Kahramanmaraş’ta yayın hayatını sürdüren iki aylık şiir ve edebiyat dergisi Sin Edebiyat’ın yeni sayısı yayımlandı. Bu sayıyla birlikte 4. yaşını kutlayan Sin Edebiyat, Türk Edebiyatına birçok yazar ve şairin ilk eserlerini kazandırırken, üzerinde az söz edilmiş konularla da okurlarını selamlamaya devam ediyor. Sin Edebiyat bu sayısında “Kaos, Düzen ve Entropi” başlığını konu aldı. Sayının kapağını Çekyalı çizer Daniel ŠPAČEK çizdi. Edebiyatın elinin uzandığı her konuya kulak kabartan Sin Edebiyat’ın bu sayısındaki röportaj konuğu Mavi Tuğba ATEŞ ile söyleşen akademisyen-yazar Emrah ÖZTÜRK olurken bu sayının konuğu ise Demet AKSU’nun sorularını cevaplayan Özcan YILMAZ oldu. Dosya yazılarında Veysel Karani TUR (Entropik İnsan Ya Da Varoluşa Dair), Murat KAÇER (Kozmos, Kaos, Entropi Ya Da), Kerem DOĞAN (Entropi/Kaos ve Düzen), Yaşar ERCAN (Dildeki Kaos ve Düzenin Arka Planı: Entropi) isimlerini görmek mümkün. Emre BİRHAN’ın yazdığı film eleştirisi bölümde ise Fahrenheit 451 var. Bu sayıda Jeremy Halvard PRYNNE (Çev. Muharrem YENİ), Oodgeroo NOONUCCAL (Çev. İbrahim ERCAN) ve Alexander POPE’tan (Çev. Hatice SOLAK) çeviri şiirler yer alırken çeşitli yazar ve şairlerden deneme, öykü ve şiirlerle derginin matbu hâli okurların ilgisine sunuldu. Derginin bu sayısında şu isimler kendine yer buldu:
Yazı: Veysel Karani TUR, Murat KAÇER, Kerem DOĞAN, Yaşar ERCAN.
Röportaj/Mülakat: Emrah ÖZTÜRK, Özcan YILMAZ.
Şiir: İbrahim GÖKBURUN, Pınar ÇAKMAKLI, Ziya AYDI, Nurdan BAYRAKDAR, Fikret YAZICIOĞLU, Batuhan ÇAĞLAYAN, Doğanay DAĞLAR, Veysel Karani TUR, Emre TEKNECİ, Onur Tuna BOZBEY, Rıdvan YILDIZ, Fuat EREN, Ali KARAN.
Çeviri Şiir: Oodgeroo NOONUCCAL, Jeremy Halvard PRYNNE, Alexander POPE.
Öykü: Mavi Tuğba ATEŞ, Himmet ÇOKAL, Utku ŞAHİN.
Grafik-Tasarım: İbrahim ERCAN.
Kapak Çizim: Daniel ŠPAČEK.
İç çizimler: M. Halid GAMZE.
Sunuş Yazısından
“Etkin bir şekilde kaos yaratmak için biraz düzen gerekir.”
Başlangıç, Dan Brown
Herhangi bir şeyden rahatsız olanların aklına ilk gelen şey itiraz etmektir. Hayatının her anından memnun kimselerden herhangi bir itiraz göremeyiz. İtiraz, biraz rahatsız bir kelime olduğundan eylemcisini de rahatsız eder. Rahatsız olan kimse hem sorun hem de çözüm sahibidir (en azından çözümü arzulamalıdır). Bu denklem uzar gider, sonuç olarak ortaya konan şey hatırlanır. Bizim de bu düzendeki kaosumuzun adı da budur; rahatsız olmak.
Edebiyat dergilerinin okul görevi gördüğüne inanarak her sayımızda farklı bir tecrübeyi okurlarımızla birlikte yaşıyoruz. Her sayıda kendimizi yeni bir okuma hareketinin içerisinde buluyor, öğrenmenin heyecanıyla düşüncelerimizi harmanlayıp yazılarımızı kağıda aktarmaya çalışıyoruz. Cemil Meriç’in ifade ettiği gibi “tefekkürün hür kalesi” olan dergiler okundukça çoğalırken maruz bırakıldığımız kolektif yalnızlıkları da azaltmada güçlü bir silah olarak masamızda duruyor. Biz bu silahı sadece düşünsel faaliyetlerimizde kendimizi ifade etmek için kullanmayı tercih ediyoruz. Kaotik bir kültürün içinden gelen herkesin de aynı görüşte olacağını ümit ediyoruz. Yeni sayımızın içeriğine değinecek olursak; bu sayımızda “entropi” kavramını edebiyat ekseninde anlatmaya çalıştık. Bu sayıyla birlikte dördüncü yaşımızı kutluyoruz. Sin Edebiyat’ın kurulmasından bu yana onlarca yazar ve şair okurla buluştu. Bunların içerisinde bize göre en özelleri ilk kez bir süreli yayında yazısı yayımlanan genç dostlarımızdı ki bu bizim yaptığımız işe daha sıkı sarılıp, işimize daha çok saygı duymamıza vesile oldu. Yazılan her yeni metnin, yazarına ve okuruna kazanım olduğunu düşünürsek; Türk Edebiyatı’nın gelişmesinde, ilerlemesinde, zenginleşmesinde bu tür kazanımların payının da azımsanamayacak kadar büyük olduğunu vurgulamamız gerekir.
Heyecanımızı paylaşan herkese sevgiler.