MURATPAŞA Belediyesi tarafından Antalya Edebiyat Günleri kapsamında geleneksel olarak verilen öykü ödüllerinin sahipleri belli oldu. En İyi Öykü Kitabı ödülü, ‘Mesafenin Şiddeti’yle Yalçın Tosun ve ‘Lodosla Gelen’ kitabıyla Jale Sancak’ın oldu. En İyi İlk Öykü Kitabı ödülü de Baran Güzel ve Ferit Sürmeli arasında paylaştırıldı. Antalya Edebiyat Günleri Onur Ödülleri ise Latife Tekin ve Alova’nın oldu.
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Antalya’nın edebiyat kenti olması için çıktıkları Antalya Edebiyat Günleri yolculuğunun 5’inci yılına girdiğini söyledi. Her yıl Türk edebiyatının önemli yazarlarını ve genç yazarları Edebiyat Günleri’nde Antalya’da bir araya getirdiklerini belirten Başkan Uysal, bu yıl pandemi nedeniyle edebiyatçıları davet edemediklerini söyledi. Ancak Antalya Edebiyat Günleri kapsamında en iyi öykü ve en iyi ilk öykü ödüllerini vermeye devam ettiklerini belirten Başkan Uysal, “Antalya Edebiyat Günleri düzenleme kuruluna, ödül seçici kuruluna, edebiyatçılarımıza ve okurlarımıza teşekkür ediyorum. 2021’de sağlıklı günlerde buluşmak üzere edebiyat dolu günler diliyorum” dedi.
EN İYİ ÖYKÜLER
Antalya Edebiyat Günleri kapsamında verilen öykü ödüllerinin seçici kurulu bu yıl İbrahim Karaoğlu, Özcan Karabulut, Ayşegül Tözeren ve Faruk Duman’dan oluştu.
EN İYİ İLKLER
Seçici Kurul, Ferit Sürmeli’ye ilişkin ödül gerekçesinde ‘Burası Henüz Hiçbir Yer’de ilerlerken aslında yazarın ‘hiçbir yer’inde geziniyoruz. Ama ikili anlamda. Öncelikle yazı hiçbir yerden yazıldığını sürekli anımsatıyor. Bununla birlikte somutlaşmış bir gerçeklikte sürekli hiçlik vurgulanarak, yazının yaşamla bağı üzerinde duruluyor’ ifadelerine yer verdi.
ONUR ÖDÜLLERİ
Kurul, Latife Tekin’in doğa ve insan emeğinin karşı karşıya olduğu güç ve tahakküm ilişkilerini bir estet olarak ele alıp, edebiyatta başka bir dilin mümkün olduğunu göstererek, özgün bir ‘mitosfer’ yaratımıyla ödüle değer görüldüğünü açıkladı. Düzenleme kurulu, Türk şiirinde toplumcu gelenekle İkinci Yeni’nin 1980 öncesi eriştiği bireşimi kendine özgü bir kültür şiiri ile yükselterek iki binli yıllara taşıyan Alova’ya ilişkin değerlendirmesinde ise, ‘Onun şiiriyle arkeoloji katı katmanlarından, tarih ideolojik kaypaklıklarından, felsefe bir malumat yığını olmaktan kurtularak, yeni bir şiire sızmakta ve sıradan bugünümüzün gövdesini berkitmekte, meçhul yarına uzanan dallarımızı çiçeklendirmektedir’ ifadelerine yer verdi.