Bilinenler bir süre sonra alışılmış ve görmezden gelinmiş hâle bürünebilirler. Üstelik o bilinenler, çok kıymetli ve değerli de olabilirler. Van Gogh’un hayatı tam da bahsini açtığımız kıymetli ve değerli olan o ‘bilinenler’den.
Ketebe Sanat serisinden çıkan Costantino D’orazio’nun Van Gogh Gizemi isimli kitabı, dikkat çekici bir iddia ile ortaya çıkıyor. D’orazio, Van Gogh’un yukarıda bahsettiğimiz kıymetli ve değerli olarak ‘bilinen’ hayatının, okurlar için hiç de tanıdık olmayan taraflarına bir pencere açıyor.
D’orazio bir sanat tarihçisi. Alanına bağlı olarak Van Gogh üzerine oldukça derinlik bir araştırma yapmış bu kitabında. Özellikle Gogh’un yolculukları üzerinden hazırladığı kronolojik anlatımla da akademik söylemden çok yararlı sonuçlar doğurabilecek şekilde uzaklaşmış ve kitabının da okunabilirliğini arttırmış.
D’orazio’nun Van Gogh Gizemi isimli kitabı ile iddia ettiği en önemli şey ise, bu kitabın Van Gogh hakkında yazılmış bütün eserler içerisinde, Gogh’un bakış açısıyla yazılmış ilk eser olduğunu söylemesi. Yani dışarıdan bir göz gibi veya D’orazio’nun kaleminden yazılmıyor bu eser; sanki Gogh kendi hayatını, kendisi kaleme alıyor gibi hissettiriyor okura. Elbette bu çaba, biyografi türünde yapılması oldukça zor bir şey. Biyografiyi otobiyografi gibi sunmak…
Kitabın hemen başlarındaki şu cümle bile, bu kitabın bahsettiği gizemin aslında ne kadar gerçek olduğunu gösterir nitelikte:
Hayatının sürekli sinir krizleriyle mahvolan son iki yılı hariç tutulursa, Van Gogh eğlenceli ve sosyal bir kişidir.
Modelim olmadığından, kendi üzerimde çalışmak için güzel bir ayna satın aldım.
Van Gogh Gizemi’nde üzerinde durulan ve oldukça önemli verilen barındıran bir konu ise, Gogh’un meşhur günlükleridir. Bu günlüklerin de saklı kalan veya kafa karıştıran birçok yönünü D’orazio incelikle ele almaya ve işlemeye çalışıyor.
Van Gogh’un hayatında yer tutan kişilerin ve mekânların bile birer tanıtım bölümüne sahip oldukları Van Gogh Gizemi, Kemal Atakay’ın titiz tercümesiyle, sanatın bir insan bedeninde nasıl ortaya çıktığını göstermesi açısından kıymetli.
Sarı bir renk midir, yoksa delilik mi?