Siyaset, edebiyat, müzik yazıları ve romanlarıyla tanıdığımız Burak Soyer’in, son romanı “Ring” Karakarga Yayınları etiketiyle okurla buluştu. Soyer, son romanında olayların tamamının geçtiği spor salonu üzerinden gelişen bir intikam hikâyesi anlatıyor. Romanın sonuna kadar merkez karakter Tolga’nın neden intikam almak istediğini bilmiyoruz ancak yoğun antrenman yaparak akşama hazırlanmasından hareketle bir şeyler olabileceğini seziyoruz. “Sonra bir akşam bu mekânda aniden bir parti organize edilir. Etkinliğin ev sahibi Tolga’dır. Konuklar önemlidir. Kimsenin olacaklardan haberi yoktur.”
Romanın birinci tekil kişi, anlatıcı kahramanı Tolga, otuz dört yaşında genç bir adam. Alkol, madde ve sigara kullanıyor. Boksör. “Uzun zamandır egzersiz yaptığı, dövüştüğü, ahir ömürdeki deneyimleri mekânın sahibi ‘Hoca’ ile sık sık konuştuğu, yeri geldiğinde çilingir sofrasının kurulduğu yer, onun geçmişinden geleceğine geçiş köprüsüdür.” Boks antrenörü Hoca ise her daim günü bitirme derdinde, yalnız ve tuhaf bir bilge kişi. Madde, sigara ve alkol bağımlısı. Vücudu dövmelerle kaplı. Açık sözlü biri ama geçmişiyle barışık değil. Kapitalist değerlerle ve yaşam biçimiyle dalga geçiyor. Hayali basketbolcu olmakmış ama ailesi izin vermemiş. Roman yazmış, söyleşi yazarlığı yapmış zamanında.
Romandaki her iki geveze ana karakterin yeraltı edebiyatı, futbol-basketbol, rock -metal müzik ve pop kültür ikonları üzerine muhabbetleri sırasında belirginleşen spor, müzik, edebiyat zevkleri derinlikli. Tutumlu günlük konuşma dili kullanımlarına sızan argo, küfür ve deyimler yaşam biçimleriyle uyumlu. Bunların bazıları İngilizce boks terimleri. Romanda ele alınan konu aracılığıyla yaratılan iki merkez karakter pek alışageldik tipler değil. Hoca ve Tolga’nın davranışları ve diyalogları eşliğinde mekânın-spor salonu- atmosferiyle bütünleşen psikolojik çözümlemeleri de etkileyici. İki merkez karakterin alternatif yaşam biçimleri gözlerimizin önünde kolayca canlanıyor. Spor-kan, ter, şiddet- müzik ve edebiyat üzerinden popüler kültüre, güncele hakimiyet söz konusu ancak nostalji de var satır aralarında. Anlatıcı bazen karşısında okur varsayıyor ve samimi biçimde anlatıyor, dertleşiyor. Kısa, gerçekçi, günlük konuşma diline eşlik eden akıcı, yalın ve duru anlatım yerli yerinde. Aforizmalar sağlam.
Burak Soyer’in son romanı “Ring” son satırına kadar merak duygusu yerli yerinde, tempolu akan, geçmişe gidişlerle zenginleşen, hızlı olay akışının hâkim olduğu nitelikli bir yeraltı edebiyatı roman örneği. Yoğun diyaloglar üzerinden gösterme tekniği merkezli ilerlemesinden hareketle oyun ve senaryoya dönüşebileceğini de düşündürüyor.
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için Cookie kullanıyoruz. Cookie kullanılmasını tercih etmezseniz tarayıcınızın ayarlarından Cookie’leri silebilir ya da engelleyebilirsiniz. Gizlilik politikamızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.