rolex replica watches hosts the culture of dreams .

Edebiyat Burada
  • KANALDAN
    • Okuryazar
    • Yazanlar Arasında
    • Saklama Kabı
    • ÇeviriYorum
    • Sesinden
    • Canlı Yayın Tekrarları
    • Vitrindekiler
    • İlk Kitap
    • Okurun Gözünden
    • Bir Yazar Bir Kitap
    • Radyo Edebiyat
    • Edebiyat Akademi
    • Misafir
    • Valizimdeki Kitaplar
    • Balkan Edebiyatı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Reklam
  • Haber
    ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI  BELGESEL OLDU

    ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI BELGESEL OLDU

    Öykü Gazetesi’nin 3. Sayısı Yayında!

    Öykü Gazetesi’nin 3. Sayısı Yayında!

    Varlık Dergisi Aralık 2023

    Varlık Dergisi Aralık 2023

    Ertuğrul Aydın yazdı: Ölümün Ormandaki Yokluğu

    Sabancı Üniversitesi’nden ‘Latife Tekin Sempozyumu’

    78. Yunus Nadi Ödülleri sahiplerini buldu

    78. Yunus Nadi Ödülleri sahiplerini buldu

    Booker Ödüllü Han Kang’a Yeni Ödül: Prix Medicis Veda Etmiyorum Romanının!

    Booker Ödüllü Han Kang’a Yeni Ödül: Prix Medicis Veda Etmiyorum Romanının!

    Dünyaların Çoğulluğu dergisinin 8. sayısı (Kasım-Aralık 2023) yayınlandı.

    Dünyaların Çoğulluğu dergisinin 8. sayısı (Kasım-Aralık 2023) yayınlandı.

    Erendiz Atasü ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Antalya Edebiyat Günleri’nde ödüller açıklandı

    Türkan Elçi şiirleriyle Everest’te

    Türkan Elçi şiirleriyle Everest’te

  • Kitaplar
    Gökhan Yılmaz yazdı: Afrika Afrika Olalı Böyle Lale Görmedi

    Jale Önder Darıcı yazdı: Afrika’nın Yapayalnız Lalesinin Kalbine Yol Alırken

    Fatma Nuran Avcı yazdı: Hep Yürekli, Hep Yürekten Öyküler

    Fatma Nuran Avcı yazdı: Hep Yürekli, Hep Yürekten Öyküler

    Tekin Uçar yazdı: Maymundan Tarıma, İnsanın Maceralı Yolculuğu

    Tekin Uçar yazdı: Maymundan Tarıma, İnsanın Maceralı Yolculuğu

    Yusuf Dürmüş yazdı: Tutunamayanlar’a Dair

    Yusuf Dürmüş yazdı: Tutunamayanlar’a Dair

    Serkan Parlak yazdı: Başka Bir Hayat Düşlemek Mümkün…

    Serkan Parlak yazdı: Başka Bir Hayat Düşlemek Mümkün…

    Türkan Büyükköse yazdı: Modern Soslu Postmodern Makarna Üzerine

    Türkan Büyükköse yazdı: Modern Soslu Postmodern Makarna Üzerine

    Nesrin Çoruh yazdı: Birgül Yangın Aslanoğlu’ndan Ruha Dokunan Bir Öykü Kitabı

    Nesrin Çoruh yazdı: Birgül Yangın Aslanoğlu’ndan Ruha Dokunan Bir Öykü Kitabı

    Gökhan Akçiçek yazdı: Boşluğu Öpen Nergis: Reha Mağden

    Gökhan Akçiçek yazdı: Boşluğu Öpen Nergis: Reha Mağden

    Abdullah Aren Çelik yazdı: Rüzgâr Düşkünü Bazı Evler ve İnsanın ilk Sürgünü

    Abdullah Aren Çelik yazdı: Rüzgâr Düşkünü Bazı Evler ve İnsanın ilk Sürgünü

  • Dergiler
    Öykü Gazetesi’nin 3. Sayısı Yayında!

    Öykü Gazetesi’nin 3. Sayısı Yayında!

    Varlık Dergisi Aralık 2023

    Varlık Dergisi Aralık 2023

    Dünyaların Çoğulluğu dergisinin 8. sayısı (Kasım-Aralık 2023) yayınlandı.

    Dünyaların Çoğulluğu dergisinin 8. sayısı (Kasım-Aralık 2023) yayınlandı.

    DAİMA FİLİSTİN ÖZEL SAYISIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

    DAİMA FİLİSTİN ÖZEL SAYISIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

    İki aylık öykü gazetesi Hikâyeci’nin 2. sayısı yayımlandı.

    İki aylık öykü gazetesi Hikâyeci’nin 2. sayısı yayımlandı.

    MAVİ YEŞİL Dergisi 24. Yılını Tamamladı

    MAVİ YEŞİL Dergisi 24. Yılını Tamamladı

    Öykü Gazetesi’nin 2. Sayısı Yayında!

    Öykü Gazetesi’nin 2. Sayısı Yayında!

    BUZDOKUZ ŞİİR TEORİ ELEŞTİRİ DERGİSİ 20. SAYI ÇIKTI

    BUZDOKUZ ŞİİR TEORİ ELEŞTİRİ DERGİSİ 20. SAYI ÇIKTI

    SİNCAN İSTASYONU’NUN YENİ SAYISI ÇIKTI…

    SİNCAN İSTASYONU’NUN YENİ SAYISI ÇIKTI…

  • İnceleme
    Gökhan Yılmaz yazdı: Afrika Afrika Olalı Böyle Lale Görmedi

    Jale Önder Darıcı yazdı: Afrika’nın Yapayalnız Lalesinin Kalbine Yol Alırken

    Fatma Nuran Avcı yazdı: Hep Yürekli, Hep Yürekten Öyküler

    Fatma Nuran Avcı yazdı: Hep Yürekli, Hep Yürekten Öyküler

    Tekin Uçar yazdı: Maymundan Tarıma, İnsanın Maceralı Yolculuğu

    Tekin Uçar yazdı: Maymundan Tarıma, İnsanın Maceralı Yolculuğu

    Yusuf Dürmüş yazdı: Tutunamayanlar’a Dair

    Yusuf Dürmüş yazdı: Tutunamayanlar’a Dair

    Serkan Parlak yazdı: Başka Bir Hayat Düşlemek Mümkün…

    Serkan Parlak yazdı: Başka Bir Hayat Düşlemek Mümkün…

    Türkan Büyükköse yazdı: Modern Soslu Postmodern Makarna Üzerine

    Türkan Büyükköse yazdı: Modern Soslu Postmodern Makarna Üzerine

    Nesrin Çoruh yazdı: Birgül Yangın Aslanoğlu’ndan Ruha Dokunan Bir Öykü Kitabı

    Nesrin Çoruh yazdı: Birgül Yangın Aslanoğlu’ndan Ruha Dokunan Bir Öykü Kitabı

    Abdullah Aren Çelik yazdı: Rüzgâr Düşkünü Bazı Evler ve İnsanın ilk Sürgünü

    Abdullah Aren Çelik yazdı: Rüzgâr Düşkünü Bazı Evler ve İnsanın ilk Sürgünü

    Elif Hamurculu yazdı: Canavar

    Elif Hamurculu yazdı: Canavar

  • Söyleşi
    Dilvin Gerçek ile Edisyon Kitap etiketiyle okurla buluşan ikinci romanı “Son Sardunya” hakkında konuştuk.

    Dilvin Gerçek ile Edisyon Kitap etiketiyle okurla buluşan ikinci romanı “Son Sardunya” hakkında konuştuk.

    Hasan Kılıç ile Selva Ezgi Yücel Söyleşti

    Hasan Kılıç ile Selva Ezgi Yücel Söyleşti

    Mitat Çelik ile Rabia Çelik Çadırcı Söyleşti

    Mitat Çelik ile Rabia Çelik Çadırcı Söyleşti

    Tugay Kaban ile Madi-Askar Kanzharovich Söyleşti

    Tugay Kaban ile Madi-Askar Kanzharovich Söyleşti

    Selman Dinler ile Mahmut Yıldırım Söyleşti

    Selman Dinler ile Mahmut Yıldırım Söyleşti

    Vecdi Çıracıoğlu ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Vecdi Çıracıoğlu ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Kadire Bozkurt ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Kadire Bozkurt ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Can Ülgen, Kürşat Küçük ile Fabrik Kitap etiketiyle çıkan şiir kitabı “Işığı Kıran Şeyler” hakkında konuştu.

    Can Ülgen, Kürşat Küçük ile Fabrik Kitap etiketiyle çıkan şiir kitabı “Işığı Kıran Şeyler” hakkında konuştu.

