Nihayet sosyal yaşama tamamen dönebildiğimiz, Kitap Fuarlarıyla ve etkinliklerle zenginleşerek umutlandığımız yıl oldu 2022. Edebiyattan umudu kesmedik ama kitap fiyatlarının üç dört kat zamlanması yüzünden alacaklarımızı daha dikkatli seçer hale geldik. İhsan Oktay Anar ve Şule Gürbüz romanlarının müjdesiyle hareketlenen yılın sonunu pek de umutlu getirdiğimiz söylenemez sanırım. Bağımsız Kitapçıların ve yayınevlerinin yaşam mücadelesi veren don kişotlar olduğunu görüyoruz. Pek çok hamle yapılsa ve beklentiler oluşsa bile ne yazık ki değişen pek de bir şey olmadı. Zincir mağazaların bile sürekli indirim kampanyası yaptığı ortamda kitabı nereden aldığımız artık çok daha önemli. Okurun sorumluluğu da büyük. Tüm bu sorunlar yumağının içinden okuyacak ve sevecek kitaplar bulduk neyse ki. Yine en iyiler listesi olmadığı şerhini düşerek 2022’de okuyup sevdiğim kitapları listeliyorum.
Gör Bağır – Fuat Sevimay / İthaki
“İnsan beyni nisyan ile maluldür” atasözüne sahibiz. Evvelden ezele nisyan ile… Çabuk unutuyoruz. “Nisyan ile malul tüm insanlığa ait tek ayak izi.” Fuat Sevimay dokuz öykülük toplamında unutulanları hatırlatıp isyana çağırıyor okurunu. Unutuşun, devletin unutturduklarının, diktatörlerin kaderinin, sıkılacak kurşunun, ölümün ucuzluğunun, aceleciliğimizin, oksijensizliğimize doğru attığımız adımların kaydını geçiyor. Bu gidişle doğanın başlangıca döneceği uyarısını da iliştirmiş. “Kısır döngünün kırılması gerek. milat yakın.” Kertiklerde bin hayat. Alavere hayatın düzeninde ciğeri yoluk. Ciğeri lime lime. Gör bağır diyor. Susma, şarkını haykır. Diktatörlere küfretmeyi, tanrının elini ve haykırmayı da unutma: mara dooooo, mara dooooo, mara doo na…
Çocuk, Köstebek, Tilki ve At – Charlie Mackesy / Mundi
“Aslında herkes el yordamıyla ilerliyor.” O yüzden ben derim ki kanatlarınızı açın ve hayallerinizin peşinden gidin.” diyor Charlie Mackesy. Sıcacık bir el uzatmış, fener tutmuş. Nefis çizimlerle destekli kulağa küpe sözlerle bezeli muhteşem kitap. Küçük prens gibi her daim okunacak, sığınılacak bir dünya yaratmış Mackesy. Tam bir başucu kitabı. Israrla tavsiye. İkişer üçer alın sevdiklerinize hediye edin. Okuyun, okutun, ezberleyin, ezberletin… Yılın son günlerinde gelen filmini de ihmal etmeyin.
Zenan Kayboldu – Ela Kiçik / Nota Bene Yayınları
Üç öykülük toplam, üslubu ve diliyle öne çıkıyor en çok. Küçük bir kız çocuğunun yitirilme öyküsü “Zenan Kayboldu” kollektif anlatıcıyla toplumun çürüklerine değinirken, “Bir Varmış Bir Yokmuş” doğmamışların masalını aktarırken insanın çürüklerine değiniyor. “Küçük Hırsız” da bunca çürüğün ortasında filizlenen öfkeyi dokuyor. Çok iyi bir bütün çıkıyor ortaya. Sözünü sakınmıyor. Bayıla bayıla, hemen bitmesin diye dinlene dura okudum. Ataerkil düzene nefis bir salvo.
