Peki neden bu kadar geç?
Seyed Ali Salehi[1]
Açıkça söyleyeyim
Bu perdenin arkasından sormak isterim
Ne diye böyle hüzünlü bakıyorsun gökyüzüne
Yoksa ayın naaşını mı getirmişler eve?
Ama korkuyorum
Ben gökyüzüne yalın bir itimattan korkuyorum
Tuhaf olan
bunca olağan görüşmelerde
Ne taraftan bakarsam bakayım bu tanıdık sıralardan,
sadece ölülerimin yüzünü tanıyorum .
İçimden sokağa çıkmalıyım diyorum
Çıkıyorum ve insan selinden doğuyorum
Öpücüğün kokusunda doğuyorum
Aynanın uykusundan
Yıldızın sessizliğinden…
Ben bu tanıdık kokuyu bilirim
Ben seni rüzgarda aramaktan …
Rira[2]’yı kesmişim
Bir şekilde bana söyle
Ne diye mahzun bu komşular?
Neden müphem bir duayla yüreklerinde
belirsiz bir noktaya bakıyorlar?
Perdenin arkasından bakıyorum sokağa
Yolcuların titrek gölgeleri görünür uzaklardan.
Bizim bütün kimimiz kimsemiz
eve dönüyorlar
Dönmüşler, dönecekler
Ağlama kokularından
Bildiklerini tanıyorlar
Yanlarına oturuyorlar.
Sabaha kadar…seherden ve yıldızlardan konuşuyorlar
Sonra yine o beyaz elbiseleriyle
toprağın uykusuna geri dönüyorlar.
Sokak yeryüzünün sonuna kadar ıssız
Perdenin arkasından sokağa bakıyorum.
Hâlâ biri orada
Biri orada hâlâ
Beni sabahın cinsinden ve yıldızın sessizliğiyle izliyor
Peki neden bu kadar geç?
Çeviri: Turgut Say
[1] 1954 Doğulmlu saf dalga şiir akımının öncülerinden İran yazarlar birliği genel sekreteri İranlı şair, yazar.
[2] Rira gizemli güzel kadın. İran hikayelerinde ormanların güzelliğini temsil eder.