    Mehmet Sezgin Sarı ile Haden Öz Söyleşti

    Mehmet Sezgin Sarı ile Haden Öz Söyleşti

  • Öykü
    İbrahim Halil Çelik yazdı: Kuzey Işıkları

    İbrahim Halil Çelik yazdı: Kuzey Işıkları

    Haden Öz yazdı: Üç Kısa Öykü

    Haden Öz yazdı: Üç Kısa Öykü

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Adalet Temurtürkan yazdı: Karanfil, Gül ve Reyhan    

    Adalet Temurtürkan yazdı: Karanfil, Gül ve Reyhan    

    Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

    Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

    Mete Karagöl yazdı: tekne, alışmak ve yurtdışı üçgeninde bir anlatı örneği

    Mete Karagöl yazdı: tekne, alışmak ve yurtdışı üçgeninde bir anlatı örneği

    Serkan Türk yazdı: Dünyanın En Uzun Savaşından Sonra

    Serkan Türk yazdı: Dünyanın En Uzun Savaşından Sonra

    Berna Durmaz yazdı: Zati’nin Yıldız Gözleri Nasıl Yazıldı?

    Berna Durmaz yazdı: Zati’nin Yıldız Gözleri Nasıl Yazıldı?

    Dilek Bilge yazdı: Güneydeki Pencere

    Dilek Bilge yazdı: Güneydeki Pencere

  • Popüler Kültür
    ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI  BELGESEL OLDU

    ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI BELGESEL OLDU

    Yusuf Dürmüş yazdı: Tutunamayanlar’a Dair

    Yusuf Dürmüş yazdı: Tutunamayanlar’a Dair

    Serkan Parlak yazdı: Başka Bir Hayat Düşlemek Mümkün…

    Serkan Parlak yazdı: Başka Bir Hayat Düşlemek Mümkün…

    Gökhan Akçiçek yazdı: Boşluğu Öpen Nergis: Reha Mağden

    Gökhan Akçiçek yazdı: Boşluğu Öpen Nergis: Reha Mağden

    78. Yunus Nadi Ödülleri sahiplerini buldu

    78. Yunus Nadi Ödülleri sahiplerini buldu

    Haden Öz yazdı: Bir Başkadır Sevgi Soysal ile Yürümek

    Haden Öz yazdı: Bir Başkadır Sevgi Soysal ile Yürümek

    Booker Ödüllü Han Kang’a Yeni Ödül: Prix Medicis Veda Etmiyorum Romanının!

    Booker Ödüllü Han Kang’a Yeni Ödül: Prix Medicis Veda Etmiyorum Romanının!

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Kadire Bozkurt ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Kadire Bozkurt ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Turgut Say çevirdi: Senin Gözlerinde

    Turgut Say çevirdi: Senin Gözlerinde

    Turgut Say çevirdi: Biz kötü insanlar değildik

    Turgut Say çevirdi: Biz kötü insanlar değildik

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Neşe Yaşın çevirdi: İki Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Turgut Say çevirdi: Aklımda Olsun

    Turgut Say çevirdi: Aklımda Olsun

    Turgut Say çevirdi: Tava

    Turgut Say çevirdi: Tava

    Turgut Say çevirdi: Araba

    Turgut Say çevirdi: Araba

    Turgut Say çevirdi: Vurur dağ gibi bir dalga kıyıya

    Turgut Say çevirdi: Vurur dağ gibi bir dalga kıyıya

    Turgut Say çevirdi: Yıldızları sayan yoktu

    Turgut Say çevirdi: Yıldızları sayan yoktu

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Tiyatro
    ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI  BELGESEL OLDU

    ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI BELGESEL OLDU

    Zeynep Karaca yazdı: Bir Misafirliğe Giden Elmalar

    Zeynep Karaca yazdı: Bir Misafirliğe Giden Elmalar

    Yozgatlı İlyas’ın Nobelli yazar Gabriel García Márquez’le buluşan ironik hikayesi Gabo İllias sahnelenmeye devam ediyor.

    Yozgatlı İlyas’ın Nobelli yazar Gabriel García Márquez’le buluşan ironik hikayesi Gabo İllias sahnelenmeye devam ediyor.

    Zeynep Karaca yazdı: Kuru Otlar Üstüne; Birkaç Düşünüş

    Zeynep Karaca yazdı: Kuru Otlar Üstüne; Birkaç Düşünüş

    Burak Salih Selçuk yazdı: GİZEMLİ BİR YOLCUĞUN DOĞULU YOL HİKAYESİ: YOLA DEVAM FİLMİ

    Burak Salih Selçuk yazdı: GİZEMLİ BİR YOLCUĞUN DOĞULU YOL HİKAYESİ: YOLA DEVAM FİLMİ

    Burak Salih Selçuk yazdı: Oyunu Bozulan Bir Çocuğun Oyun Bozma Hikâyesi: Oyunbozan

    Burak Salih Selçuk yazdı: Oyunu Bozulan Bir Çocuğun Oyun Bozma Hikâyesi: Oyunbozan

     Avrupa Filmleri Haftası Trabzon’da!

     Avrupa Filmleri Haftası Trabzon’da!

    Merve Dizdar, Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı

    Merve Dizdar, Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı

    Ahmet Özbek yazdı: rüya bekçisi bir sanatçı

    Ahmet Özbek yazdı: rüya bekçisi bir sanatçı

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Turgut Say çevirdi: Senin Gözlerinde

    Turgut Say çevirdi: Senin Gözlerinde

    Turgut Say çevirdi: Biz kötü insanlar değildik

    Turgut Say çevirdi: Biz kötü insanlar değildik

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Neşe Yaşın çevirdi: İki Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Turgut Say çevirdi: Aklımda Olsun

    Turgut Say çevirdi: Aklımda Olsun

    Turgut Say çevirdi: Tava

    Turgut Say çevirdi: Tava

    Süleyman Emre Bayrak, Cüneyd Ensari ile şiir kitabı “Usturakesmez Sirkülasyon” üzerine konuştu.

    Süleyman Emre Bayrak, Cüneyd Ensari ile şiir kitabı “Usturakesmez Sirkülasyon” üzerine konuştu.

    Turgut Say çevirdi: Araba

    Turgut Say çevirdi: Araba

    Turgut Say çevirdi: Vurur dağ gibi bir dalga kıyıya

    Turgut Say çevirdi: Vurur dağ gibi bir dalga kıyıya

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
  • Haber
    ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI  BELGESEL OLDU

    ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI BELGESEL OLDU

    Öykü Gazetesi’nin 3. Sayısı Yayında!

    Öykü Gazetesi’nin 3. Sayısı Yayında!

    Varlık Dergisi Aralık 2023

    Varlık Dergisi Aralık 2023

    Ertuğrul Aydın yazdı: Ölümün Ormandaki Yokluğu

    Sabancı Üniversitesi’nden ‘Latife Tekin Sempozyumu’

    78. Yunus Nadi Ödülleri sahiplerini buldu

    78. Yunus Nadi Ödülleri sahiplerini buldu

    Booker Ödüllü Han Kang’a Yeni Ödül: Prix Medicis Veda Etmiyorum Romanının!

    Booker Ödüllü Han Kang’a Yeni Ödül: Prix Medicis Veda Etmiyorum Romanının!

    Dünyaların Çoğulluğu dergisinin 8. sayısı (Kasım-Aralık 2023) yayınlandı.

    Dünyaların Çoğulluğu dergisinin 8. sayısı (Kasım-Aralık 2023) yayınlandı.

    Erendiz Atasü ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Antalya Edebiyat Günleri’nde ödüller açıklandı

    Türkan Elçi şiirleriyle Everest’te

    Türkan Elçi şiirleriyle Everest’te

  • Kitaplar
    Gökhan Yılmaz yazdı: Afrika Afrika Olalı Böyle Lale Görmedi

    Jale Önder Darıcı yazdı: Afrika’nın Yapayalnız Lalesinin Kalbine Yol Alırken

    Fatma Nuran Avcı yazdı: Hep Yürekli, Hep Yürekten Öyküler

    Fatma Nuran Avcı yazdı: Hep Yürekli, Hep Yürekten Öyküler

    Tekin Uçar yazdı: Maymundan Tarıma, İnsanın Maceralı Yolculuğu

    Tekin Uçar yazdı: Maymundan Tarıma, İnsanın Maceralı Yolculuğu

    Yusuf Dürmüş yazdı: Tutunamayanlar’a Dair

    Yusuf Dürmüş yazdı: Tutunamayanlar’a Dair

    Serkan Parlak yazdı: Başka Bir Hayat Düşlemek Mümkün…

    Serkan Parlak yazdı: Başka Bir Hayat Düşlemek Mümkün…

    Türkan Büyükköse yazdı: Modern Soslu Postmodern Makarna Üzerine

    Türkan Büyükköse yazdı: Modern Soslu Postmodern Makarna Üzerine

    Nesrin Çoruh yazdı: Birgül Yangın Aslanoğlu’ndan Ruha Dokunan Bir Öykü Kitabı

    Nesrin Çoruh yazdı: Birgül Yangın Aslanoğlu’ndan Ruha Dokunan Bir Öykü Kitabı

    Gökhan Akçiçek yazdı: Boşluğu Öpen Nergis: Reha Mağden

    Gökhan Akçiçek yazdı: Boşluğu Öpen Nergis: Reha Mağden

    Abdullah Aren Çelik yazdı: Rüzgâr Düşkünü Bazı Evler ve İnsanın ilk Sürgünü

    Abdullah Aren Çelik yazdı: Rüzgâr Düşkünü Bazı Evler ve İnsanın ilk Sürgünü

  • Dergiler
    Öykü Gazetesi’nin 3. Sayısı Yayında!

