Gant boğazını temizleyip, ‘‘Sen bir baba değilsin, o yüzden bir babanın veya bir çocuğun hislerini anlayamazsın, büyük ihtimal yaptığın şeyi bu yüzden yaptın ama bil ki Tanrı seni lanetlemiş, seni topal ve çocuksuz bırakmış ve sen mezarına topal ve çocuksuz girip sonsuza kadar unutulacaksın!’’ dedi. (Kayıp Çocuk- sayfa 22)
38 yaşında erkenden edebiyat dünyasından ayrılan Amerikalı yazar Thomas Wolfe,’nin Kayıp Çocuk adlı eseri geçtiğimiz günlerde uzun aradan sonra Ganzer Kitap’tan yayımlandı. İlk defa Türkçeye çevrilen bu eser 64 sayfalık bir Novella boyutunda. 1900 yılında doğan Wolfe dönemin önemli yazarlarından William Faulkner ve Nobel ödüllü ilk Amerikan yazar olan Sinclair Lewis’in övgülerini almıştır. Wolfe 4 uzun romanın yanı sıra birçok kısa öykü ve dramatik eser de kaleme almıştır. 15 Eylül 1938 yılında ise miliyer tüberküloz sonucunda genç yaşta hayata gözlerini yummuştur.
Otobiyografik sayılabilecek kısımların bulunduğu Kayıp Çocuk adlı kitap 1904’ün nisan ayında Grover’in serüveni ile başlar. Kahramanımız Grover, orta halli bir taş ustasının oğludur. Boğazında doğumdan kalan bir ize sahiptir. 12 yaşına kadar gelen Grover kısa ama çevresini derinden etkileyebilen bir çocuk olmuştur. Öte yandan yaşadığı bölgenin; evrenin tam da merkezi olduğunu, ruhunun derinliklerinde bunu hissettiğini söyler. St. Louis meydanı onun için hiçbir zaman değişmeyecek ve her zaman aynı kalacaktır. Hikâyede bahsi geçen meydan yer yer ışıkların bir sönmesi bir parlaması ile değişik atmosferleri barındıran gizemli bir meydana dönüşür ve bu gizem öykünün sonuna kadar da devam eder. Genel itibariyle 4 bölüme ayırabileceğimiz anlatıcıları sıra ile dinleriz. İlk anlatıcı üçüncü kişidir. Onu ikinci olarak Anne (Eliza), kız kardeş (Helen) ile son olarak erkek kardeş (Eugene) takip eder. Dört anlatıcının da bazı ortak noktaları vardır. Bunlardan en önemlisi ve dikkat çekeni; Grover’in yaşıtlarına göre oldukça olgun hatta bir yetişkin gibi hareket ettiğidir. Değişik tasvirlerle okuyucu hemen kafasında çocuğun fiziksel görüntüsünden ziyade kişiliği hakkında da detaylı bilgilere ulaşır. Gorever zekidir, aynı zamanda muhakeme yeteneği de çok gelişmiştir. Hele ki örneğin pazarlık konusunda annesinden bile daha iyidir. Hatta annesi pazara bilerek kendisi yerine çocuğunu yollar ve onun bu işi kendisinden daha başarılı yerine getirdiğine sıklıkla vurgu yapar.
Kız kardeşin anlatımında parça parça anılardan geçmişe, özellikle de Grover’in kaybına gidilir. Kapanmamış bir yarayı tekrardan kanatan kız kardeş çocukluğunun büyüsünün nasıl kaybedildiğini bizlere anlatır. Son kısımda ise erkek kardeş yıllar sonra eski mekânda hafif tozlanmış yaşanmışlıklar arasında kaybolup gider. Tıplı Grover’in kayboldu gibi…O artık yoktur ama unutulmayacaktır…
Kayıp Çocuk kitabı kısa sürede okunabilecek ama etkisi uzun süre devam edecek bir eserdir.
Kitabın arka kapak yazısıdan:
Oda, ev, mahalle. Çoğu insanın küçükken dünyası bu üç yerden oluşur. Bu üç yer, çocuklar için her şeyin merkezidir. En temel şeyleri öğrendikleri, anne babayı, varsa kardeşlerini tanıdıkları ve benimsedikleri yer. Çocukluk masumiyetinin, hayal gücünün tıpkı Kuzey Yıldızı gibi parıldadığı yegâne yerlerdir bu üç mekân. Ardı ardına geçen günlerde geride bıraktığı, unuttuğu çocukluk anılarının bekçisidir. Wolfe, Kayıp Çocuk’ta işte bu anıların, mekanların ve çocuk masumiyeti anlatılmaktadır.
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için Cookie kullanıyoruz. Cookie kullanılmasını tercih etmezseniz tarayıcınızın ayarlarından Cookie’leri silebilir ya da engelleyebilirsiniz. Gizlilik politikamızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kaleminize sağlık Uğur Hocam.O kadar güzel bir üslup ile anlatmışsınızki insanın mutlaka okunacak listesine eklemesi gerektiğini düşünüyorum