rolex replica watches hosts the culture of dreams .

Edebiyat Burada
  • KANALDAN
    • Okuryazar
    • Yazanlar Arasında
    • Saklama Kabı
    • ÇeviriYorum
    • Sesinden
    • Canlı Yayın Tekrarları
    • Vitrindekiler
    • İlk Kitap
    • Okurun Gözünden
    • Bir Yazar Bir Kitap
    • Radyo Edebiyat
    • Edebiyat Akademi
    • Misafir
    • Valizimdeki Kitaplar
    • Balkan Edebiyatı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Reklam
  • Haber
    DUYGU ASENA ROMAN ÖDÜLÜ IRMAK ZİLELİ’NİN

    Duygu Asena Roman Ödülü Sahibini Buldu

    15. ULUSLARARASI SANAT GÜNLERİ 12-15 HAZİRAN TARİHLERİNDE TRABZON’DA YAPILACAK!

    15. ULUSLARARASI SANAT GÜNLERİ 12-15 HAZİRAN TARİHLERİNDE TRABZON’DA YAPILACAK!

    Uluslararası festival Sakarya’da 24’üncü kez ‘şiirle’ ruha dokunacak

    Uluslararası festival Sakarya’da 24’üncü kez ‘şiirle’ ruha dokunacak

    Ölümünün 71. yılında Sait Faik’e Yeni Bir Bakış

    Ölümünün 71. yılında Sait Faik’e Yeni Bir Bakış

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    Duygu Asena Roman Ödülü adayları belli oldu

    Duygu Asena Roman Ödülü adayları belli oldu

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

    Oğuz Tansel Edebiyat Ödülleri‘nin 2025 yılı için başvuru süreci başladı.

    Oğuz Tansel Edebiyat Ödülleri‘nin 2025 yılı için başvuru süreci başladı.

  • Kitaplar
    Can Eseler yazdı: Schadenfreude: Bazen Bize Sunulan Şerbet Başkalarını Ekşitir

    Can Eseler yazdı: Schadenfreude: Bazen Bize Sunulan Şerbet Başkalarını Ekşitir

    Yunus Çinçin yazdı: Geride Kalanlara Dair

    Yunus Çinçin yazdı: Geride Kalanlara Dair

    Ölümünün 71. yılında Sait Faik’e Yeni Bir Bakış

    Ölümünün 71. yılında Sait Faik’e Yeni Bir Bakış

    Harun Eytemiş yazdı: Bir Korkunun Anatomisi: Yaşar Kemal’in “Tek Kanatlı Bir Kuş”u Üzerine

    Harun Eytemiş yazdı: Bir Korkunun Anatomisi: Yaşar Kemal’in “Tek Kanatlı Bir Kuş”u Üzerine

    Deniz Poyraz yazdı: Travmanın Sesi, Sözcüklerin Tedavisi

    Deniz Poyraz yazdı: Travmanın Sesi, Sözcüklerin Tedavisi

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Yeni Kitap: Bizler Yarının Türkleriyiz

    Yeni Kitap: Bizler Yarının Türkleriyiz

    Başak Açır yazdı: Ben hem romanın hem de gerçeğin yalancısıyım! 

    Başak Açır yazdı: Ben hem romanın hem de gerçeğin yalancısıyım! 

    Gamze Güller, sevgi dolu bu iki kardeşin yürek ısıtan hikâyesini içten bir dille anlatıyor

    Gamze Güller, sevgi dolu bu iki kardeşin yürek ısıtan hikâyesini içten bir dille anlatıyor

  • Dergiler
    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

     Öykü Gazetesi’nin Haziran Sayısı Yayınlandı.

     Öykü Gazetesi’nin Haziran Sayısı Yayınlandı.

    Varlık dergisinin Haziran 2025 sayısı çıktı

    Varlık dergisinin Haziran 2025 sayısı çıktı

    Birnokta dergisi Mayıs 2025’te 280. kez okurla buluştu.

    Birnokta dergisi Mayıs 2025’te 280. kez okurla buluştu.

    Mavi Yeşil Dergisinin 153. Sayısı Çıktı

    Mavi Yeşil Dergisinin 153. Sayısı Çıktı

    Muhit Mayıs Sayısıyla Raflarda

    Muhit Mayıs Sayısıyla Raflarda

    ŞEHİR DERGİSİ 172. SAYISIYLA OKUR KARŞISINDA

    ŞEHİR DERGİSİ 172. SAYISIYLA OKUR KARŞISINDA

  • İnceleme
    Can Eseler yazdı: Schadenfreude: Bazen Bize Sunulan Şerbet Başkalarını Ekşitir

    Can Eseler yazdı: Schadenfreude: Bazen Bize Sunulan Şerbet Başkalarını Ekşitir

    Yunus Çinçin yazdı: Geride Kalanlara Dair

    Yunus Çinçin yazdı: Geride Kalanlara Dair

    Harun Eytemiş yazdı: Bir Korkunun Anatomisi: Yaşar Kemal’in “Tek Kanatlı Bir Kuş”u Üzerine

    Harun Eytemiş yazdı: Bir Korkunun Anatomisi: Yaşar Kemal’in “Tek Kanatlı Bir Kuş”u Üzerine

    Deniz Poyraz yazdı: Travmanın Sesi, Sözcüklerin Tedavisi

    Deniz Poyraz yazdı: Travmanın Sesi, Sözcüklerin Tedavisi

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Başak Açır yazdı: Ben hem romanın hem de gerçeğin yalancısıyım! 

    Başak Açır yazdı: Ben hem romanın hem de gerçeğin yalancısıyım! 

    Fatma Nuran Avcı yazdı: Tutsaklık Özgürlüktür

    Fatma Nuran Avcı yazdı: Tutsaklık Özgürlüktür

    Akın Ersöz yazdı: ÜZEYİR KARAHASANOĞLU KİTAPLARI

    Akın Ersöz yazdı: ÜZEYİR KARAHASANOĞLU KİTAPLARI

    Arzu Alkan Ateş yazdı: Ben Murtaza / Göçmüş İnsan Hikâyeleri

    Arzu Alkan Ateş yazdı: Ben Murtaza / Göçmüş İnsan Hikâyeleri

  • Söyleşi
    Buket Arbatlı ile Çilem Dilber Söyleşti

    Buket Arbatlı ile Çilem Dilber Söyleşti

    Ayşe Görkem Kozanoğlu ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ayşe Görkem Kozanoğlu ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Suat Hayri Küçük ile Bento’nun Tuhaf Huyları üzerine…

    Suat Hayri Küçük ile Bento’nun Tuhaf Huyları üzerine…

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    BERNA OLGAÇ İLE ŞAFAK GÜÇLÜ SÖYLEŞTİ

    BERNA OLGAÇ İLE ŞAFAK GÜÇLÜ SÖYLEŞTİ

    Hüseyin Karagöz ile Kilitli Hatıralar Kitabı Üzerine Söyleştik

    Hüseyin Karagöz ile Kilitli Hatıralar Kitabı Üzerine Söyleştik

    SERVET ÜSTÜN AKBABA İLE “O YABANIL SESSİZLİKTE” KİTABI ÜZERİNE  FARUK BAL SÖYLEŞTİ

    SERVET ÜSTÜN AKBABA İLE “O YABANIL SESSİZLİKTE” KİTABI ÜZERİNE  FARUK BAL SÖYLEŞTİ

    FATİH TÜRKER İLE SON KİTABI TÜPLÜ TELEVİZYON KIRILINCA ÜZERİNE

    FATİH TÜRKER İLE SON KİTABI TÜPLÜ TELEVİZYON KIRILINCA ÜZERİNE

    Yavuz Özdem’le yeni şiir kitabı “Evden Çıkıp Yürüdüm” üzerine konuştuk.

    Yavuz Özdem’le yeni şiir kitabı “Evden Çıkıp Yürüdüm” üzerine konuştuk.

  • Öykü
    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

    Ayça Erkol yazdı: Agnes Booth, Amerika’nın Drama Kraliçesi

    Ayça Erkol yazdı: Agnes Booth, Amerika’nın Drama Kraliçesi

  • Popüler Kültür
    DUYGU ASENA ROMAN ÖDÜLÜ IRMAK ZİLELİ’NİN

    Duygu Asena Roman Ödülü Sahibini Buldu

    15. ULUSLARARASI SANAT GÜNLERİ 12-15 HAZİRAN TARİHLERİNDE TRABZON’DA YAPILACAK!

    15. ULUSLARARASI SANAT GÜNLERİ 12-15 HAZİRAN TARİHLERİNDE TRABZON’DA YAPILACAK!

    Uluslararası festival Sakarya’da 24’üncü kez ‘şiirle’ ruha dokunacak

    Uluslararası festival Sakarya’da 24’üncü kez ‘şiirle’ ruha dokunacak

    Duygu Asena Roman Ödülü adayları belli oldu

    Duygu Asena Roman Ödülü adayları belli oldu

    Arzu Alkan Ateş yazdı: Ben Murtaza / Göçmüş İnsan Hikâyeleri

    Arzu Alkan Ateş yazdı: Ben Murtaza / Göçmüş İnsan Hikâyeleri

    Avrupa’nın seçkin filmleri 22 – 25 Mayıs’ta Trabzon’da izleyiciyle buluşuyor

    Avrupa’nın seçkin filmleri 22 – 25 Mayıs’ta Trabzon’da izleyiciyle buluşuyor

    Ertuğrul Aydın yazdı: Cemal Süreya’nın Bir Şiiri Üzerine Psikanalik Çözümleme

    Ertuğrul Aydın yazdı: Cemal Süreya’nın Bir Şiiri Üzerine Psikanalik Çözümleme

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Mustafa Kadir Atasoy yazdı: Edebiyatın İnşa Halleri