    Öykü Gazetesi’nin 3. Sayısı Yayında!

    Varlık Dergisi Aralık 2023

    Varlık Dergisi Aralık 2023

    Dünyaların Çoğulluğu dergisinin 8. sayısı (Kasım-Aralık 2023) yayınlandı.

    Dünyaların Çoğulluğu dergisinin 8. sayısı (Kasım-Aralık 2023) yayınlandı.

    DAİMA FİLİSTİN ÖZEL SAYISIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

    DAİMA FİLİSTİN ÖZEL SAYISIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

    İki aylık öykü gazetesi Hikâyeci’nin 2. sayısı yayımlandı.

    İki aylık öykü gazetesi Hikâyeci’nin 2. sayısı yayımlandı.

    MAVİ YEŞİL Dergisi 24. Yılını Tamamladı

    MAVİ YEŞİL Dergisi 24. Yılını Tamamladı

    Öykü Gazetesi’nin 2. Sayısı Yayında!

    Öykü Gazetesi’nin 2. Sayısı Yayında!

    BUZDOKUZ ŞİİR TEORİ ELEŞTİRİ DERGİSİ 20. SAYI ÇIKTI

    BUZDOKUZ ŞİİR TEORİ ELEŞTİRİ DERGİSİ 20. SAYI ÇIKTI

    SİNCAN İSTASYONU’NUN YENİ SAYISI ÇIKTI…

    SİNCAN İSTASYONU’NUN YENİ SAYISI ÇIKTI…

  • İnceleme
    Gökhan Yılmaz yazdı: Afrika Afrika Olalı Böyle Lale Görmedi

    Jale Önder Darıcı yazdı: Afrika’nın Yapayalnız Lalesinin Kalbine Yol Alırken

    Fatma Nuran Avcı yazdı: Hep Yürekli, Hep Yürekten Öyküler

    Fatma Nuran Avcı yazdı: Hep Yürekli, Hep Yürekten Öyküler

    Tekin Uçar yazdı: Maymundan Tarıma, İnsanın Maceralı Yolculuğu

    Tekin Uçar yazdı: Maymundan Tarıma, İnsanın Maceralı Yolculuğu

    Yusuf Dürmüş yazdı: Tutunamayanlar’a Dair

    Yusuf Dürmüş yazdı: Tutunamayanlar’a Dair

    Serkan Parlak yazdı: Başka Bir Hayat Düşlemek Mümkün…

    Serkan Parlak yazdı: Başka Bir Hayat Düşlemek Mümkün…

    Türkan Büyükköse yazdı: Modern Soslu Postmodern Makarna Üzerine

    Türkan Büyükköse yazdı: Modern Soslu Postmodern Makarna Üzerine

    Nesrin Çoruh yazdı: Birgül Yangın Aslanoğlu’ndan Ruha Dokunan Bir Öykü Kitabı

    Nesrin Çoruh yazdı: Birgül Yangın Aslanoğlu’ndan Ruha Dokunan Bir Öykü Kitabı

    Abdullah Aren Çelik yazdı: Rüzgâr Düşkünü Bazı Evler ve İnsanın ilk Sürgünü

    Abdullah Aren Çelik yazdı: Rüzgâr Düşkünü Bazı Evler ve İnsanın ilk Sürgünü

    Elif Hamurculu yazdı: Canavar

    Elif Hamurculu yazdı: Canavar

  • Söyleşi
    Dilvin Gerçek ile Edisyon Kitap etiketiyle okurla buluşan ikinci romanı “Son Sardunya” hakkında konuştuk.

    Dilvin Gerçek ile Edisyon Kitap etiketiyle okurla buluşan ikinci romanı “Son Sardunya” hakkında konuştuk.

    Hasan Kılıç ile Selva Ezgi Yücel Söyleşti

    Hasan Kılıç ile Selva Ezgi Yücel Söyleşti

    Mitat Çelik ile Rabia Çelik Çadırcı Söyleşti

    Mitat Çelik ile Rabia Çelik Çadırcı Söyleşti

    Tugay Kaban ile Madi-Askar Kanzharovich Söyleşti

    Tugay Kaban ile Madi-Askar Kanzharovich Söyleşti

    Selman Dinler ile Mahmut Yıldırım Söyleşti

    Selman Dinler ile Mahmut Yıldırım Söyleşti

    Vecdi Çıracıoğlu ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Vecdi Çıracıoğlu ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Kadire Bozkurt ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Kadire Bozkurt ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Can Ülgen, Kürşat Küçük ile Fabrik Kitap etiketiyle çıkan şiir kitabı “Işığı Kıran Şeyler” hakkında konuştu.

    Can Ülgen, Kürşat Küçük ile Fabrik Kitap etiketiyle çıkan şiir kitabı “Işığı Kıran Şeyler” hakkında konuştu.

    Mehmet Sezgin Sarı ile Haden Öz Söyleşti

    Mehmet Sezgin Sarı ile Haden Öz Söyleşti

  • Öykü
    İbrahim Halil Çelik yazdı: Kuzey Işıkları

    İbrahim Halil Çelik yazdı: Kuzey Işıkları

    Haden Öz yazdı: Üç Kısa Öykü

    Haden Öz yazdı: Üç Kısa Öykü

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Adalet Temurtürkan yazdı: Karanfil, Gül ve Reyhan    

    Adalet Temurtürkan yazdı: Karanfil, Gül ve Reyhan    

    Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

    Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

    Mete Karagöl yazdı: tekne, alışmak ve yurtdışı üçgeninde bir anlatı örneği

    Mete Karagöl yazdı: tekne, alışmak ve yurtdışı üçgeninde bir anlatı örneği

    Serkan Türk yazdı: Dünyanın En Uzun Savaşından Sonra

    Serkan Türk yazdı: Dünyanın En Uzun Savaşından Sonra

    Berna Durmaz yazdı: Zati’nin Yıldız Gözleri Nasıl Yazıldı?

    Berna Durmaz yazdı: Zati’nin Yıldız Gözleri Nasıl Yazıldı?

    Dilek Bilge yazdı: Güneydeki Pencere

    Dilek Bilge yazdı: Güneydeki Pencere

  • Popüler Kültür
    ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI  BELGESEL OLDU

    ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI BELGESEL OLDU

    Yusuf Dürmüş yazdı: Tutunamayanlar’a Dair

    Yusuf Dürmüş yazdı: Tutunamayanlar’a Dair

    Serkan Parlak yazdı: Başka Bir Hayat Düşlemek Mümkün…

    Serkan Parlak yazdı: Başka Bir Hayat Düşlemek Mümkün…

    Gökhan Akçiçek yazdı: Boşluğu Öpen Nergis: Reha Mağden

    Gökhan Akçiçek yazdı: Boşluğu Öpen Nergis: Reha Mağden

    78. Yunus Nadi Ödülleri sahiplerini buldu

    78. Yunus Nadi Ödülleri sahiplerini buldu

    Haden Öz yazdı: Bir Başkadır Sevgi Soysal ile Yürümek

    Haden Öz yazdı: Bir Başkadır Sevgi Soysal ile Yürümek

    Booker Ödüllü Han Kang’a Yeni Ödül: Prix Medicis Veda Etmiyorum Romanının!

    Booker Ödüllü Han Kang’a Yeni Ödül: Prix Medicis Veda Etmiyorum Romanının!