Armağan – Celal Kadri Kınoğlu / İthaki Yayınları
Yaşama dair bir z raporu. Ruhunu okudukları, dinledikleri ve yaşadıkları üzerinden kendi dilinde anlatmanın romanı. Sanata güzelleme ve onun üzerinden anlamlandırma gayesi. “Canlılarla dolamayan zaman; kitaplarla, filmlerle, plaklarla doldu işte.” cümlesini okuyunca daha da sevdim romanı. Kendimden de çok parça buldum. Neleri biriktirdiğimi teyit ettim. Bir solukta okunan, coşturan, nefis roman. Kimseler ıskalamasın çok okunsun derim…
Zamansız – Latife Tekin / Can Yayınları
Latife Tekin’den aşka, tutkuya, arzuya dair imge ve şiir yüklü nefis bir roman. Göz göze geldiğimiz her defasında zamansız bir ışık altında olacağımızı bilmenin yakınlığı…
Kavgaz: Çantacı – Algan Sezgintüredi & Mesut Demirbilek / April Yayıncılık
Akademiden yeni mezun mutlu kavgaz ile tanıştırıyor okurunu kavgaz. Seriyi o ilk adımın heyecanı ve prosedürler derken ilk vakaya kadar uzanarak başlatıyor. Sezgintüredi ve Demirbilek ortaklığı neredeyse şubeye gidip karakterlerle çay içip iki lafın belini kırmayı isteyecek denli gerçek. Yeni vakayı merakla bekleme heyecanı da yaşatıyor. “Daha öğrenecek çok şeyim” var diyor Mutlu Kavgaz. O öğrensin biz de keyifle okuyalım. Sıkı polisiyenin hazzını anlatmak zor. Türü sevenlerin ıskalamaması gereken romanlardan.
Büyük Hizmetkâr – Dimitris Sotakis / DeliDolu Kitap
İnsanın kendiyle mücadelesini anlatıyor büyük hizmetkâr. Gücün nasıl bir yanılgı olduğunu, küçümsemenin nelere yola açabileceğini, egonun nasıl patladığını. İnsanın hayatta kendini nereye koyduğunu, neleri hedeflediğini ve o hedeflere ulaşırken neleri feda edebileceğini. Sotakis romanlarının o tuhaf ve açıklaması zor albenisini üzerine ekleyince etkileyici bir roman çıkmış ortaya.
Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar – Polat Özlüoğlu / İthaki Yayınları
Polat Özlüoğlu kırık dökük çocukluğumuza yazmış bu kez. Baba figürünü işlediği on bir öykülük toplam, yutkunma yaşatıyor bolca. Sanki incecik bir sızı dökülüyor sayfaların arasından. Bir solukta okuyamadım. Ara vererek üç dört güne yayarak tadını çıkara çıkara, bayıla bayıla okudum. Bir sürü övgü cümlesi kondurabilirim buraya ama tam karşılamaz. yarattığı duyguyla çok etkili olduğunu belirtmek en doğrusu olur sanırım. duygudaş bir kalem okuduğunu hissetmenin de tarifi yok. hemen kendinizi şunu söylerken buluyorsunuz: evet evet, ben de “büyümedim. uyku tutmadığında kovboyları ve sarhoş atları çağırmadım hiç, nal seslerini duydum sadece.”
Güller Yükseliyor Dumanlar Gibi – Müesser Yeniay / Şiirden Yayınları
Beş yıl sonra yeni kitaba kavuşma sevincini okuma keyfiyle katlıyor “güller yükseliyor dumanlar gibi”. İki bölümden oluşuyor. İlk bölümde kadın bedenini şiirleştirerek dans ettirmiş. ikinci bölümdeki düzşiirler nefis… Uzun bir vals gibi. hep yazsın yeniay, hep okuyalım…
Resitatif – Toni Morrison / Sel Yayıncılık
“Siyah-beyaz’ın hem başlıca insan sınıflandırmamız olarak yanıltıcılığını hem de insan yaşamı üzerindeki canavarlaştırıcı etkisini gösteren bir öykü.” diyor Zadie Smith yazdığı önsözde. Özellikle yarattığı muğlaklıkla okurunu yazınsal deneye davet ediyor Morrison. Dilin kullanımıyla oluşan bulmaca bakımından özel kitaplardan. Okuma keyfini, edebi hazzı katlayan bir deney.
Saatçi İbrahim Efendi Tarihi / Vacilando Kitap
Küçük insanın devlet eliyle büzüşme devrini anlatan roman, bunu tasarımıyla da destekleyerek gerçek kılarken zamanlar üstü aynı zamanda. üslubu, dili, yazarın araya girip katlayışı derken etkileyici bir kahraman çıkmış ortaya. bir çırpıda biten alternatif bir tarih, kadim bir masal, kıyısından hayat dersi. daha çok okunması, ıskalanmaması gerekenlerden.
Annem Gittiğinden Beri Çiçek Ekmiyoruz Bahçeye – Mustafa Orman / Everest Yayınları
İki öykü kitabından sonra gelen ilk roman. Sınırların arasında gidip gelen, unutulanları kayda alan nefis bir roman. Unutma hastalığına yakalanmayı çok seven ülkeye bir hediye. Çünkü birbiriyle akrabadır yeryüzündeki her hikâye…