    Mustafa Kadir Atasoy yazdı: Edebiyatın İnşa Halleri

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Cenaze Şarkısı

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Cenaze Şarkısı

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Televizyon
    • Tiyatro
    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Elçin Sevgi Suçin yazdı: bavul almanya şiirler ve kalbimin kırmızı incisi

    Elçin Sevgi Suçin yazdı: bavul almanya şiirler ve kalbimin kırmızı incisi

    Serkan Türk yazdı: Geçen Kış

    Serkan Türk yazdı: Geçen Kış

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
  • Haber
    DUYGU ASENA ROMAN ÖDÜLÜ IRMAK ZİLELİ’NİN

    Duygu Asena Roman Ödülü Sahibini Buldu

    15. ULUSLARARASI SANAT GÜNLERİ 12-15 HAZİRAN TARİHLERİNDE TRABZON’DA YAPILACAK!

    15. ULUSLARARASI SANAT GÜNLERİ 12-15 HAZİRAN TARİHLERİNDE TRABZON’DA YAPILACAK!

    Uluslararası festival Sakarya’da 24’üncü kez ‘şiirle’ ruha dokunacak

    Uluslararası festival Sakarya’da 24’üncü kez ‘şiirle’ ruha dokunacak

    Ölümünün 71. yılında Sait Faik’e Yeni Bir Bakış

    Ölümünün 71. yılında Sait Faik’e Yeni Bir Bakış

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    Duygu Asena Roman Ödülü adayları belli oldu

    Duygu Asena Roman Ödülü adayları belli oldu

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

    Oğuz Tansel Edebiyat Ödülleri‘nin 2025 yılı için başvuru süreci başladı.

    Oğuz Tansel Edebiyat Ödülleri‘nin 2025 yılı için başvuru süreci başladı.

  • Kitaplar
    Can Eseler yazdı: Schadenfreude: Bazen Bize Sunulan Şerbet Başkalarını Ekşitir

    Can Eseler yazdı: Schadenfreude: Bazen Bize Sunulan Şerbet Başkalarını Ekşitir

    Yunus Çinçin yazdı: Geride Kalanlara Dair

    Yunus Çinçin yazdı: Geride Kalanlara Dair

    Ölümünün 71. yılında Sait Faik’e Yeni Bir Bakış

    Ölümünün 71. yılında Sait Faik’e Yeni Bir Bakış

    Harun Eytemiş yazdı: Bir Korkunun Anatomisi: Yaşar Kemal’in “Tek Kanatlı Bir Kuş”u Üzerine

    Harun Eytemiş yazdı: Bir Korkunun Anatomisi: Yaşar Kemal’in “Tek Kanatlı Bir Kuş”u Üzerine

    Deniz Poyraz yazdı: Travmanın Sesi, Sözcüklerin Tedavisi

    Deniz Poyraz yazdı: Travmanın Sesi, Sözcüklerin Tedavisi

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Yeni Kitap: Bizler Yarının Türkleriyiz

    Yeni Kitap: Bizler Yarının Türkleriyiz

    Başak Açır yazdı: Ben hem romanın hem de gerçeğin yalancısıyım! 

    Başak Açır yazdı: Ben hem romanın hem de gerçeğin yalancısıyım! 

    Gamze Güller, sevgi dolu bu iki kardeşin yürek ısıtan hikâyesini içten bir dille anlatıyor

    Gamze Güller, sevgi dolu bu iki kardeşin yürek ısıtan hikâyesini içten bir dille anlatıyor

  • Dergiler
    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    Altıyediʼnin 22. sayısı yayımlandı

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    ROKET’İN ALTINCI SAYISI ÇIKTI

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

    Hece Öykü Dergisi 129.Sayısı (Haziran-Temmuz 2025) Yayımlandı. 

     Öykü Gazetesi’nin Haziran Sayısı Yayınlandı.

     Öykü Gazetesi’nin Haziran Sayısı Yayınlandı.

    Varlık dergisinin Haziran 2025 sayısı çıktı

    Varlık dergisinin Haziran 2025 sayısı çıktı

    Birnokta dergisi Mayıs 2025’te 280. kez okurla buluştu.

    Birnokta dergisi Mayıs 2025’te 280. kez okurla buluştu.

    Mavi Yeşil Dergisinin 153. Sayısı Çıktı

    Mavi Yeşil Dergisinin 153. Sayısı Çıktı

    Muhit Mayıs Sayısıyla Raflarda

    Muhit Mayıs Sayısıyla Raflarda

    ŞEHİR DERGİSİ 172. SAYISIYLA OKUR KARŞISINDA

    ŞEHİR DERGİSİ 172. SAYISIYLA OKUR KARŞISINDA

  • İnceleme
    Can Eseler yazdı: Schadenfreude: Bazen Bize Sunulan Şerbet Başkalarını Ekşitir

    Can Eseler yazdı: Schadenfreude: Bazen Bize Sunulan Şerbet Başkalarını Ekşitir

    Yunus Çinçin yazdı: Geride Kalanlara Dair

    Yunus Çinçin yazdı: Geride Kalanlara Dair

    Harun Eytemiş yazdı: Bir Korkunun Anatomisi: Yaşar Kemal’in “Tek Kanatlı Bir Kuş”u Üzerine

    Harun Eytemiş yazdı: Bir Korkunun Anatomisi: Yaşar Kemal’in “Tek Kanatlı Bir Kuş”u Üzerine

    Deniz Poyraz yazdı: Travmanın Sesi, Sözcüklerin Tedavisi

    Deniz Poyraz yazdı: Travmanın Sesi, Sözcüklerin Tedavisi

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Melih Yıldız yazdı: Yaşar Seyman Sayesinde Altındağ’ın Hüznüne ve Coşkusuna Ortak Oldum

    Başak Açır yazdı: Ben hem romanın hem de gerçeğin yalancısıyım! 

    Başak Açır yazdı: Ben hem romanın hem de gerçeğin yalancısıyım! 

    Fatma Nuran Avcı yazdı: Tutsaklık Özgürlüktür

    Fatma Nuran Avcı yazdı: Tutsaklık Özgürlüktür

    Akın Ersöz yazdı: ÜZEYİR KARAHASANOĞLU KİTAPLARI

    Akın Ersöz yazdı: ÜZEYİR KARAHASANOĞLU KİTAPLARI

    Arzu Alkan Ateş yazdı: Ben Murtaza / Göçmüş İnsan Hikâyeleri

    Arzu Alkan Ateş yazdı: Ben Murtaza / Göçmüş İnsan Hikâyeleri

  • Söyleşi
    Buket Arbatlı ile Çilem Dilber Söyleşti

    Buket Arbatlı ile Çilem Dilber Söyleşti

    Ayşe Görkem Kozanoğlu ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Ayşe Görkem Kozanoğlu ile Onur Köybaşı Söyleşti

    Suat Hayri Küçük ile Bento’nun Tuhaf Huyları üzerine…

    Suat Hayri Küçük ile Bento’nun Tuhaf Huyları üzerine…

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    BERNA OLGAÇ İLE ŞAFAK GÜÇLÜ SÖYLEŞTİ

    BERNA OLGAÇ İLE ŞAFAK GÜÇLÜ SÖYLEŞTİ

    Hüseyin Karagöz ile Kilitli Hatıralar Kitabı Üzerine Söyleştik

    Hüseyin Karagöz ile Kilitli Hatıralar Kitabı Üzerine Söyleştik

    SERVET ÜSTÜN AKBABA İLE “O YABANIL SESSİZLİKTE” KİTABI ÜZERİNE  FARUK BAL SÖYLEŞTİ

    SERVET ÜSTÜN AKBABA İLE “O YABANIL SESSİZLİKTE” KİTABI ÜZERİNE  FARUK BAL SÖYLEŞTİ

    FATİH TÜRKER İLE SON KİTABI TÜPLÜ TELEVİZYON KIRILINCA ÜZERİNE

    FATİH TÜRKER İLE SON KİTABI TÜPLÜ TELEVİZYON KIRILINCA ÜZERİNE

    Yavuz Özdem’le yeni şiir kitabı “Evden Çıkıp Yürüdüm” üzerine konuştuk.

    Yavuz Özdem’le yeni şiir kitabı “Evden Çıkıp Yürüdüm” üzerine konuştuk.

