öykü yarışmasını kazananlar belli oldu

    Ümit Kaftancıoğlu öykü yarışmasını kazananlar belli oldu

    Uzak ve yakın insanlara dair: “Defter Aşkı”

    Uzak ve yakın insanlara dair: “Defter Aşkı”

    Aytekin Karaçoban’ın “Dil Altındaki Sessizlik” Kaos Çocuk Parkı’ndan çıktı!

    Aytekin Karaçoban’ın “Dil Altındaki Sessizlik” Kaos Çocuk Parkı’ndan çıktı!

    2023 Gülten Akın Şiir Ödülü Fırat Baytak’ın

    2023 Gülten Akın Şiir Ödülü Fırat Baytak’ın

  • Kitaplar
    Denis Johnson’ın Pulitzer Finalisti Romanı: TREN DÜŞLERİ

    Denis Johnson’ın Pulitzer Finalisti Romanı: TREN DÜŞLERİ

    Ödüllü öykücü Vildan Külahlı Tanış, ilk kitabıyla Everest’te

    Ödüllü öykücü Vildan Külahlı Tanış, ilk kitabıyla Everest’te

    Adnan Binyazar’ın usta kaleminden Dede Korkut öyküleri…

    Adnan Binyazar’ın usta kaleminden Dede Korkut öyküleri…

    Aynur Kulak yazdı: Gizemli Kız, Bir Tanrı Misafiri

    Aynur Kulak yazdı: Gizemli Kız, Bir Tanrı Misafiri

    Volkan Öten yazdı: Selim İleri Hakkında

    Volkan Öten yazdı: Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

    Didem Görkay yazdı: Judith Hermann’ın İnce Kurgulayışı: Yuva

    Didem Görkay yazdı: Judith Hermann’ın İnce Kurgulayışı: Yuva

    Uzak ve yakın insanlara dair: “Defter Aşkı”

    Uzak ve yakın insanlara dair: “Defter Aşkı”

    Aytekin Karaçoban’ın “Dil Altındaki Sessizlik” Kaos Çocuk Parkı’ndan çıktı!

    Aytekin Karaçoban’ın “Dil Altındaki Sessizlik” Kaos Çocuk Parkı’ndan çıktı!

  • Dergiler
    RUHSATSIZ 03: KORKMA!

    RUHSATSIZ 03: KORKMA!

    Ecinniler kültür ve edebiyat dergisinin 20. sayısı yayımlandı!

    Ecinniler kültür ve edebiyat dergisinin 20. sayısı yayımlandı!

    “Mavi Yeşil” Dergisi 140. Sayısında

    “Mavi Yeşil” Dergisi 140. Sayısında

    MUHİT, DEPREM ÖZEL SAYISIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

    MUHİT, DEPREM ÖZEL SAYISIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

    BUZDOKUZ ŞİİR TEORİ ELEŞTİRİ DERGİSİNİN 16. SAYISI ÇIKTI

    BUZDOKUZ ŞİİR TEORİ ELEŞTİRİ DERGİSİNİN 16. SAYISI ÇIKTI

    ÇÂRE DERGİSİ’NDEN DOĞUMUNUN 100. YIL DÖNÜMÜNDE ABBAS SAYAR ÖZEL SAYISI

    ÇÂRE DERGİSİ’NDEN DOĞUMUNUN 100. YIL DÖNÜMÜNDE ABBAS SAYAR ÖZEL SAYISI

    İki aylık hikâye dergisi Olağan Hikâye’nin 15. sayısı “Deprem Dosyası”yla okurunu selamladı.

    İki aylık hikâye dergisi Olağan Hikâye’nin 15. sayısı “Deprem Dosyası”yla okurunu selamladı.

    “KE Çocuk” Dergisinin 5. Sayısı Çıktı

    “KE Çocuk” Dergisinin 5. Sayısı Çıktı

    Varlık Edebiyat ve Kültür Dergisi Sayı: 1386 – Mart 2023

    Varlık Edebiyat ve Kültür Dergisi Sayı: 1386 – Mart 2023

  • İnceleme
    Aynur Kulak yazdı: Gizemli Kız, Bir Tanrı Misafiri

    Aynur Kulak yazdı: Gizemli Kız, Bir Tanrı Misafiri

    Mehmet Sümer yazdı: “Şer Cisimler” Asrında Bir “Melek Geçti”

    Mehmet Sümer yazdı: “Şer Cisimler” Asrında Bir “Melek Geçti”

    Volkan Öten yazdı: Selim İleri Hakkında

    Volkan Öten yazdı: Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

    Didem Görkay yazdı: Judith Hermann’ın İnce Kurgulayışı: Yuva

    Didem Görkay yazdı: Judith Hermann’ın İnce Kurgulayışı: Yuva

    Cemil Kavukçu ile Serkan Türk Söyleşti

    Hatice Eğilmez Kaya yazdı: Temmuz Suçlu’daki Metaforik Unsurların Işığında Cemil Kavukçu’nun Öykü Dünyası

    Aydın Afacan yazdı: Bellek ve ‘Dionysia’

    Volkan Odabaş yazdı: Lirik Defterler

    Yunus Çinçin yazdı: Usta İşi Bir İlk Kitap: İshak

    Yunus Çinçin yazdı: Usta İşi Bir İlk Kitap: İshak

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

  • Söyleşi
    Yusuf Alper ile Mustafa N. Celep Söyleşti

    Yusuf Alper ile Mustafa N. Celep Söyleşti

    Ayfer Tunç ile Serkan Türk Söyleşti

    Ayfer Tunç ile Serkan Türk Söyleşti

    İrem Uzunhasanoğlu ile Şeyma Subaşı Söyleşti

    İrem Uzunhasanoğlu ile Şeyma Subaşı Söyleşti

    Ayşegül Bayar ile İlk Romanı Rengini Benden Alan Üzerine Söyleşi

    Ayşegül Bayar ile İlk Romanı Rengini Benden Alan Üzerine Söyleşi

    Metin Cengiz ile Rabia Çelik Çadırcı Söyleşti

    Metin Cengiz ile Rabia Çelik Çadırcı Söyleşti

    Hicran Aslan ile Rabia Çelik Çadırcı Söyleşti

    Hicran Aslan ile Rabia Çelik Çadırcı Söyleşti

    Zeynep Yıldırım ile Şeyma Subaşı Söyleşti

    Zeynep Yıldırım ile Şeyma Subaşı Söyleşti

    Kadire Bozkurt ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Kadire Bozkurt ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Elif Derviş ile Dilek Üstündağ Söyleşti

    Elif Derviş ile Dilek Üstündağ Söyleşti

  • Öykü
    Hülya Aksu Aydın yazdı: Kedi

    Hülya Aksu Aydın yazdı: Kedi

    Berna Karakaya yazdı: 2021 Romanına Ufak Bir Dokunuş

    Baki Mesut Köprücü yazdı: Öteki

    Arzu Alkan Ateş yazdı: İp Cambazı

    Arzu Alkan Ateş yazdı: İp Cambazı

    Turhan Yıldırım yazdı: yetersiz bakiye

    Volkan Öten yazdı: Yunan Müziği Eşliğinde

    Serkan Türk yazdı: Büyük Boşluk

    Serkan Türk yazdı: Büyük Boşluk

    Nesrin Çoruh yazdı: Emin Gürdamur’un “YASAK AĞACIN ALTINDA” Öykü Kitabının Yenilikçi Bir Arayış Olarak Söyledikleri

    Nesrin Çoruh yazdı: Emin Gürdamur’un “YASAK AĞACIN ALTINDA” Öykü Kitabının Yenilikçi Bir Arayış Olarak Söyledikleri

    Adalet Temurtürkan yazdı: Karanfil, Gül ve Reyhan    

    Adalet Temurtürkan yazdı: Karanfil, Gül ve Reyhan    

    Serkan Türk yazdı: Babamın Sesi

    Serkan Türk yazdı: Babamın Sesi

    Ödüllü Köprü Kitaplar koleksiyonunun 24. kitabını Sibel K. Türker yazdı.