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Ertuğrul Aydın yazdı: Yabancı, Varoluş ve Başkaldırma Üçgeninde Albert Camus

    Kadire Bozkurt ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    Kadire Bozkurt ile Hatice Günday Şahman Söyleşti

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Turgut Say çevirdi: Senin Gözlerinde

    Turgut Say çevirdi: Senin Gözlerinde

    Turgut Say çevirdi: Biz kötü insanlar değildik

    Turgut Say çevirdi: Biz kötü insanlar değildik

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Neşe Yaşın çevirdi: İki Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Turgut Say çevirdi: Aklımda Olsun

    Turgut Say çevirdi: Aklımda Olsun

    Turgut Say çevirdi: Tava

    Turgut Say çevirdi: Tava

    Turgut Say çevirdi: Araba

    Turgut Say çevirdi: Araba

    Turgut Say çevirdi: Vurur dağ gibi bir dalga kıyıya

    Turgut Say çevirdi: Vurur dağ gibi bir dalga kıyıya

    Turgut Say çevirdi: Yıldızları sayan yoktu

    Turgut Say çevirdi: Yıldızları sayan yoktu

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Tiyatro
    ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI  BELGESEL OLDU

    ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI BELGESEL OLDU

    Zeynep Karaca yazdı: Bir Misafirliğe Giden Elmalar

    Zeynep Karaca yazdı: Bir Misafirliğe Giden Elmalar

    Yozgatlı İlyas’ın Nobelli yazar Gabriel García Márquez’le buluşan ironik hikayesi Gabo İllias sahnelenmeye devam ediyor.

    Yozgatlı İlyas’ın Nobelli yazar Gabriel García Márquez’le buluşan ironik hikayesi Gabo İllias sahnelenmeye devam ediyor.

    Zeynep Karaca yazdı: Kuru Otlar Üstüne; Birkaç Düşünüş

    Zeynep Karaca yazdı: Kuru Otlar Üstüne; Birkaç Düşünüş

    Burak Salih Selçuk yazdı: GİZEMLİ BİR YOLCUĞUN DOĞULU YOL HİKAYESİ: YOLA DEVAM FİLMİ

    Burak Salih Selçuk yazdı: GİZEMLİ BİR YOLCUĞUN DOĞULU YOL HİKAYESİ: YOLA DEVAM FİLMİ

    Burak Salih Selçuk yazdı: Oyunu Bozulan Bir Çocuğun Oyun Bozma Hikâyesi: Oyunbozan

    Burak Salih Selçuk yazdı: Oyunu Bozulan Bir Çocuğun Oyun Bozma Hikâyesi: Oyunbozan

     Avrupa Filmleri Haftası Trabzon’da!

     Avrupa Filmleri Haftası Trabzon’da!

    Merve Dizdar, Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı

    Merve Dizdar, Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı

    Ahmet Özbek yazdı: rüya bekçisi bir sanatçı

    Ahmet Özbek yazdı: rüya bekçisi bir sanatçı

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Turgut Say çevirdi: Senin Gözlerinde

    Turgut Say çevirdi: Senin Gözlerinde

    Turgut Say çevirdi: Biz kötü insanlar değildik

    Turgut Say çevirdi: Biz kötü insanlar değildik

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Neşe Yaşın çevirdi: İki Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Turgut Say çevirdi: Aklımda Olsun

    Turgut Say çevirdi: Aklımda Olsun

    Turgut Say çevirdi: Tava

    Turgut Say çevirdi: Tava

    Süleyman Emre Bayrak, Cüneyd Ensari ile şiir kitabı “Usturakesmez Sirkülasyon” üzerine konuştu.

    Süleyman Emre Bayrak, Cüneyd Ensari ile şiir kitabı “Usturakesmez Sirkülasyon” üzerine konuştu.

    Turgut Say çevirdi: Araba

    Turgut Say çevirdi: Araba

    Turgut Say çevirdi: Vurur dağ gibi bir dalga kıyıya

    Turgut Say çevirdi: Vurur dağ gibi bir dalga kıyıya

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Edebiyat Burada
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

Sevde Merve Eryılmaz yazdı: Sait Faik’te İki Teselli

Sait Faik’te İki Teselli: Kelimeler Ve Hayvanlar

Sevde Merve Eryılmaz Yazar: Sevde Merve Eryılmaz
Kategori: İnceleme, Kitaplar, Popüler Kültür, Yazarlar   Tahmini okuma süresi: 11 dk, 52 sn
0
0
Facebook'ta PaylaşTweetleWhatsApp'tan Gönder

18 Kasım 1906’da Adapazarı’nda doğan Sait Faik Abasıyanık, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önde gelen hikâyecilerinden birisidir. Kendisinden sonra gelenleri de etkileyecek olan Sait Faik, farklılığını küçük yaşlardan itibaren belli etmiş ve etrafındakiler tarafından ‘garip ruhlu bir çocuk’ olarak nitelendirilmiştir. Sait Faik’in çocukluğu ise ailevî problemler içinde geçmiştir. “Babanın umursamazlığı ve annenin depandan ihtiyacı Sait Faik’in rûhî çelişkilerine sebep olmuştur.”[1] Yazarın, “sınıfta sakin ve dalgın, bahçede yalnız”[2] olarak anlatıldığı okul yıllarıysa insanlarla arkadaşlık etmeyi arzuladığı fakat bu konuda başarılı olamadığı günler olarak geçer.

Anlaşıldığı üzere iç dünyası çelişkilerle dolu olan Sait Faik, dünya üzerinde ‘yalnız’ ve ‘farklı’dır. Annesine göre de Sait Faik, tanıdığı insanlardan hiçbirine benzemez. Arkadaş çevresine göreyse kendisini çok yabancı hisseder, başkalarıyla münasebete girişmez. Böyle bir ruh haline sahip olan yazar; kıyafeti, yürüyüşü, bakışları, insana sokuluşları ve insandan birdenbire uzaklaşmalarıyla bu ‘yalnızlık’ duygusunu ve ‘farklı’lığını açığa vurur.[3]

Çekingendir, kendisini çevresinden de kendinden de gizler ve anlamak ya da anlaşılmak istemez.

Neticede de “kendi iç tepkilerinden kuvvet alarak haşin, kavgacı, isyankâr”[4] olmuş, hiç kimseye inanmadığı ve güvenmediği için uzun dostluklar kuramamıştır. İşte ondaki ‘Dünyaya hayretle bakmaya doğmuş’ olma düşüncesi veya ‘Lüzumsuz adam’ imajı ferdin iç dünyası ile çevresi arasındaki uyumsuzluğun ifadesidir. Bu uyumsuzluğu çözemediği yıllarda, her şeyden olduğu gibi, kendinden de hoşnut olmayan bir insan olarak karşımıza çıkar.[5]

Yazar hayata dair de birçok konuda –eğitim, ticaret, aile- başarısızlığa uğrar çünkü “bir yere bağlanıp kalmak onun için zor bir olaydır. İşiyle ilgilenmez. Canı sıkılır. İstediği zaman gezmek, eğlence yerlerini dolaşmak onda bir tutkudur. Ticaretten çok hikâyeyle ilgilenir. Varlık dergisine hikâyeler göndermekte; dostlarından biri geldiğinde günün hangi saati olursa olsun işyerini kapatıp gezmeye çıkmaktadır.”[6]

Tüm bu yaşanılanlar ve ‘dünyada olma’ zorunluluğu onu daha da yalnızlığa ve iç sıkıntısına sürüklemiştir. Bu sıkıntı onun ruhunda zamanla bir ‘acı’ da oluşturur. David Le Breton Acının Antropolojisi isimli kitabının bir yerinde “Acı yalnızlık duygusunu keskinleştirir, insanı kendi sıkıntısıyla ayrıcalıklı bir ilişkiye sokar. Acı çeken insan içine kapanır ve başkalarından uzaklaşır. Kendisini kimsenin anlamadığını sanması, böyle bir acının başkalarının merhametine ya da basit idrak duygularına kapalı olduğuna inanması onun bu eğilimini daha da güçlendirir.”[7]der. Bu tam da Sait Faik’in içinde bulunduğu durumdur.

Yaşadığı zamana, toplumun gerçeklerine ayak uydurmayı başaramayan Sait Faik, çareyi uzaklaşmakta yani bir nevi kaçışta bulur. Babasının ölümünden sonra da “zamanının çoğunu adada geçirmeye başlar. Geceleri hikâye yazarak gündüzleri ya kırlarda tek başına dolaşarak ya da balıkçı dostlarıyla balığa çıkarak”[8] yaşar. Böylelikle şehir hayatından, kargaşadan, herkesten kaçmış yalnızlığı tercih etmiştir.