  • Öykü
    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Serkan Türk yazdı: Gömlek

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Burak Uzun yazdı: BEN BİR OKURDUR

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Türkan Büyükköse yazdı: Asansör

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Elif Saydam yazdı: Sessiz Sonat

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Feriha Ece Uyar yazdı: Yansıma

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Elmira Duru Börü yazdı: Ahker(Ateşli Kül)

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Aziz Erdoğan yazdı: Unutulmuş Anılar Kulesi

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

    Mertcan Karacan yazdı: Yakup

    Ayça Erkol yazdı: Agnes Booth, Amerika’nın Drama Kraliçesi

    Ayça Erkol yazdı: Agnes Booth, Amerika’nın Drama Kraliçesi

  • Popüler Kültür
    DUYGU ASENA ROMAN ÖDÜLÜ IRMAK ZİLELİ’NİN

    Duygu Asena Roman Ödülü Sahibini Buldu

    15. ULUSLARARASI SANAT GÜNLERİ 12-15 HAZİRAN TARİHLERİNDE TRABZON’DA YAPILACAK!

    15. ULUSLARARASI SANAT GÜNLERİ 12-15 HAZİRAN TARİHLERİNDE TRABZON’DA YAPILACAK!

    Uluslararası festival Sakarya’da 24’üncü kez ‘şiirle’ ruha dokunacak

    Uluslararası festival Sakarya’da 24’üncü kez ‘şiirle’ ruha dokunacak

    Duygu Asena Roman Ödülü adayları belli oldu

    Duygu Asena Roman Ödülü adayları belli oldu

    Arzu Alkan Ateş yazdı: Ben Murtaza / Göçmüş İnsan Hikâyeleri

    Arzu Alkan Ateş yazdı: Ben Murtaza / Göçmüş İnsan Hikâyeleri

    Avrupa’nın seçkin filmleri 22 – 25 Mayıs’ta Trabzon’da izleyiciyle buluşuyor

    Avrupa’nın seçkin filmleri 22 – 25 Mayıs’ta Trabzon’da izleyiciyle buluşuyor

    Ertuğrul Aydın yazdı: Cemal Süreya’nın Bir Şiiri Üzerine Psikanalik Çözümleme

    Ertuğrul Aydın yazdı: Cemal Süreya’nın Bir Şiiri Üzerine Psikanalik Çözümleme

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Nalân Tuntaş’la Yeni Romanı “Zümrüt” Üzerine Söyleşi

    Mustafa Kadir Atasoy yazdı: Edebiyatın İnşa Halleri

    Mustafa Kadir Atasoy yazdı: Edebiyatın İnşa Halleri

    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Bir akşamüstü yürüyüşe çıktım da

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

    KAREN VAN DYCK’TEN ŞİİRLER

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Cenaze Şarkısı

    Mustafa Kadir Atasoy çevirdi: Cenaze Şarkısı

  • Kültür Sanat
    • Tümü
    • Müzik
    • Sinema
    • Televizyon
    • Tiyatro
    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    Bihter bu kez tiyatro sahnesinde!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    İlyas Salman yıllar sonra başrolde: ’Oy’una Geldik’ 21 Şubat’ta vizyonda!

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Ertuğrul Aydın yazdı: İyi Saatlerde Olan Yazarın Beyazperdeye Düşen Gölgesi

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    Harun Eytemis yazdı: Bir Halk Kahramanı Keşanlı Ali

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    SGM 2024 yılına birbirinden heyecan verici etkinliklerle veda ediyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Türk Korku Sineması Kitaplığı Genişliyor

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Ahmet Özbek yazdı: rüya sözcükleri: DÜŞÜNCEYLE BULUŞAN KARELER

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Yunus Alıcı yazdı: Zamanın Esareti-Kadının Feraset ve Cesareti Odağında ‘Dokuz Beş Müzikali’

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

    Başak Canda yazdı: “Kimse Dur Demedi”, Zira Herkes Suçluydu

  • Atlas
    • Tümü
    • Şiir
    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Kadriye Cesur çevirdi: BOJANA APOSTOLOVA’NIN ŞİİRİ BİR BAŞIMA VE TOPLUCA/ САМА И ОБЩА

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Igor Guzun yazdı: Nine

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Turgut Say çevirdi: Savrulan Gazel

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Çiğdem Sezer yazdı: Kalbimin Kuzey Kapısı’nı Aralamak

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Melek Deniz Özdemir çevirdi: UZUN BIYIKLI KAHİNLER

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Gökçenur Ç.çevirdi: Üç Şiiriyle Lousie Glück

    Elçin Sevgi Suçin yazdı: bavul almanya şiirler ve kalbimin kırmızı incisi

    Elçin Sevgi Suçin yazdı: bavul almanya şiirler ve kalbimin kırmızı incisi

    Serkan Türk yazdı: Geçen Kış

    Serkan Türk yazdı: Geçen Kış

    • Şiir Atlası
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Edebiyat Burada
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

Soner Demirbaş yazdı: Dil ve Göstergebilim

Soner Demirbaş Yazar: Soner Demirbaş
Kategori: Genel   Tahmini okuma süresi: 15 dk, 17 sn
0
0
Facebook'ta PaylaşTweetleWhatsApp'tan Gönder

DİL ve GÖSTERGEBİLİM[1]

1.Parşömen kâğıtlar okunduğunda, kıvrıktırlar; şiirin ve

2. kadavranın içi açılmamıştır, insan insanın hiç.

Ece Ayhan, Şiir ve Kadavra

 

Roland Barthes diğer tüm yapıtlarında olduğu gibi Göstergebilimsel Serüven adlı yapıtında da 20. yüzyılda dilbilimdeki gelişmelerin birçoğunda fikirleriyle temel hazırlamış ve yapısalcılık ile göstergebilim alanında adını duyurmuş olan İsviçreli dilbilimci Ferdinand de Saussure’e (26 Kasım 1857 – 22 Şubat 1913) sık sık başvurur. Öyle ki “Saussure’ün terimleri arasında gösterilen ve gösteren göstergenin oluşturucularıdır.” (Barthes, 2012: s.44). Buradan, göstergenin bir gösteren ile bir gösterilenden kurulu olduğu sonucuna varabiliriz. Gösterenler düzlemi anlatım düzlemini, gösterilenler düzlemiyse içerik düzlemini oluşturur.” “Gösterilen, göstergeyi kullananın bundan anladığı “şey”dir.” (Barthes, 2012: s. 47-50) de diyebiliriz.

“Göstergebilim, dilyetisinin, dilyetilerinin bilimi olarak, kendi dilyetisini bir veri, bir saydamlık, bir araç, kısacası bir üstdil olarak kabul edemez. Psikanalizin edinimleri açısından güçlü olarak, içinde bulunup konuştuğu yer hakkında kendi kendini sorgular; bu sorgulama olmadan da her çeşit bilim ve her çeşit ideolojik eleştiri yetersiz kalır.” (Barthes, 2012: s. 18). Jacques Lacan (2019: s.25) yapıtında “Gösteren nedir?” diye sorar ve “Gösteren -sadece Saussure’cü olmayan, geçmişi Stoacılara kadar uzanan ve onlardan Aziz Augustinus’un eserlerine de yansıyan bir dilbilim geleneğinin ayinlerinde öne çıkarıldığı gösteren- topolojik olarak yapılandırılmalıdır. Nitekim gösteren öncelikle, gösterilen etkisine sahip olandır.” der. “Gösteren/gösterilen ayrımı düzeyinde, gösterilen ile vazgeçilemez üçüncü öğe işlevi gören şey, yani gönderge arasındaki ilişkiyi niteleyen, gösterilenin göndergeyi ıskalamasıdır. Ayarlayıcı işlemez.” (Lacan, 2019: s. 27) der. Jacques Lacan’a göre (Lacan, 2019: s. 37) gösteren, dilbilim tarafından işin içine sokulmuş bir boyuttur ve dilbilim söze bir ayrışma sokar, gösteren ile gösterilen arasındaki ayrım da o sayede kurulur.

“Gösterge kendini tekrarlayan bir şeydir. Tekrar olmadan gösterge de olmaz,” (Barthes,  2017a: s.  283). Tüm bu söylenenlerden hareketle göstergebilimin esasen dile bağımlı olduğunu ve de bütün dillerin içinde dilyetisi olduğunu söyleyebiliriz. “Aynı sokakta otururken bile farklı dünyalarda yaşayabilmemizin sebebi dildir.” (Eagleton, 2019c: s. 75). Dili kendine temel alan edebiyatın ortamının da tamamen dilden oluştuğu ve kullanılan her sözcüğün önceden milyarlarca kez kullanıldığı da düşünülürse “Göstergelerimizi sürekli dönüştürdüğümüz doğru.” dur  (Eagleton, 2019a: s. 193). Sonuç olarak “Bir dili anlamak, bir yaşam biçimini anlamaktır.” (Eagleton, 2019a: s. 201) denilebilir ki “Dil ve kültür bir halkın ruhsal biyografisinin özünü damıtır..” (Eagleton, 2019c: s. 78) aynı zamanda. “Bu sürekli eksik kalan etre-pour-soi (kendisi-için-varlık), bir gösterenden diğerine mekik dokur ama kendini bu gösterenlerin hiçbiriyle tam manasıyla dile getiremez.” (Eagleton, 2012: s. 292). “çünkü bir gösteren, hep kastettiğimizden daha fazlasını gösterir.” (Eagleton, 2012: s. 339). Jean Paul Sartre’ın (2018: s. 17)  yapıtında varolanı açığa çıkaran görünmelerin ne içerinin ne de dışarının olduğunu; hepsinin eşdeğer olduğunu ve hepsinin de başka görünmelere gönderdiğini ve hiçbirinin ayrıcalıklı olmadığına tanık oluruz. “Şeylerin kendilerini profiller halinde -yani sadece görünmeler aracılığıyla- verdikleri doğrudur. Ve her görünmenin başka görünmelere gönderme yaptığı da doğrudur.” (Sartre, 2018: s. 35). Sartre’a göre “..dilin, bize şeyler‘e ilişkin bir hiçlik (“hiçbir şey”) ile insan varlıklarına ilişkin bir hiçlik (“hiç kimse”) sunması çarpıcıdır.” (Sartre, 2018: s. 59).

“Hiçbir metin tam anlamıyla “kendisini içeriğine uydurmaz”, göstergelerini bunlardan farklı olan bir gösterilene eşitleyemez.” (Eagleton, 2018: s. 90). “her üretim tarzı kendine ait bir göstergebilim gerektirir, evrensel bir “kültürel” söylemle şişirilemeyecek bir göstergebilim.” (Eagleton, 2018: s. 192).