    Sibel K. Türker yazdı: Senli Benli

  • Popüler Kültür
    Volkan Öten yazdı: Selim İleri Hakkında

    Volkan Öten yazdı: Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    Gökhan Yılmaz yazdı: Öykü Kuyumcusu, Tomris Uyar

    Gökhan Yılmaz yazdı: Öykü Kuyumcusu, Tomris Uyar

    Attila Aşut yazdı: Tomris Uyar’dan bende kalan…

    Attila Aşut yazdı: Tomris Uyar’dan bende kalan…

    Esme Aras ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Esme Aras ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Ayfer Tunç ile Serkan Türk Söyleşti

    Ayfer Tunç ile Serkan Türk Söyleşti

    Jale Önder Darıcı yazdı: Fırtına Kuşu’ndan Ölü Erkek Kuşlar’a

    Dilek Bilge yazdı: Suna

    İrem Uzunhasanoğlu ile Şeyma Subaşı Söyleşti

    İrem Uzunhasanoğlu ile Şeyma Subaşı Söyleşti

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Roma’nın Düşüşü

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Roma’nın Düşüşü

    Haris İosif yazdı: Haikular

    Haris İosif yazdı: Haikular

    NADIA STYLIANOU yazdı: YABANCI

    NADIA STYLIANOU yazdı: YABANCI

    Turgut Say çevirdi: Biz çöl çocukları

    Turgut Say çevirdi: Biz çöl çocukları

    Turgut Say çevirdi: Yerin Dolmaz

    Turgut Say çevirdi: Yerin Dolmaz

    Turgut Say çevirdi: Bir şarkı takılmıştır boğazına!

    Turgut Say çevirdi: Bir şarkı takılmıştır boğazına!

    Haden Öz çevirdi: Son Söz ‘Sevgiler’di

    Haden Öz çevirdi: Son Söz ‘Sevgiler’di

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Turgut Say çevirdi: Ne güzeldir ölmek

    Turgut Say çevirdi: Ne güzeldir ölmek

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Tiyatro
    Yunus Alıcı yazdı: ANA-DOLU: Millî Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları

    Yunus Alıcı yazdı: ANA-DOLU: Millî Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları

    Selçuk Küpçük yazdı: Kendinden Sonrasına İlham Veren Bir Müzik Topluluğu: Çağdaş Türkü

    Selçuk Küpçük yazdı: Kendinden Sonrasına İlham Veren Bir Müzik Topluluğu: Çağdaş Türkü

    Tiyatro Libra Yapımı TANGLED Ankara’da Seyirci Önünde!

    Tiyatro Libra Yapımı TANGLED Ankara’da Seyirci Önünde!

    Yunus Alıcı yazdı: Hiç Kimsenin Öyküsü

    Yunus Alıcı yazdı: Hiç Kimsenin Öyküsü

    Ahmet Özbek yazdı: Görselliğin Anlamlı Yüzü

    Ahmet Özbek yazdı: Görselliğin Anlamlı Yüzü

    Burcu Seçmeer hikâyelerini sahneye taşıyor

    Burcu Seçmeer hikâyelerini sahneye taşıyor

    Amerikalı oyun yazarı Lanford Wilson’ın “Leydi Bright’ın Deliliği” adlı yapıtı, Türkiye’de ilk kez sahneleniyor.

    Amerikalı oyun yazarı Lanford Wilson’ın “Leydi Bright’ın Deliliği” adlı yapıtı, Türkiye’de ilk kez sahneleniyor.

    Yunus Alıcı yazdı: Korkuyu Beklerken

    Yunus Alıcı yazdı: Korkuyu Beklerken

    2022 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülleri bu yıl Tiyatro dalında verildi.

    2022 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülleri bu yıl Tiyatro dalında verildi.

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Roma’nın Düşüşü

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Roma’nın Düşüşü

    Haris İosif yazdı: Haikular

    Haris İosif yazdı: Haikular

    NADIA STYLIANOU yazdı: YABANCI

    NADIA STYLIANOU yazdı: YABANCI

    Turgut Say çevirdi: Biz çöl çocukları

    Turgut Say çevirdi: Biz çöl çocukları

    Attila Aşut yazdı: Tomris Uyar’dan bende kalan…

    Attila Aşut yazdı: Tomris Uyar’dan bende kalan…

    Turgut Say çevirdi: Yerin Dolmaz

    Turgut Say çevirdi: Yerin Dolmaz

    Vitrindekiler- Yeni Çıkan Kitaplar

    Vitrindekiler- Yeni Çıkan Kitaplar

    Turgut Say çevirdi: Bir şarkı takılmıştır boğazına!

    Turgut Say çevirdi: Bir şarkı takılmıştır boğazına!

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
  • Haber
    GİO Roman Yarışması’nda ön elemeyi geçen eserler belli oldu

    GİO Roman Yarışması’nda ön elemeyi geçen eserler belli oldu

    Denis Johnson’ın Pulitzer Finalisti Romanı: TREN DÜŞLERİ

    Denis Johnson’ın Pulitzer Finalisti Romanı: TREN DÜŞLERİ

    Ödüllü öykücü Vildan Külahlı Tanış, ilk kitabıyla Everest’te

    Ödüllü öykücü Vildan Külahlı Tanış, ilk kitabıyla Everest’te

    Adnan Binyazar’ın usta kaleminden Dede Korkut öyküleri…

    Adnan Binyazar’ın usta kaleminden Dede Korkut öyküleri…

    Ahmet Telli için şairlerden destek bildirisi

    Ahmet Telli için şairlerden destek bildirisi

    Ümit Kaftancıoğlu öykü yarışmasını kazananlar belli oldu

    Ümit Kaftancıoğlu öykü yarışmasını kazananlar belli oldu

    Uzak ve yakın insanlara dair: “Defter Aşkı”

    Uzak ve yakın insanlara dair: “Defter Aşkı”

    Aytekin Karaçoban’ın “Dil Altındaki Sessizlik” Kaos Çocuk Parkı’ndan çıktı!

    Aytekin Karaçoban’ın “Dil Altındaki Sessizlik” Kaos Çocuk Parkı’ndan çıktı!

    2023 Gülten Akın Şiir Ödülü Fırat Baytak’ın

    2023 Gülten Akın Şiir Ödülü Fırat Baytak’ın

  • Kitaplar
    Denis Johnson’ın Pulitzer Finalisti Romanı: TREN DÜŞLERİ

    Denis Johnson’ın Pulitzer Finalisti Romanı: TREN DÜŞLERİ

    Ödüllü öykücü Vildan Külahlı Tanış, ilk kitabıyla Everest’te

    Ödüllü öykücü Vildan Külahlı Tanış, ilk kitabıyla Everest’te

    Adnan Binyazar’ın usta kaleminden Dede Korkut öyküleri…

    Adnan Binyazar’ın usta kaleminden Dede Korkut öyküleri…

    Aynur Kulak yazdı: Gizemli Kız, Bir Tanrı Misafiri

    Aynur Kulak yazdı: Gizemli Kız, Bir Tanrı Misafiri

    Volkan Öten yazdı: Selim İleri Hakkında

    Volkan Öten yazdı: Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

    Didem Görkay yazdı: Judith Hermann’ın İnce Kurgulayışı: Yuva

    Didem Görkay yazdı: Judith Hermann’ın İnce Kurgulayışı: Yuva

    Uzak ve yakın insanlara dair: “Defter Aşkı”

    Uzak ve yakın insanlara dair: “Defter Aşkı”

    Aytekin Karaçoban’ın “Dil Altındaki Sessizlik” Kaos Çocuk Parkı’ndan çıktı!

