Sincan İstasyonu’nun Temmuz-Ağustos 2022 tarihli ŞİİR ÖZEL SAYISI’nın kapağında genç bir şairin, Devrim Horlu’nun fotoğrafı var. Geçen yıl yine bu aylarda ilki yayımlanmış olan “Şiir Özel Sayısı” okurla ve edebiyat çevrelerince ilgiyle karşılanmıştı. “Yaz şiire yakışır” diyerek yineledik bunu. Bu sayıda şiirleriyle yer almış olan şairler şunlar:
Turgay Kantürk * Devrim Horlu * Mustafa Köz * Altay Öktem * Eduard Mörike *Bülent Güldal * Onur Demir * Yaşar Bedri * Bahtiyar Kaymak * Durmuş Taşdemir * Figen Şentürk * Hayati Baki * Aytekin Karaçoban * Yılmaz Arslan * Turgay Değirmenci * Kusey Tangüler * Hasan Yenigül * Oğuz Kayra * Fahrettin Koyuncu * Fatih Erdem Kavak * Mehmet İş * Melih Elhan * Esra Ünal Sağlık * Zeynep Kurada * Yener Çetin * Metin Fındıkçı * Erdoğan Kul * İlhan Kemal * Hilal Özdemir * Duran Aydın * Lüsan Bıçakçı * Tolga Özen * Ümit Yıldırım * Turgut Baygın * Yusuf Alper * Ferhat Nitin * Güler Kalem.
Dergide yazılarıyla yer almış dört isim görülüyor: Atilla Birkiye, Ferruh Tunç, Metin Turan, Örsan Gürkan. Atilla Birkiye, “Sürgünlük Zor Zanaat” başlıklı yazısında Pablo Neruda ile Nâzım Hikmet’in “sürgünlük ve mapusluğu “zor zanaat”ta buluşturduğunun üstünde duruyor.
Metin Turan, poetik özellik taşıyan kısacık yazısının başlığını “Avurtları Camkırıklarıyla Dolu Bir Çocuk” başlığını koymuş. “Büyük kente, serhad bir şehrin uzağın en uzağından gelmiş bir çocuktum” cümlesiyle başlayan yazı, “avurtlarımı kanatmayan dil, şiir oldu” diye bitiyor.
Ferruh Tunç’tan alıntılanan “Genç Şaire Mektup” bu sayıya yakışıyor doğrusu.
Örsan Gürkan ise “Şiirimizde Ötekiler” başlıklı yazısıyla, şair Enis Akın’ın yayımlamakta olduğu Natama dergisine ve yayın politikasına değinmiş oluyor.
Dergide şiirler arasına serpiştirilmiş “Şiir Üstüne” başlıklı alıntılar bu sayıya farklı bir zenginlik katmış görünüyor. Behçet Necatigil’den Ahmet Ada’ya, Melih Cevdet Anday’dan Altay Öktem’e, Ülkü Tamer’den Betül Tarıman’a, Edip Cansever’den Ahöet Güntan’a, Mallerme’den Nilay Özer’e uzanan şair/şiir tanımlamaları…
Bir Sincan İstasyonu klasiği haline gelmiş olan son sayfa bildiğiniz gibi “Gözkalem” adını taşıyor ve bu sayıda da renkliliğini koruyor.