Roland Barthes’in genel kanaati “her şeyin dil olduğu, hiçbir şeyin dilden kaçamadığı, dilin toplumu bütünüyle katettiği, bütün topluma nüfuz ettiği yönünde. Sonuç olarak belirli bir anlamda her şey kültüreldir ve kültürdışılığı deneyimlemek imkânsızdır.” (Barthes, 2017b: s. 136). Öyle ki “Tüm insanlar erken doğar, rahimden çıktıklarında kendi başlarına hayatta kalamazlar ve bakım sistemleri olarak kültür hemen üstlerine düşmezse kısa sürede ölürler.” (Eagleton, 2019c: s. 47). Terry Eagleton trajedinin tıpkı psikanaliz gibi, bize gerçeğin bir anlamda imkânsız ama yine de arzulanmaya değer olduğunu hatırlattığını söylerken Roland Barthes’ın da gerçekçi sanata dair buna benzer bir şey söylediğini hatırlatır ve: “Gerçek karşısında duyulan arzu, aslında imkânsız bir şey için duyulan arzudur çünkü dünyayı kelimelere sarıp sarmalayamayız; ama bir yandan da bu, dünyayı döndüren şeydir. Bu olmasa her şey sessizliğe gömülürdü.” (Eagleton, 2019b: s. 293) ifadeleriyle kelimelerin yine dünya-evren kuruculuğuna işaret eder.

Biz burada neyi deniyoruz? diye sorulacak olursa, Thedor W. Adorno’nun yöntemli bir yöntemsizlik olarak tanımladığı ‘deneme’yi denediğimizi; deneme yöntemiyle “göstergebilim ve tıp”a yaklaşmaya çalıştığımızı söyleyebiliriz. “deneme her an kendi kendisi üzerine düşünmek zorundadır.” (Adorno, 2018: s. 38). Çalışmamızın sonuna doğru değinileceği üzere, benzer bir şekilde, Terry Eagleton’ın “Bir şiir bahsettiği şeylerin bizzat kendilerini oluşturur. Bu anlamda her şiir kendi üzerine geri kıvrılır.” (Eagleton, 2015a: s.109) cümlesiyle karşılaşırız. Yani “Kendisi de esas itibarıyle dil olan deneme,”, “yöntemli bir yöntemsizliktir deneme.” (Adorno, 2018: s. 25-26). Çünkü “Düşünce tek yönde ilerlemez, uğrakları bir halıdaki gibi iç içe örülmüştür.” (Adorno, 2018: s.  26).

Konumuz “götergebilim” ve “tıp” arasındaki bağıntı üzerinden yol almak olsa da biz edebiyatla-dille uğraşanlar “mümkün olduğu kadar çok metafor kullanmak zorundayız, zira metafor gösterene erişme yollarından biridir;” (Barthes, 2017b: 96).

Metaforda[2] bir gösterge bir şekilde benzediği başka bir göstergenin yerine konur: “ihtiras” “alev” haline gelir. Metonimide[3] ise bir gösterge, bir diğerini çağrıştırır: “Kanat”, bir parçası olduğu için “uçak”ı çağrıştırırken, “uçak” da fiziksel iç içeliği sayesinde “gökyüzü”nü çağrıştırır. (Eagleton, 2014: s. 111). “Metafor dilimizde karşılığını eğretileme olarak bulmuştur.” (Demirbaş, 2019: s. 13).

Her gösteren dizgesine (sözcükler), gösterilenler düzleminde (anlamlar), bir uygulamalar ve teknikler bütününün denk düştüğünü söyleyebiliriz. “Bu gösterilen bütünleri dizge tüketicilerinin (bir başka deyişle “okurlar”ın) değişik bilgileri (“kültür” ayrımlarına göre) olmasını içerir. Aynı kesitin (ya da büyük okuma biriminin) bireylere göre değişik biçimlerde çözümlenip kavranması, ama yine de belli bir “dil”e bağlanması böyle açıklanır. Aynı bireyde birçok sözlük ve bundan ötürü de birçok gösterilen bütünü bir arada bulunabilir: Bunlar her bireyde değişik “derinlik”te okumalara olanak sağlar.” (Barthes, 2012: s. 53). Dolayısıyla “Okumayı, iyi okumayı öğrenmenin olumlu bir yanı var, Yapısal analizi alışıldık metin analizinden ayıran şey, yapısal analizin bir metne hükmeden tüm kodları ve bunların dönüşümlerini ararken metinleri tekrar yazmaya olanak vermesidir.” (Barthes, 2017b: s. 91).

“Bilindiği gibi dilbilim tümce boyutunda kalır: İlgilenebileceğini düşündüğü sonuncu birimdir bu. Gerçekten de, bir dizi değil de bir düzen olan tümcenin, kendisini oluşturan sözcüklerin toplamına indirgenmesine ve hatta böylece özgün bir birim oluşturmasına karşılık, bir sözce, kendisini oluşturan tümcelerin art arda dizilmesinden başka bir şey değildir.” (Barthes, 2012: s. 103). Peki, sözcükleri kullanarak ve göstergeler aracılığıyla anlam arayışında öteki ile ilişki kurduğumuzda iktidar alanına ne derece dahil oluruz? Michel Foucault Hermenötiğin Kökeni (hermenötik=yorumbilim) adlı yapıtında “söze dökmenin kendi içinde yorumlayıcı bir işleve sahip olduğunu görebiliriz.” (Foucault, 2017: s. 79) der. Tıp bilimindeki bir hastalığı söze dökmenin de iktidar ile nasıl bir ilişkisi bulunur? İktidarın iki insan arasındaki bir ilişki olduğuna; ilişkiler bütünü olduğuna işaret eden Michel Foucault hasta ile hekim arasında söze dökülen ilişkinin de bir iktidar ilişkisi olduğunu düşünmemize kapı aralar.

Roland Barthes Görüntünün Retoriği, Sanat ve Müzik adlı yapıtında sesbirimin tek başına hiçbir şey olmadığını; ancak bir sözcüğün içinde yer alırsa anlama katılabildiğini; sözcüğün kendisinin de tümce içerisinde yer alması gerektiğini vurgular. Dolayısıyla “(her sözcük bütün bir biçimde, bilerek, kültürle donatılmış olarak doğar)” (Barthes, 2017a: s. 159). Bu da bize kurulan-yapılan cümlenin, kendisini oluşturan sözcüklerin toplamından daha çok şey anlattığını-çağrıştırdığını gösterir. “Dilin eksistensiyal-ontolojik temelini söz oluşturur. Söz anlaşılabilirliğin dile gelişidir.” (Heidegger, 2011: s. 169-170) ve kendini-kendinde-gösteren bir fenomendir de aynı zamanda (Heidegger, 2011: s. 31).

“Dasein, sözle kendini ifade etmekte ve dille dile getirmektedir. Dünya-içinde-varolma hep kendini dile getirmektedir. Dünya-içinde karşılaşılan varolanlarla birlikte var olduğu için Dasein, hep ilgilendiklerine söz yönelterek ve onlar hakkında söz ederek kendini dile getirmektedir.” (Heidegger, 2011: s. 430-431). Yazı-dil aracılığıyla insanların, demokrasiye, tarihe, edebiyata ve felsefeye, kısacası akla ulaşabileceklerini söyleyen Florance Dupont “olayı yeniden oluşturarak elde edilen edimbilimsel anlam olan sözcelemle bir metin olarak ele alınan sözcenin çözümlenmesiyle elde edilen anlambilimsel anlamı birbirlerinden ayırmak gerekir.” (Dupont, 2001: s. 15) der. Bu noktada gösteren ile gösterilen bizleri karşılar. “Tüm kuramsal kavrayış dilin önceden oluşturduğu bu dünyadan yola çıkar; bilim insanı, tarihçi, hatta filozof ancak dilin kendisine sunduğu halleriyle nesnelerine razı olmak durumundadır.” (Cassirer, 2018: s. 38).

Ses olmadan dil olmayacağına göre her dil’in de bir ritmi vardır. “Ritim olmadan hiçbir dil olmaz: Göstergenin temelinde bir gidiş-geliş vardır, bu, işaretlenmiş ve işaretlenmemiş olanın gidiş-gelişidir ve adına paradigma denir.” (Barthes, 2017a: s. 224). “Gösterenin mi gösterileni yoksa gösterilenin mi göstereni ürettiği konusu kuşkusuz kayda değer olsa da” (Eagleton, 2015b: s. 29) “Dil bizi duyumlarımızın hapishanesinden bağımsızlaştırır ve etrafımızdaki dünyayı kendimizle birlikte taşımanın tamamen sıkıntısız bir yolu haline gelir.” (Eagleton, 2015b: s. 104). “Dil, yalnızca iletişim ve bilgi iletimi amaçlı işaretler sistemi olmadığı ölçüde, düşünce, dil temeline bağlıdır. Gerçek dilin olduğu yerde, tayin edilecek şey, tayin etme davranışı öncesinde bilinmez. Daha çok, konuşulanın kendisinin ilk olarak bizim dünya içinde olmamızın dilin esas yapılanması vasıtasıyla ifade edildiği, bizim dünyayla dilsel ilişkilerimizdir.” (Bauman, 2017: s. 226). Bu noktada sözcükler mi hastalığı işaret eder, yoksa hastalık mı sözcükleri üretir? düşünülmeli!