    Aytekin Karaçoban’ın “Dil Altındaki Sessizlik” Kaos Çocuk Parkı’ndan çıktı!

  • Dergiler
    RUHSATSIZ 03: KORKMA!

    RUHSATSIZ 03: KORKMA!

    Ecinniler kültür ve edebiyat dergisinin 20. sayısı yayımlandı!

    Ecinniler kültür ve edebiyat dergisinin 20. sayısı yayımlandı!

    “Mavi Yeşil” Dergisi 140. Sayısında

    “Mavi Yeşil” Dergisi 140. Sayısında

    MUHİT, DEPREM ÖZEL SAYISIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

    MUHİT, DEPREM ÖZEL SAYISIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

    BUZDOKUZ ŞİİR TEORİ ELEŞTİRİ DERGİSİNİN 16. SAYISI ÇIKTI

    BUZDOKUZ ŞİİR TEORİ ELEŞTİRİ DERGİSİNİN 16. SAYISI ÇIKTI

    ÇÂRE DERGİSİ’NDEN DOĞUMUNUN 100. YIL DÖNÜMÜNDE ABBAS SAYAR ÖZEL SAYISI

    ÇÂRE DERGİSİ’NDEN DOĞUMUNUN 100. YIL DÖNÜMÜNDE ABBAS SAYAR ÖZEL SAYISI

    İki aylık hikâye dergisi Olağan Hikâye’nin 15. sayısı “Deprem Dosyası”yla okurunu selamladı.

    İki aylık hikâye dergisi Olağan Hikâye’nin 15. sayısı “Deprem Dosyası”yla okurunu selamladı.

    “KE Çocuk” Dergisinin 5. Sayısı Çıktı

    “KE Çocuk” Dergisinin 5. Sayısı Çıktı

    Varlık Edebiyat ve Kültür Dergisi Sayı: 1386 – Mart 2023

    Varlık Edebiyat ve Kültür Dergisi Sayı: 1386 – Mart 2023

  • İnceleme
    Aynur Kulak yazdı: Gizemli Kız, Bir Tanrı Misafiri

    Aynur Kulak yazdı: Gizemli Kız, Bir Tanrı Misafiri

    Mehmet Sümer yazdı: “Şer Cisimler” Asrında Bir “Melek Geçti”

    Mehmet Sümer yazdı: “Şer Cisimler” Asrında Bir “Melek Geçti”

    Volkan Öten yazdı: Selim İleri Hakkında

    Volkan Öten yazdı: Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

    Didem Görkay yazdı: Judith Hermann’ın İnce Kurgulayışı: Yuva

    Didem Görkay yazdı: Judith Hermann’ın İnce Kurgulayışı: Yuva

    Cemil Kavukçu ile Serkan Türk Söyleşti

    Hatice Eğilmez Kaya yazdı: Temmuz Suçlu’daki Metaforik Unsurların Işığında Cemil Kavukçu’nun Öykü Dünyası

    Aydın Afacan yazdı: Bellek ve ‘Dionysia’

    Volkan Odabaş yazdı: Lirik Defterler

    Yunus Çinçin yazdı: Usta İşi Bir İlk Kitap: İshak

    Yunus Çinçin yazdı: Usta İşi Bir İlk Kitap: İshak

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

  • Söyleşi
    Yusuf Alper ile Mustafa N. Celep Söyleşti

    Yusuf Alper ile Mustafa N. Celep Söyleşti

    Ayfer Tunç ile Serkan Türk Söyleşti

    Ayfer Tunç ile Serkan Türk Söyleşti

    İrem Uzunhasanoğlu ile Şeyma Subaşı Söyleşti

    İrem Uzunhasanoğlu ile Şeyma Subaşı Söyleşti

    Ayşegül Bayar ile İlk Romanı Rengini Benden Alan Üzerine Söyleşi

    Ayşegül Bayar ile İlk Romanı Rengini Benden Alan Üzerine Söyleşi

    Metin Cengiz ile Rabia Çelik Çadırcı Söyleşti

    Metin Cengiz ile Rabia Çelik Çadırcı Söyleşti

    Hicran Aslan ile Rabia Çelik Çadırcı Söyleşti

    Hicran Aslan ile Rabia Çelik Çadırcı Söyleşti

    Zeynep Yıldırım ile Şeyma Subaşı Söyleşti

    Zeynep Yıldırım ile Şeyma Subaşı Söyleşti

    Kadire Bozkurt ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Kadire Bozkurt ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Elif Derviş ile Dilek Üstündağ Söyleşti

    Elif Derviş ile Dilek Üstündağ Söyleşti

  • Öykü
    Hülya Aksu Aydın yazdı: Kedi

    Hülya Aksu Aydın yazdı: Kedi

    Berna Karakaya yazdı: 2021 Romanına Ufak Bir Dokunuş

    Baki Mesut Köprücü yazdı: Öteki

    Arzu Alkan Ateş yazdı: İp Cambazı

    Arzu Alkan Ateş yazdı: İp Cambazı

    Turhan Yıldırım yazdı: yetersiz bakiye

    Volkan Öten yazdı: Yunan Müziği Eşliğinde

    Serkan Türk yazdı: Büyük Boşluk

    Serkan Türk yazdı: Büyük Boşluk

    Nesrin Çoruh yazdı: Emin Gürdamur’un “YASAK AĞACIN ALTINDA” Öykü Kitabının Yenilikçi Bir Arayış Olarak Söyledikleri

    Nesrin Çoruh yazdı: Emin Gürdamur’un “YASAK AĞACIN ALTINDA” Öykü Kitabının Yenilikçi Bir Arayış Olarak Söyledikleri

    Adalet Temurtürkan yazdı: Karanfil, Gül ve Reyhan    

    Adalet Temurtürkan yazdı: Karanfil, Gül ve Reyhan    

    Serkan Türk yazdı: Babamın Sesi

    Serkan Türk yazdı: Babamın Sesi

    Ödüllü Köprü Kitaplar koleksiyonunun 24. kitabını Sibel K. Türker yazdı.

    Sibel K. Türker yazdı: Senli Benli

  • Popüler Kültür
    Volkan Öten yazdı: Selim İleri Hakkında

    Volkan Öten yazdı: Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

    Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    İbrahim Varelci yazdı: Bir Yazar Nasıl ve Neden Yazar: Raymond Carver, Yazmak Üzerine

    Gökhan Yılmaz yazdı: Öykü Kuyumcusu, Tomris Uyar

    Gökhan Yılmaz yazdı: Öykü Kuyumcusu, Tomris Uyar

    Attila Aşut yazdı: Tomris Uyar’dan bende kalan…

    Attila Aşut yazdı: Tomris Uyar’dan bende kalan…

    Esme Aras ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Esme Aras ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Ayfer Tunç ile Serkan Türk Söyleşti

    Ayfer Tunç ile Serkan Türk Söyleşti

    Jale Önder Darıcı yazdı: Fırtına Kuşu’ndan Ölü Erkek Kuşlar’a

    Dilek Bilge yazdı: Suna

    İrem Uzunhasanoğlu ile Şeyma Subaşı Söyleşti

    İrem Uzunhasanoğlu ile Şeyma Subaşı Söyleşti

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Roma’nın Düşüşü

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Roma’nın Düşüşü

    Haris İosif yazdı: Haikular

    Haris İosif yazdı: Haikular

    NADIA STYLIANOU yazdı: YABANCI

    NADIA STYLIANOU yazdı: YABANCI

    Turgut Say çevirdi: Biz çöl çocukları

    Turgut Say çevirdi: Biz çöl çocukları

    Turgut Say çevirdi: Yerin Dolmaz

    Turgut Say çevirdi: Yerin Dolmaz

    Turgut Say çevirdi: Bir şarkı takılmıştır boğazına!

