2-İkinci şiir kitabı ilkinden daha zordur. Hayriye Ünal’ın ikinci şiir kitabı ilkinden üç sene sonra 2003’te yayınlanır. “Âdemin Kızlarından Biri” çokluk içinde birliği bireyi ve toplumu bir arada çağrıştıran bir isme sahip. Kitabın ilk bölümünün adının “Saçları Kazınmış Kadınlar” olması dikkat çekici. İlk kitabın isminin hem trajik hem de ironik bir yeniden okumasıdır. Hayriye Ünal şiirini tabulaştırmaz. Ustalık tuzağına düşmez. Bu daha ikinci kitabında bile görülebilen bir özelliktir.
3-Bir üç sene daha geçer. Yıl 2006. Üçüncü kitap: “Sert Geçecek Bu Kış”. Hayriye Ünal’ın giderek daha sorgulayıcı, sertleşen sesi yükselmeye devam ediyor. Mısra yapısı aynı çizgide değişmiştir. İlk kitabı “Saçları Var Aşkın” ile bu kitap arasında mısra yapısındaki değişme başlı başına bir makale konusu olabilir. Ancak bu da “nihai” bir zirve değildir. Bu kitabın ilk ara başlığı “Değil Pişman” olması bir kelime oyunu değil. Hayriye Ünal şiirinin kimliğine dair bir im.
4-Bu kitap bir öncekinden dört sene sonra yayınlanır. 2010’da yayınlanır “Gerekli Açıklama” adlı kitap. Kimi zaman nesre yaklaşan bu şiirlerde çok didaktik görünen bir isimle karşımıza çıkar. “ÇIBAN DA BENİM BIÇAK DA” diyen bu kitapta şiirler yaraya basılan tuz gibidir. Hayriye Ünal, inşa ettiği şiir diliyle o dil üzerinden insanı/insanlığı sorgulamak ve onu kendisiyle yüzleşmeye davet etmektedir.
5-“Eşikteki Özgürlük Çoksesli Şiir”, 2011’de yayınlanır. Hayriye Ünal, uzun yıllardır dergilerde eleştirileri, denemeleri ve incelemeleriyle yer almaktadır. Kitaplaşma eşiği için bu zamanı beklemiştir Ünal. Bu kitap, okura şiir hakkında konforlu bir alan vadetmez. Ünal’ın şiirini inşa ettiği teorik arka planını okuduğumuz bu kitap “Hayriye Ünal Şiiri Manfestosu”na da indirgenemez. Evet, kişisel bir yanı vardır ama tamamen öznel de değildir Ünal’ın bakışı. Son bir not daha eklemek isterim. Bu kitabın yeterince tartışılmış olduğunu düşünmüyorum.
6-2013’te yayınlanan “Şimdi Aşk Ebediyyen Değişir”, o güne dek daha çok epik şiirin imkânlarıyla hareket eden Hayriye Ünal’ın bir meydan okuma kitabı olduğu söylenebilir. Lirik şiirin ana temalarından biri olan aşk, Hayriye Ünal’ın imbiğinden geçer bu kitapta. Rilke, genç şairlere “aşk” şiiri yazmasını tavsiye etmez. Çünkü klişeye düşmek de ustaların gölgesinde bodur kalma ihtimali de büyük bir risktir. Ünal ise kadim bir temaya hem kendi şahsiyetinin hem de şiirinin mührünü vurur. İddialı bir ismi vardır kitabın ve iddia havada kalmaz.
7-2014’te yayınlanan “Tahlil Tahrip İnşa-Modern Şiir Eleştirileri”, “Modern Şiir Eleştirileri” alt başlığını taşır. Hayriye Ünal, bu kitapta Türk şiirinden şairleri kendi poetikaları, şiirleri ve dönemleri çerçevesinde değerlendirir. Şair seçerken kendini kanonla sınırlamayan Ünal’ın şiir vizyonunun ilham verici olduğunu söyleyebilirim. Kitabın bir başka güzelliği ise şair ve ressam Bünyamin K’nın imzasını taşıyan şair portreleri. Merak ederim doğrusu. Bu portrelerin bir sergisi yapıldı mı? Umarım yapılmıştır.
8-2016’da yayınlanan “Başkasının Sınırlarında Şair-Şiir Eleştirisi Üzerine”, edebiyatımızda yokluğu da varlığı da tartışma konusu olan “şiir eleştirisini” mercek altına alır. Ünal, bu kitapta Şiir eleştirisi başlığı altında klişeleşen yargıları eleştirel bir okuma ile değerlendirir. Edebiyat hurafelerini deşifre eder. Bu kitabın da hakkıyla tartışıldığını düşünmüyorum doğrusu.
9-“Yüz Sene Daha” 2018’de yayınlanır. Görsel şiirlerin de yer aldığı kitap, Hayriye Ünal’ın şiirini kelimelerle kurduğu gerilim ve elektrik üzerinden inşa ettiği “şimdilik” en yeni şiir kitabı. Hayriye Ünal sadece şiirde değil kendisi hakkında da klişeler üretilmesine karşı tedbir alıyor yazdıklarıyla. Şiirinin bundan sonraki rotası hakkında tahminde bulunmam çok güç bu sebeple. Ayrıca bu kitapta üstü çizilmiş mısralara özellikle dikkat çekmek isterim.
10-Yine 2018’de yayınlanan “Yazmayan İki Kere Ölür”, Hayriye Ünal’ın diğer nesirlerine göre daha minör bir kitap. Ancak söz konusu minörlük kıymetle değil hacim ve kapsamla ilgili. Bir deneme yazmak atölyesi yönetseydim bu kitabı “esas” kitap olarak öğrencilere tavsiye edebilirdim. Denemenin nasıl bir dil işçiliği ve rikkat gerektirdiğine, bir vizyon işi olduğuna dair örnek bir metin seçkisi “Yazmayan İki Kere Ölür.”
11-2019’da yayınlanan “Hep Tabu” ise Hayriye Ünal ile yapılmış söyleşilerin toplamı. Ancak bir yığın değil bu kitap bir toplam. Cevap olsun diye cevap vermeyen sadece kendi egosundan bahsetme isteğini dile getiren sözleri art arda sıralamayan Ünal’ın bu kitabı sadece onun şiiriyle ilgilenenlere değil şiirle ilgilenen herkese söyleyecek sözü olan bir kitap.
12-Hayriye Ünal: “Ben şiir okurken duramıyorum. Dilin şiirdeki hareketi, başka türlü olabilecekken tam da olduğu gibi olması, çoğunlukla kusurları ilgimi çekiyor. Eleştirel kafa zamanına müdahale eder ve ilgili sanata dair jargonun yaratılmasını ancak eleştirel kafa sağlar. Jargon yaratmak önemlidir. Bu konuşma boyunca birçok şikâyet dile getirmiş olmama rağmen yazdığım her yazı yerini buldukça müthiş keyifleniyorum. Kavramlarım dolaşıma giriyor, edebiyata sahih bir bakış açısı getirmeye çabalıyorum.” (Hep Tabu.)