Hatıra Bayramları
yirmi yaşında savaş alanında
ölen bir adam olarak kalacak hafızamda juan
belki kurşun bulmasa onu
zamanı geldiğinde bir kalpte boğulacaktı
yaşamak iyidir toprağa karışmaktan
otlar sürer soyunu, çayırlar
kırkayaklar çiyanlar kertenkeleler
bir kuşun gagasında bulur avcı müziği
sese nefese rüzgâra inanmayı
kazım’ın eldivenleri gibi hatıra bayramlarını
bu yağmurlar bu uzun kışlar
soluğu tükenmiş günler
yola gidenin yoldan dönenin bileceği
her şeyin bir sonu var
boyuna diken boyuna diken
ağzındaki koynundaki solundaki
ne vakit ses verecek olsa
anla ki sızısı, bilemeyeceğin bir ağrı
yeniyi yaşayan görür, eskiyeni hafızan
dünya seninle, sensiz, baş döndüren
öğrendin mi bir kimsesiz uydurması
kazım’ın gözlüğü gibi hatıra bayramlarını