    Turgut Say çevirdi: Bir şarkı takılmıştır boğazına!

    Haden Öz çevirdi: Son Söz ‘Sevgiler’di

    Haden Öz çevirdi: Son Söz ‘Sevgiler’di

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Turgut Say çevirdi: Ne güzeldir ölmek

    Turgut Say çevirdi: Ne güzeldir ölmek

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Tiyatro
    Yunus Alıcı yazdı: ANA-DOLU: Millî Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları

    Yunus Alıcı yazdı: ANA-DOLU: Millî Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları

    Selçuk Küpçük yazdı: Kendinden Sonrasına İlham Veren Bir Müzik Topluluğu: Çağdaş Türkü

    Selçuk Küpçük yazdı: Kendinden Sonrasına İlham Veren Bir Müzik Topluluğu: Çağdaş Türkü

    Tiyatro Libra Yapımı TANGLED Ankara’da Seyirci Önünde!

    Tiyatro Libra Yapımı TANGLED Ankara’da Seyirci Önünde!

    Yunus Alıcı yazdı: Hiç Kimsenin Öyküsü

    Yunus Alıcı yazdı: Hiç Kimsenin Öyküsü

    Ahmet Özbek yazdı: Görselliğin Anlamlı Yüzü

    Ahmet Özbek yazdı: Görselliğin Anlamlı Yüzü

    Burcu Seçmeer hikâyelerini sahneye taşıyor

    Burcu Seçmeer hikâyelerini sahneye taşıyor

    Amerikalı oyun yazarı Lanford Wilson’ın “Leydi Bright’ın Deliliği” adlı yapıtı, Türkiye’de ilk kez sahneleniyor.

    Amerikalı oyun yazarı Lanford Wilson’ın “Leydi Bright’ın Deliliği” adlı yapıtı, Türkiye’de ilk kez sahneleniyor.

    Yunus Alıcı yazdı: Korkuyu Beklerken

    Yunus Alıcı yazdı: Korkuyu Beklerken

    2022 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülleri bu yıl Tiyatro dalında verildi.

    2022 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülleri bu yıl Tiyatro dalında verildi.

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Roma’nın Düşüşü

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Roma’nın Düşüşü

    Haris İosif yazdı: Haikular

    Haris İosif yazdı: Haikular

    NADIA STYLIANOU yazdı: YABANCI

    NADIA STYLIANOU yazdı: YABANCI

    Turgut Say çevirdi: Biz çöl çocukları

    Turgut Say çevirdi: Biz çöl çocukları

    Attila Aşut yazdı: Tomris Uyar’dan bende kalan…

    Attila Aşut yazdı: Tomris Uyar’dan bende kalan…

    Turgut Say çevirdi: Yerin Dolmaz

    Turgut Say çevirdi: Yerin Dolmaz

    Vitrindekiler- Yeni Çıkan Kitaplar

    Vitrindekiler- Yeni Çıkan Kitaplar

    Turgut Say çevirdi: Bir şarkı takılmıştır boğazına!

    Turgut Say çevirdi: Bir şarkı takılmıştır boğazına!

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Edebiyat Burada
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

Pınar Yalçın Önal yazdı: Gökyüzüm Nerede?

Pınar Yalçın Önal Yazar: Pınar Yalçın Önal
Kategori: Öykü, Yazarlar   Tahmini okuma süresi: 9 dk, 37 sn
0
11
Facebook'ta PaylaşTweetleWhatsApp'tan Gönder

Suyun sesi, dereyle buluşan ağaç köklerine ve biraz ötede nazlı nazlı salınan buğday başaklarına yüklediği hüzünlü bir ninni söylerken börtü böcek de eşlik ediyordu bu sese. Geceden kalma çiğler başakları öyle parlatıyordu ki buna pek az rastlanır. Belki yılda birkaç kez. Fidabe, dersi bırakıp gelmişti buraya. İyice şişmiş bir öfkeyle doluydu ve o öfkeyi bu muazzam yerde derenin sularına, karşıda duran dağların zirvesine, kocaman gökyüzüne, pırı pırıl çayıra, tarlaya bırakıp kurtulma umuduyla gelmiş, biraz sonra da sakinleşmişti. Oradan taşa has bir hissizlikle ayrılmak istiyordu. Dakikalar hatta saatler geçti. Esinti güçlü bir rüzgâra dönüşmese kalkacağı yoktu. Eskiden beri kötü hissettiğinde ya da işler sarpa sarınca buraya ve burası gibi yerlere, doğanın kollarına koşardı. İnsandan uzağa, İnsandan en uzağa…  Rüzgâr öfkesinden kalan son kırıntıları da süpürdü. Öfkelendiği arkadaşlarıyla bir daha asla bir araya gelmeyeceğini biliyor, bunun için elbette üzülüyor ama zerre kadar tereddüt duymuyordu.  Saygısız ve tutarsız davranan arkadaşlara ihtiyacı da yoktu tahammülü de.

O gece huzursuz uyumuştu. Gecenin bir vakti yine huzursuz uyanıp, sonra da uyuyamadı. Önce kitaplığa yöneldi ama vazgeçip pencereden dışarıyı seyretti. Ev tepede olduğu için mavi tepelerle çevrili şehrin ışıkları, çukura düşmüş kıvılcımları andırıyordu. Camı açıp gökyüzüne baktı, serin havayı soluyup göğe bu kadar yakın olmasına sevindi. Yatağının kenarına oturdu. Biraz haber okuyup dalmayı umdu. Rastgele haber başlıklarına baktı. Birkaç haber başlığı baktıktan sonra gözüne bir başlık çarptı ama hemen geçti onu. Bir sonrakini okumaya çalıştı ama… Gözüne çarpan başlığa geçti. “Yıllardır yurt dışında aranan Cihani D. Tesadüf eseri rutin bir trafik kontrolü sırasında Mardin’de yakalandı. Sahte kimlik kullandığı tespit edilen Cihani D.’nin aslında hiç yurt dışına kaçmadığı ve Cemşid A. Adıyla serbestçe aramızda dolaştığı anlaşıldı. İlk sorgusunun ardından…” daha fazla okuyamadı.

Önce tam idrak etmedi. Birkaç saniye sonra zemin, kayıp bir ark gibi daralıp akmaya ve hızla dönmeye başladı. Bir şeylere tutunmak istedi ama nafile. Kendi miladına gitti.

***

On iki yıl önceydi.

O gün her şey karışıktı. En yakın çocukluk arkadaşım, kuzenim, canım İnci’nin hastalığının hiç de tehlikeli olmadığını, eksik teşhis yüzünden aylarca sıkıntı yaşadığını öğrenmiştik. İkincisi Şadi hoca yine kayıplara karışmıştı hem de fakültede dersleri devam ederken!  Şadi İnci’nin nişanlısıydı benim de hem hocamdı hem de aile dostumuzdu. Öğrencileri kendisine berduş hoca derdi gıyabında. İki nedeni vardı; kural tanımaması ve gerçekten berduş gibi giyinip öyle görünmesiydi. Çok ender yıkanır ve üstünü değişirdi. Ona bakan karşısında asla bir öğretim görevlisi görmezdi. Tek bir defa dersinde bulunansa dehasına kapılırdı. Her ne kadar bizimkiler onu tuhaf bulsa da nişanı takmayı başarmıştı. Dediğim gibi başına buyruktu yine yoktu ortalıkta. Benim için İnci’ye minik bir not bırakmıştı. Hazan Motelin telefon numarasını. Aradım. Yarın ya da ertesi gün döneceğini ve bulduğumun gerçekten ‘sıkı tas’ olduğunu söyledi. O kadar sevinmiştik ki… Bir de eğer Cihani’ye ulaşırsam onu aramasını söylememi istedi.

