Yakın zamanda Deli Dolu Yayınları’ndan çıkan Editör Ne İş Yapar adlı kitabı okumaya başladım. Yayım sürecinin tüm aşamalarından bahseden bu eser bitmeden Selahattin Özpalabıyıklar’ın İtalik Benim (yazı, yanıt, söyleşi, anı) eserini edindim. Özpalabıyıklar’ın Göndermeler adlı kitabı gibi İtalik Benim de Everest Yayınları’nın deneme serisinden çıktı. Eserde bir şef editörün hayatına birinci elden şahitlik ediyoruz. Editörün ne iş yaptığından fazlası bir hayat hikâyesi, editörlük ve hatta çevirmenlik tecrübeleri aslında karşımızda olan. Editör Ne İş Yapar’ı teorik anlamda okurken pratik olarak Selahattin Özpalabıyıklar’a dikkat kesilmek genç editör adayları için olumlu olabilir.
Selahattin Özpalabıyıklar, okuduğunuz birçok eserin çevirmenliğini yapmış, editörlüğünü üstlenmiş bir isim. Jorge Luis Borges, Anna Kavan, Emily Dickinson, William Blake çevirisini yaptığı isimlerden yalnızca bazıları. Yeni eseri İtalik Benim’de editörlüğünü yaptığı bazı eserlerin arka kapak yazılarına yer verilirken, editörün ne yaptığına dair yazı ve soruşturmalar da kitapta yer alıyor. Eserin arka kapak yazısının düzelti şeklinde yayınlanmış olması okurda bir tebessüm bırakıyor.
Kitap “İlk Adımlar” bölümüyle başlıyor. Yazarın izlenimlerini içeren küçük hikâye pasajlarıyla. Bu esnada bir editör olarak bir şef editör olan Selahattin Özpalabıyıklar tarafından tenkid yağmuruna tutulmaktan korkuyorum. İzlenimler dememe bakmayın. Tarihe tanıklık günlükleri olarak da okuyorum devam ettikçe bu metinleri. Yazar, Gramsci’nin Mektupları’ndan bahsederken fark ediyorum. Titiz bir çevirmen olduğunu görüyoruz eserde yazarın. Kendine karşı bir tenkidin de peşinde Selahattin Özpalabıyıklar. Geçmişten bugüne yol alarak ustalaşmış bir editörün kendi seyrine bakışının bir sonucu gibi de bu eser.
Edip Cansever’in Şairin Seyir Defteri adlı kitabından bahsediyor eserde. Cansever şiirine kuşbakışı olarak baktığı, onun şiirini masaya yatırdığı bir yazı bu. Kitabın en önemli yönü bence başka yazarları keşfetme yönünde okura bir yol açması. Bazen filmler bazen kitaplar söz konusu olan. Her biri bir başka çağrışım ülkesine götürüyor yazarı ve biz okurları. Disiplinlerarası bir okuma karşımıza çıkıyor böylece. Her an sevdiğiniz bir şaire rastlayabilirsiniz kitapta. Mesela benim için bu isimler şöyle: Vural Bahadır Bayrıl, Asaf Halet Çelebi.