Jacques Lacan bilinçdışı, tekrarlama, aktarım ve dürtü kavramlarını açımladığı Psikanalizin Dört Temel Kavramı adlı yapıtında “gösteren, bir öznenin bir başka gösteren için ifade ettiği şeydir.” (Lacan, 2017: s. 219) der ve “bilinçdışının dilden oluştuğunu söyledim” ifadesini kullanır (Lacan, 2017: s. 208). Dolayısıyla her “Metnin bilinçdışı vardır, çünkü bir dil veya özne gibi, o da edimsel sözceleri nedeniyle, bazen bu edimleri aşan ya da bozan anlam ağlarına yakalanıverir ve bunları asla tümüyle kontrol edemez.” (Eagleton, 2019b: s. 149-150). Bu noktada “Öteki, özneden çıkıp mevcut hale gelebilen ne varsa hepsine hükmeden gösterenler zincirinin yer aldığı mahaldir, öznenin içinde görünür hale gelmesi gereken o canlı varlığın alanıdır.” (Lacan, 2017: s. 216).

“İnsanın arzusu Ötekinin arzusudur. Eğer insan kendi arzusunu ancak Ötekinin arzusu seviyesinde, Ötekinin arzusu olarak tanıyabiliyorsa, o zaman orada, adeta öznenin kendi yitip gidişine engel olan bir şey yok mudur?” (Lacan, 2017: s. 249). “Lacan’cı ifadeyle kültür belirli bir ötekinin ortaya çıktığı, “Öteki”ye ait olandır.” (Eagleton, 2019c: s. 79). Terry Eagleton (2019c: s. 121), başka bir kültürle karşılaştığımızda kendi içimizdeki yadsınamaz ötekilikle yüzleşerek bu ötekilerin bizimle akrabalığını tanırken kendi eylemlerimize de yeni bir gözle baktığımı söyler. Yine bir başka çalışmasında Terry Eagleton (2012: s. 154), Lacan’ın özne ile ilgili yorumu hatırlatarak, öznenin Öteki’nin isteğini gereğince anlayıp anlamadığından emin olamazsa -çünkü o isteğin, ikiyizlü gösterenden geçerek dolayımlanmak zorunda olduğuna vurgu yaparak- yasak bir sınıra karşı sürekli tökezleme tehlikesi altında, kendi ötesine geçerek, kendini hiçliğe sevk ederek korkuyla ilerleyeceğini söyler. Böylesi bir bakış açısıyla-yaklaşımla bir hastalığı daha iyi tanımlayabilir ve de hastaya yaklaşabilir miyiz?

“Bir dil olarak yapılanmış bilinçdışı, hem özel hem de örnek olabilecek türden bir dinlemenin, psikanalizin dinlemesinin nesnesidir.” (Barthes, 2017a: s. 224). “benim öne sürmüş olduğum Bilinçdışı dil gibi yapılanmıştır” (Lacan, 2017: s. 26). “Bilinçdışında sözün özne üzerindeki etkilerine bakılmalıdır.” “Bilinçdışı, sözün bir özne üzerindeki etkilerinin toplamıdır, bunun meydana geldiği seviyede, özne gösterenin etkileriyle kendini oluşturur.” (Lacan, 2017: s. 134). Lacan ile Barthes’in benzer cümleleri kullanması tesadüfî değildir. Bu cümleler bizi Sigmund Freud’un “Unutmayalım ki duyulan şeylerin anlamlılığı genellikle daha sonra ortaya çıkar.” sözüne teyeller. (Freud, 1970: 62 – Akt. Barthes, 2017a: s. 228).

“Kuşkusuz, bir şairin kişiliğini belirlemek için yapılan psikolojik araştırmalarda psikanaliz yöntemlerine ilgi gösterilebilir; böylece bir şairin yaşamı boyunca katlanmak zorunda kaldığı zorlamalar (özellikle de baskılar) hesap edilebilir ama şiir edimi, birden ortaya çıkan hayal, varlığın hayalgücü içinde yanıp tutuşması, bu tür soruşturmalarla ele geçirilemez.”. “bir şiir okuru, adı çoğu zaman yanlış anlaşılan bir öğretiye, yani fenomolojiye yapılan çağrıyı anlamayabilir. Oysa şiir okurundan, hayalin kendine has gerçekliğini yakalaması istenmektedir. Bunu yapabilmek için poetik hayale sistematik biçimde bağlanmak gerekir.” (Bachelard, 2018: s. 9-10).

“Ressam yapıtının bittiğini nasıl bilir? Bir sanat yapıtının ölçüsü sona ermesinde (oluşturduğu bitmiş üründe) değildir artık, sergilediği çalışmadadır (okurunu içine taşımak istediği üretimdedir): Yapıtın yaratım (ve okuma) süreci boyunca, sonu dönüşür. Bir sanat yapıtı, tıpkı tedavi gibi, son bulmaz: Her iki durumda da, bir sonuç elde etmekten çok bir sorunu, yani bir konuyu (çıkış noktasının içinde hapsolduğu ereklikten kurtulma) değiştirmek söz konusudur.” (Barthes, 2017a: s. 209).

” ‘Anlam’ kelimesi muhtemelen, bütün olarak dilde, anlamı bulunması en güç kelimedir. ‘Anlamak’ ne anlama gelir? Bana göre bu soruya verilebilecek yegane mümkün cevap, ‘anlama’nın, herhangi bir türden veriyi başka bir dile tercüme edebilme becerisi anlamına geldiğidir.” (Lévi-Strauss, 2018: s. 31). “Ad ve özün birbiriyle zorunlu ve içsel bir ilişki taşıdıklarını, adın nesneyi göstermekle kalmayıp aslında onun özü olduğunu, gerçek nesnenin adda bil kuvve içerildiğini ifade eden yaklaşım tam da mit üreten bilincin kendisinin asli varsayımlarından biridir. Felsefi ve bilimsel mitoloji de bu varsayımı kabul eder görünür.” (Cassirer, 2018, s. 9). “Requicho Adın bittiği yerde, yani içte (bedenin içini, her türlü gerçeklikten uzak, yalnızca doktorlar adlandırabilir -bu beden yalnızca içidir) başladığını keşfeder.” (Barthes, 2017a: s. 209).

Ivan Illich (1995: s. 22), sağlık hizmetinde tıbbın etkisini değerlendirecek yetkinliği kazanmaları için tıp dışındaki kişiler için yazdığı kitabında modern klinik hizmetinin hastalıkları tedavi etmesinin doğal olduğunu; ama tıbbın, bireylerin ve toplumun sağlığına verdiği zararın çok daha önemli olduğunu söyler. Ivan Illich’e göre “Modern tıbbın kıskacındaki hasta, tıbbın habis tekniklerinin kıskacındaki bir insan türü örneğinden başka bir şey değildir.”. “Tıp, sosyal bir durum olarak daima hastalık yaratır.”. Tıp, hastalıkları ararken iki şey yapar: Yeni hastalıklar “keşfeder” ve bu hastalıkları tek tek bireylere yükler.” (Illich, 1995: s. 31-40-68). Jean Baudrillard’a göre de “normal bir gelişme sürecine boyun eğerek yaşayan bir bilim giderek nesnesinden uzaklaşmak ve sonunda ondan vazgeçmek durumundadır.” (Baudrillard, 2016: s.22). Bu bağlamda da “hepimiz, üzerlerinde sürekli testler yapılan ve son aşamada her bir akıl (rasyonal) yoluyla açıklanabilecek refleks davranışlar sergileyen birer deney hayvanı sayılırız.” (Baudrillard, 2016: s. 172). Ona göre sistemin var olduğunu kanıtlayabilmesi için de göstergelerin sürekli olarak yenilenmesi gerekmektedir. “Az gelişmiş” kitlelerde tıbbın sihirli bir biçimde kullanılmasını sağlayanın da aynı olduğuna işaret eden Baudrillard “Bütün bunlar bir araya getirilip arkaik ve irrasyonel bir zihniyete bağlandıklarında rasyonel tıbbın açtığı yaralara (bilinçaltından) “bilmeden” ancak (görünür olana karşı) bilinçli bir şekilde karşı koyan, üstelik işi çığırından çıkartacak olaya yön değiştirten saldırgan bir uygulama biçimini görmek mümkündür.” (Baudrillard, 2019: s. 41) diyerek kullanım değerine karşı gösterge/değer’e vurgu yapar. “Çünkü artık denetlenemeyen bir ilaç tüketimi aynı düşünceyi sağlık olayına da şırıngalamıştır. Sonuç büyük bir pratiktik. Tıbbın toplumsal amaç ve ereklerinin ayağını kaydıran korkunç bir bakım ve ilaç tüketimi tırmanışı başlamıştır. İçinde bulunduğumuz durumda tıbbı yok edebilecek daha iyi bir yol biliyor musunuz? Bundan böyle hekimler ne yaptıklarının ve ne olduklarının farkında olmadıkları gibi, güdümlediklerini sandıkları bir sırada güdümlendiklerinin farkında bile değillerdir.” (Baudrillard, 2019: s. 43-44).

“Kültür, çocuk doğduğunda annenin ya da babanın ya da her ikisinin ağlayıp ağlamayacağına karar verir.” (Illich, 1995: s. 95). Tam da burada kelime, dil ve anlam devreye girer. Burada dilin kültür düzeyinde kendini yeniden üretmesine vurgu olarak; “En genel düzeyde ‘kültür’ için doğru olan -yani kültürün asla, insanların birtakım yalıtılmış anlarda, eskazâ içinde yaşadığı bir form değil, ister istemez kendi süreklilik türlerini bulan, geçmişe ve şimdiye dair bir ayıklanma ve örgütlenme olduğu- farklı düzeylerde kültürel sürecin birçok öğesi için de doğrudur. Bu anlamda form doğası gereği yeniden üretilebilirdir; bu, form olarak onun zorunlu tanımıdır. İşaretler ve konvansiyonlar (anlaşmalar) doğası gereği yeniden üreticidirler, yoksa anlamlarını kaybederler. Bunun gibi bir dil, ya da herhangi bir sözsüz iletişim sistemi veya dili, sadece yeniden üretme gücünde olduğu sürece, o güç ölçüsünde varolur.” (Williams, 1993: s. 200-201) diyebiliriz.