Hocanın bahsettiği ‘Sıkı tas’, benim şans eseri eski meydan pazarında bulduğum bir sutraydı.  İlk Burkandan bile yani Ta-ko’(tapsar) dan çok öncesinden    Karahanlılara kadar geçtiği ve her geçtiği dönemde bir katman eklendiği söylenir.  Kelebek kanadı gibi ince katmanlardan oluştuğu için sıkı tas denirmiş. Onu bulduğumda bakırcı mı zücaciye mi neyse ne Johnny, eşrafın deyişiyle Coni Amca diye bilinen bir esnafın gariban çırağının küllüğüydü! Yeşil küften bir tülle kaplıydı. Çok ısrarlı bir albenisi vardı. Üstünkörü bakılınca diğer süslü, ince işlemeli bakırlardan çok da farklı değildi ama o ebatlara göre fazla ağırdı. İşleniş tekniği asla benzerleri gibi baskı değildi ve hiçbir sanattan anlamıyorsanız bile insanı kendine çeken bir sanat vardı üzerinde. İroniye bakın ki satılık bile değildi! Coni Amca’dan bir cezve alırken görmüş, topal çırağa ait olduğunu öğrenince şaşırmış ve nihayetinde hediye olarak kabul etmiştim.  Onu, bir yumurtayı temizler gibi parlattığımda her santimetre karesinde ayrı ayrı tablolar gördüm!  Mercekle baktığımdaysa   büyülenmiştim. Bu nedir tam bilmiyordum ama kesinlikle bir şaheserdi ve eğer yanılmıyorsam bunun bize söyleyeceği çok şey vardı.  Onu hemen Şadi’ye götürmüştüm. Şimdi bana bunun o efsanevi sutra olduğunu söyledi. Nasıl heyecan verici?

Şadi asla boş konuşmazdı. Bu heyecandan da güzel olanı sutra gerçek bir akademisyenin elindeydi ve Şadi çok dürüsttü.

Akşama doğru İnci’nin aslında hasta olmamasını kutlamak için onlardaydık. Annesi Aysel Teyze harika yemekler hazırlamış ve bizi merdivenlerde mis gibi kokusuyla karşılayan havadis yapmıştı. Bilemezdim. Bu çok uzun bir süre için katıldığım son keyifli yemekmiş meğer.

Cihani’yi o gece birkaç kez aramış ama ulaşamamıştım.  Pek üstünde durmadım, bazen yoğun olurdu.  Çocukluğumdan beri tanıdığım, çevreden biriydi. İlgilerimiz taban tabana zıttı ama çok iyi anlaşıyorduk.  Çok zeki olmasına rağmen bile isteye okumamayı seçmişti. Çok cesur ve erdemliydi. Derindi.  İşin görünmeyen kısmı   çıkmıyorduk ama kendimi bildim bileli ona aşıktım.  O da ilgiliydi ama bir anlaşma yoktu aramızda. Birlikte değildik ama hep beraberdik ve ikimiz de hislerimizi saklamazdık.  Çok yersiz kıskançlıkları olurdu ama her defasında tatlıya bağlardı işi. Bazen düşünürdüm de benimle bağdaşmayan bu hâl neden diye.  Aslında bu ‘yıldızlar neden var?’ gibi bir soru. Henüz açıklayamadığımız tüm diğer gerçeklikler gibi var sadece! Hayatımın merkezi oydu. Onda öyle bir şey vardı ki bunu tarif edemiyorum, anlayamıyorum ama çok net hissediyorum. O yüzden ona aşığım diyorum. Aşkın çünküsü yok, izaha ihtiyaç duymaz aşk, tıpkı varlık gibi.

Gecenin sonunda İnci’lerden kalkarken İnci biraz uzun sarıldı bana. “Fidabe, bu gece çalışma iyice dinlen uykunu al.” dedi. Bir tuhaflık vardı. Normalde ikimiz her şeye sebepsizce güler ve hep azar işitirdik.  Biz sevinçten kıpır kıpır iken o durgundu. Onca ay süren   rahatsızlığının basit bir nedeninin anlaşılmasının şoku diye düşünmüştüm, ne de olsa kimse onun yaşadığı stresi onun gibi duyamazdı.

“Tamam uyurum ama yarın beni sen almaya gel, nasılsa senin berduş yok.” Tamam dedi.  Evet yarın…

Sabahın altısında telefonum çaldı. Arayan Cihani’ydi. Kapıdaymış, kapıya çağırıyor. Çok şaşırdım. Sevinmem ayrı… Herkes uyuyor. Hırkamı alıp çıktım, dışarısı buz gibiydi ama onu görmek her zamanki gibi tüm benliğimi ısıttı. Az ötede durmuş, yüzü yerde…  Hep kendinden emin dururken şimdi elleri tedirgin. Asla takmayacağı bir bere takmış ve asla giymeyeceği dizlerine kadar gelen deri bir kaban giymişti. Yutkundu, ellerimi tuttu ve o heybetli adam bir çocuk gibi ağlamaya başladı. Veda etmeye geldim dedi zar zor. Onu ilk kez ağlarken gördüm hatta hayatımda ilk kez ağlayan bir adam görmüştüm.

Şimdi beni iyi dinle! Çok fena şeyler oldu, büyük bir iş geldi başıma. Bir anda oldu. Ne duyarsan duy inanma sakın. Tek bir kelimesine bile!

Yalvaran gözlerle Olmaz ne oldu? Ben de geliyorum, tamam inanmam, sana da hiçbir şey sormam dedim.

Daha laf ağzımdayken hızla uzaklaşıp birkaç metre ötedeki sokağa saptı. O an çok net bir şekilde, fiziksel olarak da çok şiddetli bir acı duydum. İçimde ne olduğunu bilmediğim büyük bir basınç vardı. O an belki on saniyelik bir andı ama bir anda tüm algılarım değişmiş adına hayat dediğim hiçbir şey kalmamıştı, anlatılmıyor işte. Bir anda kendime gelip hızla onun saptığı sokağa koştum. Ya ona yetişemezsem…Gidiyordu, kötü durumdaydı. Ortalıkta kimseler yok, sokağın en sonunda bir taksi vardı hareketsiz. Sanki bir ses… bir motor sesi… Tüm gücümle koştum. Öyle çığlık çığlığa bağırıyordum ki… “Duuuur!” Ben taksiye koşarken taksi geri geri bana doğru geliyordu, geldi. Hiç tereddüt etmeden, kim var diye bakmadan bindim. Sanki tam ölecekken ölümden kurtulmuş gibiydim. Koşarak yetişmeseydim tüm hayatımı kaybedecektim sanki. Cihani, daha önce hiç işitmediğim küfürler savuruyordu dağa taşa. Tanımadığım şoför, gergin ve suratsızdı. Birkaç dakika öncesini düşündüğümde şimdi bu belirsizlikten memnundum. Ana caddede biraz ilerledikten sonra durup indi ikisi. Şoföre bir şeyler fısıldayıp eline bir zarf tutuşturup onu yolladı. Devam ettik yola. Hâlâ küfrediyordu. Ona yetiştiğim için de küfrettiğini düşündüğüm için tek kelime etmiyordum. Çevre yoluna saptık. Birkaç kilometre sonra Sanayideydik. İndi, birkaç dakika sonra başka bir araçla geldi, ona geçtik. Ben ilerleyeceğiz sandım ama şehre dönüyorduk. Bir şey demedim. Küfrü kesmişti. Beresini ve gözlüğünü taktı. “Tamam böyle bir anda gidemem.” Şimdi bir müddet kalacağı, boşaltılmış köydeki- artık köy denemezdi- eski eve gidiyormuş. Telefonunu isteyip annemi aradım evden terlikle çıkmıştım, yanımda hiçbir şeyim yoktu anlayıp tedirgin olmasın diye bir şeyler uydurup yeni bir kazı için görev, ödev aldığıma ikna ettim. Onda yanlış bir şey ya da onunla olmam aleyhine bir emare görmek istemediğimden yol boyu dışarıyı seyrettim. İçimdeki avare huzur sanki olağan bir yolculuğa çıkmış bir çocuğun huzuruydu. Kaygıyı ve bir sonraki günü öngören ama reddeden hatta zaman mefhumunu reddeden, anı zamandan koparan, dolduran bir huzurdu bu.