Sait Faik’in mekân olarak adayı seçmiş olması da bize kalırsa tesadüf değildir. Çünkü ada; “Sait Faik’te, kendini dinleme, duygularını ve düşüncelerini tartma ve hayatın muhasebesini yapma anlamlarına da gelir. Bunlara bir de arınma arayışını ekleyebiliriz. Sait Faik için ada, hayatın asli kaynağı olan suya dönüşün de izlerini taşımaktadır.”[9] Ayfer Tunç’un yorumuyla da “Adaları çevreleyen deniz, su oluşuyla hem bir temizlik, ferahlık, tazelik fikrini canlandırır, hem de azgın dalgalarıyla, insanların üst üste, çılgın bir uğultuyla yaşadığı, kötülükten kokuşmuş bir yer olan anakaradan gelecek yeni kötülüklere karşı bir engel oluşturur. […] Ada, ‘güven duygusu’  verir.”[10]

İşte adanın vermiş olduğu bu ‘güven duygusu’ Sait Faik’i özgür kılmış ve ‘avârelik’ yapmasına imkân tanımıştır. Ayrıca hiç şüphesiz ada Sait Faik’in hayâl gücünü kışkırtan bir mekân olmuştur. Çünkü Bachelard’ın da söylediği gibi “Mekân, eylemi çağırır, bu arada hayâl gücü de eylemden önce çalışmaya koyulur. Otları biçer, tarlayı sürer. Hayâl gücünün tüm bu eylemlerinin faydasını da belirtmek gerekir.”[11]

Sait Faik’in öykülerini incelediğimizde de adanın hayâl gücü üzerinde ne denli etkili olduğunu görürüz. Bunun nedeni ise bize kalırsa adadaki önceliğin ‘hareket’ ve ‘hız’ olmamasından kaynaklanmaktadır. Orada saatleri hesap etmekle geçirilmeyecek sonsuz bir zaman ve yazarın çok sevdiği deniz, yosun kokusu vardır. Ayrıca hiç şüphesiz insanın sadece açlıkla ölçüp değerlendirdiği ve sadece uykusu geldiğinde bitirdiği bir gün imgelemi kışkırtır. Ve bireye ‘avârelik’ hakkı da tanır. Avârelik, davranış biçimi olarak başıboşluk ve serseriliğe benzer bir görünüm yaratsa da bunlardan farklı özellikleri de vardır. Sait Faik’teki avârelik “varlığını ancak sezdiği güzellikleri arayan, bulamadığı için hüzünlü ve sadece bulmak ümidiyle yaşadığı için bahtiyar bir insanın ruh hali”[12]dir.

Sait Faik’in kalabalıklar arasından uzaklaşıp ada hayatını ve yalnızlığı tercih etmesini ‘dış dünyayı tek başına ve şahitsiz seyretmek isteği…’ olarak değerlendirmek de onun ruh yapısına uygundur.[13] Sait Faik bu ada hayatı ile birlikte bize bir ‘yalnız adam’ tipi de çizer. Tanpınar İstanbul Üniversitesi’nde yapmış olduğu bir dersinde bu hususta şöyle der: ‘Yalnız adam Sartre’ın La Nausèe (Bulantı) romanındaki tiple başlar: Bu adam kâinatı beğenmez, kâinattaki yerini bulamaz. 1936 sırasında yazılmıştır. Albert Camüs’nün Yabancı’sı da böyledir: Bu adam her şeye, kendi ıstırabına da yabancıdır. Sait Faik’teki “yalnız adam” biraz bunlarla ilgilidir. Yalnız adam tipi, modern Fransız edebiyatının bulduğu bir tiptir. Bu, diğer edebiyatlarda da değişik şekillerde vardır.’[14] Sait Faik’in Yükseköğrenimini Fransa’da edebiyat alanında tamamlamış olduğunu ve Fransa’da yaşadığı yıllarda bu ülkenin önde gelen birçok yazarın eserlerini okuduğunu düşününce bir etkilenmenin söz konusu olduğunu da görürüz.

Aslında ‘yalnızlık’ Sait Faik’in bir seçimi değildir. Onun gibi ruhların sığınağıdır. Çünkü aydınlanmadan sonra dünya büyüsü yitirilmiş bir yer haline gelmiştir. Modernite denilen bu yeni dönemde olup biten her şeyin faili insandır,  mucizeler çağı kapanmıştır. Büyüsü yitmiş bir dünyada nefes almanın tek yolu ‘yazmak’ diyen Sait Faik de ‘yalnızlık’ı tercih edenlerden olmuştur. Kendi cümleleriyle ifade edecek olursak: “Caddelerdeydim. Binlere karşı birdim. On binlere karşı birdim. (…) Yalnızlık. Yalnızlık güzel.”[15]

Sait Faik’in görünürdeki hayatı yukarıda anlatılanlardan ve üzerine eklenen yorumlardan ibarettir. Görünmeyen hayatı ise onun poetikasında, kelimelerinde saklıdır. Sait Faik’i sıradan insandan ayıran da onun bu görünmeyen hayatıdır. Onu yaşadığı hayattan değil de görünmeyen hayatından tanımak için de eserlerine başvurup kelimelerinin içinde dolanacağız. Biliyoruz ki normal şartlarda bir edebî eser üzerinden sanatkârı hakkında mutlak yargılara varılamaz. Ancak “Her eser, sanatkârın dışında var olsa da ondan izler taşır. Hele bir sanatkâr, Sait Faik gibi, eseriyle kişiliği arasındaki ilişkiyi hissettirecek ölçüde bir özellik taşıyorsa arada bir bağın kurulması daha da önem kazanmaktadır.”[16] Tanpınar da bu düşünceyi destekler ve Sait Faik’in hikâyelerinde “Çoğu kahraman odur veya bir müşahit vaziyetindedir”[17] der.

‘Dış dünyayı tek başına ve şahitsiz seyretmek isteği…’ bu cümle üzerinde durulması gerektiği düşüncesindeyiz. Çünkü bu cümle Sait Faik’in poetikasını da özetleyen bir cümle niteliğindedir. Rilke de Malte Laurids Brigge’nin Notları’nda ‘görmeyi öğreniyorum’[18] diyordu. Sait Faik’in yaptığı da budur. Onda daima görme ve tanıma merakı vardır. Ve bu merakla adada tabiri caizse kelimeler üzerinden bir hayat kurar. Ve bu hayat yaşadığı hayatın aksine yaşama sevinciyle doludur. Bu hayattan da ziyadesiyle memnundur. Bunu hikâyelerinde net bir şekilde görürüz. Örneğin bir öyküsünde şöyle der: “O gün ne güzel bir gündü! Deniz ne serindi! Ne güler yüzlüydü sandallar, çocuklar, kadınlar! (…) Hayatımdan memnundum. Hayattan da memnundum. Her şey ışıl ışıldı.”[19]

Lescure ‘Sanatçı, yaşadığı gibi yaratmaz, yarattığı gibi yaşar’[20] diyordu. Sait Faik ise yaşadığından yaratıyor, yarattığıyla da nefes alıyordu. Bu bir nevi onun dünyaya katlanma biçimiydi. Kelimeleriyle yarattığı her karakter ondan bir parça gibiydi ve hepsini ayrı ayrı seviyordu. Onların sorunlarını dile getiriyor, mazlumun yanında zalimin karşısında yer alıyordu. Yaşar Kemal’in deyişiyle “Sait her yönüyle halktandı. Onları seviyordu. İhtiyar hallacı, Ramazan’ı, Panco’yu, Melek’i, Kondosi, hani “Birtakım insanlar” daki Ali Rıza var ya, Hikmet var ya, onları candan seviyordu.”

Onun tesellisi kelimeleriydi. Çünkü kelimeler bize sahip olamadığımız şeylere sahip olabilme, kendimizi pagan tanrıları gibi aynı anda hem ölümlü, hem de ölümsüz hissettiğimiz o olanaksız varoluşa erişebilme umudu sunar. Böylece ruhlarımıza uzlaşmazlık ve isyan kattığında, insan ilişkilerindeki şiddetin azalmasına katkıda bulunan tüm kahramanca eylemlerin ardında yatan bütün bu şeyleri kattığında, bir büyü gerçekleşir.[21] Bu büyüyü gerçekleştiren şey de ‘söz’ dür. İnsan doğuştan ‘güzel’e meyilli olarak doğar, güzel olan da kelimelerdedir. Bu nedenle kelimeleri yazdıkça okudukça birey ‘iyileşir’, teselli bulur. Aynı zamanda sözün eski çağlardan beri bir büyüsü olduğuna inanılır. Blienderman, yazı öncesi çağlarda büyü ve dua kullanıldığına, aslında, duygusal sorunlarla başa çıkmak için kelimelere başvurulduğuna yönelik bulgulara ulaşmıştır. Astrov ise kelimelerin gücüne vurgu yapmıştır: “Tedavinin esas parçası olarak düşünülen şey, hastalığa ilaç olan şifalı bitki değildir; aksine, kullanılmadan önce bitkinin üzerine kelimeler okunmuş olmasıdır.”[22] Der. Borges de bu konuya dikkat çekmiş ve ‘edebiyat ne işe yarar?’ sorusuna “Kanaryanın ötüşü ya da çok güzel bir gün batımı ne işe yarar diye sormak kimin aklına gelir!” şeklinde cevap vermiş, ‘böylesine güzel şeyler varsa, bu güzel şeyler yaşamı bir an için de olsa daha az çirkin ve daha az hüzünlü kılabiliyorsa, bunlara yararcı doğrulamalar aramanın ne gereği vardır?’ diye de eklemiştir.[23]

Görülüyor ki Sait Faik’e de teselli olan kelimelerin, insan ruhuna yönelik şifâsı geçmişten beri bilinmektedir.