Terry Eagleton “Anti-tıp” olarak adlandırdığım, “anti-psikiyatri”nin bir hicvini yazdım Slant’ta. Hastalığın özgürleştirici etkileri hakkındaydı.” (Eagleton, 2019b: s. 77-78) diyerek yukarıdaki tespitlerimizi desteklercesine konuya biraz da hicivsel yaklaşımda bulunur. “Öte yandan, tıp da güzelliğe derin bir uzam (altderi, üstderi) kazandırılmasına, kadınların güzelliğin çiçeklenmelerinin köklerin beslenmesine bağlı oldukları bir tür filizlendirici çevrimin ürünü olduklarına inandırılmalarına olanak sağlar.” (Barthes, 2018: s. 87). Reklamlar-kelimeler vs. kullanılarak yapılan “Sonsuzluk arzusu, estetik cerrahiden daha belirgin bir burjuva kurgusudur.” (Eagleton,  2019b: s. 294) diyebiliriz.

Ağrının tarihiyle uğraşan kişinin karşılaştığı sorulardan biri de “dil”dir. Dillerin çoğunda, doktorların bu amaçla devraldıkları terimler üzüntüyü, hüznü, kederi, utancı ve suçluluk duygusunu da kapsar. Bir diğer sorun ise ağrının istisna oluşturan aksiolojik[4] ve epistemolojik[5] statüsüdür. “Başkası “benim ağrım”ı benim anlattığım gibi anlayamaz, aynı başağrısını çekmesi gerekir, ama bu da olanaksızdır; çünkü o başka bir insandır.” (Illich, 1995: s. 97). Burada Arthur Rimbaud’nun on altı buçuk yaşında “Kâhin’in Mektupları” (Rimbaud, 2020: s. 9, 19)  adıyla bilinen iki mektubunda “Ben bir başkasıdır” sözünü anımsamakla yetinelim ve dile yüklediği anlamı düşünelim. “gerçek ötekinin aslında insanın bizzat kendisi olduğuna dair psikanalitik kavrayışa da ihtiyacı vardır.” (Eagleton, 2019b: s. 111). “Her görüntü çok anlamlıdır ve gösterenlerinin altında sabit olmayan bir gösterilenler dizisi barındırır.” (Barthes, 2017a: s. 29). “Kendimi ancak başkası aracılığıyla tanıyabilirim, bu da benim olan “id” karşısında başkası konumunda olmam demektir.” (Sartre, 2018: s. 98). Buradan, “Kendi varlığını temellendirmek için, kendine mesafeli varolmak gerekir…” (Sartre, 2018: s. 133) sonucuna varabiliriz. “Dil, başkası-için-bedenimizin belli başlı yapılarını bize -boş yere-  açınlamak suretiyle (oysa ki varedilen beden anlatılamazdır) bizi başkası üzerindeki sözümona misyonumuzdan bütünüyle kurtulmaya yönlendirir. Kendimizi başkasının gözleriyle görmeye razı oluruz; bunun anlamı, varlığımızı dilin açınlamalarıyla öğrenmeye kalkışmamızdır.” (Sartre, 2018: s. 436).

“Edebiyatın önemli addedilmesinin bir nedeni, modernitenin parçalanmışlığı ve bölünmüşlüğü nedeniyle fiilen kendimizi kopuk gördüğümüz başka hayatlarla metin dolayımıyla erişmemize izin verdiği düşüncesidir. Kendini ötekinin yerine koyup onları bir anlamda temellük edip aşarak onların konumunu sahiplenebilme becerisidir.” (Eagleton, 2019b: s. 145). Yine Eagleton’a göre bir başınalığımızı bilmek için, ben’i başkalarına bağlayan bir gösterge sistemine sahip olmamız gerekir (Eagleton, 2012: s. 98).

Michel Foucault edebiyat eserinin fikirlerle değil, güzellikle değil, duygularla değil sadece dille –demek ki bir gösterge sistemiyle- yapıldığının keşfedilmesinin paradoksal biçimde çok yeni olduğunu söyler ve edebiyatın toplumda, kültürde ayrı ayrı katmanlarda sunulan göstergelerin dikey bir biçimde yeniden biçimlendirilmesinden başka bir şey olmadığını; yani, edebiyatın sessizlikten yola çıkılarak oluşturulamayacağını, edebiyatın bir sessizliğin dile-getirilemezi olmadığını, edebiyatın söylenemez ve hiç söylenemeyecek olanın akıtılması olmadığını imlerken edebiyatın ancak konuşmaktan vazgeçmediğimiz sürece, göstergeleri dolaşıma sokmaktan vazgeçmediğimiz sürece var olduğunu dile getirir. Çünkü (edebiyatın) etrafında hep göstergeler vardır, o konuştuğu için edebiyatçı gibi bir şey konuşabilir ona göre. (Foucault, 2016: s. 90)

“Semiyoloji (Fr. semiologie) sözcüğü, insan bilimlerindeki anlamıyla, Saussure tarafından Cours de linguistique generale (Genel Bilim Dersleri) adlı yapıtında göstergelerin genel bilimi olarak önerildi: Sausure tarafından önerilen, o tarihten sonra da başka bilim adamları tarafından geliştirilen semiyoloji uluslararası bilimsel toplantıların konusu olmaya başlayınca, semiyoloji sözcüğü de ciddi olarak incelendi ve yerine “semiyotik” (Fr. semiotique) sözcüğünün kullanılması önerildi. Littre (Ünlü Fransız sözlükçüsü Emile Littre (1801-1881) Ç.N. ), kendi açısından “semiyoloji”nin tıp terimi olduğunu yazar (bu konuda şunu belirtmeliyim ki, “semiyoloji” [Fr. semeiologie] terimi de kimi hekimler tarafından bazen kullanılmaktadır ama dildeki geleneksel ilkelere uygunluk açısından bu bir hatadır çünkü ei çiftseslisi Fransızca’da her zaman i ile belirtilir; bu nedenle “semeiyoloji” değil de “semiyoloji” demek gerekir). Ona göre, semiyoloji, hastalık belirtilerini (göstergelerini) inceleyen tıp dalıdır.” (Barthes, 2012: s. 218-219).

“Kuşkusuz, genel göstergebilim (Fr. semiologie generale) ile tıp göstergebilimi (Fr. semiologie madicale) arasında yalnızca sözcük benzerliği değil, aynı zamanda dizgisel uygunluklar, dizge ve yapı uygunlukları vardır. Bu çalışmanın amacı; genel göstergebilim ile tıp göstergebilimi arasındaki, yalnızca sözcük benzerliği değil, dizgisel uygunluklara, dizge ve yapı uygunluklarına dikkat çekmek; göstergelerden oluşan genel görünümün okunması eylemidir. “gösterge (Fr. signe) kavramı çevresinde, sözcüğün son derece geniş anlamıyla, ideolojik içermeler açısından da bir benzerlik söz konusudur. Bu son nokta, Kliniğin Doğuşu (Naissance de la clinique) adlı kitabında tıp göstergesinden söz eden Michel Foucault tarafından da ele alınmıştır.” (Barthes, 2012: s. 219). Sözcüğün geniş anlamıyla ideolojik içermelerine yaklaşabilmek için “ideolojinin bireylerin gerçek varoluş koşullarıyla aralarındaki hayali ilişkileri temsiline” de bakmak gerekir (Althusser, 1994: s. 51).

“Focault’nun da belirttiği gibi, ayrıca yeni yayımlanmış sayılan tıp sözlüğünün de doğruladığı biçimiyle semptomlar ile gösterenleri birbirinden ayırt etmek ve karşılaştırmak yerinde bir davranış olacaktır. Nedir semptom, göstergebilimsel açıdan? Foucault’ya göre, hastalığın ortaya çıktığı biçimdir.”. “semptom”dan eğretilemeli olarak söz ettiğimizde, aslında ona bir anlam kavramı yüklemiş oluruz.”. “Tıp göstergesi, az sonra sözünü edeceğimiz bazı işlemler aracılığıyla bir gösterilene iletir kuşkusuz; işte bu özelliğiyle de bir gösterge olarak kabul edilir. Ortada bir gösterilen vardır ya da, her ne olursa olsun, birçok gösterge için bir gösterilenin varlığı ilke olarak ileri sürülebilir. Göstergeden ya da göstergelerden hareket edilerek ortaya çıkan adı konmamış hastalıktır. Bir yanda keşfedilmeyi ve adlandırılmayı bekleyen gizli bir yüz vardır ve bu kabaca hastalığın kendisidir; öbür yandaysa yapılandırılmayı, yorumlanmayı, dizimsel açıdan düzenlenmeyi, vb. bekleyen dışa vurulmuş, özdekleşmiş, belki de birçok gösterene ayrılmış bir yüz söz konusudur.” (Barthes, 2012: s. 220-221-222).

“Gösterge, semptoma karşıt olarak, kavranabilen şeylerin arasında yer alır. Tıp göstergesi, semptomdan göstergeye geçerken, zamana egemen olmayı, hastalığa süre olarak egemen olmayı gerektirir. Bu noktada, doğrudan doğruya Hippokrates tıbbının ilkesiyle karşılaşırız. Tıp göstergesi, üç işlev taşır: Buna göre, anamnestiktir, daha önce ne olduğunu söyler; pronostiktir, ilerde ne olacağını söyler; ve diyagnostiktir, içinde bulunulan anda neyin oluştuğunu söyler.”. “Denilebilir ki, bir tümcede, sözdizim, zamana egemen olma gücüdür -burada yalnızca gerçek olanın zamanı değil, tümceye ilişkin zaman söz konusudur. Semptom eğer gösterenin tözüne denk düşüyorsa, gösterge de kabaca gösterenin biçimine aittir ya da her ne olursa olsun gösterenin biçimini içerir. Semptom ve gösterge kavramları konusunda söyleyeceklerim işte bu kadar.”. “Dizge, göstergenin karşılıklı bağıntılar alanıdır, dizisellik (paradigmatik) ve dizimsel (sentagmatik)” (Barthes, 2012: s. 222).