Yol artık taşlı topraklıydı, köy yoluna girmiştik.  Yolumuz gittikçe daha da daralıyor, engebeler ve taşlar arabayı kukla gibi oynatıyordu. “Yol nihayetimi mi anlatıyor, gittikçe bu kadar kötüleşir mi? Kimse bu yolun haline bakmıyor mu?” Böyle söylenmesi tekrar bir küfür sağanağına dönüştü. Yoldaki her taş, engebe, etraftaki her çalı hatta yoldaki toz küfürden payını fazlasıyla almıştı. O kadar hiddetli ve o kadar ağır küfürler ediyordu ki sonunda kulaklarımı ellerimle, parmaklarımla kapatmak zorunda kaldım. Onu tanımasam, ağzı bozuk insanlara nasıl tepki gösterdiğine şahit olmasam, incitici olmamak için kelimelerini ne kadar özenle seçtiğini bilmesem böyle şaşmazdım. Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Çok fena şeyler olduğunu söylemiş sonra da hiç kimseye inanmamamı istemişti. O kötü durumdaydı, tek rahatsız edici şey buydu çünkü yanındaydım öylece gitmemişti. Köy denen ağaçlı ve çalılı arazi görünmüştü ve küfür sağanağı bitmiş bana sesleniyordu. Kulaklarım hala tıkalıydı. Arkadaydım çaprazında. Beni dürtmek için kolunu uzatınca fark ettim.

“Bana bak. Yarın hiçbir sorun çıkarmadan uslu uslu okuluna ve eve gidiyorsun. Söz ver önce, yoksa şimdi hemen geri dönerim.”  Hayır diye bağırdım.  Çok sinirlendi ve direksiyona, yan cama vurmaya başladı. Hemen tamam dedim. Arabadan indim, arabayı çalıların arasına park etti, arka kısmını da birkaç çalı parçasıyla kapattı. Yürüyerek tepeyi çıktık. Terlikli olduğum için ayaklarım çizik içindeydi. Eve vardığımızda bunun bir ev değil de neredeyse harabe olduğunu anladık. İçeride hayvan var mı yok mu diye önce yokladı sonra köhne merdivenlerden üst kata çıktık. Yüklükte battaniye yorgan vardı. Onları hemen kanepeye serdi. Birkaç mum çıkardı yüklükten, bir fener, bir sırt çantası. Sonra biraz bakındı ve bir market poşetini bana uzattı gülümseyerek. Aşağıda piknik tüpü var dedi. Elinden aldım birkaç paket makarna, bir margarin, birkaç baharat, tuzluk çay ve kâğıt bardak vardı. Harika deyip sarıldım ona. Ona kısacık sarılmak dinlendiriyordu beni hep. Demin gülümsemişti, belki her şey çok kötü değildir diye umut ettim. O hadi inelim demese saatlerce ona sarılı kalabilirdim. Abartmıyorum.

Çok soğuktu. Soğuk toprak kokuyordu oda. Camlardaki gazeteler cama yapışmış, perde niyetine bir basma çiviye asılmıştı. Aşağı inip tüpü, suyu ve kapkara bir çaydanlığı aldık. Dışarıyı bir kez daha kontrol edip yukarı çıktık. Suyu kaynamaya bırakıp telefonla biriyle konuştu. Hm hıhı dışında bir şey demiyordu, sakindi. Sonra eli kolu titremeye başladı telaşlandı ve aşağı indi. Onu duymaya çalışıyordum ama hiçbir şey anlayamadım önce. Korkmaya başladım. Telefondakine bağırıyordu. “Benim suçum değil, bir anda oldu, bana saldırdılar diyorum, ben öldürmedim, hatırlamıyorum kendimi kaybettim, bilmiyorum.”

Su fokurduyordu. Çaydanlığın kapağı kasvetli bir gürültüyle takırdıyordu. Evde olmak istiyordum. Hayır hayır. Her zamanki çay bahçesinde ya da Konak sokakta bir kafede yine Cihani, İnci ve Şadi ile keyifle oturmak istiyordum. Hiçbir şey olmamış olsundu istiyordum. İçeri girdi. Saçlarını düzeltti. Kaynayan suyun altını söndürdü, niye söndürmedin diye sordu. Yüzünde yabancı bir şeyler aradım.

-Ah Fidabe! Ayakların donmuş. Neyin var niye öyle bakıyorsun bana?

-Hiç.

-Beni mi dinledin? Ben her şeyi anlatmak için getirdim seni buraya, sadece veda edecekken seni o halde bırakıp gidemedim. Şu durumda bile!  Ayıp değil mi? Bıraksaydın da anlatsaydım. Ne duydun? Sen…Dur bakayım. Korkuyor musun sen?

Ağlamaya başladım.

-Benden korkuyorsun öyle mi? Sana zarar vereceğimi mi sandın? Neden korkuyorsun, neyim ben? Ne biliyorsun?

Bağırıyordu, gürlüyordu.

Senin için korkuyorum diyebildim. Kulaklarımı kapadım. Kollarımı kavrayıp başımı kaldırdı. Gözlerimi açmadım. Huyumu bilirdi görmek istemediğimde ya da alındığımda bin kez ısrar etse gösterdiği her neyse çiçek olur, kuşlar olur, bir satır yazı olur bakmazdım. Gözümün içine sokardı bazen ben de gözlerimi kapardım. Vazgeçti sormaktan. Beni itip çay demlemeye koyuldu. Sonra sırt çantasından bir çorap çıkardı kanepeye oturup el işaretiyle çağırdı. Oturdum terliğimi çıkardım. Çorapları giydim. Battaniye örttü dizlerime. Birer bardak çay doldurdu cebinden bir paket halka şeker ve sigara çıkarıp önüme koydu. Halka şekeri geri alıp sonra geri bıraktı önüme. Saatime baktım öğleyi geçmişti. Bardakları alıp yanıma oturdu. “Hava soğuk olmasa dama çıkardık gece. Sana hep gök altında uyumayı anlatırdım ya gösteremedim ama. Henüz gamsız bir çocukken, nasıl mutlu uyurdum damda, yıldızlarımı tanırdım artık, her mevsim başka yerdelerdi ama tanırdım. Uykuya dalmadan önce öyle dalardım ki göğe uçuyordum adeta. O gün yaşarsam yaşayayım biliyordum ki gece gökyüzünün içinde uyuyacağım. Göğe, yıldızlara tutunurdum çocukken. Sonra büyüdük ve göğü kaybettik. Sen benim gökyüzüm oldun Fidabe. Kıyametler kopsa da sonunda biliyorum ki sen varsın. Ne olursa olsun biliyorum ki sen varsın.”  Söyledikleri ve çay hem beni hem de donan beynimi ısıtmıştı. Bir sigara yaktım. “Evi aramak ister misin yine?” Hayır gerek yok annem ikna oldu dedim. “Şimdi istiyorsan her şeyi tastamam anlatayım olanlar bu iğrenç yeryüzünde oldu. Gökyüzüm bulanacak yerin pisliğiyle. Ama yine de anlatayım.” Hayır bilmek istemiyorum dedim.  Bilmek istemiyordum. Belliydi az çok.  Tek derdim onun gideceğini bilmek ve belirsiz yarınlardı. “Bırak inanmayı kimseyi dinlemem bile. Ama yarın gidip yok olamazsın. Bana kesin bir zaman söyle.” Bilmiyorum dedi. Her şey belirsizmiş şimdi. “Ama merak etme. Bir yolunu bulup mutlaka geleceğim. Ben gelene kadar da hiç yalnız kalmayacaksın. O yıldızlar nasıl hep oradaysa ben de hep yanında olacağım.”

