Mükemmel Günler, Wim Wenders tarafından yönetilen, senaryosu Wenders ve Takuma Takasaki tarafından yazılan 2023 yapımı bir drama filmidir. Japonya ve Almanya ortak yapımı olan film, Tokyo’da umumi tuvalet temizleyicisi olan Hirayama’nın rutin yaşamını konu alıyor. Mükemmel Günler filmini ilk izlediğinizde, karakterin zamanı eğirir gibi yavaş yaşaması, işine gösterdiği özen, minimal yaşamı ve kitap okurken uyuyakalan ideal insan fotoğrafı içinizi okşuyor. Bu yalnızlığından hoşnut görünen, doğaya hayran kahramanımız modern yaşamın hoyratlığı karşısında sade ve yalnız yaşamı kendisi seçmiş gibi. Fakat böyle bir yaşam mükemmel mi? Kendimizi sağaltırken diğerlerinin yaşamı bizi hiç mi ilgilendirmiyor? Bu bir dizi soruya yanıt arama çabası da gerektiriyor.
Yalnızlık İhtiyacı, Arayışı
Kaotik modern yaşam, insanın kendi kabuğuna çekilmesini ihtiyaç haline getiriyor belli ölçüde. Fakat dışarı ile olan bağ çözüldükçe dışardaki binbir sorunu kim çözecek? İnsanı içe yönelten zaten bu sorunlar değil mi? Kapitalizmin çarkları daha çok çalışıp emeğin karşılığını alamamayı dayatırken yalnızlık hayalleri kuran insan, kendi kozasını örebilir. Birileri de emek sömürüsüne devam eder. Daha insani çalışma koşulları talebini ve yaşamın zorlayan yanlarının kolektif bir emekle düzeltilmesi bilincini hep canlı tutmak zaruri değil mi? “Frederic Habel gibi, yaşamın taraf tutmak olduğuna inanıyorum. Kimse, toplumun dışında yalnızca insan olarak var olamaz.” diyen Antonio Gramscı’ye hak verirken Hirayama’ya haksızlık etmeyelim. Hirayama’nın toplumun kurtarıcısı olmak gibi bir misyonu yok ve huzurlu, sade bir yaşamın, az çoktur prensibinin tarafı olduğu çok açık. Ancak böylesi bir yaşam biçiminin insanı kayıtsızlığa sürükleme gibi bir riski var.
Özgün bireyler olarak insan kendini oluştururken yalnızlık elbette temel ihtiyaçlardan biri. “Dünyanın Bütün Yalnızları Birleşin” şiarı bireyliği kurmak için hemzemin geçitlerde buluşmayı da gerektiriyor bir nevi. Hele işçi sınıfına mensupsanız bu dayanışma ağına hep ihtiyaç duyacaksınız demektir.
Hirayama’nın Gözündeki Işık ve Sadelik
Hirayama, kaçarak ya da sığınarak bir dünya kurmuştur kendine. “Japonya ruhun her şey olduğunu, ebediyen yaşadığını söylüyordu; şüphesiz maddi şeyler de lüzumlu idi fakat maddi şeyler tali derecede kalıyor ve sırası geldiği zaman yok oluyordu.” (Benedıc R: Krizantem ve Kılıç, s.15) Japonların genel yapısı sadeliğe ve maneviyata eğilimlidir. Hirayama okuduğu kitapları, kitapçıdan tek tek alır. Sandviçten ibaret öğle yemeğini bir parkta, ağaçları izleyerek yer. Kelimeleri ekonomik kullanır. Az yer, az konuşur, az harcar. Adeta modern tüketim toplumunun getirilerine sessiz bir sivil itaatsizlik göstermektedir. Fakat bu hal eski zaman insanı ağırbaşlılığıyla örtüşen sadeliktedir.
Hirayama’nın rutin döngüsündeki memnuniyet ve huzur Japonların mutluluk felsefesi Ichigo Ichie “Her an bir kere yaşanır.” cümlesine de ulaştırabilir bizi. Bu ilke ellili yaşlarında birçok değerli anı kaçırmış ama önündeki anları kaçırmak istemeyen Hirayama’nın gözündeki hüzünlü ışıltıda parlamaktadır. Filmde okuduğu kitaplardan ilki William Faulkner’ın Çılgın Palmiyeler kitabıdır. Sıradan bir okur olmadığı hatta geçmişte beyaz yakalı olduğu, zengin bir aileden geldiği tahmini yürütülebilir. Ablasının ziyareti sırasında “Gerçekten tuvalet mi temizliyorsun?” diyerek lüks arabasına binip gittiği sahneden de çıkarılabilir bu. Her şeyiyle sadeleşerek geçmişteki yaşamını temize çektiği söylenebilir.
“Edebiyat dogma değildir: Sorular sorar, kesin yanıtlar vermez.”(Manguel A: Okumanın Tarihi, s.12) Mükemmel Günler filmi birçok sorular sorduran, etkisi uzun bir film. İyi sorular sorduran filmler emek verilip incelenmeyi hak eder. Win Wenders’la Altyazı Sinema dergisi için yapılan röportajda onun da dediği gibi “Nasıl Yaşamalıyız?” Kolay olan zordur ancak mücadele ederek, basit ve samimiyetle yanıtı sıcacık gelse de herkes kendine göre bir yanıt verebilir. Ne de olsa sinema da dogma değildir.
Kaynakça
BENEDICT R. 1965 “Krizantem ve Kılıç” Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2. Basım.
MANGUEL A. 2023 “Okumanın Tarihi” Yapı Kredi Yayınları, 12. Baskı.