“her kökte bir uçurum durur”
İsmail Karakurt (1964, Yozgat)’un beşinci şiir kitabı. Aralarında Argos, Dergâh, Kitap-lık, Kayıp Kayıt dergilerinin de bulunduğu birçok dergide şiir ve yazıları yer aldı. Ben, Karakurt şiirini 1992’de “Simurg” adlı ilk kitabıyla tanıdım. O vakitler şimdi olduğu gibi kitaplar bana değil, ben kitaplara hışımla gidiyordum. O kitapta bir dize- aklımda kaldığı gibi- “aynada kendini seyreden kuş çıldırıyor” yolumu kesmişti.
“yalnız mıyım
yalnızlığın açtığı kuyu mu
eğrelti otları, dişbudaklar ve birkaç işçi
mevsimlerden ilk yazı söküyorlar”
Ağaç, kabuk, su, turna, ot, rüzgâr… Daha nice sözcük ‘göz’le buluşuyor. Karakurt şiirinde, özellikle şiirlerinin sonunda, çarpıcı ifadeler yakalıyor bizleri.
“bir heykeli yontuyor göğsüm hırıltılarla” (sf. 44)
“sen gözün parlaklarısın”(sf. 48)
“sevgilim/ sarı öğlenim” (sf. 29)
Gözağaç kitap ismi olur da “Zeytin Ağacının Şarkısı” olmaz mı? Ağaçlara Dünya okulunda çocuklara ve ağaçlara kayıtlı Mustafa Ruhi Şirin’ e ithaf edilmiş bu şiir:
“yeryüzüne damlayan/ gözyaşı bilgisi”
Hem biçim hem içerik bakımından iyi bir kitap olmuş “Gözağaç”.
Kayıp Kayıt Kitap tarafından, şair Mehmet S. Fidancı’nın editörlüğünde – kapak tasarımı da Fidancı’ya ait, keşke şairin ismi biraz daha belirgin olsaymış kapakta – okura ulaştırılmış. Okuyalım, okuyalım, edebiyat kimseye kalmaz.