Şunu da belirtmekte fayda var: Sait Faik’in adada yazdığı hikâyelerinde malzemesi salt insan olmuştur. Ve özellikle ilk dönem öykülerinde insan sevgisi çok ön plandadır. Çünkü o Fethi Naci’nin deyişiyle “İnsanları sevmek arzusuyla sokağa çıkar.”  Karanfiller ve Domates Suyu adlı hikâyesinde bu sevginin nereden kaynaklandığını şu cümlelerle bize gösterir: “Kitaplar, bir zamanlar bana, insanları sevmek lazım geldiğini, insanları sevince tabiatın, tabiatı sevince dünyanın sevileceğini, oradan yaşama sevinci duyulacağını öğretmiştiler”[24]  

Alemdağ’da Var Bir Yılan adlı öyküsünde de “Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey.”[25] der. Yani Sait Faik’in kelimelerle yarattığı dünyasının merkezine ‘sevmek’i koymuştur. Bu ‘sevmek’ olgusu da ona göre bir insanı sevmekle başlar.

Yazar için insanı sevmekle yaşamı sevmek aynı manâya gelmektedir. Bu nedenledir ki onun hikâyelerinde insanın yeri mühimdir.

Ancak hayatta birçok konuda olduğu gibi insan konusunda da hayâl kırıklığına uğrar yazar. Çünkü insan bir tarafıyla zalimdir. Doğaya, hayvanlara zarar verir.

Hissettiği hüznü Son Kuşlar hikâyesinde şu satırlarla dile getirir: “Kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı. Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi.”[26]

Büyük bir üzüntü duyan Sait Faik sürekli kendini sorgular: “Bıktım doğrusu artık, insanoğlunun çektiğini çekmediğini anlatmaktan. Bıkmaktan geçtim, anlatamadım. Yazdım, beceremedim. Kendi kendimi ne aynada, ne düşte, ne hayalde, ne de fotoğrafta göremedim de, tuttum, sarı saçları vardı, dedim. Gözleri yaradana bakardı, dedim. Akşamları iki kadeh içerdi, dedim. Şuna güler, şuna üzülürdü, dedim. Ona çok haksızlık ettiler, dedim. Zengine sövdüm. Fakire enayi gibi acıdım. Neredeyse dünyaya nizaat vermeye kalkacaktım!”[27]

Bir ara yazmaktan dahi vazgeçmek üzeredir. Bunu şu cümleleriyle dile getirir: “Söz vermiştim kendi kendime yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka neydi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum. Ada’nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım.”[28]

Yaşadığı hayâl kırıklıklarına rağmen Sait Faik için yazmanın ne denli bir teselli olduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz. Bu durum bize Cioran’ı hatırlatır. O da benzer bir durum yaşamış ve şöyle demişti: “İlk kitabımı yirmi bir yaşında Rumence yazdım; bundan sonra bir şey yazmamaya karar vermiştim. Sonra bir tane daha yazdım, kendime yine aynı sözü vererek… Kırk yıldan fazla bir zamandır bu komedi tekrarlandı. Çünkü yazmak, ne kadar az olursa olsun, bana bir yıldan ötekine geçmede yardım etti; zira, ifade edilmiş saplantılar zayıflıyor ve bir ölçüde aşılıyor. Eminim ki eğer kâğıtları karalamasaydım, uzun zaman önce kendimi öldürmüş olurdum. Yazmak olağanüstü bir tesellidir. Yayımlamak da. Bu size gülünç görünebilir, halbuki çok doğru. Çünkü bir kitap hayatınızdır, ya da hayatınızın bir bölümüdür ve sizi dışarıya çıkarır. Sevdiğimiz her şeyden yakayı sıyırırız orada, aynı zamanda da özellikle nefret ettiğimiz her şeyden… Daha da ileri gideceğim: Eğer yazmamış olsaydım, katil olabilirdim. İfade etmek bir kurtuluştur.”[29]

Cioran’ın anlattığı tam da Sait Faik’in içinde bulunduğu durumdur. Yukarıda hikâyelerini Varlık Dergisi’nde yayımladığından bahsetmiştik. Yazmak ve yayımlamak onlar için en güzel tesellidir. Zaten Sait Faik’in kendisi de “Yazılarım bize yaşamak için lazım olanı getiriyor” der.

Sait Faik’in adada kurmuş olduğu hayatta bir tesellisi daha vardır, o teselli hayvanlardır. Bilhassa da kuşlara ve balıklara ilgisi büyüktür. Zaten hikâyelerinde de hayvanlara sıklıkla yer vermektedir. Örneğin; alageyik, arı, at, ateşböceği, ayıbalığı, balık, bıldırcın, bülbül, ceylan, civciv, çakal, çalıkuşu, çiyan, dana, eşek, fil, fok, gelincik, güneşbalığı, hezaran, horoz, ıstakoz, inek, istavrit, istrongilos onun hikâyelerinde adı geçen hayvanlardan bazılarıdır.

Yazarın insanları hayvanlara olan davranışlarına göre yorumladığı zamanlar da olur. Örneğin Fındık isimli öyküsünde Fındık isimli av köpeğini şu sözlerle anlatır: “Büyük, kalın kuyruğunu oynatarak, kahverengi gözlerini kırparcasına yanınıza yaklaştığı zaman kafasını okşamazsınız şayanı hayret bir adamsınız, demektir. Bu kadar sevilmek ihtiyacıyla kendine yaklaşan bir hayvanı reddedebilmek için insanın ömründe hiç âşık olmaması, hiç sıkıntı çekmemesi, hiç kalp yumuşaklığı nedir bilmemesi lazım gelir. Böyle insan da olmaz diyebiliriz. Amma Fındık’ın yalnız bir dilim ekmek için değil şöyle bir okşanmak ihtiyacıyla önüne gelene sokulduğunu, birçok insanoğlunun da onu kovduğunu gözlerimizle gördüğümüze göre insanlar hakkındaki fikrimizi değiştiremeyiz.”[30]

Ve Sait Faik insanoğlunun kötülüğünü bir ‘dülger balığı’nın gözünden anlatmayı tercih eder. Çünkü Sait Faik’in en yakın dostlarıdır onlar. Zaten ‘yaşamak nedir?’ sorusuna Sait Faik şu cevabı vermiştir: “Balık tutmak, kahvede oturmak, yanımda çok sevdiğim köpeğim, insan tanımak, Beyoğlu’nda bir aşağı bir yukarı dolaşmak, arada içmek, hikâye yazmak, velhasıl hiçbir şeye bağlanmadan avâre gezmek bütün gün. İşte ben böyle hayattan zevk alırım, buna yaşamak derim.”

‘Yanımda çok sevdiğim köpeğim’ ifadesinin üzerinde durmakta fayda var. Çünkü yazarın hikâyelerinde köpeğin de sıklıkla yer aldığınızı görürüz. Yukarıda Sait Faik’in hikâyelerinde görünmeyen hayatına dair bilgiler bulunduğunu söylemiştik. ‘Havada Bulut’ isimli hikâyesi de bize kalırsa Sait Faik’in hayatına dair izler taşır. Şu satırlar oldukça mühimdir: “(…) Şairlerin yıldızlar, rüzgârlar, meçhul kadınlar, göller, uzak memleketler, iki bin metreden geçen bulutlar, muhacir kuşlarla; balıkçıların sandalları, oltaları, balıklarla konuştukları bir hakikat olduğu halde, bu adamın köpeğiyle konuşması memlekette müthiş bir dedikoduya sebep olmuştu. Ben kendi hesabıma, bu adamın aşk yüzünde bu hale geldiğine de inanmam. Bana kalırsa bu adamın tabiat dışı bir hali de yoktur ya!.. Ama, benim gibi hiç kimse düşünmüyor; ne yapabilirim? Hatta adamcağızın kendisi bile hafif kaçıklığına eminim… Benim fikrim şu: Bu adamın köpekle konuşması insanları sevdiği halde onlarla konuşmamasından, hatta nasıl diyeyim, insanlarla ruhi alışverişinde onlara çok düşkünlüğünden, insanları merak edip bir türlü öğrenememesinden… (…) Adamın asıl sırrını bize açan –söylemeden yapamayacağım- bir küçük köpektir. Zeki gözlü, buz gibi soğuk burunlu, tüyleri havalanan sarı bir köpek….”[31]

Burada köpekle konuşan bir adam vardır. Anlatıcının yorumuna göre bu adam yalnızdır, insanlarla iletişime geçemez ve teselliyi hayvanlarda arar. Bu durum birçok hikâyede görülür. Örneğin başka bir hikâyede anlatıcı şöyle der: “Köpekli adam okumasını bitirdi. Şunları anlattı: -Ben çok yalnız yaşıyordum.”[32]

Gördüğümüz üzere burada da ‘yalnızlık’a bir vurgu yapılmıştır.