“Tıp biliminde de, göstergelerin, kuşkusuz bazı bağlamlarda, bir öğenin varlığına/yokluğuna indirgenerek sınıflandırılabileceğini düşünebilir miyiz? diye sorar Roland Barthes. Tıptaki diziselliği paradigmayı çözebilmek için sorulması gereken bir sorudur bu. Tıpta göstergeyi, eğer bir özelliğin eksikliği ya da yokluğuyla belirtmek istiyorsak, bu durumda, söz konusu göstergenin bir anlam belirtmek için, kendi yerine gereksinimi vardır, yani bedensel bir uzama gereksinimi vardır. Dilin düzeneğinden ayrıldığı nokta işte budur, çünkü dilde böyle bir şey söz konusu değildir: Dilde, sesbilimin inceleme konusu olan ses, kendisinden bağımsız olan bir özdek üstünde yer almaz.” (Barthes, 2012: s. 223).  Çalışmamızın başında da söylendiği üzere Terry Eagleton’ın “Bir şiir bahsettiği şeylerin bizzat kendilerini oluşturur. Bu anlamda her şiir kendi üzerine geri kıvrılır.” (Eagleton, 2015a: s. 109) cümlesiyle açıklayabiliriz bunu.

“Dizimsellik, dilbilimin, sözdizim (sentaks) adını taşıyan en gelişmiş, üzerinde en çok çalışılmış bölümüdür.”. “Tıp açısından katışıksız göstergeler var mıdır? sorusunu da sorabiliriz bu noktada. “Yani bir gösterileni belirtmede, adlandırmada tek başına yeterli olabilecek, bir başka deyişle hastalığı, başka göstergelerle herhangi bir birleşim içine girmeden belirtebilecek, adlandırabilecek bir gösterge var mıdır? XIX yy’ın başlarında, Cabanis, dile getirmiştir: Olguların ortaya çıkış düzeni, birbirlerine göre olan önemleri, değişik bağıntılar içine girmeleri, her çeşit hastalığın doğması için yeterli olmaktadır. Bana öyle geliyor ki, aynı tıp göstergelerinin değişmeyen ve yinelenen genel görünümü tam olarak sendrom diye adlandırılabilir.” (Barthes, 2012: s. 224-225).

“Dolayısıyla sendrom şöyle tanımlanabilir: Göstergelerin genel görünümünün okunması edimi,”. Yine kelimeler-gösterenler karşımıza çıktı. Diyagnostik (hastalık teşhisi) (içinde bulunulan anda neyin oluştuğu) de tamı tamına işte budur: Göstergelerden oluşan bir genel görünümün okunması eylemi.” (Barthes, 2012: s. 225). “Diyagnostik güçlükleri ya da hataları dilsel ve yapısal olarak nasıl tanımlanabilir? sorusu burada sorulacak olursa, tıp konusunda bilgim olmadığı için ne yazık ki bu soruyu yanıtlayamıyorum.

“Hekim bütün marazi semptomları yani göstergeleri, hastalığın betimlenmesi, sınıflandırılması çerçevesi içinde yeri bulunan bir hastalığa bağlar. Hastalığın betimlenmesi, sınıflandırılması çerçevesi içindeki bu yer ise yalnızca bir addan ibarettir, yani bir ad olarak hastalık söz konusudur. Foucault da, Kliniğin Doğuşu’nda dilin oynadığı rolü gösterirken bu durumu aydınlatmıştır. Aslında bir hastalığı okumak, ona ad vermektir. Tıpta, gösterilenin gösterene geri dönmesi ya da çevrilmesini durduran şey, tıpsal uygulamadır. Bir başka deyişle, gösterilenin hastalık adı olarak kavranmasından itibaren gösterge dizgesi bir tedavi sorununa dönüştürülür. Dilbilimde de aynı durum söz konusudur. Bir sözlükte, her gösteren başka gösterenlerle tanımlanır; yani bir sözcüğün tanımı başka sözcüklerle yapılır. Ama, bu başka sözcükleri de tanımlamak istersek, yine başka sözcüklere başvurmak gerekecek ve dolayısıyla gösteren ile gösterilen arasındaki dolaşım-döngü hiçbir zaman durdurulamayacaktır.” (Barthes, 2012: s. 225-227).

Hastalığı okumanın ona ad vermek olduğuna işaret eden Barthes “Yitik Zaman’ı ortaya sürmüş olan (şiirsel) olayın Adlar’ın bulgulanması olduğunu söyler ve Proust’un yapıtının bir uçsuz bucaksız, dursuz duraksız çıraklığı anlattığını; Proust’un anlatıcısının çift anlamlı bir edimi (çünkü gerçeğe birçok aldanışlar arasından götürür) bıkıp usanmadan göstergeleri sorguladığını” tespit eder (Barthes, 2016: s. 115-116). Sokrates de “şeylere verilen adları belirleyenin, aslında, onların hareket, akış ve oluş içinde bulundukları fikri” olduğunu söyler (Platon, 2018, s. 74). Burada, gösteren ile gösterilen arasındaki durmayan dolaşımı desteklemek adına Roland Barthes’in “çünkü dil hiçbir zaman “arı” değildir: Sözcüklerin gizemli bir biçimde yeni anlamlar içinde de süren ikincil bir belleği vardır.” (Barthes, 2016: s. 23) cümlesini anabiliriz.

“Sonuç olarak, Klinik ortamda, hastalık gerçek bir dil alanıymış gibi görünüyor; çünkü ortada bir töz yani semptom ve bir biçim yani gösterge (gösteren ve gösterilenden oluşan iki-yüzlü bir düzen), sözlüklerdeki gibi ad olarak var olan bir gösterilen ve tıpkı dillerde olduğu gibi öğrenme evresi gerektiren bir okuma yani diyagnostik (teşhis) vardır.” (Barthes, 2012: s. 228).

Çalışmamızın başında Jacques Lacan’ın bilinçdışı, tekrarlama, aktarım ve dürtü kavramlarını açımladığı yapıtında “gösteren, bir öznenin bir başka gösteren için ifade ettiği şeydir.” demiş ve “bilinçdışının dilden oluştuğu” söylemine değinerek (Lacan, 2017, s. 208-219) metnimizi-anlatımızı psikanalize de teyelleme denemesi yapmıştık. Çünkü “Psikanaliz bir noktada (Lacan, Seminaire I, s. 243) imgeye dayalı öznelerarasılığı üç terimli bir yapı olarak tanımlar. 1. Başkasını görüyorum; 2. Onun beni gördüğünü görüyorum; 3. Benim onu gördüğümü biliyor.” (Barthes, 2017a: s. 287).

Beni görüyor musunuz?

 

Kaynakça:

Adorno, T. W. (2018). Edebiyat Yazıları, Metis Yayınları, 5. Baskı, İstanbul.

Althusser, L. (1994). İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları, İletişim Yayınları, 4. Baskı, İstanbul.

Bachelard, G. (2018). Mekânın Poetikası, İthaki Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Baudrillard, J. (2016). Simülakrlar ve Simülasyon, Doğu Batı Yayınları, 10. Baskı, İstanbul.

Baudrillard, J. (2019). Sessiz Yığınların Gölgesinde, Doğu Batı Yayınları, 8. Baskı, İstanbul.

Barthes, R. (2012). Göstergebilimsel Serüven, YKY, 1. Baskı, İstanbul.

Barthes, R. (2016). Yazının Sıfır Derecesi – Yeni Eleştirel Denemeler, YKY, 2. Baskı, İstanbul.

Barthes, R. (2017a). Görüntünün Retoriği, Sanat ve Müzik, YKY, 2. Baskı, İstanbul.

Barthes, R. (2017b). Sesin Rengi, Metis Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Barthes, R. (2018). Çağdaş Söylenler, Metis Yayınları, 5. Baskı, İstanbul.

Bauman, Z. (2017). Hermenötik ve Sosyal Bilimler, Ayrıntı Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Cassirer, E. (2018). Dil ve Mit, Pinhan Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul.

Demirbaş, S. (2019). Şair ve.., Klaros Yayınları, 1. Baskı, Ankara.

Dupont, F. (2001). Edebiyatın Yaratılışı, Ayrıntı Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Eagleton, T. (2012). Tatlı Şiddet – Trajik Kavramı, Ayrıntı Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Eagleton, T. (2014). Edebiyat Kuramı, Ayrıntı Yayınları, 4. Baskı, İstanbul.

Eagleton, T. (2015a). Şiir Nasıl Okunur?, Ayrıntı Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Eagleton, T. (2015b). Postmodernizm Yanılsamaları, Ayrıntı Yayınları, 3. Baskı, İstanbul.

Eagleton, T. (2018). Eleştiri ve İdeoloji, İletişim Yayınları, 4. Baskı, İstanbul.

Eagleton, T. (2019a). Edebiyat Nasıl Okunur, İletişim Yayınları, 4. Baskı, İstanbul.

Eagleton, T. (2019b). Eleştirmenin Görevi, İletişim Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Eagleton, T. (2019c). Kültür, Can Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Foucault, M. (2016). Büyük Yabancı, Metis Yayınları, 2. Baskı, İstanbul.

