Merhaba, ben Umut. Haziran’dan beri yayın sektöründe çalışıyorum. Baktığımda benim için henüz yeni olan macera. Bu yazıyı yazarken yedi ay nasıl geçti anlayamadım. Benim için kitap kapağı tasarımı, üniversitede okurken ikinci sınıfta başladı. O zaman birkaç kapak yapmıştım sevdiğim yazarlara. Sıklıkla gittiğim bir kafe vardı, Orta Dünya. Oraya o dönem İletişim Yayınları’nda kapak tasarımcısı olarak çalışan Deniz Karagül’de gelmekteydi. Kendisine tasarımlarımı gösterdim, önerileri oldu. Amacım İletişim Yayınları’nın Ankara ofisinde staj yapmaktı. Fakat Ankara ofisinde staj imkanı olmadığı için yapamadım, bir süre daha devam ettim, kapak tasarımları yaptım.
O dönem yaptığım kapak tasarımlarını paylaşmadım. Sadece arkadaşlarıma gösterdim. Sonra hayatıma fotoğraf girince kapak tasarımcısı olmaktan vazgeçtim ama içimde hâlâ kapak tasarımcısı olmak isteği vardı. Dördüncü sınıfta mezuniyet projemi hazırlarken yoğun bir tempoda çalışıyordum. Bir akşam acaba kapak tasarımı yapsam mı, dedim. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Gulyabani adlı romanına kapak tasarımı yaptım. Çevremden gerçekten iyi dönüşler aldım. Bu ben de devam etme gücünü verdi. Sonrası çorap söküğü gibi geldi. Sosyal medyadan da aldığım dönüşler beni motive etti. Özellikle birkaç kapakta, yüzlerce bildirim gelecek etkileşimler hayal etmemiştim. Hiç beklemediğim yerlerden kendi adımı duyunca da bu kendime olan güvenimi sağladı.
Kitap kapağı yaparken metni anlamaya çalışıyorum. Vaktim varsa uzunluğuna veya kısalığına aldırmadan metni okuyorum. Metni okurken bir yandan defterime eskizler yapıyorum. Yaz’ın çalıştığım dönemde ilk önce defterime eskizler yapardım, sonra dijitale geçirirdim. Pek çok kitap kapağı fikrini defterimde eskiz yaparken buldum. Metni okuyacak vaktim yoksa, brief usulü ilerliyorum. Yayınevinde çalışırken çoğu zaman kitabı okuyacak kadar vaktim olmayabiliyor. Kitapta anlatılan olayı, merkezinde ne ile verebilirim, nasıl daha basit, sade, minimal anlatabilirim düşüncesi içerisinde oluyorum. Bazen metini okurken hissettiklerimden yola çıkıyorum, kendimi de bir okur olarak gördüğüm için. Anahtar sözcükler de işe yarayabiliyor, dönem hakkında, yazar hakkında, kitabın hitap ettiği profil hakkında da bilgi sahibi olmak kapağın üretim sürecini hızlandırıyor. Daha önce kitabın farklı edisyonları varsa, Goodreads’ten veya Pinterest’ten önceki kapaklarına bakıyorum. Var olan kapağın bir adım önüne geçmeye çalışıyorum. Aynısını yapmamaya, fikir anlamında bir fark bulmak için uğraşıyorum.
Kapakları yaparken tekrara düşmemeye çalışıyorum. Tasarımda bir benzerlik varsa iki kapak arasında mutlaka bir başka tasarım elemanı ekleyerek farklılaştırıyorum. Tipografide bazen okunmayı zorlaştıracak tasarımlar yaptığım oluyor. Biraz daha risk alarak, neler yapabilirim ona bakıyorum. Daha serbest olduğum kitaplarda tipografiyi ikinci plana atabiliyorum. Önemli olan tasarımda kullandığım illüstrasyon oluyor.
Yaptığım kitap kapaklarından ilk beş yaparsam, sırası şöyle olur:
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için Cookie kullanıyoruz. Cookie kullanılmasını tercih etmezseniz tarayıcınızın ayarlarından Cookie’leri silebilir ya da engelleyebilirsiniz. Gizlilik politikamızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.