Proust okumalarıma yardımcı olması amacıyla elime aldığım bu kitap, yeni yılın ilk kitabıydı ve ilk gününde bitirdim. Yazarı Lorenza Foschini. İtalyan gazeteci ve yazar. Kitabın çevirisini Eren Yücesan Ceydey yapmış. Kırmızı Kedi Yayınlarından çıkan kitap, 99 sayfa. Bir solukta okunan türden.
Kitapta, çok zengin biri olan ve bütün hayatı boyunca bir prens gibi şatolarda yaşayan Jasques Guerin’in edebi bir saplantıya dönüşen hikâyesi anlatılıyor. Tam bir Proust tutkunu olan Guerin, yirmi yaşından itibaren Proust’u okumaya başlamış.
18 Kasım 1922’de Marcel Proust öldüğünde, Doktor Robert Proust, ağabeyinin bütün elyazmalarına el koyar. Çok yoğun işlerine rağmen Kayıp Zamanın İzinde’nin geri kalan ciltlerini yayınlama işini görev edinir. Robert Proust, bu işe kendini öyle kaptırır ki Marcel Proust’un ölmeden önce yetkilendirdiği yayıncısını bile dinlemez. Robert Proust’un ölümünden sonra Marcel Proust’un elyazmaları, evrakları Robert’in eşine ve kızına kalır. Onlar da bu mirasa sahip çıkacakları yerde bunların bir kısmını yakarlar.Kurtulmaları gereken bir evrak yığını olarak gördükleri ve avluda yaktıkları bu hazine arasında “Kayıp Zamanın İzinde”nin yazıldığı defterler de vardır. İşte Jasques Guerin, Proust’un arkasında bıraktığı ve yakınları tarafından sahip çıkılmayan sayısız mektup, defter, müsvedde ve kişisel eşyasını toplamış ve Proust’un bu manevi mirasına tutku derecesinde sahip çıkmış. Topladığı bu değerli materyali elli yıl boyunca kimseye göstermemiş. 2000 yılında yüz yaşındayken hayatını kaybeden Guerin, ölümünden iki yıl önce bu servetini elinden çıkarmaya karar verir. Guerin’in Proust’la ilgili topladığı bu hazine, müzayede yoluyla dudak uçuklatan rakamlarla satışa çıkarılır. Guerin’in sahip çıktığı ve elli yıl boyunca kıskanç bir sevgili gibi kimselere göstermediği bu edebiyat hazinesinin günümüzde Paris’te Carnavalet Müzesi’nde sergilendiğini öğreniyoruz kitaptan. Kitaba adını veren Proust’un Paltosu da buradadır.
Marcel Proust, dünya edebiyatının temel taşlarından biri olan Kayıp Zamanın İzinde’yi dünyadan elini eteğini çekip kendini bir eve kapatarak yazmaya başladığında, hastalığı nedeniyle zamanının büyük bölümünü yatakta geçirmiştir. 3000 sayfalık bu şaheserin büyük bölümünü de yatakta uzanarak yazmıştır. Proust, astım hastası olduğundan kaloriferleri yaktırmaz, soğuktan korunmak için de sırtında bu ünlü palto vardır.
Proust’un yedi kitaptan oluşan “Kayıp Zamanın İzinde” romanının henüz ilk kitabını, Swanların Tarafını bitirdim. Bu yıl benim için Proust yılı olacak diyebilirim. Proust’u ve bu büyük eserini anlamama yardımcı olacak kitaplardan biriydi “Proust’un Paltosu”.
“Kayıp Zamanın İzinde” okumalarıma kılavuzluk edecek Mehmet Rifat’ın “Marcel Proust ya da Bir Roman Yaratmak” ve yine aynı yazarın “Ruhların İletişimi” ile Alain de Botton’un “Proust Yaşamınızı Nasıl Değiştirebilir?” kitaplarını okuduktan sonra Proust’un yaşamımı değiştirip değiştirmeyeceğini öğrenmiş olacağımı umuyorum.