küskünlük, suskunluk gibi bir şey değil
ne yapsak nafile. alınamayan bir gönül,
gidilemeyen bir kent gibi uzak.
dünya bir düzlük
dolanıp durduğumuz bir yakarış,
beyhude bu gamlar, suyun eskisi
sızlayan açık yaralarımıza derler ki şifa
bir kalbin içinde boğulman
dokunup durduğun bu halılar
geyikti geceydi İbrahim kurban
yalnızlık insanın düğümü
ruhundan körlükleri soluyan
içime bakan pencerelerimi kırdın
gönlüm yakının, bahtiyar
insan insanın uçurumu
bizi yol ve gönül yorgunu diye ikiye ayırdılar
ben kendi benzerimi buldum
aşkın gayya kuyusu değil mi yeryüzü
bazı hançer bazı ateşle kurulan