-Nasıl olur ama gidiyorsun?

-Bir yolunu bulacağım. İnan!

– İçim seninle öyle dolu ki sensiz yok olurum. Dönemezsen, olur da dönemezsen beni çağır. Söz ver!

-Bir yolunu bulacağım!

Kalkıp yine çay doldurdu. Çayımı verirken burnumu minik sıktı. Hadi bakalım dedi. “Yemek yapalım Tutihan.” Çaydanlığa su ekleyip aşağıya tencere bulmaya indi.

Yolda gelirken yarını yok sayan o huzuru duymuyordum artık. Dışarıdaki uğultu ve bu soğuk duvarlar, onun öfke nöbetleri içimi ürpertmişti. Onun için korkmuştum evet ama o an   korkmuştum ondan. Bir yabancılık vardı tavırlarında. Hem ondan korkuyor hem de ondan ayrı düşmekten korkuyordum.

Biraz sonra elinde kocaman bir tencereyle döndü. Kalkıp yardım ettim. Koca tencerenin kapağı yoktu ama güzel bir makarna hazırlamış olduk. Kaşık, çatal, tabak yoktu. Kâğıt bardaklarda elimizle tane tane yedik. O günden sonra makarnayı hep öyle yaparım dedim. Kapağını örtmeden margarinle ve aynı baharatlarla pişirecektim. Kâğıt bardakta eliyle yiyecekti o da.

Bana Şadi Hoca’yı sordu. Onu aramasını istemişti. Aradı, kısacık konuştu ve ekledi; “O böyle şeyler için çok küçük, bırak normal bir öğrenci gibi okusun. Artık antik kuntik taslar maslar yok hoca.”

-Bir bu kalmıştı. Şadi hocayı neden kırdın?

-Oku Fidabe! Sadece oku, başka her şeye boş ver. Şadi’den zarar gelmez ama tarihi esermiş, antikaymış bunlar karışık işler.

-İyi de benim bölümüm bu.

-Beni dinle sen, şu tasa bulaşma hiç!

Onunla tartışmak istemedim. Tamam dedim.

Çok yorgundu. Uzanmak istedi. Üzerine rutubet kokan bir yorgan daha örttüm. Bana da yer açtı ama ben bir çay daha içmek istedim. Baş ucuna yan oturdum. Gözlerini kapatıp alnında bıraktım elimi. Hafifçe masaj yapıyordum. Alnı sıcacık odu. Yüzündeki o mutlu ifadeyi görünce çayı bırakıp iki elimle devam ettim. Parmak uçlarımı öpüp tekrar alnına koydu. Biraz sonra uyuya kalmıştı. Usulca yanına uzanıp üzerimi örttüm. Bir müddet yüzünü izledim, tüm evreni izler gibiydim. Sonra dikkatle sarıldım ona. Gayriihtiyari o da bana sarıldı. Tüm evren beni kolladı sanki. Yeryüzünde olmak istediğim tek yer o. Sadece yer yüzünde yani varlıkta değil yoklukta, hiçlikte de. Ruh hep geldiği yeri özler ve bir türlü dünyada hiçbir yere ait hissetmezmiş ya, kalubelâdan beri yine oraya dönmeyi arzularmış. Benim ruhum nereden geldi bilmiyorum ama yeri onun yanı. Yüreğimde eski yeni ne kadar sızı varsa dinmişti, mutlak bir huşû duyuyordum.  Uyanıktım göz kapaklarımı açamıyordum ve kımıldayamıyordum bu çok tuhaftı. Soğuk ve bu eşsiz dinginlik beni uykuya sürüklerken onu uyandırdı. Önce bir şeyler mırıldandı anlamadım. Sonra hışımla yorganları yere attı, başımı sağa sola çevirdi kolumu kaldırıp havada bıraktı. Gözlerimi araladı bir an gördüm onu. Başkalaşmış delirmişti. “Uyu bakalım nazlı Tutihan”

Hatırladığım son şey, bu tatlı uykuya geçiş ve uykudan hemen önceki belki beş ya da altı dakikalık dehşet anları! Ayak bileklerimin soğuk ve keskin bir telle sarıldığını, yer yer kesildiğini… Her zaman şefkatle nazikçe saçlarımı düzelten ellerin beni saçlarımdan sürüklediğini… Kesiyor mu vuruyor mu artık anlayamadığım tarifsiz bir acı ve çirkin hakaretleri… Dehşete kapılmış korkudan ölüyordum. Kımıldayamadım ve şükürler olsun ki uyudum, bayıldım, kayboldum.

Neden? Ben senden bile sana sığınacak kadar seninleyken neden?

***

Yıllarca buralarda saklanmıştı demek. Evet o en başından beri kendini hep saklamıştı. Kendini saklamakta ustaymış. İçimizde saklanan diğer tüm caniler gibi. Cinayet işlediğinde de kendini kaybetmemişti. O oydu. Bir tas uğruna öldürmüştü adamları. Ve kim bilir daha kimleri kimleri… Gökyüzüne bakmış ama gökyüzüne tutunamamıştı içindeki canavar.

Fidabe kendine geldi. Silkelendi. Yıllar öncesini onun yakalanma haberiyle bir kez daha yaşamış ama sonlandırmıştı bu kez. Cama gitti, tüm insanlık tarihi boyunca tüm insanların yaptığı gibi göğe baktı. Tüm kuvvetiyle, tüm güçsüzlüğüyle, inatla, buruk bir sevinçle, isyanla, hırsla, minnetle, öfkeyle, inançla, acıyla sessizce fısıldadı. Hoş geldin yeni güüüün! Bin şükran sanaaa. Bin şükran iyiliğe, bin şükran Ya Rabb!

Önceki Gönderi

Serkan Murat Kırıkcı yazdı: 2021’den 12 kitap

Sonraki Gönderi

Jale Önder Darıcı yazdı: 2021 Basımı Birkaç Kitabın Düşündürdükleri

İlgili Gönderi

Aynur Kulak yazdı: Gizemli Kız, Bir Tanrı Misafiri
İnceleme

Aynur Kulak yazdı: Gizemli Kız, Bir Tanrı Misafiri

26 Mart 2023
Volkan Öten yazdı: Selim İleri Hakkında
İnceleme

Volkan Öten yazdı: Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın

25 Mart 2023
Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak
İnceleme

Gülhan Tuba Çelik yazdı: Bilinç Akışı Sularında Derin Bir Kavrayış: Bugün Güzel Şeyler Olacak

23 Mart 2023
Sonraki Gönderi
Munise Bayer yazdı: Miras

Jale Önder Darıcı yazdı: 2021 Basımı Birkaç Kitabın Düşündürdükleri

Yorumlar 11

  1. Sultan says:
    1 sene Önce

    Gercekten, Fidabe içimize işledi. Avuç içlerimizi saflık ve heyecanla terletti. Çok güzel olmuş. Başarılarının devamını dilerim. Bizden bir parça.

