Mecra bulamamış ya da yeterince sesini duyuramamış yazarlara da bir kapı olsun istiyoruz.
Geçtiğimiz günlerde yayın hayatına başlayan polisiye edebiyat dergisi Suçüstü’nün yayın kurulunda yer alan yazar Aras Gençtürk Edebiyatburada’nın sorularını yanıtladı.
1) SUÇÜSTÜ Dergisi’nin suç edebiyatı kavramını yaygınlaştırma hedefiyle yola çıkmasının nedenleri nelerdir?
Ülkemizde ‘Polisiye’ maalesef ki yanlış anlaşılıyor, bunun bir numaralı sebebi bu. Dünyanın geneline baktığınızda bizde ‘polisiye’ olarak nitelendirilen edebiyatın çok çeşitli şekillerde işlendiğini görüyoruz. Bizde ‘gerilim’ ya da ‘gizem’ dendiğinde sanki polisiyenin dışında bir türmüş gibi geliyor -ki gizem başlı başına bir tür olarak bile değerlendirilmiyor desek yanlış olmaz- ama halbuki hepsi neredeyse gerek işleniş biçimiyle gerek konusuyla ‘suç edebiyatının’ bir parçası. Bir çeviri problemi diyebiliriz buna. İstiyoruz ki ‘polisiye’ dendi mi ilk planda polis ya da resmi mecralar düşünülmesin. Ya da zaten tüm noktalarıyla güzel bir polisiye olan eser ‘bu da aslında polisiyenin bir türü’ olarak değerlendirilmesin.
2) Yazar kadronuzun çeşitliliğine değinelim. Nasıl bir politika izleyeceksiniz? Mecra bulamamış yazarları da derginizde görecek miyiz?
Tabii ki. Aslında bu işin temelini atarken konuştuğumuz ana konulardan biri de bu. Mecra bulamamış ya da yeterince sesini duyuramamış yazarlara da bir kapı olsun istiyoruz SUÇÜSTÜ. Bugün sosyal medya platformlarında ‘kitap incelemesi’ yazıp arattığınızda karşınıza çıkan ilk eserler ‘polisiye’ oluyor. Polisiyenin; yani suç bazlı gizemin, gerilimin, maceranın, aksiyonun üreticisi de okuyucusu kadar aktif aslında. Bazıları sadece görünmüyor, görünemiyor. SUÇÜSTÜ’nde kendilerine yer bulmaları, bizi yürekten sevindirir.
3) Peki bahsettiğiniz bu misyonunuzu ne gibi yeniliklerle desteklemeyi düşünüyorsunuz?
Farklılıklar, yenilikler herkesi mutlu eder. Kimse aynı kalarak, olmuşu tekrar ederek başarılı olmayı amaçlamaz. Biz de elimizden geleni yapıp, düşündüğümüz ya da projelendirdiğimiz işleri okuyucuya sunarak güzel tepkiler alacağımızı düşünüyoruz; ama ana hattıyla ‘farklı olacağız’ gibi de bir iddiamız yok. Ekstralarımız ve farklılıklarımız varsa ve olacaksa, bunu okurumuzun fark etmesini ve bizi onların ‘farklı’ olarak adlandırmasını isteriz. Bizim için asıl başarı bu olur diye düşünüyorum.
4) SUÇÜSTÜ içerik bağlamında nasıl bir dağılım gösterecek?
İlk sayımızda öyküler, özellikle tefrika öyküler çoğunluktaydı; ama ilerleyen süreçte araştırma makalelerine, yerli edebiyatımıza dair ilginç yazılara, akademik çalışmalara da yer vermeyi planlıyoruz. Tabii, her sayıya özel mini dosyalarımız da olacak. Bu noktada bize gönderilecek yazıların da içerik takvimimizi şekillendireceğini söyleyebilirim.
