Aynadan geçer bahar
Ahmadreza Ahmadi[1]
bir sabah uyandığımda
korkuyla desinler bana;
Bir tek sen uykudaydın,
Bahar gelip gittiğinde!
Uyanırım ve sorarım bahar nerede?
Kimse yanıtlamaz beni
herkes sessiz kalır.
Yağmur yağıyor odamın dışında
belki de bu bahar yağmurudur!
Kimse yanıtlamaz beni
herkes sessiz kalır.
Pencereyi açar açmaz
kesilir yağmur
Aynada bakarım yüzüme
yavaş yavaş yaşlanır
Pencereden bakarım yere
ıslak ve sessiz.
Üstüme bir şey geçirir çıkarım sokağa
yağmurda şemsiyesiz koşan birine sorarım;
Siz görmediniz mi baharı bu sokaktan geçerken?
Acelesi var bir yok demekle yetinir.
İçerlerim konu komşuya
derim onlara bu acımasız değil mi
Neden haber etmediniz bana geçerken bahar evimin yanından?
Sessiz kalırlar.
komşuların sessizliği bin küfürden bile beter
bir çocuk yağmur altında tutar elimden götürür
bir meydana ki doludur renkli fıskiyelerle
ben ve çocuk bakar dururuz renkli sulara
ama hala bir haber yok bahardan!
Benimle eski semtlere gelir. Gideriz.
Ararım gençliğimde kurşun harfleri olan matbaayı
ne çok da istemiştim yazmayı baharın adını karşı duvarlara kurşun harflerle
matbaanın çürümüş kapısında asılı paslanmış eski bir kilit!
Eve geri dönerim.
Lügatta ararım baharın anlamını
baharın yokluğunda ne anlamsızdır bütün kelimeler
baharın yokluğunda çaba, korku, kuşku ve ıztırabı unutmuşum
bir avuntu peşindeyim
Kim avutacak beni baharın yokluğunda?
Uyumak istiyorum
bir kuş gagalıyor camımı
pencereden hasretle bakıyorum dünyaya
dünya ansızın goncalarla dolar, gelincikler ve menekşeler.
Camı açık bırakırım
yağmur yağıyor
yağmurda seslenirim;
Baharı buldum
Geldi bahar!
[1] 1940 Yılında Keriman kentinde doğan İranlı bir şair ve senaristtir. Fars modern şiirinin tarihi onu İran’da Yeni Dalga Şiirinin kurucusu olarak adlandırır.