Foucault, M. (2017).  Hermenötiğin Kökeni, Ayrıntı Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Heidegger, M. (2011). Varlık ve Zaman, Agora Kitaplığı, 2 Baskı, İstanbul.

Illich, I. (1995). Sağlığın Gaspı, Ayrıntı Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Lacan, J. (2017). Psikanalizin Dört Temel Kavramı, Metis Yayınları, 3. Baskı, İstanbul.

Lacan, J. (2019). Yine/Hâlâ, Metis Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Levi-Strauss, C. (2018). Mit ve Anlam, İthaki Yayınları, 4. Baskı, İstanbul.

Platon, (2018). Kratylos, İletişim Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Rimbaud, Arthur. (2020). Kâhinin Mektupları, Sel Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul.

Sartre, Jean-Paul. (2018). Varlık ve Hiçlik, İthaki Yayınları, 9. Baskı, İstanbul.

Williams, R. (2018). Modern Trajedi, İletişim Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Williams, R. (1993). Kültür, İletişim Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

Wittmann, M. (2018). Hissedilen Zaman, Metis Yayınları, 1. Baskı, İstanbul.

 

Virüs, Ocak-Şubat-Mart 2020, sayı 2

[1] 18-21 Haziran 2019 tarihinde Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalları ortaklığında Kırşehir’de düzenlenen 11. Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Günleri Kongresi’nde “Roland Barthes’ın Göstergebilimsel Serüven’i Odağında Göstergebilim ve Tıp” başlığıyla sunulan slayt-bildirinin Virüs kültür-sanat ve edebiyat ortak kitabı için genişletilmiş hali.

[2] metafor (metaphor): Kitabi olarak değil hayali olarak uygun olan dil kullanımı (örnek: “hiç kimsenin, yağmurun bile, böyle küçük elleri yoktur”) veya bir şeyin ona benzeyen bir başka şey tarafından temsil edilişi.

[3] metonimi ( metonymy): Bir şeyin onun parçası olan veya onunla ilişkili olan bir başka şey tarafından temsil edilmesi, örnek: “monarşi” yerine “taç”, “at yarışı” yerine “çim saha”. (Eagleton, 2015a: s. 235).

[4] Moral, estetik, din gibi değer sistemlerini inceleyen değer kuramıyla ilgili.

[5] Bilginin esası ve sınırlarını inceleyen bilim dalıyla ilgili.

Önceki Gönderi

Volkan Öten yazdı: Alberto Manguel ve Okuma Günlüğü

Sonraki Gönderi

Fatma Nur Kaptanoğlu ile Tugay Kaban Söyleşti

İlgili Gönderi

15. ULUSLARARASI SANAT GÜNLERİ 12-15 HAZİRAN TARİHLERİNDE TRABZON’DA YAPILACAK!
Genel

15. ULUSLARARASI SANAT GÜNLERİ 12-15 HAZİRAN TARİHLERİNDE TRABZON’DA YAPILACAK!

10 Haziran 2025
KE’nin 32. Sayısında odak Ayşe Kulin ve Bedri Rahmi Eyüboğlu oldu.
Genel

KE’nin 32. Sayısında odak Ayşe Kulin ve Bedri Rahmi Eyüboğlu oldu.

2 Haziran 2025
Suat Hayri Küçük ile Bento’nun Tuhaf Huyları üzerine…
Genel

Suat Hayri Küçük ile Bento’nun Tuhaf Huyları üzerine…

21 Mayıs 2025
Sonraki Gönderi
Fatma Nur Kaptanoğlu ile Tugay Kaban Söyleşti

Fatma Nur Kaptanoğlu ile Tugay Kaban Söyleşti

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trend
  • Yorumlar
  • Son
Seydali Önal yazdı: Günümüzün Karacaoğlan’ı: Heves Ali

Seydali Önal yazdı: Günümüzün Karacaoğlan’ı: Heves Ali

5 Ağustos 2024
2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

2020 Yılının Dikkat Çeken 24 Romanı

24 Aralık 2020
Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

Nesrin Çoruh yazdı: Son Dönem Türk Romanında Bir Distopya Örneği: Y

28 Nisan 2024
2020 Yılının Dikkat Çeken 18 Öykü Kitabı

2020 Yılının Dikkat Çeken 18 Öykü Kitabı

24 Aralık 2020
Başak Canda yazdı: Acının Bedeni

Başak Canda yazdı: Acının Bedeni

25
Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

Başak Canda yazdı: Primus PT-1 Sovyet Gaz Ocağı

13
Didem Kazan Sol yazdı: Gölgesini Yitiren Kadın

Pınar Yalçın Önal yazdı: Gökyüzüm Nerede?

11
Aylin Karakaya yazdı: Çanta

Aylin Karakaya yazdı: Çanta

8
DUYGU ASENA ROMAN ÖDÜLÜ IRMAK ZİLELİ’NİN

Duygu Asena Roman Ödülü Sahibini Buldu

13 Haziran 2025
Buket Arbatlı ile Çilem Dilber Söyleşti

Buket Arbatlı ile Çilem Dilber Söyleşti

13 Haziran 2025
Can Eseler yazdı: Schadenfreude: Bazen Bize Sunulan Şerbet Başkalarını Ekşitir

Can Eseler yazdı: Schadenfreude: Bazen Bize Sunulan Şerbet Başkalarını Ekşitir

11 Haziran 2025
Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

10 Haziran 2025
Elemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi ÇıktıElemlerin Nefesi Çıktı
REKLAM
REKLAM

BUNLARI DA OKUYUN

DUYGU ASENA ROMAN ÖDÜLÜ IRMAK ZİLELİ’NİN

Duygu Asena Roman Ödülü Sahibini Buldu

13 Haziran 2025
Buket Arbatlı ile Çilem Dilber Söyleşti

Buket Arbatlı ile Çilem Dilber Söyleşti

13 Haziran 2025
Can Eseler yazdı: Schadenfreude: Bazen Bize Sunulan Şerbet Başkalarını Ekşitir

Can Eseler yazdı: Schadenfreude: Bazen Bize Sunulan Şerbet Başkalarını Ekşitir

11 Haziran 2025
Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

Sergiu Beznițchi yazdı: Büyüklerimiz

10 Haziran 2025
Edebiyat Burada

Mevsimler birbiri ardına devrilip giderken çevremizde olan bitenin farkına varamadığımız sayısız an yaşadık. Şiir, öykü ve romanlar yazmaya devam etti inatla şair ve yazarlarımız. Yazmadan yaşama tutunmayı denedi kimisi. Dünya acıyı da sevinci de bal eyleyenlere imkânlar sunmayı sürdürdü... Devamını Oku

izmir escort adana escortescort bayan antalya escort gaziantep escort bursa escort bodrum escort ankara escort Escort girls in İstanbul

Kategoriler

  • Atlas
  • Çeviri
  • Dergiler
  • Genel
  • Haber
  • İnceleme
  • Kitaplar
  • Kültür Sanat
  • Müzik
  • Öykü
  • Popüler Kültür
  • Şiir
  • Sinema
  • Söyleşi
  • Televizyon
  • Tiyatro
  • Yazarlar
REKLAM
  • Reklam
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

© 2018 Edebiyat Burada

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Haber
  • Kitaplar
  • Dergiler
  • İnceleme
  • Söyleşi
  • Öykü
  • Popüler Kültür
    • Tiyatro
    • Sinema
    • Müzik
  • Çeviri
  • Kültür Sanat
  • Atlas
    • Şiir Atlası
  • Yazarlar

© 2018 Edebiyat Burada

Hesaba giriş

Parolanızı mı unuttunuz? Kaydol

Kaydolmak için formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekli Giriş

Şifrenizi yazın

Parolanızı değiştirmek için kullanıcı adınızı ya da e-posta adresinizi yazın

Giriş
escort georgiakonya eskorthttps://www.gbantiquescentre.com/küçükçekmece escortcasibom girişgrandpashabetgrandpashabetGrandpashabetGrandpashabetGrandpashabetGrandpashabethacklinkbets10sapanca Escortjasminbetetrabetjojobetistanbul escortdeneme bonusu veren sitelerpadişahbetzbahisbetsathttps://canlicasino.shorthandstories.com/https://canlicasino.shorthandstories.com/istanbul escortsmeritbetmeritkingcasibomdeneme bonusumeritking telegramcasibombetvole girişMarsbahisjojobethilbetrbettambetkalebetcasibombetciokralbetHoliganbet GirişCasibomkingroyalholiganbetimajbetmavibetextrabetGrandpashabetmarsbahisbetwoonsahabetmatbetGrandpashabethentai videomeritkinggrandpashabetmadridbet girişmadridbetromabetromabetromabetümraniye escortcasibom giriş günceldoedaselcuksportshdjustin tvjustin tvpadişahbetmavibetcasibom güncel girişbetkomcasibomtipobetkulisbetganobetGrandpashabetkralbetdeneme bonusu veren kumar sitelericasibomcasibomdeneme bonusu veren siteler betciokralbetbetsatonwin girişdeneme bonusudeneme bonusuligobetvbetbetciovaycasinocasibomdeneme bonusugrandpashabetcasibomganobet girişJojobetjojobetajaxbetselcuksportshddeneme bonusuhttps://postegroplusweb.vip/deneme bonusu veren sitelermeybetbetasushttps://www.newstrendline.com/grandpashabetgrandpashabet
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için Cookie kullanıyoruz. Cookie kullanılmasını tercih etmezseniz tarayıcınızın ayarlarından Cookie’leri silebilir ya da engelleyebilirsiniz. Gizlilik politikamızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.