Adamın dediği gibi, eğer bir zihinde var olansam, yaşamda da gerçekleşebilecek bir olgu olabilir miydim, işte bunu bilmiyordum.
Zellenbur’un Sıradan Bir Günü, Metin Nart’ın Haziran 2022 tarihinde İthaki Yayınları tarafından yayımlanan eseri. Bu eser toplam dokuz öyküden oluşmakta ve yazarın ilk kitabı olma özelliğini taşımakta. Kitap öncelikle titiz dil kullanımı ve özgün karakter seçimi ile dikkat çekmekte. Ayrıca eserin evrenine baktığımızda, oldukça tanıdık gelebilecek olayların farklı zihinlerde farklı çağrışımlarını da görmekteyiz.
Öykülerin genel olarak ortak özelliği ise; yaşamın belirli anlarının sanki her güne benzer olaylar ve durumlar yaşanıyormuşçasına geniş bir perspektiften bakılmasıdır. Bu kanıya kitaba ismini veren Zellenbur’un Sıradan Bir Günü adlı öyküsünden de varabiliriz. Bu öykü bir minibüsün (dolmuş) içinde geçiyor. Tek ve kapalı bir mekânda hatta dar bir alanda bir metni hareket ettirmek epey güçtür. Yazar bu durumu farklı yaş ve meslek grubundan insanların bir Şeytan tarafından yönlendirilmesiyle hareketlendiriyor… Bizler de karakterlerin kendi arasındaki sıradan gibi gözüken ama hafif absürt diyaloglarıyla minibüs yolculuğuna çıkıyoruz. Tabii bu süreçte Şeytan yani namıdiğer Zellenbur her karakteri kontrol altına alabiliyor mu işte isterseniz onu okuyuculara bırakalım.
Peki kitapta hemen hemen her öykünün girişinde kısa aforizmalarıyla yer alan gizemli Kemal Koton Kimdir? Bir öyküde de karakter olarak yer alan bu şahıs Metin Nart’ın kendisi olabilir mi? Burada bir gölge yazardan söz etmek mümkün mü?
Yazar öykülerde birbirine karışan isimleri de tercih etmiş. Orhan-Osman, Mecit-Macit, Meral-Maral gibi… Belki de bu adım, okuyucunun zihnini harekete geçirmek için atılmış bilinçli bir adım olabilir. Ama ne olursa olsun eser kaleme alınırken isimler üzerinde epey kafa yorulduğu aşikâr.
Zellenbur’un Sıradan Bir Günü adlı öykü kitabında yer alan dokuz öykünün adları da şu şekilde:
Kül Tablası
Zellenbur’un Sıradan Bir Günü
Mülayim, Gamsız, Kıskanç
Martısz Mahalle
Arabacı Meyhanesi
Cevdet’in Kısmeti
Yanlış Anlaşılan Masumiyet
Sahile Demir Atmış Şu Hurda Tekneler Var Ya, Denize Açılmayı Çoktan Unutmuşlardır
Hokka Divit.
Kalbin mekanizması tıkır tıkır işliyor. Tik tak, tik tak. Kurukafanın içinde küller birikiyor. Zellenbur’un ağzında fısır fırıs bir şeyler. Orhan, hem de Osman olduğuna bakmadan sevilmenin lezzetiyle göneniyor. Son derece eski ve yıpranmış bir hikâyedir bu, aşk değilse nedir? diyen Kemal Koton aramızda dolaşıyor.