    Cevapla
  2. Martin_Eden says:
    1 sene Önce

    Her şey tamamlanmak ister.
    Yaşadığımız her duygu .
    Yarım kalan aşklar,
    Yarıda bırakılmış cümleler,
    Eksik söylenmiş bir şarkı,
    Bitirilmemiş bir hırka.

    Bu yüzden anılar emrivaki gelişlerle hep karşı cadde de bekler. Tamamlanmayı dilercesine.

    Hikayeye kalbimden ziyade aklımı bıraktım.
    Tamamlanacak bir yanı vardır diye..

    Enfes.

    Cevapla
  3. çınar says:
    1 sene Önce

    okudukça keyfi veren bi öykü 🙏👍🏻tebrıkler

    Cevapla
  4. Mariye akbaş says:
    1 sene Önce

    Okurken bile kendimi gökyüzünde uçsuz bucaksız bir yerde buldum çok ilham veren bir parça kanatsız melek gibi saf ve temiz

    Cevapla
  5. Sevim says:
    1 sene Önce

    Son zamanlarda okuduğum en tatlı en hoş hikâye 😍

    Cevapla
  6. emrah says:
    1 sene Önce

    kalsan da bir yer için, aslında hep gidiyorsun.
    şimdi, acının ormanından geçiyorsun

    her şey bir daha kanasa da

    ne geçtiğin yola ne de sözlere

    senin de şarkıların olsun

    içindeki telleri titreten.

    Cevapla
  7. Dr. Ayhan ÖNAL says:
    1 sene Önce

    Pınarcığım,
    Tebrikler ve selamlar!..

    Cevapla
  8. Dr. Ayhan ÖNAL says:
    1 sene Önce

    Pınarcığım,
    Tebrikler ve selamlar!..
    Devamı var mı?

    Cevapla
    • Pınar Önal says:
      1 sene Önce

      Ayhan Ağabeyciğim, tebriğini burada görmek ayrı bir güzel oldu.🙏🤩Teşekkürler… Devamı hayat gibi işte. Ama ara bir bölüm var, belki aileye has olur can abiiim. Azıcık bir merakını cezbettiysem ne mutlu. Bir de şimdi görmek.💜🙏

      Cevapla
  9. Gül says:
    1 sene Önce

    Okudukça keyif aldım yüreğine sağlık he harika gerçekten

    Cevapla
  10. Hanzade says:
    1 sene Önce

    Arkadaşım Hicran tavsiye etti. Temiz, duru bir dil, sürükleyici hikaye.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trend
  • Yorumlar
  • Son
Seydali Önal yazdı: Günümüzün Karacaoğlan’ı: Heves Ali

Seydali Önal yazdı: Günümüzün Karacaoğlan’ı: Heves Ali

3 Eylül 2022
2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

24 Aralık 2020
Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

2 Mart 2019
Yunus Çinçin yazdı: Seray Şahiner’in ilk adımı: Gelin Başı

Yunus Çinçin yazdı: Seray Şahiner’in ilk adımı: Gelin Başı

6 Kasım 2019
Didem Kazan Sol yazdı: Gölgesini Yitiren Kadın

Pınar Yalçın Önal yazdı: Gökyüzüm Nerede?

11
Aylin Karakaya yazdı: Çanta

Aylin Karakaya yazdı: Çanta

8
Pınar Yalçın Önal yazdı: Tanımsız Aşinalık ve Özün Arayışı: Gizli Yüz

Pınar Yalçın Önal yazdı: Tanımsız Aşinalık ve Özün Arayışı: Gizli Yüz

6
Hasan Furkan Efeoğlu ile Duygu Demirkol Söyleşti

Hasan Furkan Efeoğlu ile Duygu Demirkol Söyleşti

6
GİO Roman Yarışması’nda ön elemeyi geçen eserler belli oldu

GİO Roman Yarışması’nda ön elemeyi geçen eserler belli oldu

28 Mart 2023
Denis Johnson’ın Pulitzer Finalisti Romanı: TREN DÜŞLERİ

Denis Johnson’ın Pulitzer Finalisti Romanı: TREN DÜŞLERİ

28 Mart 2023
Ödüllü öykücü Vildan Külahlı Tanış, ilk kitabıyla Everest’te

Ödüllü öykücü Vildan Külahlı Tanış, ilk kitabıyla Everest’te

28 Mart 2023
Adnan Binyazar’ın usta kaleminden Dede Korkut öyküleri…

Adnan Binyazar’ın usta kaleminden Dede Korkut öyküleri…

27 Mart 2023
Elemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi Çıktı
REKLAM
REKLAM

BUNLARI DA OKUYUN

GİO Roman Yarışması’nda ön elemeyi geçen eserler belli oldu

GİO Roman Yarışması’nda ön elemeyi geçen eserler belli oldu

28 Mart 2023
Denis Johnson’ın Pulitzer Finalisti Romanı: TREN DÜŞLERİ

Denis Johnson’ın Pulitzer Finalisti Romanı: TREN DÜŞLERİ

28 Mart 2023
Ödüllü öykücü Vildan Külahlı Tanış, ilk kitabıyla Everest’te

Ödüllü öykücü Vildan Külahlı Tanış, ilk kitabıyla Everest’te

28 Mart 2023
Adnan Binyazar’ın usta kaleminden Dede Korkut öyküleri…

Adnan Binyazar’ın usta kaleminden Dede Korkut öyküleri…

27 Mart 2023
Edebiyat Burada

Mevsimler birbiri ardına devrilip giderken çevremizde olan bitenin farkına varamadığımız sayısız an yaşadık. Şiir, öykü ve romanlar yazmaya devam etti inatla şair ve yazarlarımız. Yazmadan yaşama tutunmayı denedi kimisi. Dünya acıyı da sevinci de bal eyleyenlere imkânlar sunmayı sürdürdü... Devamını Oku

izmir escort adana escortescort bayan antalya escort gaziantep escort bursa escort bodrum escort ankara escort Escort girls in İstanbul

Kategoriler

  • Atlas
  • Çeviri
  • Dergiler
  • Genel
  • Haber
  • İnceleme
  • Kitaplar
  • Kültür Sanat
  • Müzik
  • Öykü
  • Popüler Kültür
  • Şiir
  • Sinema
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yazarlar
REKLAM
  • Reklam
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

© 2018 Edebiyat Burada

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Haber
  • Kitaplar
  • Dergiler
  • İnceleme
  • Söyleşi
  • Öykü
  • Popüler Kültür
    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
  • Kültür Sanat
  • Atlas
    • Şiir Atlası
  • Yazarlar

© 2018 Edebiyat Burada

Hesaba giriş

Parolanızı mı unuttunuz? Kaydol

Kaydolmak için formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekli Giriş

Şifrenizi yazın

Parolanızı değiştirmek için kullanıcı adınızı ya da e-posta adresinizi yazın

Giriş
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için Cookie kullanıyoruz. Cookie kullanılmasını tercih etmezseniz tarayıcınızın ayarlarından Cookie’leri silebilir ya da engelleyebilirsiniz. Gizlilik politikamızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
izmir escort
escort maltepe