Zaten genellikle Sait Faik’in hikâyelerindeki yalnız ve insanları sevemeyen kahramanların bir hayvanı vardır. Örneğin bir hikâyesinde anlatıcı, kahraman için şu yorumda bulunur: “Bu adam yaşamıyor ki… Köpeğinden başka kimsesi yok. Yalnız onunla konuşuyor, insanları sevmiyor.”[33]

Çünkü bu kahramanların –belki de Sait Faik demeliyim- tamamı için hayvanlar bir teselli aracıdır. Bunun içindir ki Sait Faik’te bir teselli aracı olan köpeklere çok rastlarız. ‘Öyle Bir Hikâye’de kahraman yine köpekle konuşan biridir. Ve aralarındaki diyaloğu şu sözlerle anlatır:  “Baktım, Zeyrek yokuşunun seddi dibinde uyumuş bir köpek. Yanında oturdum. Gözünü açtı. Böcül böcül baktı. Korka korka kafasını okşadım. Gözünü yumdu. Bir konferansta ben ona çektim. Dedim ki:

-Oğlum patlak göz. Ben insanoğlu. Sen hayvanoğlu. Bunlar milyonlarca sene evvel her ikimiz de kurttuk, solucandık, tek hücreli mahluktuk. Ondan evvel boşlukta bir tozduk. Sonra bak işte bu hale geldik. Bundan sonra belki böyle kalırız. Belki de değişiriz. Ama böyle kalmayalım. Siz de bedbahtsınız biz de.

(…)

Ne yapalım? Günün birinde dostluklardan, insanlardan ve hayvanlardan ve ağaçlardan ve kuşlardan ve çimenlerden yapılmış vazife hissiyle çarpan yüreklerle dolu bir âlemde yaşayacağımızı düşünelim. Bir ahlakımız olacak ki hiçbir kitap daha yazmadı. Bir ahlakımız, bugün yaptıklarımıza, yapacaklarımıza, düşündüklerimize, düşüneceklerimize hayretler içinde bakan bir ahlakımız. O zaman seninle daha uzun dostluklar ederiz patlak göz. O zaman hiç merak etme.”[34]

Sait Faik bazen de insanlara alışamama durumundan ötürü hayvanlara bağlandığından bahseder. Örneğin ‘İki Kişiye Bir Hikâye’sinde kahraman bir martı için şöyle söyler: “-Tuhaf, dedi, alışmışım şu topala. Onu etrafımda görmediğim günler bir şey kaybetmiş de ne olduğunu bir türlü bulamayan, durmadan da o şeyi arayan insana dönerim. İnsanlara alışamıyorum ama şu deniz kuşuna alışmışım.”[35]

Ya da hayatındaki her sesin, güzelliğin bir hayvandan geldiğine dair yorum yapar. Bu durumu da zaman zaman hikâyelerinde hissettirir: “Hişt, Hişt!.. Yolda kimsecikler yoktu. Bir evin damını, uzakta uçan bir iki kuşu, yaprakların arasından denizi gördüm. Yoluma devam ederken:

-Hişt hişt, dedi.

Dönüp bakmak istedim. Belki de çok istediğim için dönüp bakamadım. Olabilir. Gökten bir kuş hişt hişt ederek geçmiştir. Arkamdan yılan, tosbağa, bir kirpi geçmiştir. Bir böcek vardır belki hişt hişt diyen. (…) Yola indim. İstediği kadar hişt desin. İsterse sahici sulu bir dost olsun. İsterse kimseler olmasın, kendi kendime kulağıma hişt hişt diyen bir divane olayım, ben, aldırmayacağım. Belki bir kuştur. Belki bir tosbağadır. Belki de kirpidir. Belki de yakın denizden seslenen bir balık, bir canavardır. Karabataktır. Mihalaki kuşudur. (…) Nefes alır gibi ‘hişt’ dedim. Yine şüpheyle denize, şüpheyle göğe, şüpheyle bana baktı. -Kuşlar olmalı, dedim.”[36]

Bu örnekleri çoğaltmamız mümkündür.

Tüm bu anlatılanların neticesinde görülüyor ki Sait Faik’in görünmez hayatının içerisinde yer alan iki tesellisi vardır: Kelimeler ve Hayvanlar. Bu iki teselli; sahtelikler, adaletsizlikler karşısında direnen ‘yalnız’ bir ruhu, Sait Faik’i yalnız bırakmamış ve onu asla hayâl kırıklığına uğratmamışlardır.

 

 

 

KAYNAKÇA

  • Abdullah Uçman, Ahmet Hamdi Tanpınar / Edebiyat Dersleri, Dergâh Yay., İstanbul, 2014.
  • Ayfer Tunç, “Haritada Bir Nokta”: Ada, Anlatı, Varolmak”, Bir İnsanı Sevmek: Sait Faik, Ölümünün 50. Yılında Sait Faik Sempozyumu, Bilkent Üni., haz. Süha Oğuzertem, Alkım Yayınları, İstanbul, 2004.
  • David Le Breton, Acının Antropolojisi, Sel Yayınları, İstanbul, 2015.
  • E. M. Cioran, Ezeli Mağlup, Metis Yay., İstanbul, 2016.
  • Gaston Bachelard, Mekânın Poetikası, İthaki Yayınları, İstanbul, 2014.
  • Gaston Bachelard, Su ve Düşler, YKY, İstanbul, 2006.
  • Hakkı Süha Gezgin, Varlık Dergisi, Sayı 407,  Haziran, 1954.
  • İbrahim Kavaz, Sait Faik Abasıyanık, Şule Yayınları, İstanbul, 1999.
  • Liosa Vargas Mario Fuentes Carlos, Edebiyata Övgü, Notos Kitap, İstanbul, 2014.
  • Mario Vargas Liosa Carlos Fuentes, Edebiyata Övgü, Notos Kitap, İstanbul, 2014.
  • Nicholas Mazza, Şiir Terapi, Okuyanus Yayınevi, İstanbul, 2014.
  • Rainer Maria Rilke, Malte Laurids Brigge’nin Notları, Can Yayınları, İstanbul, 2012.
  • Sabri Esat Siyavuşgil, Sait Faik’i Anlamak (Ön Söz), Semaver-Kumpanya, İstanbul, 1965.
  • Sait Faik Abasıyanık, Alemdağ’da Var Bir Yılan’, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2014.
  • Sait Faik Abasıyanık, Havada Bulut, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2019.
  • Sait Faik Abasıyanık, Mahalle Kavgası, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2018.
  • Sait Faik Abasıyanık, Son Kuşlar, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2015.
  • Sait Faik Abasıyanık, Seçme Hikâyeler, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2018.
  • Samet Ağaoğlu, Sait Faik, Varlık Dergisi, Sayı 409,  Ağustos, 1954.

[1] İbrahim Kavaz, Sait Faik Abasıyanık, Şule Yayınları, İstanbul, 1999, s. 57.

[2] Hakkı Süha Gezgin, Varlık Dergisi, Sayı 407,  Haziran, 1954.

[3] Sabri Esat Siyavuşgil, Sait Faik’i Anlamak (Ön Söz), Semaver-Kumpanya, İstanbul, 1965, s. 8.

[4] İbrahim Kavaz, a.g.e., s. 57.

[5] a.g.e., s. 57

[6] Samet Ağaoğlu, Sait Faik, Varlık Dergisi, Sayı 409,  Ağustos, 1954, s. 6.

[7] David Le Breton, Acının Antropolojisi, Sel Yayınları, İstanbul, 2015, s.26.

[8] İbrahim Kavaz, a.g.e., s. 44.

[9] Gaston Bachelard, Su ve Düşler, YKY, İstanbul, 2006, s.130-149.

