Serkan Selingil: Sevgili Salim NİZAM, edebiyat dünyası sizi 2006 yılında Ömer Seyfettin Hikâye Yarışmasında “Köy Saatçisi” adlı hikayenizle aldığınız birincilik ödülüyle tanıdı. O günden beri size Gönen’in Yeni Ömer Seyfettin’i diyorlar; en son 2022 yılında Ömer Seyfettin’in hayatını anlattığınız Ben Gönen’de Doğdum romanı ile 2022 ESKADER roman ödülünü kazandınız. Bol ödüllü bir yazar olarak biraz edebiyat serüveninizden bahseder misiniz?
Serkan Selingil: Hikâyeyi çok sevdiğinizi biliyorum. Hikâyeden romana geçiş nasıl oldu?
Salim Nizam: Aslında hikâye yazmayı çok seviyorum ancak romana geçtiğimden beri hikâyeden iyice uzaklaştım desem yanlış olmaz. 2006-2014 yılları arasında Türkiye’de birçok hikâye ödülünün sahibi oldum. Ancak 2014 yılında aldığım bir kararla yarışmalara katılmaktan vazgeçtim ve yoluma romanlarla devam etmeye başladım. İlk romanım Sisli Göl, 2011 yılında yayımlandı, onu 2014 yılı Ömrüm Uzaklarda Azalmasın, 2016 yılı Senin İçin Enginar Sakladım, 2017 yılı Son Kazak, 2020 yılı Kırmızı Minibüs, 2022 yılı Ben Gönen’de Doğdum romanı izledi. Bu yıl gerçeküstü bir tür olan “Bandırma Palas” romanım yayımlanacak. Bu romanın heyecanını yaşıyorum.
Serkan Selingil: Bandırma Palas romanınızın gerçeküstü temalar taşıdığını söylediniz. Biraz bu romanınızdan bahseder misiniz?
Serkan Selingil: Senin İçin Enginar Sakladım, romanınızla 2016 yılında iyi bir çıkış yakaladınız. Sosyal medyada önemli paylaşımlar oldu. Bu roman nasıl doğdu, nasıl bir başarı çizgisi yakaladınız, biraz bahseder misiniz?
Salim Nizam: Bu roman tatil için gittiğim Ayvalık’ta doğdu. Ayvalık’ta sahilde eski bir ev dikkatimi çekmişti; sıvaları dökülmüş, panjurları atılmış, bahçesi tarumar olmuş ve bir kenarda klasik bir araba duran. Bu evin bir hikayesi olmalı dedim ve romanı kurgulamaya o an başladım. Romanı Ayvalıklılar çok iyi benimsediler; Marmara ve Ege’de kadın okurlarım tarafından oldukça beğenildi. Sosyal medyada güzel yorumlar aldım ve okur kitlemi genişlettiğim bir roman oldu. Gazeteci-yazar Serkan Selingil’le de bu romanla tanışmış olduk.
Salim Nizam: Son Kazak, benim çocukluğumun anıları aslında. Doğduum yer olan Paşaçiftlik’e yakın bir köydür Kocagöl. Burada Çar Deli Pedro’nun sakallarını kesmelerini istemesi üzerine Osmanlı’ya sığınan ve göl kıyılarına yerleştirilen Don Kazakları 300 yıl yaşamışlar.1062 yılına gelindiğinde Rusya-Amerika arasındaki soğuk savaş Kazaklar üzerinden de oynanmış ve evlenememe gibi sebeplerle Don Kazakları 1962 yılının Eylül’ünde Amerika, Kanada ve Rusya’ya göç ediyorlar.
Kazaklar oldukça çalışkan bir halktı. Gölde balık tutup satarlardı, göl kıyısında fasulye yetiştirirlerdi. Çocukluğumda amacamın traktörüyle un öğütmek için baş kahramanım Valedo’nun (Ruslan) değirmenine giderdik, köydeki iki kilise ve ikonalar dikkatimi çekerdi. Bu roman yıllar sonra çocukluk anılarımdan doğdu. Son Kazak öyle çok sevildi ki bu romanı başucu kitabı yapan fanatik okurlarım mevcut; öyle ki bu romanın üstüne hangi kitabı yazsam hala benimseyemediler.
Serkan Selingil: Kırmızı Minibüs’te babanızın hayatını anlatırken iter istemez annenizin de biyografik romanı olmuş. Peki bu roman nasıl doğdu?
Serkan Selingil: Sevgili Doğan Hızlan, “Ben Gönen’de Doğdum” romanını Hürriyet gazetesindeki köşesinde “Son zamanların en iyi biyografik romanı” olarak nitelendirmiş. Bu, oldukça gurur verici, peki böyle bir başarı yakalamışken başka bir yazarın biyografisini yazmak ister misiniz?
Serkan Selingil: Pervin Hanım’ın Arabası, Nereden Çıktı Bu Lemurlar, Kavala Kurabiyecisi gibi yayımlanan üç çocuk kitabınız olduğunu biliyoruz. Pedagojik eğitim almış eğitimci bir yazar olarak çocukların dünyasına girmeyi nasıl buluyorsunuz? Ayrıca başka çocuk romanları da gelecek mi?
Salim Nizam: Çocuklar bana her zaman ilham vermiştir. Bir gece güzel bir mehtap vardı. Oğlumla yolda yürürken birden gökteki hilal oğlumun dikkatini çekti ve “Ayın lambalarını yakmamışlar baba!” dedi. Kurguyu yakalamıştım ve bunu Pervin Hanım’ın Arabası adlı çocuk romanımda kullandım. Pervin Hanım’ın Arabası, bir arabanın gözünden üç sahibini ve üç sahibinin farklı kültürel özelliklerini anlatıyor. Nerden Çıktı Lemurlar, onun devamı ve ben üçüncüsünü de yazarak nehir roman yapmak istiyorum. Kavala Kurabiyecisi’ne Yunanistan gezim sırasında aldığım ilhamla başladım. Bu yıl, Ötüken Neşriyat’tan “Rüzgâr Saçlı Kız” adlı masal kitabım yayımlanacak. Ayrıca bilim-kurgu türünde çevre kirliliğini anlatan bir çocuk romanı üzerinde çalışıyorum. Çocuk eebiyatını ihmal etmemek gerekiyor. Pedagoji bilen yazarlar yazmazsa meydan çok niteliksiz çocuk kitaplarına kalıyor ki bunda çocuklara haksızlık edildiğini düşünüyorum.
Salim Nizam: Eserlerimi okuyanlar bana teşekkür ediyor ve mutlaka bu romanlar filme alınmalı diyorlar. Son Kazak romanımda olduğu gibi, Ben Gönen’de Doğdum / Ömer Seyfettin biyografik romanımda bile gerçeküstü ögeler mevcut. Son iki romanım Bandırma Palas ve Geyikli Dağ’da gerçeküstü ögeler çok daha fazla. Dünya yazarı olacağım konusunda iddialıyım: Eserlerime güveniyorum, dünya edebiyatı dilini yakaladığıma inanıyorum ve neden Türkiye’nin Marguez’i olmayayım.