[10] Ayfer Tunç, “ „Haritada Bir Nokta‟: Ada, Anlatı, Varolmak”, Bir İnsanı Sevmek: Sait Faik, Ölümünün 50. Yılında Sait Faik Sempozyumu, Bilkent Üni., haz. Süha Oğuzertem, Alkım Yayınları, İstanbul, 2004, s.73-74.

[11] Gaston Bachelard, Mekânın Poetikası, İthaki Yayınları, İstanbul, 2014, s. 42.

[12] Samet Ağaoğlu, a.g.m., s. 18.

[13] İbrahim Kavaz, a.g.e., s. 62.

[14] Abdullah Uçman, Ahmet Hamdi Tanpınar / Edebiyat Dersleri, Dergâh Yayınları, İstanbul, 2014, s. 216.

[15] Sait Faik Abasıyanık, Alemdağ’da Var Bir Yılan’, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2014, s. 18.

[16] İbrahim Kavaz, a. g. e., s. 50.

[17] Abdullah Uçman, Ahmet Hamdi Tanpınar / Edebiyat Dersleri, Dergâh Yayınları, İstanbul, 2014, s. 216.

[18] Rainer Maria Rilke, Malte Laurids Brigge’nin Notları, Can Yayınları, İstanbul, 2012, s.11.

[19] Sait Faik Abasıyanık, Mahalle Kavgası, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2018, s. 31.

[20] Gaston Bachelard, Mekânın Poetikası, İthaki Yayınları, İstanbul, 2014, s. 25.

[21]Liosa Vargas Mario Fuentes Carlos, Edebiyata Övgü, Notos Kitap, İstanbul, 2014, s. 12.

[22] Nicholas Mazza, Şiir Terapi, Okuyanus Yayınevi, İstanbul, 2014, s. 32.

[23]Liosa Vargas Mario Fuentes Carlos, Edebiyata Övgü, Notos Kitap, İstanbul, 2014.

[24] Sait Faik Abasıyanık, Alemdağ’da Var Bir Yılan’, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2014, s. 41.

[25] Sait Faik Abasıyanık, a. g. e., s. 18.

[26] Sait Faik Abasıyanık, Son Kuşlar, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2015, s. 6-7.

[27] Sait Faik Abasıyanık, a. g. e., s. 114.

[28] Sait Faik Abasıyanık, a.g.e. , s. 73.

 

[29] E. M. Cioran, Ezeli Mağlup, Metis Yayınları, İstanbul, 2016, s. 15.

[30] Sait Faik Abasıyanık, Seçme Hikâyeler, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2018, s. 63.

[31] Sait Faik Abasıyanık, Havada Bulut, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2019, s. 5-6-7.

[32] Sait Faik Abasıyanık, a. g.e., s. 31.

[33] Sait Faik Abasıyanık, a. g.e., s. 9.

[34] Sait Faik Abasıyanık, Alemdağ’da Var Bir Yılan, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2014, s. 9.

[35] Sait Faik Abasıyanık, a. g. e., s. 50.

[36] Sait Faik Abasıyanık, a. g. e., s. 80-81.

Önceki Gönderi

Yunus Çinçin yazdı: Yıllanmış Dostlukların Romanı: Kuştimur Kahvehanesi

Sonraki Gönderi

Birgül Yangın Aslanoğlu yazdı: Dişlerimin Hikâyesi

İlgili Gönderi

ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI  BELGESEL OLDU
Haber

ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI BELGESEL OLDU

2 Aralık 2023
Dilvin Gerçek ile Edisyon Kitap etiketiyle okurla buluşan ikinci romanı “Son Sardunya” hakkında konuştuk.
Söyleşi

Dilvin Gerçek ile Edisyon Kitap etiketiyle okurla buluşan ikinci romanı “Son Sardunya” hakkında konuştuk.

1 Aralık 2023
Gökhan Yılmaz yazdı: Afrika Afrika Olalı Böyle Lale Görmedi
İnceleme

Jale Önder Darıcı yazdı: Afrika’nın Yapayalnız Lalesinin Kalbine Yol Alırken

1 Aralık 2023
Sonraki Gönderi
Birgül Yangın Aslanoğlu yazdı: Dişlerimin Hikâyesi

Birgül Yangın Aslanoğlu yazdı: Dişlerimin Hikâyesi

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trend
  • Yorumlar
  • Son
Seydali Önal yazdı: Günümüzün Karacaoğlan’ı: Heves Ali

Seydali Önal yazdı: Günümüzün Karacaoğlan’ı: Heves Ali

3 Eylül 2022
2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

24 Aralık 2020
Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

27 Eylül 2023
Yunus Çinçin yazdı: Seray Şahiner’in ilk adımı: Gelin Başı

Yunus Çinçin yazdı: Seray Şahiner’in ilk adımı: Gelin Başı

22 Mayıs 2023
Başak Canda yazdı: Acının Bedeni

Başak Canda yazdı: Acının Bedeni

25
Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

13
Didem Kazan Sol yazdı: Gölgesini Yitiren Kadın

Pınar Yalçın Önal yazdı: Gökyüzüm Nerede?

11
Aylin Karakaya yazdı: Çanta

Aylin Karakaya yazdı: Çanta

8
ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI  BELGESEL OLDU

ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI BELGESEL OLDU

2 Aralık 2023
Turgut Say çevirdi: Senin Gözlerinde

Turgut Say çevirdi: Senin Gözlerinde

1 Aralık 2023
Dilvin Gerçek ile Edisyon Kitap etiketiyle okurla buluşan ikinci romanı “Son Sardunya” hakkında konuştuk.

Dilvin Gerçek ile Edisyon Kitap etiketiyle okurla buluşan ikinci romanı “Son Sardunya” hakkında konuştuk.

1 Aralık 2023
Gökhan Yılmaz yazdı: Afrika Afrika Olalı Böyle Lale Görmedi

Jale Önder Darıcı yazdı: Afrika’nın Yapayalnız Lalesinin Kalbine Yol Alırken

1 Aralık 2023
Elemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi Çıktı
REKLAM
REKLAM

BUNLARI DA OKUYUN

ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI  BELGESEL OLDU

ÜNLÜ EDEBİYATÇI SAMİM KOCAGÖZ’ÜN HAYATI BELGESEL OLDU

2 Aralık 2023
Turgut Say çevirdi: Senin Gözlerinde

Turgut Say çevirdi: Senin Gözlerinde

1 Aralık 2023
Dilvin Gerçek ile Edisyon Kitap etiketiyle okurla buluşan ikinci romanı “Son Sardunya” hakkında konuştuk.

Dilvin Gerçek ile Edisyon Kitap etiketiyle okurla buluşan ikinci romanı “Son Sardunya” hakkında konuştuk.

1 Aralık 2023
Gökhan Yılmaz yazdı: Afrika Afrika Olalı Böyle Lale Görmedi

Jale Önder Darıcı yazdı: Afrika’nın Yapayalnız Lalesinin Kalbine Yol Alırken

1 Aralık 2023
Edebiyat Burada

Mevsimler birbiri ardına devrilip giderken çevremizde olan bitenin farkına varamadığımız sayısız an yaşadık. Şiir, öykü ve romanlar yazmaya devam etti inatla şair ve yazarlarımız. Yazmadan yaşama tutunmayı denedi kimisi. Dünya acıyı da sevinci de bal eyleyenlere imkânlar sunmayı sürdürdü... Devamını Oku

izmir escort adana escortescort bayan antalya escort gaziantep escort bursa escort bodrum escort ankara escort Escort girls in İstanbul

Kategoriler

  • Atlas
  • Çeviri
  • Dergiler
  • Genel
  • Haber
  • İnceleme
  • Kitaplar
  • Kültür Sanat
  • Müzik
  • Öykü
  • Popüler Kültür
  • Şiir
  • Sinema
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yazarlar
REKLAM
  • Reklam
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

© 2018 Edebiyat Burada

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Haber
  • Kitaplar
  • Dergiler
  • İnceleme
  • Söyleşi
  • Öykü
  • Popüler Kültür
    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
  • Kültür Sanat
  • Atlas
    • Şiir Atlası
  • Yazarlar

© 2018 Edebiyat Burada

Hesaba giriş

Parolanızı mı unuttunuz? Kaydol

Kaydolmak için formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekli Giriş

Şifrenizi yazın

Parolanızı değiştirmek için kullanıcı adınızı ya da e-posta adresinizi yazın

Giriş
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için Cookie kullanıyoruz. Cookie kullanılmasını tercih etmezseniz tarayıcınızın ayarlarından Cookie’leri silebilir ya da engelleyebilirsiniz. Gizlilik politikamızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.